krediyi çeken bir başkası ben değilim çekilen kredi 60 milyar evin fiayatı 100 milyar daha kefil imzasına ne gerek var hem evi alıyorsun düzenbaz hem maaşıma haciz koyuyorsun....böyle eşkiyalık olur mu
Printable View
krediyi çeken bir başkası ben değilim çekilen kredi 60 milyar evin fiayatı 100 milyar daha kefil imzasına ne gerek var hem evi alıyorsun düzenbaz hem maaşıma haciz koyuyorsun....böyle eşkiyalık olur mu
Bence anormal bir şey yok burda.. Niye takıldığınızı anlamadım. Banka hem evi ipotek alır hemde iki kefil alır..Ayrıca birde banka da 10.000 TL paranızı bloke eder. Ayrıca evi sigortalmanızı zorunlu tutabilir. Ayrıca hem kefile hem krediyi alana hayat sigortası şartı getirir. Sonuçta kredi ödenmezse elinde bir sürü koz olmuş olur...
kefillikte zaman aşımı vardır bu zaman aşımı 10 yıldır
eğer kefil değilde borçlu alacaklı ile mahkemelik olursa bu 10 yıllık zaman aşımı kefil lehine işlermi onu tam olarak bilemiyorum
ayrıca bu tür davalar yıllarca sürmektedir önce alacaklı inkar yoluna gitsin sonra kefil inkar etsin eğer başarılı bir mücadele verirseniz tüm mahkeme süreci 15-20 yıl sürer
bu tür sürelerde bankalar genelde borçlarını fakatoring şirketlerine satıyor faktoring şirketleride anaparaya razı olup borcu silebiliyor
21 sayfalık ipotek, kredi sözleşmeleri bir sürü bilmediğin sözcük, tıp dili gibi ve neyi anlayıp okuyacaksın, sen ipotek için gidiyorsun aklına, kefil imzası alabilecekleri gelmiyor, bu durumun onlar gayet farkındalar, kurdukları tuzağı biliyorlar...tam bir tefeci zihniyet.... o yüzden kesinlikle hukuki olmasada tanrı katında suçludurlar....
ayrıca yaşadığım yer küçük bir yer....ve şunu farkettim bu banka müdürlerinin hiç sokakta yürümediklerini....çünkü onların sokakta yürüyecek itibarları yoktur...
60.000TL kredi,geri ödemesi 1 yıl sonra yapsanız nereden baksanız 90.000TL borç altına girmeyi kabul ediyorsunuz.Sayfa başı yaklaşık 4500TL.Her sayfa altına attığınız imzanız , o sayfaları okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi ifade ediyor.
Okuyup imzalamanız için önünüze konan sayfaları, bir an önce işlemi sonuçlandırıp ihtiyaç duyulan paraya kavuşma hevesiyle okumadan imzalamanızın sorumluluğunu bir başkasına atmaya çalışmanız sadece işin kolayına kaçmaktır.buyrun 21 sayfa sözleşme , tamamını okuyup anlamanız için 2dk.nız var demedi kimse değil mi?
Küçük bir yerdeki banka müdürünün de en az o sokakta yürüyen , yürüyecek olan kişiler kadar itibarı olduğundan hiç şüpheniz olmasın.
Kefil olduğunuz kredi başvurunuzun kabul edilmemesi durumunda da o banka müdürünün itibarı konusundaki düşünceniz değişecekmiydi?
Kefil olduğunuz kişi kredi taksitlerini yatırmaya gitti de, banka müdür veya çalışanı almadı mı ki hakaret yağdırıyorsunuz?
Hukuki sorunuzu buyrun yazın, ama nefretinizi veya hakaretlerinizi ifade etmek için doğru adres, burası değil.
hukuki süreçte ben haklılığı mı ifade edemem, bankanın yaptığı, bu bugünün şartları, mevcut uygulamaları çerçevesinde meşrudur...illizyon bazen gerçek gibi algılanabilyor ama bunun yanılsamadan ibaret olduğunu herkes bilir. bankalar sihirbazlar gibi şapkadan tavşan çıkartıyorlar...yarın madur olan insanlardan dolayı yeni bir takım yasal düzenlemeler ortaya çıkar, sözleşmlerdeki, arapça, farsça sözcükler türkçeye çevrilir, kişinin anlaycağı, arı sade, illizyona mahal vermeyen bir dil kullanılır...uygulamalar şeffalaşır....o zaman bankaların eylemi meşrulaşır.... peki önceden kabul edilen doğrular ne olacak...bugün sen bankaların yaptığını meşru doğru bir eylem olarka nitelendiriyorsun...tarih için bu göreceliliğe sahiptir...neyin doğru olduğunu ancak tarih ortaya çıkartacaktır...kölelik bin yıl önce hukuken ve fiilen doğruydu, ama bugün bunun doğruluğunu kimse savunamaz...enver paşa 1907 eşkiyadır, 1908 vatananperver, 1914 'te başkomutan vekili, 1918 sürgün malup komutan, 1923'te vatan haini..... bugün söylencek verilecek hükümlerin tarih açısından hiçbir önemi yoktur...en rahat yastık vicdandır...tarih rahat uyuyanları haklı çıkartacaktır...
kefil oldunmu artık geri dönüşü olmayan bir yola girdin demektir.bu ödenmez ise tüm mal varlığınla hatta gelecekte kazanacaklarına bile el koyarlar.zaten imza atarkende bunu biliyorsun.bence banka müdürüne değil akrabana ve kendine sitem etmelisin.ayrıca mahkeme vs. verip zaman aşımına uğratmaya çalışman, sana borcun yükselerek faiziyle,masrafıyla geri gelmesi olur.sen zaman aşımını biliyorsan bankanın uzman avukatı çok daha fazlasını bilir.bence ne yapıp edip borcu kapatmaya çalışın.(hukukçu değilim,sadece buralarda okuduklarımdan yazdım)
Testi kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur. En azından -henüz- kefil olmamış potansiyel kefillere belki yarayacak bir söz olur:
Çok çok çok samimi canciğer bir arkadaşım kredi için kendine kefil olmamı istemişti. "Aylık taksitler ne kadar" demiştim.Benim maaşımdan daha büyük bir rakam söylemişti. "Ama ben bu taksitleri ödeyemem ki" demiştim.
"Yahu; bana bir şey olsa evim var, arabam var, eşim dostum hısmım akrabam var; ödemek sana kalmaz" demişti.
Ben de "Peki; sen evinde bir düğün yaparken yıldırım düşse de; ne ev ne araba ne eş ne dost hiç kimse kalmasa; o zaman ödemeyecek miyim?
Bu yüzden eğer ödeyebileceğim kadar ise kefil olurum. Sana ancak kenarda duran 1000 dolarımı verebilirim" demiş ve 1000 doları vermiştim.
1991 yılında.
Bu olaydan hemen sonra kaçtı. Hiç ummazdık. Kimse ummazdı. 1000 dolar halen duruyor.
Ya kefil olsaydım?
O zaman kefil olan arkadaş; kefil olduğunda kendine ait olan dükkanda üç kuruş maaşa işçi olarak çalışıyor şu anda.