3 yıl bekleme süresi

Ahmet Bey bence söyledikleriniz gayet mantıklı. Bu sitede çoğunluk hukukçu. Bir hukukçu kanunsuzluk veya suistimal yaparsa kesinlikle kabul edilmiyor hiç kimse tarafından. Sanki Ergenekon davasını bir hukukçu açmadı, sanki her savcı her hakim doğru karar vermiş gibi değerlendiriliyor. Belli ki bu 166/son maddesi suistimal edilen ve işin üçkağıdı denen kısım oluyor. Nasıl ki savcılar şüphelendim diyerek kendi keyiflerini egolarını siyasi rantlarını kazanmak için her vatandaşı tutuklayabiliyorsa hakimler de boşamak istediklerini kanun manun hak hukuk adalet dinlemeden uygulayabiliyorlar. Malesef ülkemiz zıvanadan çıkmış durumda. Bunun en büyük sorumlusu da tabi ki adalet bakanlığıdır. Adam ayaküstü hergün yüzlerce suç işlediği halde dokunulmazlığı var diye kimse üzerine gitmiyordu. Hatta bakan bey ergenekon tezgahını meşhur danıştay katliamının hemen arkasından ağzından kaçırdı. Bunu tüm Türkiye duydu ama malesef AKP'li hukukçular duymadı.Bunlar yaşanmış gerçekler hepsi de tamamen doğru. Ben sadece, bu memlekette namusuna şerefine leke sürmemiş hakim ve savcılar olması umuduyla bu ülkede yaşamaya devam ediyorum. Sizin sorununuz da hukuk ve gerçek hukukçular ile çözülecektir inşallah.

Alıntı:

---

Veysel Demir rumuzlu üyeden alıntı

Artık evlilik birliği devam edemiyor demek diyor mahkeme ve davayı kabul ediyor.Bence gayet mantıklı.

---

Veysel Bey izninizle birşey sormak istiyorum. Mesela siz evli olsadınız, eşiniz de sizi bir hareketinize darılarak veya yanlış anlama yüzünden sizi terketmiş olsa. Siz de eşinizi çok sevdiğiniz halde mahkeme sizin (haksız yere) boşanmanıza karar verse, 2 sene sonra yargıtayda da karar bozulsa, yani eşinizle boşanmayacaksınız ama eşinizin ailesi de 3 yıl sizden uzak dursa eşinizle biraraya gelmeniz engellense, eşiniz de sizi istemese; 3 yl sonra eşinizin açtığı davayı hakim kabul edip sizi istemeseniz bile boşasa ne yapardınız? Bana samimi olarak cevap verebilir misiniz? Bekara karı boşamak kolaydır demeden yalnız:)

Bu ülkede en az yozlaşmış bir kurum aranacaksa bu yargıdır.
En az rüşvet ve yolsuzluk kayırma gibi kerih işlere bulaşmış insan aranacaksa hakim savcı ve avukat sonra diğer yargı mensupları gelir.
Siz de yakındığınız hataya düşmüşsünüz. Kamuoyunca çok ciddi ve önemli bir dava için çok abes sözler etmişsiniz. Siz bu davada yargılanan herkese kefilmisiniz?
Her hakim savcı avukat yanılabilir hata yapabilir bu kimselerin üstünde de denetleme mercileri vardır.
Memlekette namusuna şerefine leke getirmiş hakim savcı bi elin parmağını geçmez. Diğerleri için ben kefilim.
Ülkemiz hiç bir zaman zıvanadan çıkmamıştır çok eski ve köklü bir devlet geçmişimiz vardır yapanın yanına kalmadığı herkes tarafından izlenmektedir.
Hiç bir siyasi partiyi, kurum ve şahısları alenen tahkir etmeyelim. Milletin teveccühü varsa hikmeti de vardır.
Esenkalın.

Namuslu olmak haksızlığın olduğu yerde avazı çıktığı kadar bağırmaktır..Adaletsiz bir yerde yanlışı göre göre sessiz kalan namusluyum diye geçinenler bence en büyük namussulardır..Zaten biryerde doğruyu söyledi diye birileri alkışlanıyorsa ve doğruyu söyleyen kazanıyorsa herkez doğru söyler asıl olay kaybedeceğini bilerek zarar göreceğini bile bile doğru olanı dile getirip bozuk düzene baş kaldırmaktır hiçbir hakim hiçbir savcı diğerini suçlamasın bozuk çarkta düzgün dişli bulunmaz algülüm ver gülüm olayı sen beni görme bende seni olayı...AKP li değilim aslada olmayacağım ama adalet sistemindeki bozukluğuda Akp ye mal etmeyelim daha öncesinide biliyoruz...ve ben herzaman bir şey söylerim ve söylediğimin ardındayım bu ülkede Adalete Demokrasiye hatta Cumhuriyetimize ve ATATÜRK'e en büyük zararı Atatürkçüyüz Cumhuriyetçiyiz Demokratiğiz ve Adiliz diyenler vermiştir...

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

Ahmet Bey bence söyledikleriniz gayet mantıklı. Bu sitede çoğunluk hukukçu. Bir hukukçu kanunsuzluk veya suistimal yaparsa kesinlikle kabul edilmiyor hiç kimse tarafından. Sanki Ergenekon davasını bir hukukçu açmadı, sanki her savcı her hakim doğru karar vermiş gibi değerlendiriliyor. Belli ki bu 166/son maddesi suistimal edilen ve işin üçkağıdı denen kısım oluyor. Nasıl ki savcılar şüphelendim diyerek kendi keyiflerini egolarını siyasi rantlarını kazanmak için her vatandaşı tutuklayabiliyorsa hakimler de boşamak istediklerini kanun manun hak hukuk adalet dinlemeden uygulayabiliyorlar. Malesef ülkemiz zıvanadan çıkmış durumda. Bunun en büyük sorumlusu da tabi ki adalet bakanlığıdır. Adam ayaküstü hergün yüzlerce suç işlediği halde dokunulmazlığı var diye kimse üzerine gitmiyordu. Hatta bakan bey ergenekon tezgahını meşhur danıştay katliamının hemen arkasından ağzından kaçırdı. Bunu tüm Türkiye duydu ama malesef AKP'li hukukçular duymadı.Bunlar yaşanmış gerçekler hepsi de tamamen doğru. Ben sadece, bu memlekette namusuna şerefine leke sürmemiş hakim ve savcılar olması umuduyla bu ülkede yaşamaya devam ediyorum. Sizin sorununuz da hukuk ve gerçek hukukçular ile çözülecektir inşallah.

---

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Bu ülkede en az yozlaşmış bir kurum aranacaksa bu yargıdır.
En az rüşvet ve yolsuzluk kayırma gibi kerih işlere bulaşmış insan aranacaksa hakim savcı ve avukat sonra diğer yargı mensupları gelir.
Siz de yakındığınız hataya düşmüşsünüz. Kamuoyunca çok ciddi ve önemli bir dava için çok abes sözler etmişsiniz. Siz bu davada yargılanan herkese kefilmisiniz?
Her hakim savcı avukat yanılabilir hata yapabilir bu kimselerin üstünde de denetleme mercileri vardır.
Memlekette namusuna şerefine leke getirmiş hakim savcı bi elin parmağını geçmez. Diğerleri için ben kefilim.
Ülkemiz hiç bir zaman zıvanadan çıkmamıştır çok eski ve köklü bir devlet geçmişimiz vardır yapanın yanına kalmadığı herkes tarafından izlenmektedir.
Hiç bir siyasi partiyi, kurum ve şahısları alenen tahkir etmeyelim. Milletin teveccühü varsa hikmeti de vardır.
Esenkalın.

---

Yargıda kimse kimseye kefil olamaz bence. Her koyun kendi bacağından asılır. Sadece şahit, avukat ve savcı vardır benim bildiğim. Bir de bilirkişi olur. Ben kendi gözlerimle şahit olduğum görünce hayretler içinde kaldığım kanunlara aykırı kararları verenler bu ülkenin hakimleriydi.Yargıtaya gidilmesin diye de kesin karar veriyorlardı üstelik. Mağdur taraf aynı zamanda maddi imkanları zayıf ve kendini savunamadığı için hakimler yangından mal kaçırır gibi 3-5 dakikada mahkemeyi bitirecek kadar da becerikliydi. Tabi ki bu tip yargı mensupları belki 1-2 tanedir belki de yüzlerce binlercedir. Kamuaoyunca çok önemli bir dava dediğiniz dava bence kamuoyunca hiçbir değeri ve önemi olmayan bir olaydır. Aklı başında hiç bir insan "geçerli delil " olmadan bir kişinin yargılanamayacağını, hiçbir şeyle suçlanamayacağını bilir. Bu dava sadece, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarıının hayalleri için önemlidir. ERgenekon davasında yargılananların suçlu olduğunu söyleyenlerin tamamına yakını zaten AKPlidir. Siz bir hukukçu olarak bana bir tane geçerli bir delil söyleyebilirmisiniz? Çünkü ortada delil melil yok.Belgeler var diyorsanız eğer ben öyle belgeler yaratırım ki sizi mafya lideri, diktatör, kadın satıcısı, din istismarcısı, dolandırıcı, çetebaşı, terör örgütü üyesi ve aklınıza gelmeyecek binlerce suçu işlediğinize (üstelik ne kamera kaydı, ne de parmak izi olmadan) dair 5000 sayfa iddianame yazabilirim. Sonra da derim ki bakın bu kadar iddianame boşuna mı var :) Demek ki yapmışsınız, ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Nasıl hoşunuza gidermiydi böyle bir iddianame..Elinizi sadece savcıdan yana değil, biraz da vicdanınıza koyun. Adalet Bakanı danıştay saldırısı yapıldıktan 1 gün bile geçmeden nereden biliyordu da Alparslan Arslan'nın ergenekon diye bir ögüte üye olduğunu, bize süprizleri varmış da ağzından kaçırmadı mı bu tezgahı kendilerinin düzenlediğini?

Neyse ki sizin gibi düşünenlerin sayısı az.
Siz değil ama belki çocuklarınız torunlarınız teşekkür edecektir
hakimlere savcılara çetelerle mücadele eden iktidara. Benim için parti önemli değil ama eminim emniyet güçleri ülkeye çöreklenmiş çetelerle mücadele için böylesi güçlü ve kararlı bir iktidar bekliyorlardı. Belki bi şekilde iktidardan edilecekler diye de işlerini çabuk görmeye çabalıyorlardır.
Ben dosyadaki delillere değil olayları sebep sonuç ilişkileriyle birbirine bağlıyorum ortaya cidden vahim bir örgüt çıkıyor. Yargılananları ne suçlu ne masum görecek lüksüm yok işim de değil. Kimsenin zarar görmesini istemem ama gelecek nesiller için de temiz bir ülke kalsın isterim.
Münferit yanlışları tümden bir kuruma ve mensuplarına ihale edersek yarın başımız sıkıştığında baş vurmaya yüzümüz olmaz.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Neyse ki sizin gibi düşünenlerin sayısı az.
Siz değil ama belki çocuklarınız torunlarınız teşekkür edecektir
hakimlere savcılara çetelerle mücadele eden iktidara. Benim için parti önemli değil ama eminim emniyet güçleri ülkeye çöreklenmiş çetelerle mücadele için böylesi güçlü ve kararlı bir iktidar bekliyorlardı. Belki bi şekilde iktidardan edilecekler diye de işlerini çabuk görmeye çabalıyorlardır.
Ben dosyadaki delillere değil olayları sebep sonuç ilişkileriyle birbirine bağlıyorum ortaya cidden vahim bir örgüt çıkıyor. Yargılananları ne suçlu ne masum görecek lüksüm yok işim de değil. Kimsenin zarar görmesini istemem ama gelecek nesiller için de temiz bir ülke kalsın isterim.
Münferit yanlışları tümden bir kuruma ve mensuplarına ihale edersek yarın başımız sıkıştığında baş vurmaya yüzümüz olmaz.

---

Engin Bey burada fikir paylaşımı yaparken olaylara tarafsız bir gözle mantıklı olarak bakmak gerektiğini düşünüyorum. Size öncelikle şunu sormak istiyorum Ergenekon veya başka bir isim ile bu davada yargılanan insanların var olduğu iddia edilen örgütün var olduğuna dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı var mı yok mu? Bana bu konuda evet veya hayır diye cevap verirseniz memnun olurum. Eğer bir mahkeme kararı varsa öğrenmek isterim, eğer yok ise de nereden çıkarıyorsunuz bu kadar iddiayı ve mahkeme kararı olmadan nasıl böyle bir kanaate varabiliyorsunuz?

Sevgili dostum;
Bu ülkede sayısız faili meçhuller, darbeler, sürekli canlı tutulan terör, organize kaçakçılık, büyük vurgun, yolsuzluk, kara para ve daha say say bitmez pis işlerin hamisi bir örgüt mevcut olduğundan kimsenin şüphesi yok.
Bu davada sözü edilen örgütün cumhuriyet tarihince ülkenin istikbaline yapışmış bu örgüt mü değilmi bilecek durumda değilim.
Kesinleşmiş karar varmı diyorsunuz yargılaması süren bir davada kesin karar olurmu? Ben de size tarafsız davranalım diyorum zaten. Yargılananlar benim ne ne hasmım ne rakibim ne de başka bişeyim. Yolda karşılaşsak tanımam. Ne kinim ne garezim ne de ön yargım olabilir. Hepsi bırakılsa bile ben gam yemem sonuçta bu yargılamanın başlamasıyla bile bir çok fayda elde edildi.
Ülke hepimizin ülkesi...

Sayın erhan-1973

Yargı kararı kesinleşmeden kimse suçlu sayılamaz dediğiniz doğrudur.Ergenekon konusunda henüz mahkeme karar olmadan haddinden fazla yorum yapılıyor ve yorumlar yayılıyor.

Ancak hakimlere, savcılara güvenmek en doğrusu olacaktır.Hukukçu tarafsızdır.Sizin kastettiğiniz şu görüşten ya da bu görüşten hukukçu diye bir şey olmaz.Onlar hukukçu değildir.Hukuk fakültesini bitirip mesleğini icra eden siyasetçidir.Başka da hiçbir şey olamaz.Bu ülkede yüksek yargı var.Darbelere eleştirinin biteceği nokta da bu noktadır.Eğer ülkenin tüm idari makamları ve yargının hem ilk derece hem de yüksek mahkemeleri ele geçirilmiş ise zaten yasamada ele geçirilmiş demektir.Bu da totoliter rejimdir ve anayasaya aykırıdır.Ordunun burada devreye girmesi gerekir.Bugüne kadarki darbeler böyle mi oldu diye sorarsanız tabi ki hayır.

Her şeyin ayrımını iyi yapmak gerekir.Üstün körü, medyadan okunmuş haberlerle yorum yapmamak gerekir.

affınıza sığınarak son yazdıklarımıza bir göz atacak olursak biz hangi konuyu paylaşmamız gerekirken konu nereden nereye geldi.Bende 12 yıl boyunca Noter Başkatipliği ve vekilliği görevinde bulundum.Babam 40 yıllık adliye personeli ben burada babala bile konuşamadığım paylaşamadığım bir konuyu siz değerli site arkadaşlarımıza ağabeylerimizle paylaştım.Ama biz kendi hemagonyamızı tatmin etmek ve kendimizi istediğimiz şekilde dışa vurmaya çalışıyoruz ki tartıştığımız konunun esas boyutu burada değilde siyasi forumda tartışsak ta biraz olsun bilgisi olan veya bu konunun uzmanları sayın hukukçularımız sorunu olan arkadaşlara yardımcı olsa, bu konuyu yaşamış arkadaşlarımız fikirlerini söylese yaşadıklarını aktarsa daha güzel olmazmı. inanın 3 yıl bekleme forumundan bilgi almak isteyen o kadar çok insan varki, bazıları eşleri tarafından terkedilmiş, bazıları eşini deliler gibi severken gururu, onuru pahasına ayrılmak istemezken ve buradan alacağı güzel bir paylaşımla belkide bu geceyi rahatlıkla uyuyabilecek. Ne olursunuz siyasal konuları kendi forumunda tartışalım.Buradaka konu tamamen duygusal bizlerden ve sayın uzmanlarımızdan alınacak güzel bir bilgi bizim gibileri hayata bağlayacak belkide birden fazla yuva kurtulacak anlayışınız için sonsuz teşekkürler.

Bu arada benim yüzlerce tanıdığım Savcı, hakim, avukat, Adalet müfettişi dost, arkadaşlarım var bunların içinden 2 bilemediniz 3 kişi farklı boyutlarda görevlerini ifa edebilirler gerisi ise kafasını alsanız hata yapmamak için göz bebekleri çıldırana kadar belgeleri didik eder incelerler. Burada hatayı yapan kararı veren hakim, savcı veya avukat değil esas hata hukukumuzda var hakim hukukun gereğini yapmak zorunda kendi vicdani kararlarını veremiyor ki, açıyor kanun ne diyorsa onu uygulamak zorunda aksi taktirde bunun yargıtay safhası var tabiki en ufak hatayı karşı tarafın avukatı bunu değerlendirecektir.Esas yanlış varsa oda kanun okuyucada değil kanun koyucuda.Saygılar sunarım.