Cevap: İcra İflas Suçlarından - md.333 Ticareti Terk Suçu
Alıntı:
alexander1972 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Cüneyt,
Karar özeti için teşekkür ederim ancak ben karardan hiçbir şey anlamadım. Kararda ne demek istiyor.?
Ticareti tek eyleminde, şirket yetkilileri İİK337/A maddesince cezalandırılmakta ve bu ceza hükmü gerekçesi İİK. 44. maddeye atıfta bulunuyordu. 44. madde anlamı esasen zorlama bir hükümdü çünkü alacaklı takibinden kaçan şirket yetkilileri, müdürler veya şirket ortakları, tacir ad edilip bir şekilde cezalandırılmak istenmişti.
Tacir nedir? TTK ne der bu tacir denen kişi için, in midir ?cin midir? Tacir ticaret siciline kayıtlı kişidir.. Yani Şirket yada gerçek kişi..
Mesela ltd bir şirket, şirketin patronu tacir değildir. tacir olan şirkettir, şirketin patronu ya da müdür, yönetim kurulu başkanı vs. şirket adına şirketi yönetirler (bkz: ticaret hukuku)
Yargıtay Cezayı şirkete yada gerçek kişiye vereceksiniz.. demek istedi sanırım..
Yargıtay İcra İflas Kanunu 44. maddede Şirket Yetkililerinin ticareti terk tarihinden itibaren 15 gün içinde mal beyanı ile birlikte
ticaret siciline bildirilmesi mecburiyetinin olmadığını, dolayısıyla 337a ya göre ceza verilmeyeceğini kabul etti..
kaleler tek tek düşüyor:DD
Cevap: İcra İflas Suçlarından - md.333 Ticareti Terk Suçu
Alıntı:
Cuneyt14 rumuzlu üyeden alıntı
Ticareti tek eyleminde, şirket yetkilileri İİK337/A maddesince cezalandırılmakta ve bu ceza hükmü gerekçesi İİK. 44. maddeye atıfta bulunuyordu. 44. madde anlamı esasen zorlama bir hükümdü çünkü alacaklı takibinden kaçan tacirlerin bir şekilde cezalandırılması istenmişti.
Yargıtay İcra İflas Kanunu 44. maddede Şirket Yetkililerinin ticareti terk tarihinden itibaren 15 gün içinde mal beyanı ile birlikte
ticaret siciline bildirilmesi mecburiyetinin olmadığını, dolayısıyla 337a ya göre ceza verilmeyeceğini kabul etti..
kaleler tek tek düşüyor:DD
Sayın Cüneyt Bey,
İlgili yargıtay ilamını tam olarak ( yargıtay dairesi, karar yılı, gerekçesi,... ) benimde böyle bir davam var ve duruşmada bu yargıtay ilamını sunmak istiyorum.
İlginize şimdiden teşekkür ederim.
Saygılar,
Cevap: İcra İflas Suçlarından - md.333 Ticareti Terk Suçu
Anladığım kadarı ile bu karar ile birlikte İİK 333a ve 337a maddelerinden verilen cezalar bir bakıma tarih oldu. Birkaç tanıdık avukat ile görüştüm tümü bu güne kadar 333a ve 337a maddelerinden onlarca dava açtıklarını ancak hepsinin beraat ile sonuçlandığını, yargıtayında genel görüşünün bu maddelerden ceza vermeme yönünde olduğunu ve artık bu maddelerden dava açmadıklarını belirttiler. Ben 333a ve 337a maddelerinden açılan davam ile ilgili bu yargıtay ilamını mahkemeye delil olarak sunsam mahkeme dikkate alırmı.?
Cevap: İcra İflas Suçlarından - md.333 Ticareti Terk Suçu
Cevap rica ediyorum lütfen...
Cevap: İcra İflas Suçlarından - md.333 Ticareti Terk Suçu
Ticareti Terk Suçu Yargıtay içtihat
Daire:16
Tarih:2009
Esas No:2009/5504
Karar No:2009/9066
Kaynak:İlgili Mahkeme
İlgili Maddeler:İİK 337/a, İİK 44
İlgili Kavramlar:TİCARETİ TERK HÜKÜMLERİNE MUHALEFET
İcra İflas Kanunu Madde 44-(Değişik: 18/2/1965-538/22 madde)
Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur.
İcra İflas Kanunu Madde 337/a- (Ek: 18/2/1965 - 538/133 md.)
44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmıyan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini ha ciz veya iflas sırasında gösteremiyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu hakkında, bundan zarar gören alacaklının şikayeti üzerine, tetkik mercii tarafından 3 aydan 1 seneye kadar hafif hapis cezasına hükmolunur.
Türk Ticaret Kanunu Madde 136 - Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden ibarettir.
İcra İflas Kanunu 44. maddesindeki mükellefiyet münhasıran tacirler için öngörüldüğüne göre,uyuşmazlık,kimlerin tacir sayılacakları,bir başka anlatımla Ticaret şirketini temsile yetkili ortağın veya bu konuda yetki verilen şirket müdürünün İcra İflas Kanununun 44. ve 337/a maddelerinin uygulanması açısından tacir sayılıp sayılamayacağına ilişkindir.
Kimlerin tacir olduğu 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 14. maddesinde; Bir işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir. Bir işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo v.s ilan vasıtalarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline kaydettirerek keyfiyeti ilan etmiş olan kimse fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına,ister adi bir şirket veya her ne surette olursa olsun hukuken var sayılmayan,diğer bir şirket adına(ortak sıfatıyla) muamelelerde bulunan kimse hüsniniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı tacir gibi mesul olur. Biçiminde düzenlenmiş olup,bunun yanında ayrıca Yasanın 18.maddesinde-ki,'Ticaret şirketleriyle,gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet,belediye gibi amme hükmi şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseseler dahi tacir sayılırlar.' Hükmü ile de diğer tacir sayılanlar gösterilmiştir. Diğer taraftan anılan Kanun'un 136.maddesinde de ticaret şirketlerinin nev'ilerinin;kollektif,komandit, anonim,limitet ve kooperatif şirketlerinden ibaret olduğu belirtilmiştir. Yukarıda sayılan ticaret şirketleri yönünden Türk Ticaret Kanunundaki düzenleme incelendiğinde, bunlar için ticareti terk hususu değil, bunun yerine infisah ve tasfiyeleri öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Eş anlatımla Türk Ticaret Kanunu 136. maddesinde sayılan şirketlerde ticareti terk değil, ortaklık ilişkisi sona erdirilmektedir.Anılan şirketlerin herbiri için infisah ve tasfiye yolu ayrı ayrı gösterilmiştir.
Tasfiye sırasında ticaret şirketinin alacak ve borçları belirlenir ve borçlar ödendikten sonra kalan mevcudu,esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça, pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılır, tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret ünvanının sicilden terkini tasfiye memurları tarafından sicil memurluğundan talep olunur.
İş bu talep üzerine terkin keyfiyeti tescil ve ilan olunmakla ticaret şirketinin tüzel kişiliği sona ermiş olur. Tasfiye süreci ile tüzel kişilik sona erdirildiğinden terkin işlemi sırasında ticaret sicil memurluğuna İcra İflas Kanununun 44. maddesine göre bir mal beyanında bulunulması sözkonusu değildir. Terkin işleminden sonra ticaret şirketinden alacağı bulunduğunu iddia eden bir alacaklı bu alacağını ancak terkin edilen şirketin yasaya göre ihyasını sağlamak suretiyle tahsil edebilecektir.
Açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde,ticaret şirketleri açısından, bunların müdürleri veya yetkililerinin, İcra İflas Kanununun 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunduğunu söylemek kanunu zorlama olacaktır. Hal böyle olunca, Türk Ticaret Kanununun 136.maddesinde sayılan kolektif, komandit, anonim, limitet ve kooperatif şirketlerinin müdür ve yetkilileri yönünden İcra İflas Kanununun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunu işlemesi mümkün olmadığı gözetilmeden sanıkların beraatleri yerine cezalandırılmalarına karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. :ok
Kaynak: Çek Mağdurları - Ticareti Terk Suçu
Cevap: İcra İflas Suçlarından - md.333 Ticareti Terk Suçu
Ticareti Terk Suçu Yargıtay içtihat
Daire:16
Tarih:2009
Esas No:2009/5504
Karar No:2009/9066
Kaynak:İlgili Mahkeme
İlgili Maddeler:İİK 337/a, İİK 44
İlgili Kavramlar:TİCARETİ TERK HÜKÜMLERİNE MUHALEFET
İcra İflas Kanunu Madde 44-(Değişik: 18/2/1965-538/22 madde)
Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur.
İcra İflas Kanunu Madde 337/a- (Ek: 18/2/1965 - 538/133 md.)
44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmıyan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini ha ciz veya iflas sırasında gösteremiyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu hakkında, bundan zarar gören alacaklının şikayeti üzerine, tetkik mercii tarafından 3 aydan 1 seneye kadar hafif hapis cezasına hükmolunur.
Türk Ticaret Kanunu Madde 136 - Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden ibarettir.
İcra İflas Kanunu 44. maddesindeki mükellefiyet münhasıran tacirler için öngörüldüğüne göre,uyuşmazlık,kimlerin tacir sayılacakları,bir başka anlatımla Ticaret şirketini temsile yetkili ortağın veya bu konuda yetki verilen şirket müdürünün İcra İflas Kanununun 44. ve 337/a maddelerinin uygulanması açısından tacir sayılıp sayılamayacağına ilişkindir.
Kimlerin tacir olduğu 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 14. maddesinde; Bir işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir. Bir işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo v.s ilan vasıtalarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline kaydettirerek keyfiyeti ilan etmiş olan kimse fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına,ister adi bir şirket veya her ne surette olursa olsun hukuken var sayılmayan,diğer bir şirket adına(ortak sıfatıyla) muamelelerde bulunan kimse hüsniniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı tacir gibi mesul olur. Biçiminde düzenlenmiş olup,bunun yanında ayrıca Yasanın 18.maddesinde-ki,'Ticaret şirketleriyle,gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet,belediye gibi amme hükmi şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseseler dahi tacir sayılırlar.' Hükmü ile de diğer tacir sayılanlar gösterilmiştir. Diğer taraftan anılan Kanun'un 136.maddesinde de ticaret şirketlerinin nev'ilerinin;kollektif,komandit, anonim,limitet ve kooperatif şirketlerinden ibaret olduğu belirtilmiştir. Yukarıda sayılan ticaret şirketleri yönünden Türk Ticaret Kanunundaki düzenleme incelendiğinde, bunlar için ticareti terk hususu değil, bunun yerine infisah ve tasfiyeleri öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Eş anlatımla Türk Ticaret Kanunu 136. maddesinde sayılan şirketlerde ticareti terk değil, ortaklık ilişkisi sona erdirilmektedir.Anılan şirketlerin herbiri için infisah ve tasfiye yolu ayrı ayrı gösterilmiştir.
Tasfiye sırasında ticaret şirketinin alacak ve borçları belirlenir ve borçlar ödendikten sonra kalan mevcudu,esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça, pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılır, tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret ünvanının sicilden terkini tasfiye memurları tarafından sicil memurluğundan talep olunur.
İş bu talep üzerine terkin keyfiyeti tescil ve ilan olunmakla ticaret şirketinin tüzel kişiliği sona ermiş olur. Tasfiye süreci ile tüzel kişilik sona erdirildiğinden terkin işlemi sırasında ticaret sicil memurluğuna İcra İflas Kanununun 44. maddesine göre bir mal beyanında bulunulması sözkonusu değildir. Terkin işleminden sonra ticaret şirketinden alacağı bulunduğunu iddia eden bir alacaklı bu alacağını ancak terkin edilen şirketin yasaya göre ihyasını sağlamak suretiyle tahsil edebilecektir.
Açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde,ticaret şirketleri açısından, bunların müdürleri veya yetkililerinin, İcra İflas Kanununun 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunduğunu söylemek kanunu zorlama olacaktır. Hal böyle olunca, Türk Ticaret Kanununun 136.maddesinde sayılan kolektif, komandit, anonim, limitet ve kooperatif şirketlerinin müdür ve yetkilileri yönünden İcra İflas Kanununun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunu işlemesi mümkün olmadığı gözetilmeden sanıkların beraatleri yerine cezalandırılmalarına karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. :ok
Kaynak: Çek Mağdurları - Ticareti Terk Suçu
Cevap: İcra İflas Suçlarından - md.333 Ticareti Terk Suçu
Ticareti terk ve kasten alacaklıyı zarara sokmak suçlarından ( İİK 333a ve 337a ) açılan davada sanıklara hiçbir şekilde tebligat yapılamıyor. En son mahkeme emniyete yazı yazarak adres tespiti istiyor ancak bundanda sonuç çıkmıyor. Müşteki vekili son duruşmada sanıklar adına ticaret sicil müdürlüğünden gelen adreslere yeniden tebligat çıkarılmasını talep ediyor, hakimde bunu kabul ediyor ve ticaret sicil müdürlüğünden sanıkların adreslerine duruşma gününü ve saatini bildirir davetiye çıkartılmasına hükmediyor.
Sorunda burada başlıyor. Zaten sanıkların ticaret sicilinde belirtilen adreslerine önceden tebligat çıkarılıyor ve sanıklar taşındığı ve yeni adresleri tespit edilemediği için geri dönüyor. Bu durumda ticaret sicilinden gelen adreslere yapılan tebligatlar yine aynı nedenden iade olunacak. Yani sanıklara tebliğ edilemeyecek. Bu tür davalarda ilanen tebligatta yapılamadığına göre yeniden yapılacak tebligarda geri döneceğine göre, bu tebligatın yeniden yapılmasının anlamı ne olabilir.? Madde 35 e göre tebligat yapılsa bile ticaret siciline bildirilen adreslerin en son adres niteliği taşımadığı görüşündeyim.
Değerli fikirlerinizi bekliyorum.