İşsiz, Sigortasız Kişiye 50,000 TL tazminat, 350 TL aylık Nafaka

Sayın Üye;

Tazminat almaya hak kazanan taraf, beyinsiz varlık olduğu için değil, çalışmayı beceremediği için ya da para kazanmayı ve hayatını idame ettirmeyi beceremediği için değil ; haklılığını ispat etmiş olduğu ve yaşananlaran dolayı mağdur olduğu için alıyor tazminatı. Tazminat ödemek zorunda kalan taraf ise kusurlu bulunduğu, haksız olduğu için ödüyor bu tazminatı. Ayrıca tazminat sadece sizin beyinsiz varlık olarak tanımladığınız kadınlara ödenmemekte haklılığını ispat etmiş erkeklere de ödenmektedir.Sonuç olarak tazminatı kadının ederi(!) olarak değerlendiriyorsanız eğer, haklılığını ispatlamış erkeklerin de bir ederi(!) söz konusu o zaman. Kimsenin bu platformda kimsenin acısını alkışlamak gibi bir niyeti olduğunu sanmıyorum, buradaki herkes sadece adalet peşinde o kadar..Çok emin ve insani duygulardan yoksun yorum yapmayın derken siz de emin olmadığınız ve ayrıntılarını bilmediğiniz bir konuda yorum yapmış oluyorsunuz...

Hiçbir eş yoktur ki, sadece bir şüphe üzerine eşine dava açsın, ailesini dağıtsın,bir de üzerine tazminat alabilecek kadar haklılığını mahkeme önünde ispat etsin.

Hükmedilen tazminat miktarı kişiler hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucu ve kişinin kusur durumuna göre hakimin takdiri ile belirlenmektedir. İtirazınız varsa gönderirsiniz dosyanızı temyize , beklersiniz yeniden ve varsa söylediğiniz gibi bir haksızlık (!) alırsınız hak ettiğiniz sonucu .

Alıntı:

---

sevcanakay rumuzlu üyeden alıntı

Hey AĞZINIZA sağlık arkadaşım :) tamami ile katılıyorum size, yani boşanmada kusurlu taraf çıkınca , ben bir şey yapmadım ki, hakimlere, adalete suç bulmak işlerine geliyor, ya evli iken 3 yıl gene işsiz mi olucaktınız, sağdan soldan bulup buluşturup, yada simit satıp, seyyar satıcılık yapıp, ne biliyim hammallık yapıp ailene çoluk çocugunuza nafakasını karşılamıcakmıydınız, yada aileden anne babadan eş dost vs örnek çok, yani şimdi bunları yapmak için işsizim demeyip BULUP BULUŞTURUP bulacaksınız :) GEÇMİŞ OLSUN . öyle işsizim diyip kaçmak yok, kusurlu bulunmasaydınız, tazminat ile hükmedilmezdiniz, hakimler kafasına göre yazmıyor delillere bakıyor :) hadi nafaka neyse genelde bağlanıyor, ama işin içine tazminat girince kusurunuzu ispatlamış ve hakkı ile kazanmış demektir, itiraz etsende TEMYİZ e gitsende boşa uğraşırsın bilginiz olsun, sadece zaman kaybı olur :)

---

tuhaf bir zihniyet sizinkisi... adam diyorki vücudumun heryeri benzin ne yapmalıyım... siz diyorsunuzki... sigara yakarmısın :) ne kadar komik değilmi..
tabikide ALDATMAK günahların en büyüğü lakin... bunca insanı yaratan ALLAH bile af ederken... en büyük günahları? bir insanı affetmek neden bu kadar zor? boşa uğraşırsın temyize gitme GÜLÜCÜK bu nasıl bir vicdan tamam adam zaten ömrünün hatasını yapmış... paradan maldan mülkden önce... yuvası yıkılmış... buraya aldığı ceza ile bonibon geçin diye yazmamış? çaresiz kalmış... ama lütfen bu şekil yorumlar yapmayın? ya bu arkadaş bu çaresiz ve alaycı? yorumlarla intihar edip ölse... sizin bu ölümdeki sebebi ruhhaliniz % kaç olur? tabikide... pohpohlayıp aman aferim iyi yapmışsın aldatmışsın? bilader ... ödeme gitsin yahu gibi ağrı kesici uyutucu kelamlar tüketmenizi istemiyorum ama... BEN HER ZAMAN BİRİNİ DİNLERKEN... eğerki yardım amaçlı yaklaşıyorsam kendimi koyarım onun yerine... ama sanırım yaklaşım sebebi sırf ohh canıma değsin felsefesi... SAYGILAR

Temyiz Mahkemesi ödeme gücünüze göre tazminat ve nafaka miktarlarını düşürebiliyor.
Çocuğa nafaka mutlaka belirlenirdi ama eşiniz çalışıyor olsaydı eş için nafakaya hükmedilmezdi.
Nafakayı ödememe durumunda hapisle tazyik var.
Eşiniz yeni bir evlilik yapıncaya kadar, çocuk 18'i,okr24'ü doldurana kadar ödeme drmndasınız, gerekirse limon sat diyor hakimler...

Alıntı:

---

carrot rumuzlu üyeden alıntı

Yani bakıyorumda burdaki bazı yorumcular neredeyse tazminata hükmedilmiş arkadaşın acısını ayakta alkışlayacaklar. Kaldıki 50.000 liralık bir tazminat bu ülke şartlarında çalışan için çok büyük bir servettir. Hakimlerimiz sağolsunlar herkesin kendileri kadar maaş aldıklarını sanıyorlar. Bu ayrılan erkeğin birdaha yuva kurma hakkı yokmu..Aileyi geçindirme yükümlülüğü her iki eşe yüklenmişken , 21 yüzyılda kadınların çalışmayacak kadar beyinsiz bir varlık olarak görülmesi ne kadar utanç verici.Bu ülkede hukukun çok sağlıklı olmadığını bilmeniz gerekir diye düşünüyorum. Hukuk çoğu zaman boşanma davalarında intikam aracı olabilmektedir. Çok emin ve insani duygulardan yoksun yorumlar yapmayınız. Eşi tarafından iftiraya uğramış biri olarak bu arkadaşın hassasiyetini göz önüne alıyorum. Bu ülkede kadınların ne yazık ki bir fiyatı varmış ama erkeklerin malesef yokmuş. Adam işsizim diyor hala kalkıp çalışsaydın filan diyorsunuz. Bu arkadaşın bu psikoloji ile nasıl çalışabileceğini yada bu işsizlikte insanların iş bulamadığını idrak edemeyecek kadar tuzunuz kuru yada empati yeteneğiniz gelişmemiş. Ben arkadaşıma sabır diliyorum. İçtenliğimle ilahi adaletin birgün teselli edeceğini bilmesini isterim.
Yani bu ülkede bu çağda bu fikir ve hukuk sisteminde yaşamaktan utanç duyuyorum.

---

Beyefendi; yazdığınız herşeyi kabul etsek bile; en başta evliliğin bir sorumluluk getirdiğini göz önüne almamız gerekir. Bu sorumluluk hem kadın da hem erkektedir elbette.
Kadınları beyinsiz varlıklar olarak görenler; bu kadınları aldatan beyinsizler aslında hukukun kendisi değil. Ayrıca çalışan hanımların da aldatma, şiddet gibi durumlarda tazminat alabileceğini unutmayın.

Burada hayatı sanki hep rayında giden püfür püfür esen bir trene benzetmişsiniz. Birisi çıkmış limon sat diyor. Birisi evli olsaydın çalışmayacak mı idin? Bu ülkede limon bile sokakta sattırmıyorlar haberiniz var mı? Üstelik siz sadece limon satarak para kazandınız mı acaba? Acaba meslek ,işgücü kavramının ve çalışma modellerinin çok değiştiğinden haberiniz var mı? Yada nice eğitimli insanların iş arayıpta bulamadığından? Diploması ile ümit dağıtılmış bu insanlara limon sat demek hakaretin diğer bir şeklidir..Limon satmak yada birşey yapmak tabiiki ayıp değildir. Ama sloganları heryerde kolayca kullanmayın lütfen. Bu ülke de binlerce işsiz mühendis var. Devlet üniversite ve diploma ile ümit tacirliği yapıyor. Bir yanda işsizler ordusu diğer yanda gereksiz üniversite açıyor. Diğer yanda bu ülkenin başbakanı çıkıp her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kaide yok diyor. Suçu getirip biryerde birinin üstüne atıp gidiyorsunuz. Ancak her insanı sosyal ortam ve ilişkilerinden soyutlayarak her işte her türlü koşulda çalışabileceği gibi bir yaklaşımdan kurtulmalısınız.Devir ilk çağ değil; erkekler avcılık yapmıyor kadınlarda meyve toplayarak geçimlerini sağlamıyor. Bilmem farkındamısınız artık insanların namusu ile edebi ile para kazanabilmesi düzen ,kurum veya kişilerin elinde.Diğer bir savınız eğer evli olsaydınız evinize nasıl bakacaktınız. Eğer le meğerle evlenmiş keşke diye bir çocukları olmuş. Hiç işsizlik nedeni ile yuvası dağılan insan görmediniz mi? yada evli iken işinden atılan bir insan duymadınız mı? yoksa evli iken iş güvencesi mi var da biz bilmiyoruz? Kimse durup dururken işsiz kalmaz istemez yada işsizlikten zevk almaz. Burada slogan vari konuşmalar yapmayınız hiç olmazsa biraz empati kurunuz.Ailenin, devletin,toplumun ve hukukun sebep olduğu sorunlarını burada günah keçisi gibi yakaladığınız insanlara kolayca monte etmeyiniz.

arkadaşımız haklıysa kimse nafaka vermek istemez boşandıktan sonra oda kendi hayatını kuracak ömrü boyunca nafakaya mahkum edilmek olmaz eşitlik varsa iki tarafada var.

Arkadaşın durumuna üzüldüm. Aynen benim yaptığım gibi muhtemelen siz ve vekiliniz bir takım hatalar yapmış olmalısınız ki bahsettiğiniz ürkütücü bedeller çıktı. Maalesef bayanlar boşandıktan sonra (ister kendisi ister eşi talep etsin) ellerindeki herşeyi bir intikam aracı olarak kullanıyorlar..tabi buna ülkedeki Aile hukukunda verdiği pozitif ayırımcılığa ekleyin..(Bknz. ben son zamanlarda bu mahkemelerde erkek hakim görmedim)..erkekler boşanma aşamasında hukuki yardım almayı pek düşünmüyorlar...taa ki atı alan üsküdarı geçtikten sonra..ama iş işten geçmiş oluyor...bunlar üst üste eklenince zaten bir kadınla davalı-davacı duruma düşünce olaya 1-0 geride başlıyorsunuz..eminim burada aksini söyleyecek birileri çıkacaktır...yukarıdaki bir kısmını verdiğim örnekler tarafımdan yaşanmış ve hala yaşanmaktadır. Neyse arkadaşa tavsiyem bu noktada yapabileceğiniz temyize gitmek..oradan çıkmaz ayın son perşembesine kararın bozulması gibi bir durum çıkarsa iyi bir vekille kayıpları telafi etmeye çalışmaktır.Saygılar