Re: Aldatma ve Boşanma Davası
Örnek dava olması dışında,erkeklerin böyle bir olayla karşılaştığında ne yapmaları gerektiği konusunda yol gösterici oluyorsunuz.
Erkekler bu gibi durumlarda ketum olmak ve delillere ulaşmak yerine, fevri davranıyor. Mantıklı hareket etmeleri yönünde bir yol gösteriyorsunuz siz.
Haklının hakkını almasını diliyorum.
Re: Aldatma ve Boşanma Davası
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Örnek dava olması dışında,erkeklerin böyle bir olayla karşılaştığında ne yapmaları gerektiği konusunda yol gösterici oluyorsunuz.
Erkekler bu gibi durumlarda ketum olmak ve delillere ulaşmak yerine, fevri davranıyor. Mantıklı hareket etmeleri yönünde bir yol gösteriyorsunuz siz.
Haklının hakkını almasını diliyorum.
Sadakatsizlik eyleminin asla bir savunması, dayanağı, mantıklı açıklaması olamaz. Birisine 1 tokat atarsınız. Sorar hakim neden vurdun. cevabı verirsiniz bir anda sinirlendim / gözüm döndü / kendimi kaybettim. Hatta bu nedenlerle insan bile yaralayabilir öldürebilirsiniz.
Ancak sadakatszilik öyle değildir. sadakatsizlik iradi bir eylemdir. Ve yapılabilmesi için 2 insan gerekir. Bu iki insanın bu eylemi gerçekleştirebilmesi içinde önce fikir, sonra söylem, sonra eylem birliği içinde olmaları şarttır. Eylem için zamana / mekana / isteğe ve iradeye ihtiyaç vardır.
Aldatılan eş ne kadar kötü olursa olsun sadakatsizlik hepsinden daha ağır bir töhmettir. Ne sevgi ( kaldıki sadakatsizliğin adının sevgi gibi kutsal bir kavram ile birlikte anılması ne kadar bayağıdır), ne aşk nede başka bir şey, yasal eşi aldatmak için geçerli bir sebep sayılamaz, ve hiç kimse bu eylemin onursuzluğunu savunamaz.
O nedenle verilen mücadele bana göre onurlu ve şereflidir...
Re: Aldatma ve Boşanma Davası
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
sadakatsizlik iradi bir eylemdir. Ve yapılabilmesi için 2 insan gerekir. Bu iki insanın bu eylemi gerçekleştirebilmesi içinde önce fikir, sonra söylem, sonra eylem birliği içinde olmaları şarttır. Eylem için zamana / mekana / isteğe ve iradeye ihtiyaç vardır.
Aldatılan eş ne kadar kötü olursa olsun sadakatsizlik hepsinden daha ağır bir töhmettir. Ne sevgi ( kaldıki sadakatsizliğin adının sevgi gibi kutsal bir kavram ile birlikte anılması ne kadar bayağıdır), ne aşk nede başka bir şey, yasal eşi aldatmak için geçerli bir sebep sayılamaz, ve hiç kimse bu eylemin onursuzluğunu savunamaz.
O nedenle verilen mücadele bana göre onurlu ve şereflidir...
Sayın dardayım, çok güzel ifade etmişsiniz..
Allah yar ve yardımcınız olsun..
Re: Aldatma ve Boşanma Davası
[QUOTE=Kişi sadakatsizlik yapacak, yuvayı dağıtacak, çocukların velayetini alacak, eşyaları alacak, nafakayı alacak, özgür kalacak, üstelik bundan sonra bu gayri ahlaki yaşamını devam ettirecek, nafaka ödeyen, malı bölüşen, evlatlarını kaybeden taraf yasanın yaptırımları nedeni ile bu duruma SPONSOR / FİNANSÖR olacak.[/QUOTE]
sayin dardayim tam bu tanima giren birisi olarak cildirip bir de telefonda hakaretler edince karsi taraf simdi de utanmadan hakaret davasi aciyor elimi kana bulamamak icin zor tutuyorum kendimi cok guzel ozetlemissiniz yukarida yazdiklarinizla durumu alkisladim yurekten kanun koyucu nun da bu duruma uyanip tedbir almasi gerek bir an once
Re: Aldatma ve Boşanma Davası
Sayın Dardayım,
Sanırım sizinle hemen hemen aynı durumu yaşıyoruz. Yazdıklarınız çok yol gösterci oldu. Ben daha yolun başındayım. Tecrübelerinizden yararlanmak istiyorum. "Evet maddi ve manevi tazminat talep edebilirsiniz. Hatta Boşanma gerçekleştikten sonra eşinizin birlikte olduğu şahsa da Borçlar Kanunu gereği de tazminat davası açabilirsiniz". (emsal Yrgıtay kararı var vereceğim size). Bu yargıtay kararını "tikence@hotmail.com adresine gönderebilirmisiniz?
Size birşey daha sorcam: Ben hala davayı "Zinadan mı" yoksa "evlilik birliğinin temelden sarsılması" maddesinden mi açıp açmayacağıma karar veremedim. Sizin dediğiniz gibi zina ispatlanması çok zor ve bazı avukatlar telefon ve mesaj kayıtlarının bunun için yeterli olamayabileceğini söylüyor; bazıları da elimdeki delillerin yeterli olduğunu söylüyor. Siz hangi maddeden dava açtınız ve davanın gelişimi hakkında biraz bilgi verirmisiniz. Size de geçmiş olsun, vereceğiniz bilgiler için şimdiden çok teşekkür ederim.
Re: Aldatma ve Boşanma Davası
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/10434
K. 2005/4506
T. 28.4.2005
• ZİNA NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT ( Dava Dışı Eşi İle Davalı Arasında Bir Yakınlaşma Bulunduğu Anlaşılmasına Göre Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Kabulü Gereği )
• EŞİN RIZASIYLA YAPTIĞI ZİNA ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )
• AİLE BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRI ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Zina Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )
818/m.49
ÖZET: Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun değildir.
DAVA: Davacı Muzaffer Gelir vekili Avukat Ahmet Canbaz tarafından, davalı Erol Gelir aleyhine 25.2.2003 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin reddine dair verilen 27.1.2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR: Davacı, dava dışı eşi ile davalının cinsel ilişkiye girerek zina eyleminde bulunduğunu, eşine karşı boşanma davası açtığını, davalı hakkında hazırlık soruşturması başlatıldığını, olay nedeniyle yuvasının dağıldığını, eylemin namusa yönelik yüz kızartıcı suç oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece; davacının iddia ettiği zina eylemi kabul edilse dahi boşanmaya sebep olan eylemin davacının eski eşinin zina eylemi olduğu, davalının eylemi ile davacının boşanması ve zina nedeni ile namus ve şerefinin ihlali söz konusu olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davalı hakkında davacının eşinin ırz ve namusuna tasaddide bulunmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan ceza davası sonunda; davacının eşi ile davalı arasında geçen telefon görüşmelerinin süresinin rahatsızlık boyutunu aşan uzun görüşmeler olduğu, davacının eşi ile davalı arasındaki ilişkinin rızaya dayalı olduğu kanısına varıldığı, davalının cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan davalının beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
----------------------------------------
Madde 41 - Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile hak-
sız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mec-
burdur.
Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek
sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur.
Madde 49 – (Değişik: 4/5/1988 - 3444/8. md.)
Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir.
Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.
Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir.
Re: Aldatma ve Boşanma Davası
Sayın dardayım tekrar merhaba,
Eşinizin cep telefonu ile konuştuğu kişileri ve eşlerini mahkemede tanık olarak gösterin, ben gösterdim çok güzel oldu demiştiniz. Hakim gerekçemizi sorarsa ne diyeceğiz, siz hangi gerekçe ile tanık göstermiştiniz? Ben de onların mahkemeye gelmesinin çok eğlenceli olacağını düşünüyorum ama hakim iyi bir gerekçe olmassa talebimi reddeder diye korkuyorum. Yardımlarınız için teşekkürler, kolay gelsin
Re: Aldatma ve Boşanma Davası
Öncelikle aldatma olayına ilişkin kesin bir delil olmadığı kanısındayım. Ancak bu telefonu eşinizin kullandığını ispatlayarak aile içinden olmayan birileriyle anormal şekilde (günde 30 kez görüşme - gece yarısı mesajlaşma veya benzeri) sonut şeyler ortaya konularak, sadakatsizlik, zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması sebeplerinin hepsine dayanabilirsiniz bunlardan biri bile hakimin bosanmaya karar vermesi için yeterlidir. ispatlayamasaniz bile eşinizin somut şüphe uyandıracak davranışları size haklı boşanma sebebi verir
Cevap: Re: Aldatma ve Boşanma Davası
Konu hakkında başka bir sorum olacak, benim başıma da geldi. Fakat 2 çocouğumun velayetini, banka kredisi ile almış olduğumuz ve benim ödediğim hala ödemekte olduğum evi ayrıca kendi üzerine olan aracı anlaşmalı boşanma ile ve çocuklar içinde ayrı ayrı nafaka ücreti alarak ayrıldık. Boşandık. Boşanma sebebini aşırı geçimsizlik nedeni ile belirttik. Aldatılma söz konusu olarak belirtmedik.Asıl neden bu idi. Şimdi ben beni aldatan eşim ile zina yapan erkek şehıs hakkında manevi tazminat talebi için elimde bulunan telefon kayıt görüşme ve sms saatleri ve facebooktan görüştükleri mesajların birebir kopyasını evde o zaman içinde beraberken şüphe üzerine kurduğum program sayesinde sayfaları ve tarih ve saatleri gösterir mesajları dava açarak manevi tazminat talebinde bulunma imkanım olur mu? diğer şahıs ve ayrıldığım eşim hakkında tazmiant talebi ayrı ayrı mı olacak. Ayrıca boşanma davası için temyize gitmesin diye aynı gün elinden imzalı karşılıklı dilekçede avukatım aracılığı ile almıştık. En son soru ne kadarlık tazminat davası açabilirim çünkü bildiğim kadarı ile hakim aşağıya bu rakamı çekiyor olduğu, her ikimizde kamu görevlisi olarak çalışıyoruz. Beni aldatan eşim kendi kurumundaki erkek müdürü ile bu işi gerçekleştirdi. Onunda idari soruşturma için gerekli müracaatlarımı il dışı tayinden sonra yapmayı düşünüyorum. Bu tarihlerin önemi hakkında bilgide almak istiyorum. Bilgisayar program ilk kayıt 10.10.2012, boşanma tarihi 10.12.2012 olarak verebilirim. Boşanma tarihi mi yoksa bu olayı öğrenmeden sonra ki tarih başlangıcı olan 6 aydan en fazla ne zamana kadar olması gerekiyor. Şimdiden cevaplarınıza teşekkürler.
Cevap: Re: Aldatma ve Boşanma Davası
Aldatmayı aldatılmayı o kadar güzel tanımlamışsınız ki saygılar