-
sayın AKOZ
Sayın Abbas beyin ve benim yazılarımı dikkatlice okuduysanız eğer ;
işçi kesintisiz biçimde sürdürdüğü işi sırasında işeveren istediği kadar işçisine işe giriş çıkış işlemi yaptırsın, çalışanın kıdem hakkına bir zarar gelmez.
İşverenin 1996 yılında eşinizi işe giriş çıkış işlemi yapmış olmasına rağmen eşiniz kesintisiz biçimde aynı işyerinde ve aynı işveren emrinde çalışmaya devam etmektedir. Halen çalışmakta olan eşinizin 1996 yılında yapılan işlem nedeniyle kıdem tazminatı davası açması mümkün dedğildi.Zira kıdemi halen devam etmekte ve iş akti son bulmamış durumdadır.eşiniz ancak ve ancak iş akdi, kıdem tazminatını gerektirecek biçimde son bulduğu zaman, ilk işe girişi olan 1992 yılından itibaren kıdem süresi nazara alınacak ve yasal bordrosuna imza koyduğu ücreti üzerinden kıdem tazminatı hesaplanacaktır.
Eşinize açıktan verilen ücreti yine yazılı belge ile eğer kanıtlayabilirseniz kıdem tazminatı da bu gerçek ücreti üzerinden hesaplanacaktır. Eğer eşinizin gerçekten aldığı 1.320YTL ücreti kanıtlayabiliyorsanız SSK ve Çalışma bölge Müdürlüklerine şikayet edebilirsiniz. Veya gerçek ücretin bordroya yansıtılmaması nedeniyle eşiniz iş akdini haklı nedenle fehederek kıdem tazminatını isteyebilir.(Bu durumda ihbar tazminatı hakkınız olmaz) Eşinizin hizmet akdinde ücret zammına ilişkin bir düzenleme yoksa ve ödenecek ücret, agari ücret olarak belirlenmişse yıllarca bu asgari ücretle çalışmak mümkündür.
-
sn bayındır,
yol gösterici bilgileriniz için teşekkür ederim. sayın bilgiliyi de teşekkür ederim. ancak eşim asıl maaşını nasıl ispat edecek biz eşimle birlikte çalışan aylık sadece 650 ytl kira veren kişileriz bir çocuğumuz var benim aylık ücretim 1000 ytl eşimin 350 ytl görünüyor eşimin 350 ytl ile 650 ytl lik kira kontratına imza atması olası mı kaldıki kendisi muhasebeci 15 yıllık muhasebeci 350 ytl ile çalışırmı
bir de tazminatı için kanunun hangi maddesi gereği iş mahkemesinde dava açacağız o konu da da yardımcı olursanız sevinirim şimdiden teşekkür ederim.
-
Sayın AKOZ...
tekrar ve son olarak belirteyim ki,
1) eşiniz eğer halen kesintisiz bir biçimde aynı işyerinde 15 yıldır çalışıyorsa, ama bu arada işe giriş çıkış işlemleri olmuşsa işverenin yaptığı bu işlemler nedeniyle HALEN ÇALIŞMAKTA OLAN EŞİNİZİN KIDEM TAZMİNATI DAVASI AÇMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR.
2) Ücret, ödediğiniz kiraya, asgari geçim standardına, vs varsayımlara göre belirlenemez.
Eşinizin bordrosuna imzasını koyduğu ve ssk'ya bildirilen ücreti RESMİ ücretidir. Her türlü işçilik hakkı ve bu meyanda kıdem tazminatı bu ücreti üzerinden değerlendirilir. Bordrosu dışında işverenin imzasını taşıyan bir başka ücret ödeme belgesi varsa bunu şikayet konusu yapabilirsiniz.
-
tekrar teşekkür ederim sn bayındır,
haklısınız ama iki kişinin arasındaki bir olayı nasıl ispatlarsınız ülkemizde
hemen hemen herkes net ücret üzerinden değil asgari ücret üzerinden ssk primi ödeniyor. patron ile işçi arasında karşılıklı alınan verilen ücretler nasıl ispatlanır ki zaten bu tutarlar ödenirken hiç belge imzalanmaz ki bu yoldan gidersek hiç bir zaman hakkımızı arayamayız öyle değil mi sair giderlerle ispatlamazmı kaldı ki kişiler gelirleri itibariyle borçlanabilirler geliri 350 ytl olan şahış aylık ödemesi 650 ytl olan kirayı eğer bu maaşı alıyorsa elde etmediği gelirle nasıl borçlanmış, bu arada ssk da bu asgari ücretler yüzünden zarara uğramıyor mu, insanlar tecrübeleri ve kıdemleri artmasına rağmen ilk işe giren kişi gibi asgari ücretten çalışabilir mi yukarıda sözünü ettiğim hususlar ile alınan maaş ispatlanamaz mı
bu arada kıdem tazminatı ile ilgili olarak yukarıda da belirttiğim gibi malulen emekli olma durumu var önümüzdeki bir ay içersinde sonuçlanacak ondan dolayıdır ki ben sözü geçen talebi hangi kanun maddelerine dayandıracağımı öğrenmek istiyorum.
-
Sayın AKOZ;
Eşinizin kıdem tazminatına hak kazanacak bir şekilde (maluliyet nedeniyle emekliliğini istemek gibi) işten ayrılması halinde kıdem tazminatının sizin beklentiniz doğrultusunda ödenmemesi halinde eski 1475 sayılı İş Yasası'nın yürürlükte kalan tek maddesi olan 14. maddeye dayanarak kıdem tazminatı alacağına ilikşin dava açabilirsiniz. Fırat Bey'in belirttiği gibi eşiniz bugüne kadar asgari ücretli bordroları imzalamış ise (veya iş sözleşmessinde asgari ücretle çalışacağı belirtilmiş ise) gerçek ücreti kanıtlamanız biraz zor görünüyor. Ancak, yine de size bir çıkar yol olabilir düşüncesi ile şunu da belirtmek istiyorum; ücretin çekişmeli olduğu bazı davalarda Yargıtay, "nitelikli ve kıdemli bir işçinin bordroda asgari ücretli gösterilmesi gerçeğe uygun düşmemektedir, ustabaşı olan 15 yıllık bir işçinin asgari ücretli olması normal bir durum olmadığından, böyle bir işçinin durumuna uygun ücretinin mahkemece ilgili meslek odasından sorulması gerekir" şeklinde kararı vardır (Yargıtay 9. HD'nin 3.10.2000 T., 8416/13103 sayılı kararı). Aynı konuda benzer başka kararlar da var. İşverenle eşiniz arasında ihtilaf doğarsa bu kararlardan yararlanabileceğinizi düşünüyorum. İnşallah işinize yarar. Selamlar. Av. Abbas Bilgili
-
çok teşekkür ederim sayın bilgili o kadar değerli bilgiler verdiniz ki anlatamam işlerinizde başarılar dilerim.