Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Sayın sdt23,
O bölgede yaşamış biri olarak, PKK'ya karşı olmasına rağmen ayrı bir ülke hayalini taşıyan çok Kürt vatandaşımız olduğunu biliyorum. PKK yandaşı olup da bağımsızlığın, ayrı bir ülke olmanın umurunda bile olmadığı, tek amacının Türkiye Cumhuriyeti bölünsün de nasıl bölünürse bölünsün olduğu birçok insan da biliyorum.
Yurt içi ve yurt dışındaki PKK'lıların sayısı konusunda değişik spekülasyonlar olsa da 5000 civarında PKK'lı var. Evet bu rakam çok.
DTP'ye oy veren yüzde %5'e yakın bir seçmen var. Bu çoktan da, çok daha çok. Ancak bu "yüzde 5"in çok küçük bir kısmının "Türkiye nasıl bölünürse bölünsün" düşüncesinde olmalı. Ama bütün bu rakamlara değil toplum içindeki orana bakmamız lazım. 65 milyonun üzerindeki bir nüfus içinde bu tip marjinal görüşlerin ne kadar olduğuna bakmak lazım.
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Peki bu durumda, çok hassas olan bu ayrımı nasıl yapmalıyız? Kriter PKK mı olmalı yoksa toprak talebi mi? TRT 6'nın açılması PKK'yı kızdırırken, PKK'ya karşı olmakla birlikte bağımsızlık isteyenlerin işine gelir mi?
TRT 6'nın açılması ve düzgün yayın yapması orta ve uzun vadede yalnız ve yalnız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve vatandaşlarının faydasına olacaktır.
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Bir de konuya tersten bakacak olursak, bölgedeki okulları yakan, öğretmenlerimizi katleden PKK'nın tek amacı bölge vatandaşımızın eğitimsiz kalmasını sağlayarak bu durumu lehine kullanmak mıydı, yoksa Türkçe öğrenmelerini engelleyerek bu noktaya gelinmesini sağlamak da amaçlarından biri olabilir mi?
Buna iki örnekle cevap vermek lazım.
Birincisi Kürtçe şarkı yasağının kalkması. Önce kaset satışlarında bir patlama oldu. Sonra düşüş.
California eyaleti 1970'li yıllarda 12 yıllık temel eğitimin aynı seviyede bir sınıf oluşturacak öğrencilerin olması halinde istenilen dilde yapılmasına izin veren bir kanunu kabul etti. Amerika'da üç tip okul var. Devlet okulları (public schools), özel okullar (private schools), devlet tarafından geri kalmış bölgelerde öğrenci başına para ödenen ama özel vakıflarca yönetilen okullar. (charter schools)
Bu kanun kapsamında sadece özel okullarda değil devlet ve charter okullarında da başka dilde eğitime izin verildi.
Mesela okula başlayacak 20 Vietnam kökenli öğrencinin velisi bir araya gelip bizim çocuklarımızın 12 yıllık ilk,orta ve lise eğitimini Vietnamca almasını istiyoruz, yabancı dil olarak da Fransızcayı seçtik, İngilizceyle hiç işimiz olmaz diyebiliyorlar.
Eyalet genelinde hispanic nüfusu %36 seviyesindeyken Los Angeles gibi illerde hispanic nüfus %52'nin üzerinde. Yani anadili İspanyolca olanların sayısı İngilizce olanlardan çok çok fazla. (36,5 milyon nüfuslu California'da 500 binin üzerinde yakın Ermeni ve İran kökenli vatandaşın yanı sıra 4 milyon Asya kökenli (Çin, Japonya, Kore, Tayvan, Vietnam kökenli) vatandaş var.
Bugün Los Angeles'ta elektrik ve su faturaları 5 dilde geliyor. (İngilizce, İspanyolca, Çince, Korece, Ermenice) Ehliyet sınavını dilerseniz Türkçe bile alabiliyorsunuz. (Çevirisi çok iyi değil. Komik kelime ve kavramlar var. Bu yüzden İngilizce alın. :o )
California'da 24 saat İspanyolca, Çince, Korece, Farsça ve Ermenice yayın yapan yerel televizyonlar var. Ama bugün California'da yasak olmamasına rağmen ana dilde eğitim veren sınıf var mı? Neredeyse yok. (Birkaç istisna olabilir diye ihtiyatlı konuştum. 2003 yılında bulamamıştım.)
Neden yok? Çünkü toplumla entegre olmak ve üniversiteye gidebilmek için İngilizce bilmek gerekiyor. Bir insan hiç İngilizce bilmeden Los Angeles'ta kendi mahallesinde yaşamını sürdürebilir. Ama asgari ücretten fazla ücret alabileceği bir iş arıyorsa İngilizce şart.
Dolayısıyla böyle örnekleri gördükten sonra sadece Kürtçe TV değil, Kürtçe eğitim verecek okul açılmasından bile korkmamak lazım. Korkularımızı yenersek rekabet ortamına açık serbest piyasa ortamında Türkçe Kürtçeye her zaman galip gelecektir.
Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
Öncelikle şunu söyleyeyim:
Canan Arıtman'ı memnun edecek bir DNA testi yaptırma imkanı olmadı, ama bildiğim ve hissettiğim kadarıyla %100 Türk'üm. Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırlarından daha geniş bir Türkiye hayali kuruyorum. Akıllı siyaset izlenirse pek çok komşu toplululuğun (Gürcistan, Azerbaycan, Makedonya, Kuzey Irak, Suriye gibi) Türkiye'ye bir birlik çerçevesinde iltihakı söz konusu olabilir. Türkiye çevresi için bir cazibe merkezidir.
Mesela dense ki:
Bir halk oylaması yapılacak ve kendini Kürt olarak tanımlayan ve ayrı devlet isteyenler için tamamen seçmen sayısına oranlayarak toprak verilecek.
Diyelim ki 40 milyon seçmen var, -abartarak söyleyelim- 400 bin kişi ayrı devlet istedi. 780 bin kilometre kare toprağımız var.
Şemdinli'de İran-Irak sınırının kesiştiği yere bir pergel konacak ve bu pergelle
7800 km2'lik yer ayrılacak.
Bunu kim ister?
Kim İstanbul'a, Ankara'ya, Antalya'ya vizeyle girmek ister?
Atatürk'ün bir konuşmasında ifade ettiği gibi:
16-17 ocak 1923;
"Ahmet Emin Yalman - kürt sorununa temas buyurmuştunuz. kürtlük sorunu nedir? bir iç sorun olarak temas buyurursanız çok iyi olur.
Mustafa Kemal Atatürk - kürt sorunu bizim yani türklerin çıkarına olarak da kesinlikle söz konusu olamaz. çünkü bildiğiniz gibi bizim milli sınırımız içinde var olan kürt unsurlar o şekilde yerleşmişlerdir ki pek az yerlerde yoğundur. fakat yoğunluklarını kaybede kaybede ve türk unsurunun içine gire gire öyle bir sınır doğmuştur ki, kürtlük adına bir sınır çizmek istersek türklüğü ve türkiye’yi mahvetmek gerekir. sözgelimi, erzurum’a kadar giden erzincan’a, sivas’a kadar giden harput’a kadar giden bir sınır aramak gerekir. ve hatta konya çöllerindeki kürt aşiretlerini de gözden uzak tutmamak gerekir. dolayısıyla başlı başına bir kürtlük düşünmektense, bizim teşkilat-ı esasiye kanunu gereğince zaten bir tür yerel özerklikle oluşacaktır. o halde hangi livanın halkı kürt ise, o*nlar kendi kendilerini özerk olarak idare edeceklerdir. bundan başka türkiye’nin halkı söz konusu olurken o*nları da beraber ifade etmek gerekir. ifade olunmadıkları zaman bundan kendilerine ait sorun yaratmaları daima mümkündür. şimdi türkiye büyük millet meclisi, hem kürtlerin hem de türklerin yetki sahibi vekillerinden oluşmuştur ve bu iki unsur, bütün çıkarlarını ve kaderlerini birleştirmişlerdir. yani o*nlar bilirler ki, bu ortak bir şeydir. ayrı bir sınır çizmeye kalkışmak doğru olmaz."
"Mustafa Kemal Atatürk, Eskişehir-İzmit konuşmaları, 1923", sayfa 105, kaynak yayınları
Bazı kavramlar yanlış anlaşılıyor.
Mesela Fransa dünya üzerinde üniter devlet dendiğinde akla gelen ilk örneklerdendir. Ama orada bile "collectivité territoriale" veya "collectivité locale" denen Anayasal yerel yönetimler söz konusudur.
Türkiye'de bazı yerlerde Kürtçe konuşulması İngilizce veya Rusça konuşulmasından hatta Kürtçe eğitim verilmesi, eğitim dilinin İngilizce olmasından daha tehlikeli değildir.
Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
Sn. sdt23,
Forumlarda yazdıklarınız benim düşüncelerim ile çoğu zaman uyuşmuyor, ancak makul yanıtlarınızı takdir ettiğimi belirtmeliyim. Hatta bir forumda konuyu tekrar mecraına çeken bir karşı eleştiriniz için teşekkür ettiğimi de hatırlıyorum.
Karşılıklı olarak suçlayıcı olmadan, kendi düşüncelerimiz doğrultusunda mümkün olduğunca mantık çerçevesinde ve hatta bilgilerimiz dahilinde bilimsel verilere dayanan argümanları ortaya koymak, "münazara" denilen hoş bir faaliyeti yerine getirebilmek ne güzel...
Konuya gelirsek; Kürtçe yayının geç kalınmış bir adım olduğunu düşünüyorum. Hatta biz o ırkı "karda yürürken kart, kürt sesleri çıkardığından" Kürt olarak adlandırılan Türkler olarak da tanımlamıştık bir zamanlar... (Tanımlayan da namı diğer Netekim Paşa'ydı.)
Bugün ise Devlet eliyle Kürtçe kanal oluşturduk. İşte burada çok ciddi bir yanlışlığın yapıldığını düşünüyorum. Bu iş seneler evvelinden yapılmalıydı ama Devlet eliyle yapılmamalıydı.
Örnek verdiğiniz eyalet, 52 eyaletli bir federatif devlete aittir. Biz ise ulus devletiz.
O federatif devlet son Irak Savaşı'nda ordusunu takviye etmek için 10.000 Dolar transfer ücreti ve dolgun maaşla vatandaşlarından, "Temel İngilizce bilen" personel aramış ancak yeterli sayıda bulamamış (Temel İngilizceleri yeterli olmadığından) bir devlettir.
Ulus devletler; vatandaşları arasında ırk, din, dil, soy, mezhep, bölge farkı gözetmeksizin her vatandaşına eşit yaklaşan devletlerdir. Geçmişte bu eşitliğin sağlandığı çeşitli saiklerle söylenemese bile , bugünün mantıklı çözümü de bugün yaşadıklarımız değildir, umarım bunu acı deneyimlerle görmeyiz.
Selamlar,
Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
Sayın Harun Gür,
Birinci mesajımda eksik kalan kısmı, ulus-devlet ve üniter devlet kavramı denince akla gelen ilk devlet olan Fransa örneğiyle de desteklemiştim.
Demokrasiyle yönetilen ülkeler büyük devlet olma iddiasındaysa daha kuşatıcı ve kucaklayıcı olmalı.
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Mesela Fransa dünya üzerinde üniter devlet dendiğinde akla gelen ilk örneklerdendir. Ama orada bile "collectivité territoriale" veya "collectivité locale" denen Anayasal yerel yönetimler söz konusudur.
"Devlet eliyle yapılmamalıydı." demişsiniz. İdeali öyle olurdu. Keşke bu şekilde yapılabilse.
Ama hem devlet eliyle olmayacak, hem de sakıncalı olmayacak bir Kürtçe yayın şu an için çok ütopik değil mi?
Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Mesela Fransa dünya üzerinde üniter devlet dendiğinde akla gelen ilk örneklerdendir. Ama orada bile "collectivité territoriale" veya "collectivité locale" denen Anayasal yerel yönetimler söz konusudur.
Şu kavramların Fransa için gerçek anlamlarını ve uygulama şartlarını da bir açıklasanız da, bana gecenin bu saatinde Fransızcadan çeviri yaptırmasanız.:)
Bu sizin yorum, Hadi Uluengin'in Fransız Ulusal Marşı'ndan uhrevi anlamlar çıkardığı bir yazısına benzedi gibi geldi. Siz açıklamanızı yapın, ben yanıtlarım.:o
Selamlar,
Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Dolayısıyla böyle örnekleri gördükten sonra sadece Kürtçe TV değil, Kürtçe eğitim verecek okul açılmasından bile korkmamak lazım. Korkularımızı yenersek rekabet ortamına açık serbest piyasa ortamında Türkçe Kürtçeye her zaman galip gelecektir.
Sayın sdt23 ,
Siz dua edin, Amin demek de benden olsun. :o
KÜRTÇE EĞİTİM ÜNİVERSİTEYE GİRİYOR muş.
Bu arada neden bu denli sakıncalı görülüyor anlayamadım doğrusu, ha devlet eliyle, ha özel TV ne fark eder; işlevi aynı mı değil mi?
Peki bir vatandaş olarak Devlet eli ile olmasını istiyorsam ne olacak?
Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Şu kavramların Fransa için gerçek anlamlarını ve uygulama şartlarını da bir açıklasanız da, bana gecenin bu saatinde Fransızcadan çeviri yaptırmasanız.:)
Bu sizin yorum, Hadi Uluengin'in Fransız Ulusal Marşı'ndan uhrevi anlamlar çıkardığı bir yazısına benzedi gibi geldi. Siz açıklamanızı yapın, ben yanıtlarım.:o
Fransız anayasasının 72. maddesinde göre Fransız topraklarının bazı bölgelerine diğer bölgelerden farklı olarak yerel yönetimler açısından daha fazla yetki veren düzenlemeler yapılmıştır. Özerklik veya ademi merkeziyetçi bir yönetim şekli olarak düşünülebilir.
collectivité territoriale veya collectivité locale denen yerlerin seçilmiş meclisleri ve diğer bölgelerden farklı yerel yönetimleri vardır. Merkezi yönetimden farklı kararlar alınabilir. Bu bölgelerden biri Korsika'dır.
Korsika ve diğer collectivité territoriale için Fransız anayasasında özel hükümler vardır.
Fransa'nın deniz aşırı topraklarının yönetimlerinde değişik oranda özerklikler söz konusudur. Ancak Fransız ana topraklarındaki 26 region ve bu 26 region'ın 96 department'inin kendi yönetimleri vardır.
Sadece Korsikalılar için Korsikacaya tanınan haklar yoktur. Mesela İspanya'da Basklılar sorun yaşarken Fransız yönetiminin sağladığı haklar nedeniyle Fransa'da Basklılardan kaynaklanan ciddi bir problem olmamıştır.
İspanya sınırındaki Languedoc-Roussillon region'ında Katalanca, Aquitaine region'ında Baskça, Alsace ve Lorraine region'larında Almancaya yakın dil konuşan halklar için değişik haklar tanınmıştır.
Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
Baskın Oran revaçta bakıyorum da...:o
Korsika neresidir? Nüfusu kaçtır? Yüzde kaçı Korsikalıdır? Tarih boyunca kimlerle içli dışlıdır? Turizm gelirleri açısından önemi nedir? Ayrılıkçı mıdır?
Evvet, yanıtlar...:)
Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
TRT Şeş için Erdoğan’a suç duyurusu
NTV Haber
ADD Isparta Şube Başkanı Mahmut Özyürek, Kürtçe yayın yapan TRT 6 (TRT Şeş) ile ilgili Başbakan Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundu.
ISPARTA - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Isparta Şube Başkanı Özyürek, Isparta Cumhuriyet Savcılığı’na giderek, suç duyurusu dilekçesini verdi.
Burada gazetecilere açıklama yapan Özyürek, Başbakan Erdoğan’ın TRT 6’nın yayınına izin verdiğini ve kanalın yayına başlaması dolayısıyla Türkçe ve Kürtçe yeni yıl mesajı ilettiğini belirterek, bunun Anayasa’nın 3. ve 174. maddelerine aykırı olduğunu iddia etti.
Re: TRT 6 Yayınına Büyük İlgi
Konu dönüp dolaşıp aynı yere geliyor.
Diyorsunuz ki "onların ayrılıkçı özlemi olmadığı için daha geniş haklar tanınıyor."
Ben de diyorum ki, "daha geniş haklar tanındığı için ayrılıkçı talepleri yok."
Ya da bu yöndeki talepler zayıf kalıyor, taraftar bulamıyor.
Haklar daraltıldıkça da ayrılıklı talepler kuvvetleniyor.
Mesela İspanya'da bir Bask problemi var ama Fransa'nın Aquitaine bölgesinde bu kadar Basklı yaşamasına rağmen bir Bask sorunu yok. Bunun nedeni üniter Fransız devletinin tanıdığı serbestiler.
Aynı şey Korsika için de geçerli. Korsika'da da otonom yönetim veya tam bağımsızlık isteyen siyasi hareketler var.
1970'li yıllarda Korsika'daki Fransız devlet kurumlarına ve memurlarına yönelik pek çok bombalama eylemi ve suikast düzenlendi. 1975 yılında Fransa'nın Aleria'daki pied-noir isimli üzüm bağına yapılan barışçı işgal eyleminde orantısız güç kullanmasıyla ayrılıkçı hareketler halkta destek bulur olmuştu. 1990'lı yıllarda ayrılıkçı iki grup arasında çatışmalar yaşandı. Fransa'dan gelen kişiler kaçırıldı, evlerine saldırılar düzenlendi. Bütün bunlar 2000 yılında başbakan Jospin'in Korsika'ya daha fazla otonomi tanınacağına dair açıklamasıyla duruldu.
("Kürt realitesini tanımak" ile paralelliğe dikkat!)
Fransız meclisinde de bu konuda sert tartışmalar oldu. Bazı aşırı milliyetçiler bunun Brittany ve Alsace gibi bölgelerde de taleplere neden olacağını ve Fransa'nın üniterliğinin tehlikeye düşeceğini iddia ettiler.
En son 2003 yılında referandum yapıldı. Bu referandumda Korsika halkının çoğu tam bağımsızlığı reddetti ve sağlanan geniş otonomiyi kabul etti.