İdarenin takdir yetkisi

Sadece vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyorlar. Malum İslam inancımıza göre bu dünyanın birde öbür tarafı var.

Şimdi; pek hatırlayamıyorum.Bu konuda çok zaman önce; yine bu sitede; "idare yurtdışına çıkmama izin vermiyor." diye yazan bir doktor Hanıma cevap vermiştim. Konu da kabaca söyleydi: "Şu kadar yıllık Devlet Memuru Doktorum.Görev yaptığım yer; OHAL ya da "tabii afet" bölgesi, ya da "karantina bölgesi" v.s. v.s. diye nitelenen "özel görev bölgesi" değil. Şu kadar yıl da kıdemim var. Amerika'da doğum yapacak olan kızımın yanına gidebilmek için yurtdışına çıkış talebime idare "ret" cevabı verdi." diye yazmıştı.
Ben de O'na; yaklaşık -net olarak hatırlamıyorum.O mesajı bulabilmem için; gönderdiğim yüzlerce mesajı taramalıyım- dedim ki:"Biz her ne kadar; cumhuriyet isek de; kökümüz; yüzlerce yıllık padişahlık geleneğinden gelmekte. O sebepten; yasa yapıcılar; idarecilere; "kısmen" de olsa; "padişahlık" yetkisi tanımakta... Birçok kanuna ve yönetmeliğe bakınız; şartlar yazıldıktan sonra; yine de; "...bilir," yazar. Yani; izin verilebilir, görevlendirilebilir, ..." Yani; buna idare hukukunda; "takdir yetkisi" deniyor. Doktor Bayanın yurdışına çıkışı ile ilgili hiçbir hukuki engeli yokken; ilgili yönetmeliğin "...izin verilebilir." hükmüne dayanarak; İzmir Sağlık Müdürlüğü yetkilileri "padişah yetkisini" kullanmışlar ve izin vermemişler...
Yurdum hukukunun gözlerinden öperim.

Tsk kurumunda işçi(teknisyen) olarak işe başlama sürecindeyim. Fakat benim 2003 te işledigim bir suc var. Bu suc DM' kanununda sayılı suclardan deil ama güvrenlik soruşturması evraklarımı teslim ettiğimde benden mahkeme kararını eklememi istemişlerdi bende ekledim. Ordaki personel mahkeme kararına şöyle bi göz attı ve bu bizim kriterlerimize uygun deil dedi sonra bende konuyu kısaca anlattım( her ne kadar onu alakadar etmesede) sucumun para cezasına cevrildigini ve ertelendigini 5 yılın sonunda esasen vaki olmadıgını gibi.. sonra tamam dedi. Kararı ankara vericek dedi.. benim ögrenmek istedigim evraklarımın ankaraya ulasmadan idare kendince kanaat kullanıp güvenlik sorusturmasına dahi gerek duymadan beni eleyebilirmi ve elenirsem idare mahkemesine dava acma gibi bi hak dogar mı? şimdiden teşekkürler

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hangi Kuvvet Komutanlığına iş için müracaatta bulundunuz? İşçi mi yoksa sivil memurluk için mi müracaatta bulundunuz? Aldığınız ceza ile ilgili mahkeme hükmünün hukuken kesinleşme tarihi nedir?

Dnz.K.K Tersane Komutanlığına elenmezsem işçi olarak çalşmaya başlıcam. Aldığım ceza 2003 yılında kesinleşti. Mahkeme 10 ay ceza verdi ve bu cezayı para cezasına çevirip erteledi. 2008 yılında 5 yıl süre tamamlandı.

Eğer mahkumiyetinize neden olan suç, affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından biri değilse ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özel kanunlarında yer alan özel şartlar arasında söz konusu suçtan hükümlü olmamak gibi bir madde yoksa bir problem olmaz diye düşünüyorum. Eğer aleyhinize hukuka aykırı bir idari işlem oluşturulursa, idari yargıda bir iptal davası açabilirsiniz diye düşünüyorum.

Takdir yetkisi kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden yargı denetimine tabi. Atamayla ilgili bir işlemse bu, kamu yararı gözetilip gözetilmediği, atamanın hizmet ihtiyacı nedeniyle mi yapıldığı, sebep ve maksat yönünden yargı organları tarafından denetleniyor...

...da şimdi bu yeni yapıda yargı idareyi karşısına alır mı takdir yetkisini kısıtlar mı tartışılır.