-
ialtin boşu boşuna ortamı geriyor germek için elinizden geleni yapıyorsunuz size son uyarım iletinizi düzeltin
"Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hakime, hele ne iktidara tabiyiz Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı! "
MOLIERAC
-
Sayın Tayfun Bey,
Öncelikle ortamı geren ben değil sizlersiniz bu bir. Neden bu kadar takıldınız bu kiralama işine anlamadım -ki buradaki kiralamanın bence hizmet kiralama işi olduğu oldukça açıkken bu iki. İsteğiniz üzerine gereklşi düzeltmeyi yaptım bakalım şimdi soruya yanıt yerine daha hangi eleştiriyi getireceksiniz buda üç. Şunuda belirteyim ki hiçbirinizin bana cevap gibi bir yükümlülüğü bir mecburiyeti yok ama beni böyle yok ortamı germek yok insanları kunta kinte yerine koyduğumu söylemek -ki beni tanımıyor nasıl bir düşünce de olduğumu bilmiyorken- hakkınada sahip değilsiniz. Eleştiri tabiki yapılabilir belki uygun kelimeyi şeçmemiş te olabilirim ama önce bir sorun bakalım kiralık veya herneyi eleştiriyosanız ne manada kullanmışım.Eğer dediğiniz gibi bir yaklaşımım varsa sonra haklı olarak eleştirinizi en ağır şekilde yapın ama sizlerin yaptığı sizin tabirinizle yargısız infazdan başka birşey değil. Ayrıca yazınızdaki tehtit vari tutum hiç hoş değil'' bu size son uyarım yazınızı düzeltin '' Nedir yani son uyarı ne demek ne yaptımda son uyarıda bulunuyorsunuz? Açıklarsanız sevinirim. Ben kimsenin şahsına hiçbir saldırı da bulunmuyorum. (Bana saldırılmadığı müddetçe) Kendimce şu an içinde olduğum bir soruna çözüm aramak adına avukat arkadaşlar başlıklı kendimce (yanlış kelime seçilmiş olabilir ama suçlusu ben değilim)iyi niyetli bir çözüm arayışı mantığıyla soru soruyorum sorumla hiç alakası olmayan tamamen şahsıma yönelik abartılı eleştirilerle karşılaşıyorum. Dolayısıyla bende cevap hakkımı kullanınca da eleştiri yaparken eleştiri kabul edemeyen sizin tarafınızdan ortamı germek v.s. gibi daha ağır suçlamalarla tehtitlerle karşılaşıyorum.Bir hukuk sitesimi yoksa bir eleştiri sitesimi anlamadım.Benim tavsiyem çözümden uzaklaşmak yerine çözüm üretmeye çalışsanız hataları genişletmek yerine insanları incitmeden hataları düzeltmeye çalışsanız daha iyi edersiniz. Ama nedense siz baştan bana karşı bir tavır içerisindesiniz.Oysaki ben bilirdimki hukukçular asla ön yargılı olmaz objektif olur ama malesef öyle değilmiş.
-
DEĞERLİ ARKADAŞLAR
10,06,2003 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİREN 4857 SAYILI İŞ YASASINA GÖRE ÇALIŞMA HAYATIMIZA YENİ YENİ ÇALIŞMA ŞEKİLLERİ GETİRİLDİ.BUNLAR ESKİDEN VAR OLAN ÇALIŞMA ŞEKİLLERİNDEN FARKLI OLARAK EKONOMİK KRİZ VE DURGUNLUK DÖNEMLERİNDE ÇALIŞMA YAŞAMINA İŞVERENLER LEHİNE YAPILAN DÜZENLEMELERİ İÇERMEKTEDİR.YİNE 4857 SAYILI İŞ YASASI İLE İŞÇİLER LEHİNE BİR DİZİ İYİLEŞTİRME VE DÜZENLEMELER YAPILMIŞTIR.GENEL VE YAYGIN TABİRİYLE AVRUPA MÜKTESABATINA UYUMLAŞTIRMA ÇALIŞMALARI DOĞRULTUSUNDA İŞ YASAMIZ YENİDEN DÜZENLENMİŞTİR.PEKİ BU YENİ ÇALIŞMA ŞEKİLLERİ NELERDİR?
EN BAŞTA BU TARTIŞMAYA VE YANLIŞ ANLAŞILMALARA KONU OLAN GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ GELMEKTEDİR.TANIMI ŞU ŞEKİLDE YAPILMAKTADIR:İŞVERENLER DEVİR SIRASINDA YAZILI RIZASINI ALMAK SURETİYLE BİR İŞÇİYİ;
-HOLDİNG BÜNYESİ İÇİNDE VEYA AYNI ŞİRKETLER TOPLULUĞUNA BAĞLI BAŞKA BİR İŞYERİNDE
-YAPMAKTA OLDUĞU İŞE BENZER İŞLERDE ÇALIŞTIRILMASI KOŞULUYLA BAŞKA BİR İŞVERENE
İŞ GÖRME EDİMİNİ YERİNE GETİRMEK ÜZERE GEÇİCİ OLARAK DEVRETMESİ İŞLEMİNE GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ DENİR.
DEVİRDEN SONRA ESKİ İŞVERENLE İŞ SÖZLEŞMESİ DEVAM EDER.FAKAT İŞÇİ YENİ İŞVERENE DE ESKİ İŞVERENLE VAR OLAN SÖZLEŞMESİ GEREĞİ ÜSTLENDİĞİ İŞİN GÖRÜLMESİ GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEKLE YÜKÜMLÜ OLUR.GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ KURULAN İŞVEREN İŞÇİYE TALİMAT VERME HAKKINA SAHİP OLUP İŞÇİYE SAĞLIK VE GÜVENLİK RİSKLERİNE KARŞI GEREKLİ EĞİTİMİ VERMEKLE YÜKÜMLÜDÜR.
-GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİNİN SÜRESİ ALTI AYI GEÇMEMEK ÜZERE YAZILI OLARAK YAPILIR.
-GEREKMESİ HALİNDE EN FAZLA İKİ DEFA YENİLENEBİLİR.
İŞÇİYİ DEVRALAN SINIRLI SORUMLUDUR.:
-GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ KURULDUKTAN SONRA DEVRALAN İŞVEREN SADECE İŞÇİNİN KENDİSİNDE ÇALIŞTIĞI SÜREDE ÖDENMEYEN ÜCRETİNDEN,İŞÇİYİ GÖZETME BORCUNDAN VE SSK PRİMLERİNDEN ESAS İŞVEREN İLE BİRLİKTE SORUMLU OLUP,KIDEM TAZMİNATI İLE İHBAR TAZMİNATI VEYA YILLIK ÜCRETLİ İZİ ÜCRETLERİNDEN SORUMLU OLAMAZ.
YASA AYNEN BÖYLE YORUM SİZLERE AİT ARKADAŞLAR.
(DİĞER ÇALIŞMA BİÇİMLERİ KONUMUZ DIŞINDA OLDUĞU İÇİN ONLARDAN BAHSETMİYORUM. DAHA 9 FARKLI ÇALIŞMA ŞEKLİ MEVCUTTUR.)
-
sayın zkeskin1 ,
Benim kiralama sözcüğüyle ile ne demek istediğimi ve ilgili arkadaşı hangi şartlarla diğer firmada hizmet vermesi konusunda sözleşme yapma şeklimizi ve bir hukukçu olmamanıza rağmen demek istediğimi anlamaya çalışıp bu konuda gereksiz yere büyüyen tartışmaya denge unsuru olmaya çalışmanızdan ötürü size teşekkür ederim. Bu konuda da kiraya konu olan arkadaşımız bizim mühendislik kadromuzdaydı ve bizim için referans projelerinden birinin tam kesin kabulünün yapılacağı bir anda ilgili firmayla başka bir firma üzerinden hizmet kiralama sözleşmesi ile anlaşmış olmasının bizi 3.kişiler karşısında ne derece zor duruma soktu.O nedenle ben yine arkadaşa bir zarar (arkadaş aleyhine herhangi bir dava açmak niyetinde değildim.Tabiki insanlar nerde daha çok akzanacaklarsa ve yaptıkları şeyi kendilerine yakıştırıyorlarsa orada çalışırlar.Amacım sözleşme yaptığımız firmaya arkadaşımızın gidişi neticesinde uğrayacağımız kayıplardan ötürü bir yaptırım uygulatabilmekti. Bu belki arkadaşın işe başlamasına engel olabilir fakat sözleşmeye bu maddeyi koymayı kabul eden kendileriydi sonuçlarınada katlanmaları gerekir diye düşünmüştüm)vermeden sadece sözleşme yapan firmaya yine sözleşmede belirtilen madde gereği herhangi bir yaptırım uygulatabilirmiyiz diye bir soru sorma gafletinde bulundum keşke sormasaydım. Adım köle taciri,etrafı geren kişi v.s. birçok şeye çıktı. Merakla bekliyorum acaba daha hangi sıfatlar tarafıma yakıştırılacak. Sİze tekrar teşekkürlerimi bildirmek isterim. (En azından eleştirmek yerine anlamaya çalıştığınız için.)
İyi çalışmalar,
-
Sayın Abbas Bilgili,
Kusura bakmayın ama sizede bir cevap vermek istiyorum. Cümlelerinizdeki takındığınız dalgacı tavırı kendinize yakıştırabiliyorsanız söyleyecek bir sözüm yok ama ''Sorunlarını düzgün ve uygun ifadelerle anlatma yoksunu bir arkadaşa daha anlayışlı davranabilirdi'' bu cümle gibi aşaağılayıcı kelimeler kullanmaktan sizi men ederim. Anlatım yoksunu benmiyim yoksa anlaşılmak istenmiyormuyum buda tartışılır. Bilmiyorum Türkçeyi nasıl kullanıyorsunuz. Böyle iddalı konuştuğunuza göre sanırım aynı zamanda bir edip siniz. Benim böyle biy gayem yok ama anlatım yoksunu yakıştırması yapmanıza izin verecek bir yapımda yok. Lütfen tarafımdan özür dileyiniz.
-
Merhaba arkadaslar,
Baktim ki ortam oldukça gergin, yumusatmak amaciyla birkaç cümle de ben yazayim dedim.
Futbolla çok ilgim yok ama haberlerden duydugum kadariyla bu "kiralik" kelimesi sporda da kullanilmakta. Futbolcular da sezonluk olarak baska kulüplere geçici olarak para karsiliginda veriliyor ve buna "kiralandi" deniliyor. Burada ve sayin ialtin'in ifadesinde de anlatilmak istenenin hizmetin kiraya verilmesi oldugu asikar diye düsünüyorum. Yoksa RTÜK bu olaya çoktan el koyar, tv lerde kiralik futbolcu terimini yasaklardi herhalde :) (Hos, RTÜK gereksiz konulara takilmakla ugrasirken böyle bir konuyla ilgilenir mi orasi da süpheli ya!! )
-
Sayın Kuzulu,
Anlayışınız için teşekkür ederim. Burada beni asıl üzenin ilgili soru ve sorunlarımıza çözüm önerileri getirilmesinden ziyade bir kelimeye fazlasıyla takılınmış olması ve tüm yazışma trafiğinin bu kelime üzerine dönmesi. Oysa sorun çok farklıydı. ne ben arkadaşı kunta kinte olarak görüyordum ne kendisi böyle hissediyordu ortada bitmek üzere olan bir iş akti vardı ve en adil (iki tarafıda mağdur etmeden)şekilde nasıl bitirilebilinir? üzerine sorular sormuştum.Ama malesef bu konu ile ilgili bir yanıt alamadım. Beni eleştirenler eleştirilerin içerisine bile bir yanıt koymadılar. Beni eleştirirken efendim yok şu kanunun şu maddesi gereği böyle birşey olamaz.Yok şu kanun buna müsade eder veya etmez. Siz bunu şu maddeye göre böyle yapamaz ve düşünemezsiniz falan gibi yine ağır ama dayanağı olan eleştiri alamadım malesef .Beni rahatsız eden daha ziyade bu.
-
Sayın ialtın;
Sizi aşağılamak gibi bir amacım kesinlikle olamaz. Amacınızı tam olarak anlatamadığınızı ve tartışmanın da bundan kaynaklandığını ifade etmeye çalıştım. Benim kullandığım "anlatım yoksunu" ifadesi belki yersiz ve gereksiz bir ifade olabilir. Kimseyi kırmak ve üzmek istemediğim için bu ifadenin sizi üzmüş olmasından dolayı özür dilemesini bilirim. İnsanları kırmak ve üzmek bize yakışmaz. Anlatımınızda yoğun şekilde rastlanan bozukluk ve imla hataları beni hassas olduğum bu konuya dikkat çekmeye yöneltti. Burada fazla ayrıntıya girmeye gerek yok, ama bir cümlede üç tane imla yanlışı olan bir yazı için böyle bir değerlendirme yapmak zorunda kalmıştım. Bütün bunlardan sonra şunu tekrar ifade edeyim; sizin "hizmet kiralaması" dediğiniz şeyin İş Yasası'nın 7. maddesindeki "geçici iş ilişkisi" kurumu olduğu konusunda kuşkuluyum. Çünkü "anladığım kadarıyla" sizin somut olayınız bu yasal düzenleme ile örtüşmüyor. Zaten, işçiler "köle gibi" çalıştırılmasınlar diye 7. maddedeki "geçici iş ilişkisi" çok sıkı koşullara bağlanmıştır. Bu koşullardan Sayın zkeskin1 kısmen bahsetmiş durumda, ama koşullar sadece zkeskin1'in değindiklerinden ibaret değil. Kaldı ki, sözleşmede "taşeron" kavramının geçtiğinden bahsediyorsunuz. "Taşeron ilişkisi" ile "geçici iş ilişkisi" çok farklı kavramlardır ve yasada da farklı yerlerde düzenlenmiştir. Sizin anlatmaya çalıştığınız ilişkinin yasal zemininin olup olmadığı tartışılabilir. Zaten Fırat bey de sanıyorum bu ilişkinin yasal zemininin olmadığı düşüncesi ile "kunta-kinte" değerlendirmesi yaptı. Ama siz anladığım kadarı ile "alan memnun veren memnun" olduktan sonra işin yasal zemininin olup olmamasına çok önem vermiyorsunuz gibi geldi bana. Bu da bir anlayış şekli, ama anlayışlarımzı, davranışlarımızı ve görüşlerimizi eleştiriye açık ve eleştiriye tahammüllü olarak sunarsak sanıyorum daha sağlıklı sonuçalara ulaşırız. Bunları sadece sizin için değil, herkes için söylüyorum. Saygılar ve selamlar. Av. Abbas Bilgili