Dear Sdt23,
First of all, someone has to restore his brain.I'm really worried about his confused brain.
Printable View
Dear Sdt23,
First of all, someone has to restore his brain.I'm really worried about his confused brain.
Millet "belirli zamanda belirli coğrafyada toplanmış halk yığını" değildir. Milletin aynı zamanda geçmişi, bugünü ve geleceği de içeren tarihsel ve geleceğe dönük bir boyutu da vardır.
Bu millet, dünden bugüne akan ve geleceğe de akacak olan bir maddi olduğu kadar manevi bir topluluktur.
Kurtuluş savaşının da şu andaki ordumuzun da hamuru bu millettir.
Bu nedenle bu milleti yüzeysel bir şekilde "kömür torbasına veya gıda paketine satılan kişiler" olarak kolay ve ucuz suçlamaları bırakalım. "Bu millet bana oy verirse onurludur, başkasına oy verirse onursuzdur" yaklaşımı da milleti tanımamaktır.
3 Aralık 2008
Bekir COŞKUN'un
bcoskun@hurriyet.com.tr
Başını kaşımalısın...03.12.2008 tarihli yazisinin yanisira,
''Benim Milletim isini bilir'' Cumhurbaskani T.Ozal'in sozunu hatirlatmak isterim.
Sayın Erhan Yüksel,
B.Coşkun'un yazısını keşke kopya koysaydınız. Şimdi orda başını kaşımaktan çok, paket kavramı önemli.
Paket farklı anlamlarda da kullanılır. Nasıl mı mı mesela paketin büyümüş dendiğinde bu durum başka biryeri anlatır.
Ben başbakanın paketini merak edenlerdenim. Belediye başkanı ve başbakanlık görevlerinde,Kasımpaşa'da 85 m2 lik evden nasıl dünyanın sayılı zenginleri arasına girdi, demokratik hukuk devleti bunu nasıl sorgulayamadı ve başbakana göre teğer geçen krizin çapını ne belirledi?
Kafayı kaşımak için önce paketle kafa arasındaki farkı görmek lazım.
Obama'ya Beyaz Saray'a Götürmek İçin Köpek Bulundu... Ben Ölüyorum, Obama Köpeğime Sen Bak
Haberin devamı için linki tıklatın
http://www.nethaber.com/Dunya/82658/...-KOPEK-BULUNDU
Bu ne biçim başlık ve hangi akla hizmet bir de anket açılmış anlayamadım. Bu millet onurludur. En önemlisi bu milletin onurunu değerlendirmeye ne RTE ne de bir başkasının değerlendirmeye hele hele bunu anket haline getirmeye sizin hakkınız vardır.
Yıllarca belediyeler RTE'nin partisi dışındaki partilerce yönetildi. Halka yardım etmek belediyelerin görevleri arasında Yasada yer almıştır. O zamanlar Yasadaki bu hükmü görmeyip halka yardım yapmayanlar, şimdi yardım yapanlara karşı çıkıyor.
Yardımın adil olmadığını, az ya da çok olduğunu, seçim yatırımı olduğunu, insanların tercihlerini etkilediğini vs vs tartışabilirsiniz. Ama bunu cetvel gibi bir ONURMETRE yapamazsınız.
Ben belediyelerin seçim yatırımı olarak yardım yapmasına karşıyım. Ancak bir partinin başarılı olmasını dağıtılan kömüre bağlama kolaycılığını hele hele buradan yola çıkıp topyekün bir milletin (ki bu Büyük TÜRK Milletie) onurunun sorgulanmasına, onursuzluğuna işaret edilmesine şiddetle karşıyım. Birilerinin su, yol götüremediği yerlere adamlar kömür götürüyor. Bu arada malı da götürüyor. Siz kalkmış halkı suçluyorsunuz. Aksini iddia etmeyin bu başlık ve anket halkı peşinen suçlu kabul ettiğinizi gösterir.
Hergün onlarca kişi ile yerel seçimler hakkında konuşuyorum. İşte izlenimlerim.
Halk önceleri çalışmadan çalıyor, şimdilerde çalıyor ama çalışıyor demektedir. İşte halk böyle düşünmektedir. Kurtuluş çalmadan çalışıyor diyebileceğiniz zihniyeti işbaşına getirmek.
Bu adama oy verilmez, çalıyor dediğimde; Cahilinden üniversite hocasıma kadar, bana şöyle cevap veriliyor: Neden verilmesin, çalıyor ama çalışıyor.
İşte cümle böyle kurulmuşsa yani çalıyor ama çalışıyor şeklinde ise alternatiflerin çalışmadan çaldıkları düşünülmekte ve çalarak çalışan ehveni şer olmakta.
Ne zamanki, çalışıyor ama çalıyor dediğimizde bu o kişiye olumsuz yaklaşımdır ve alternatiflerin içinde çalmadan çalışabileni işaret etmiş olacaktır.
Benim asıl anlamadığım şu: aman sol gelmesin sağın güçlü partisine oy verelim ya da aman sağ gelmesin solun güçlü partsine oy verelim zihniyeti. Benim düşündüğüm parti kazanmadıktan sonra sağcı ya da solcu başka parti gelmiş ne yazar. Bu nedenle her zaman inandığım partiye oy veririm.
Ankete katılmayacağım, fikrimi açık ve net olarak yazıyorum. Milletimiz topuğundan saçının teline kadar onurludur.
Yardımı 'haram' diye kabul etmedi
102 yaşındaki Hatice Nine, kaymakamın yardım teklifini 'ihtiyacı olana verin' diyerek geri çevirdi
06.12.2008 10:59
http://www.haberturk.com/2008/12/06/...dimninekuc.jpg
Aydın'ın Nazilli ilçesinde, 102 yaşındaki kadın, ziyaretine gelen Kaymakam Caner Yıldız'ın yardım teklifini ''Haram olur. İhtiyacı olana verin'' diyerek geri çevirdi.
Kaymakam Yıldız, 3 çocuk ve 10 torun sahibi olan, 5 nesli gören 102 yaşındaki Hatice Aktaş'ı bayram dolayısıyla ziyaret etti.
Yıldız'ın elini öperek ''Bir isteğin var mı, ben kaymakamım, sana yiyecek göndereyim, kömür vereyim'' teklifinde bulunduğu yaşlı kadın, ''Oğlum, buraya kadar geldin, beni bahtiyar ettin. Allah sana hacıya gitmiş gelmiş sevabı yazsın. Ben hayatta haram yemedim. Çocuklarım bana bakıyor. Sen git yardımını fakir olanlara yap, onların duasını al'' dedi.
Bu yanıt karşısında duygulandığı gözlenen Kaymakam Yıldız, ''Aman Allah'ım, 102 yaşındaki tarih gibi olan bir nineden bu sözleri duymak bu milletin öz karakteristik yapısıdır. Onun için bu milletin sırtı yere gelmez'' diye konuştu.
Kaymakam Yıldız'a anılarını anlatan Hatice Aktaş, iki dayısının Çanakkale'ye gidip geri dönmediğini, babasının İstiklal Savaşı gazisi olduğunu, çocukluğunda evini basan çetenin teyzesi, anneannesi ve bir dayısını ayaklarından astığını belirtti.
Aktaş, Büyük Önder Atatürk öldüğünde ağlayıp bayıldığını, her gün namaz kıldığında Atatürk için de dua ettiğini söyledi.
Bu arada, astım hastası olduğu bildirilen Hatice Aktaş için yakınları Kaymakam Yıldız'dan sert yatakta sırtının su toplaması nedeniyle yatak istedi.
HABERTÜRK
Sayın GÜR,
Av. Mehmet AYDIN'ın kastettiği "DİP"i, algılama eksiği olanlara en iyi tanımlayan alıntılardan birini bizlerle paylaştığınız için çok teşekkürler...
Başlığın telif hakkı RTE' ye aittir, bize değil.
Durup dururken böyle bir tartışmayı bu cümleyle başlatan RTE' dir, biz değil.
Öfkenizi bize değil bu tartışmanın müellifine yöneltmeniz daha sağlıklı bir davranış olacaktır.
Sayın c_selin en güzel özeti yapmış, okuyunuz.
Anketteki istihzayı anlamadıysanız o sizin sorununuzdur.
Son söz: insanlarımız bu seçimde ekmek ile özgürlük arasında, sadaka ekonomisi ile onur arasında bir seçim yapacaktır.