Printable View
Yurtdışında önemli bir ticari işiniz olduğunu ve borcları ödeyebilmek için mutlaka yurtdışına çıkmanız gerektiğini gösteren bir dilekçe veriniz. Vergi dairesi kabul ederse yasağınız kalkar. Benim eski patronum için bunu vergi dairesi müdürüne kabul ettirdim.
-----------------------
Şu an 2 gün kaldı taksitlendirme talep et. İlk taksidi öde.. Dilekçe verip yurtdışı yasağının kaldırılması iste..
Borçlar 18 taksit yapılıyor..
________________________
1. Bu A.Ş'nin faiz dahil 250 bin YTL civarında borcu olduğunu söylüyorsunuz. Anonim şirketlerde ortakların sorumluluğu yoktur. Sadece koydukları sermaye miktarıyla sorumludurlar. O da çok yüksek ihtimalle ödenmiştir. Dolayısıyla tüm işlemlerden kanuni temsilciler (yönetim kurulu üyeleri) sorumludur. Takipler de, yurt dışı yasakları da yönetim kurulu üyelerine uygulanır. Dolayısıyla bu şirkette hangi tarihler aralığında yönetim kurulu üyesi gözüktüğünüzü tespit edin. Daha sonra vergi borç dökümünden dönem bazında karşılaştırın.Borç dökümünde borcun vadesini değil, borcun DOĞDUĞU tarihi esas alın. Şunu da unutmayın ki, vergi daireleri , gayri hukuki bir şekilde koydukları yurtdışı yasaklarında kanuni temsilcinin sorumluluğunda düşen rakamı tetkik etmeden, verilmiş olan kurumlar vergisi beyannamesinde yönetim kurulu üyesi olarak işaretlenen üyelerin tamamına veya ticaret siciline yazdıkları yazılara gelen cevaplarda ismini gördükleri tüm üyelere yasağı uygularlar. Yani hangi üye ne zaman istifa etmiş, borç o vakit ne kadarmış gibi hesaplamalarla doğal olarak uğraşmazlar. Varsa bir yanlışlık, mükellef itiraz etsin, dava açsın diye düşünülür.
Evet, yurtdışı yasağına esas olan 100 bin YTL 'nin tespitinde o gün itibariyle sistemde gözüken borç esas alınır. Yani gecikme faizleri dahildir.
2. Bu A.Ş'nin faiz dahil 130 bin YTL borcu olduğunu söylüyorsunuz. Muhtemelen limit 25 bin iken yasak konmuş, limit 100 bin'e çıkarıldığında da hakkınızda yurtdışı yasağı yenilenmiştir.
Not: AŞ'lerde her kanuni temsilci şirketin borcunun tamamından ayrı ayrı TAMAMEN sorumludur. Yani bir ilk örnekteki AŞ için borç 250 bin YTL ise bu her üye için de geçerlidir. Her üye bu kadar sorumludur.Bizim yönetim kurulu 5 üyeydi, beşimize de yasak koymuşsunuz, ben bari 5'te birini ödeyeyim, yasağım kaldırılsın diyemezsiniz. Mantıksızdır ama uygulama bu yöndedir.
Limited şirkete geçersek; şirketin 150 bin YTL borcu var demişssiniz. Selçuk bey'in belirttiği gibi şirketteki hisse oranınız kaç ise o oran kadar şirketin vergi borcundan sorumlusunuz. Şİrketteki hisseniz % 50 ise, 75 bin YTL'lik borçtan şahsi olarak sorumlusunuz. Dolayısıyla yurtdışı yasağı uygulanamaz.
Şimdi burada karışıklığa neden olmamak için size önerimiz;
Herhangi bir Pasaport Şube Müdürlüğü'ne kimliğinizle gidin.İkametgahınızdaki pasaport şube olmak zorunda değil. El koyulmasını istemiyorsanız pasaportunuzun yanınızda olmasın. Tarafınıza konmuş yurtdışı yasaklarının detaylarını öğrenmek istediğiniz söyleyin. Size bir çıktı vereceklerdir. Veya şifahen söyleyecektir. " X tarih ve X sayılı yazıyla X Vergi Dairesi X tutarlı borç" şeklinde... Böylece hangi vergi dairesinin hangi şirketin borcundan dolayı tarafınıza yurtdışı yasağı koymuş olduğunu öğrenecek ve muhatabınızı bileceksiniz.
Sorularınıza gelince;
a) Evet, yasaklarda her şirketi ayrı değerlendirmeniz gerekir. Yasağı koyan Ankara'daki Maliye bakanlığı değildir! Yani merkezden biri hangi şirkette ne kadar borçtan sorumlusunuz diye araştırıp yasak koymuyor. Her Vergi Dairesi kendi mükellefiyle ilgili işlem yapıyor. Sadece sistemden birbirlerini "bilgi amaçlı" görebiliyorlar. Yani sizin muhtemelen 2 veya 3 farklı yurtdışı yasağınız çıkacak Pasaport Şube'den alacağınız dökümde.Hepsi için ayrı muamele gerekecek.
b)Evet, yasağınız kaldırılması için 2 yol var. Biri dava açmak. Ancak burada tarafınıza tarafınıza tebligat yapılıp yapılmadığı çok önemli. Maliye Bakanlığı yayınladığı tebliğlerde ısrarla tüm vergi dairelerini uyarıyor, aman şikayet var, işadamları mağdur oluyor, havalimanında mağdur oluyor, mutlaka yasak koyduğunuza dair tebligat gönderim diyo. Bunu bazı vergi daireleri itinayla uygularken bazıları hiç uygulamıyor. Tebligat yapıldıysa dava açmak için 60 günlük süre var. Aksi halde dava süresinde açılmadı gerekçesiyle direk reddediliyor. Tebligat yapılmadıysa her zaman dava açma hakkınız var. Tesadüfen şu gün, şu vesileyle öğrendim diyerek davayı açabiliyorsunuz. Aslında Vergi Dairelerinin mükellefe önce bir Ödeme Emri göndermesi gerekiyor. Ondan sonra -buna rağmen- şirket borcu ödenmezse yurtdışı yasağı koyma hakları var ancak maalesef uygulamada böyle değil. İyi bir hukukçuyla, zengin bilgi ve belgelerle açılacak bir dava genelde mükellefin lehine oluyor.
Ancak hukuk yolu en son çare olmalıdır. Çünkü gerçekten bir mağduriyet veya bir yanlışlık var ise ve siz bu iddianızın altını sair evraklarla destekleyebiliyorsanız idari yolla çözüme ulaşmak daha makul bir yol. Vergi Daireleri denetlendiklerinden, bu kaygıyla kendilerine yapılan eksiksiz ve mantıklı başvuruları doğru değerlendirmek istiyorlar.
Dilekçe formatı duruma göre değişecektir. Bir haksızlık veya yanlışlık var ise bunun için evraklarlara ihtiyaç olacaktır. Ancak tüm yasakların legal olduğunu varsayarsak bile Selçuk bey'in verdiği örnekteki ve benim daha önce yazdığım yazılardaki gibi "geçici olarak" zaruri bir sebep ileri sürerek yurtdışı yasağınızın kaldırılmasını talep edebilirsiniz. Bunlar sağlık veya iş bağlantıları gibi nedenler olabiliyor. Önemli olan başvurunun altını evraklarla destekleyebilmek ve vergi dairesi müdürünü bizzat ziyaret edip konuyu arzetmek. Fakat döndüğünüzde yasağınız tekrar konacaktır. Dilekçe aşamasında bazı tahsilat genel tebliğlerine atıf yapmak gerekecektir. Vergi Dairesi, x yasaklının yasağının kaldırılmasının tahsilatı olumsuz etkilemeyeği kanaatine varırsa yasağı takdir yetkisini kullanarak rahatlıkla kaldırabilir.
c) Aş'lerde kanuni temsilci olarak kalınan süre dikkate alınıyor. Ancak kararın Ticaret Sicil gazetesi'nde tescil edildiği gün değil, İLAN edildiği gün dikkate alınıyor.
d) TTSG'nin sitesine üye olup tüm şirketlerin gazete nüshalarının çıktılarını alabilirsiniz.Şirketler İstanbul'daysa İTO'nun merkezine, perpa veya giyimkent şubelerine de giderek netice alabilirsiniz. Böylece şirketlerdeki statünüzü tarih bazında tetkik edip, vergi dairesinden almış olduğunuz borç dökümleriyle karşılaştırabilirsiniz.
Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Çok güzel bir fikir ancak 50 bin YTL üstü borçlar için, 50 bin'in üstünde kalan tutar için teminat verme şartı var.. Bunu sağlayamazsanız bahsetttiğiniz tutarları taksitlendirme şansınız yok. Kısmı taksitlendirmeye de müsade edilmiyor. Hatta şirket yetkilisi olduğunuzu geçerliliği olan bir imza sirküleriyle ispatlayamazsanız başvuru yapmanıza bile müsade edilmeyebilir.
Öncelikle sizleri rahatsız ettiğim için özür diliyorum. Ama çaresiz kaldım ve sizlerin değerli öğütlerine ihtiyacım var.
Babamdan kalma bir şirketimiz vardı. kriz zamanı kötü bir şekilde kapandık. vergi dairesi 2003 yılında resen kapanmıştır diye bir ibare koymuş. ama ben ve aileme yurtdışı çıkış yasağı koymuşlar. ben şirket yöneticisi olarak görünüyordum. K.K.T.C ne gitmek ve orada çalışmak itiyorum. fakat çıkış izni alamıyorum. vergi dairesine dilekçe yazdım red cevabı verdiler. ama aklıma takılan bir kaç sey var.
1.) 2003 de resen kapanmış görünüyor ve 5 yıllık zaman aşımı dolmuş durumda.
2.) bugüne kadar ne benim nede ailem adına tebligat yapılmadı. Vergi dairesi bu sebeple sürekli benden adres istiyor ve bende vermiyorum. amme alacakları kanununda diyorduki tebligat yapılmadıysa yasak koyamazsın. ama vergi dairesi keyfen koymuş.
bir avukata danıştım ama çok yuksek meblaglar istedi. ayrıca borca itiraz etme hakkım varmış.
bana söyledigi idare mahkemesine başvururuz ve yürütmeyi durdurma kararı alırız 15 günde yasağın kalkar ve gidersin. ama bunu yaptırabilecek durumum yok. kıbrısta işimi ayarladım. bana idare mahkemesine dilekçe yazkendin basvur dedi. ama ne yazacagımı bilmiyorum. ne yapabilirim lütfen yardım edin.
Sizin işinizin çözümü avukatla ilgili bir durum. Sonuçta dava açmanız şart. Olaya gelince 2003 yılında kapanmış bir şirketin 31/12/2008 tarihinde borçlarının zaman aşımına uğraması gerekir. Ancak zaman aşımını kesen haller mevcuttur. Onlar ise,Alıntı:
ranger rumuzlu üyeden alıntı
. Ödeme,
2. Haciz tatbiki,
3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,
4. Ödeme emri tebliği,
5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
6. Yukarıdaki 5 sırada gösterilen muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,
7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,
8. Amme alacağının teminata bağlanması,
9. Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.
ayrıca zaman aşımını durduran hallerde vardır
1 Hileli İflas
2 Borçlunun Yabancı Memlekette bulunması
3 Terekenin (mirasın) tasfiyesi
Eğer bu hallerden herhangi biri sizde yoksa borç zamanaşımına uğramıştır. Vergi dairesinin keyfi bir şey yapacağını sanmıyorum. Büyük ihtimalle ya adınıza para yatırmışlardır yada ilanen tebliği yapmışlardır. Borç zamanaşımına uğramasın diye vergi daireleri de ellerinden gelen çabayı gösterirler. Sizin borcunuzun rakamı ne kadar? Burada size ancak bu kadar yardımcı olabiliyorum. Bir avukatla anlaşıp bu problemden kurtulmanızı tavsiye ediyorum.