Sonuçlarına katlanmak şartıyla bu davayı açabilirsiniz elbet.
Kazanma şansınızın olduğunu sanmıyorum.
Printable View
Sayın İsmail Coşkun
Öncelikle babanıza kredi verilirken yapılan sigortanın poliçesini inceleyin. Bu sigortalar kaza değil HAYAT sigortasıdır. İntihar dışındaki ölümleri kapsaması gerekir. Bu poliçenin incelenmesi sonrasında sigortadan ilgili bedel ödenebilir.
Onun dışında babanızın borcu sizden talep edilir. Bu talep sonrası bahsettiğiniz itirazlarınız ile dava açma hakkınız elbette vardır. Takibe itiraz eder, bahsettiğiniz itirazlarınızı belirtirsiniz.
Ancak neden kredi verdiniz diye değil, mesela neden yaptırılan sigorta poliçesi hayat değil de ferdi kaza sigortasıdır diyebilirsiniz Ancak sonuç alınır mı o konuda bu bilgiler ile birşey söylemek zor.
Size katılıyorum,genelde bankalar kredi alandan kesildiği icin ücret.Hayat sigortası yapıyorlar,cok zamanlar bu şekil kredi alanın varislerine bu şekil tutum ve davranış icersinde bulunuyorlar bu bilinen bir gercektir,olayın üzerine gidildiğinde bakıyorlarki kişi işi sıkı tutuyor sonra çark ediyorlar.
Yazımda bir "fırça" olduğu kanaatinde değilim. Tepkim, kefilsiz kredi veren bankaya dava açabilirmiyim sorusu oldu, krediyi banka babanıza zorla mı verdi diye sordum sadece. Zira bu sorunun ardınan "bu borcu nasıl ödemeyiz" kötüniyetli sorusu gelecekti. Mirasçı olarak babanızın aktiflerine sahip olacağınız gibi pasiflerinden yani borçlarından da sorumlusunuz-ki bunu çok iyi biliyorsunuz.
Bankalar ticari kuruluşlar olup verecekleri kredilere karşılık ne gibi garantiler alacaklarını belirlemede serbestlerdir. Bu amlamda babanızın hiç bir geliri ve malvarlığı yokken ona kredi vermeleri kendisi açısından bir ticari risktir ve bankayı ilgilendirir, sizi değil. Babanız bankadan zaten bir kredi almış ve ödemekteyken de vefat etmiştir. Hal böyle iken sizin Bankaya nasıl bir dava açmayı düşündüğünüzü pek yaman merak etmekteyim. Mesela bir tazminat davası açıp kazanarak bankayı bir daha ütmek mi niyetiniz? Türk Medeni Kanunu 2. ve 3. maddelerini dikkatinize sunarım.
B. Hukukî ilişkilerin kapsamı
I. Dürüst davranma
MADDE 2.- Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
II. İyiniyet
MADDE 3.- Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır.
Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.
Sizin bankayı dava etmenizde iyiniyet işin neresinde söylermisiniz. Sırf bu nedenle de diğer arkadaşların bahsettiği mirasın reddi konusunu yazımda özellikle açmadım.
Ferdi Kaza sigortasına gelince, bunun genel şartlarını buradan http://www.tramer.org.tr/ferdi_kaza_sartlari.php okuyup anlayabilirsiniz. Anlaşılan o ki banka babanıza hayat sigortası yerine ferdi kaza sigortası yaptırmayı seçmiş ve babanızın bir itirazı olmamış.Bu arada merakettiğim başka bir konu bu kredinin ne amaçla çekildiği ve nerelere harcandığıdır.
Şayet kredi için babanızın bir arkadaşı kefil olmuş olsa idi, ne yapacaktınız?
Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi olarak nasıl dersime iyi çalışmış mıyım bayım?
Teşekkür ederim ben sorularımın cevaplarını hukuk öğrencesinden değil kanunları daha iyi inceleyen bir takım arkadaşlardan sizin vasıtanızla aldım. Aracı olarak iyi bir iş yapıyorsunuz fakat üzerinize düşen işte maduru suçlu gibi gösteriyorsunuz. kefil olsaydı merak etmeyin biz öderdik bizim kızdığımız nokta sigorta olayıdır böyle durumlarda ölüm sigortası yapılır bizi kızdıran nedne yapılmadığı konusudur. İlgilenen bütün arkadaşlara Teker teker teşekkür ederiz
Fırat beyin hukuk fakültesi öğrencisi olduğunu nasıl öğrendiniz?
Sizde her kızgınlık veya haksızlık duygusu uyandıran olayda haklı olduğunuzu düşündüren saik nedir? Sizin bankaya kızma hakkınız olduğu gibi benim de bana haksız gibi görünen konulara kızma hakkım vardır.En çok kızdığım şey vatandaşlarımızın hemen tazminat davası açma fikrine yönelmeleridir. Onun için de herkes herkese her davayı sonuçlarına katlanmak şartıyla açabilir dedik.Alıntı:
bizim kızdığımız nokta sigorta olayıdır böyle durumlarda ölüm sigortası yapılır bizi kızdıran nedne yapılmadığı konusudur.
Sorun, sorunu bihakkın değerlendirmeden kızmak, öfkelenmek, kendimizi haklı görmek sorunudur. Bu sadece size özgü de değildir, bizim yapımız böyle.( Başbakan da aynı dertten muzdarip korna sesleri nedeniyle)
Düşüncenin ve dolayısıyla sorunun da bir sistematiği vardır. Önce sorun yorumsuz ve yalın biçimiyle ortaya konulur, çözüm yöntemleri sonra tartışılır.
Soruyu şu biçimde sorsaydınız hiç mesele olmayacaktı.
Babam bir bankadan tüketici kredisi aldı ancak vefat etti. Öğrendiğimize göre banka bu kredi için babama hayat sigortası değil ferdi kaza sigortası yaptırmış. Bu durumda bankanın bir sorumluluğu olabilir mi? Babamın bir mal varlığı da yok, bunu biz ödemek zorunda mıyız?
Buyrun şimdi siz cevaplamaya başlayın.