Olsun ben seni korumaya çalışırım:)
Printable View
Olsun ben seni korumaya çalışırım:)
Sevgili Karavelioğlu,
Derin Baroyaya iki türlü üye olunur:
1)Asıl üye:Asıl üye olmak için avukat olmak+sanık olmakveya (Hadi buraya bir sıfat daha ekliyorum;saldırıya uğramış olmak)Bak bu eklemeyi sırf senin gül hatırın için yaptım.
2)Fahri üye:Avukat olmak.
Şimdi sen otur düşün taşın.Asıl üye mi olmak istiyorsun yoksa fahri üye mi?
Selam ve sevgiyle kal
Sevgili Avukat Mehmet Aydın,
Denizde fener olmaz.Fener maden ocağında olur.İşçiler önlerini görsünler diye.Denizde olsa olsa balık olur.Yengeç olur.Bazanda deniz tosbağası olur.Bunun dışında fener ney olmaz.Hem denizde fener olsa elektiriği nereden bulacak?Böyle kökü dışarda ve muzır işlere derin baroyu karıştırma.
Derin baro'nun bir tek asli görevi vardır:her hal ve şart altında avukatı savunmak.Yargılamak değil.
Selam ve sevgiyle kal
Bir avukat arkadaş bana uyarıda bulundu.”Bu derin baro “işlerini bırak!Senin baron var.Avukata da savunma yardımını senin baron yapsın”dedi.Beni uyardı. Ben uysal bir adamım.Her söze uyarım.Bunun üzerine hemen baromun başkanı ile konuştum.Dedim ki”Sayın başkanım,avukatlardan suç isnadı altında olanlar var.Onların savunulması gerek.Ben eğer görev verilirse ,bu işi ücretsiz yapmak istiyorum.Sizin bu konuda düşünceleriniz nedir?”
Bana verilen cevap”Sevgili Çetkin,Bu durumda olan arkadaşlara CMK’dan yardım yapamayız.”Adli “Yardım”dan da yardım yapamayız.Kendileri mahkemelerde yada soruşturma evresinde avukat istesinler.Biz de avukat verelim.”
Ben tekrar;Hayır sayın Başkanım mesele adli yardım CMK meselesi değil.Baro olarak bu durumda olan avukatlara savunma yardımı yapıyor musunuz?Yapmak ister misiniz?Ben onu soruyorum”
“Şimdiye kadar bana böyle bir talep olmadı.Bu durumda olan avukat varsa .Gelsin.Ona ehil avukat tavsiye edebiliriz”
“Gene anlatamadım sayın başkanım.Ben savunma diyorum.Neticede siz tavsiye etseniz dahi o avukatın ücretini de savunma yardımı alan arkadaşımız ödemeyecek mi?”
“Ödeyecek tabi”
“Ben savunma yardımı diyorum.Baro bünyesinde ücretsiz savunma yardımı yapabilir miyim?Size dilekçe ile başvursam.Beni görevlendirir misiniz?KDV ve Gelir Vergisi ödemek koşulu ile meslekdaşlarıma sizin bünyeniz dahilinde savunma yardımı yapabilir miyim?Beni görevlendirir misiniz?”
“Ha o mu?Yok öyle olmaz.Avukat kendisi mahkemeden normal vatandaş gibi avukat isteyebilir.Mahkeme de bizden talepte bulunursa ona avukat verebiliriz.Bunun dışında özel olarak avukata savunma avukatı veremeyiz.Hele KDV ve gelir vergisinden muafiyet hiç olmaz..Hem canım bu durumdaki avukatın kendisini savunacak hiç mi tanıdığı bir kaç arkadaşı avukat yok?”
“Var olmaya var da sayın başkanım mesele avukata verilecek ücrette düğümleniyor.”
“Bir avukatın kendine bir avukat tutacak kadar parası yoksa artık ben ne yapayım çetkin”
Konuşma bu minval üzerine devam etti sayın seyirciler.
Şimdi bir kere anladım ki ben çok akıllı bir adamım.Bu “Derin Baro”yu kurmakla ve de üye olmakla çok büyük sevap işledim.Çünkü yok yok bu baroların avukata savunma yardımı yapacakları falan yok.En iyisi kendi göbeğimizi kendimiz kesmek.Başımıza bir iş mi geldi?Çat! Çat! Derin Baronun kapısını çalarız. “Arkadaş sen bize demedin mi Derin Baro savunma yardımı yapıyor diye.Al işte KDV al işte gelir vergisi.Gir bakalım benim davama.”
Savunma avukatı da gider maliyenin kapısını çalar.Çat!Çat!”Al arkadaş KDV’ni!Al gelir vergisini!Var mı benden başka istediğin?
Böylece bir avukat diğerinin davasına savunma katkısı verir.
Yok yok tevazu göstermemeliyim.Ben çok böyyük adamım.Acaba yakında adaylığımı Türkiye Derin Barolar Birliği’ne mi koysam?Hani bana yakışır da.
Bak fazla ısrar etmeyin.Belki de Dünya Derin Barolar Birliğine de aday olabilirim.
:o :o :o :o
Bu gün "Derin Baro" üyesi olarak baro disiplin kurulundaydım .
Disiplin Kurulunda ilk defa bir avukat arkadaşımı savunma durumundaydım.İçerde nasıl davranılır,nasıl konuşulur bilmiyordum.
İçeri girdim.Karşımda cübbelerini giymiş dört tane disiplin kurulu üyesi avukat.Biri başkan. Diğerleri üye.Aynı ağır ceza mahkemesi gibi.Sadeceburası dört üyeli.
Ha birde başkan ve üyelerin oturduğu masalar ile şikayetli ve şikayetçinin işgal ettiği maslar aynı seviyede.Biri diğerinde yüksek değil.
Aynı ağır ceza mahkemesindeki gibi yargılama yapılıyor.Başkan duruşmayı yönetiyor.Oturum gizli.
Ben cübbesiz girmişim.Hemen oralardan bir cübbe bulup giydim.
Vekaletname ibraz ettim.Baro pulu eksikmiş ve bir de harçlandırmamışım.Bir sonraki celseye kadar vekaletnamedeki eksikleri gidermem için mehil verildi.
Gerek başkanın gerek üyelerin konuşmaları ve davranışları tam bir ciddiyet içerisinde .Bende savunmamı ve konuşmalarımı tam bir ciddiyet ve vakar içerisinde yaptım.Müvekkilim şikayetlinin devam eden ağır cezada ve asliye hukuk mahkemeindeki dava sonucunun beklenmesini talep ettim.Heyet bu talebimi kabul etti ve duruşmayı başka bir tarihe erteledi.
Bu duruşmadan çıkardığım sonuçlar:
1)Avukat görüldüğü gibi baro tarafından hem de duruşmalı olarak yargılanmaktadır.Kendisini savunacak bir avukata kesinlikle gerek vardır.
2)Baro disiplin Kurulu,ağır cezanın vereceği karara endekslidir.Ağır Ceza "beraat" derse Disiplin Kurulu da disiplin cezası vermeye yer olmadığına karar verecek.Ağır ceza "ceza" derse disiplin kurulu disiplin cezası vermek için hazır bekliyor.Disiplin kurulunun müvekkilim şikayetlinin davranışını taktir etme yetkisi yok.Davranışı "Görevi kötüye kullanmak mı değil mi?"taktir etme yetkisi yok.Yani ağır Ceza Mahkemesinden bağımsız değil.Onun vereceği cezaya göre disiplin cezası verecek yada vermeyecek.
3)Hal böyle olmasına rağmen bir şey dikkatimi çekti.Disiplin kurulundaki başkan ve üyeler en mükemmel ağır ceza mahkemesinden daha mükemmel bir şekilde görevlerini yapıyorlardı.Çoğu ağır ceza mahkemeleri baro disiplin kurulunun eline su dökemez bile.O kadar vakar içerisinde idiler.O kadar titiz idiler.Hepsini çok yakındna tanımamam rağmen zerre kadar laubalilik yaşanmadı.Bizleri hiç tanımayan biri o andaki halimizi görse ve birbirimi,ze hitap tarzımızı görse bunlar kesinlikle birbirini hiç tanımıyorlar yargısına varırırdı.O kadar birbirimize karşı saygılıydık.Netice olara beş yıllık avukat kesinlikle sulh hukuk asliye hukuk,sulh ceza asliye ceza mahkemesini rahat bir şekilde yürütüt.10 yıllık avukat ise ağır ceza ve ticaret mahkemelerini rahat yürütür. 15 yıllık avukat ise yargıtay üyeliğini çok rahat götürür.Şimdi kendi kendime soruyorum mahkemelerde neden hakim açığı var?Neden avukatlardan bu açıklar doldurulmaz?
Ne o siz "derin ve şeffaf baro" projesini şaka mı sanıyordunuz?