-
Ayrıca şirketle olan sözleşmem hizmet sözleşmesi ve şirkette eğitim vermekteyim. aşağıdaki karar öğretmenlerin(ben de eğitmen olarak görev aldım) sözleşmelerinin belirsiz süreli sözleşme olduğunu göstermez diye bir ibare var. Bunu da dikkate alabilir miyiz?
Daire:9
Tarih:20.10.1992
Esas No: 1993/4815
Karar No:1994/751
İlgili Maddeler:1475 SK 14 ,625 SK 33 ,625 SK 35
İlgili Kavramlar:KIDEM TAZMİNATI BELİRLİ SÜRELİ SÖZLEŞME BELİRSİZ SÜRELİ SÖZLEŞME
Karar Metni: Öğretmenlerle yapılan birer yıllık sözleşmeler işin niteliği itibarıyla ayrı ayrı süresi belirli sözleşmeler olup, ardı ardına her sene için yapılmış olması bu sözleşmelerin belirsiz süreli sözleşme olduğunu göstermez. Süresi belli olan sözleşme sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer ve kıdem tazminatı ödenmesi gerekmez.
-
Sayin kiwo,
Sözlesmelere hukuka,kanunlara ve ahlaka aykiri olmadigi sürece her türlü sart konulabilir. Sizin sözlesmenizdeki 1. Deneme süresi (en fazla 2 ay olmali) 2. Bir yillik belirli süreli is sözlesmesi diye adlandirilmasina karsin belirsiz süreliymis gibi maddeler konulmasi 3. Egitmen olarak isiniz vasfi geregi rekabet yasagiyla pek bagdasmadigi halde çalisma özgürlügünüzün rekabet yasagina dayanilarak sinirlandirilmasi yönlerinden hukuka aykiri görünüyor.
Hukuka aykiri sözlesme hükümleri yok sayilir. Bu durumda bu maddelerden dolayi sorumlulugunuz kalmaz diye düsünüyorum.
Sirket bu sözlesmeye dayanarak sizden maddi manevi bir talepte bulunursa sözlesmenin yukarida belirttigim maddelerle birlikte tespit ettiginiz baska hukuka veya ahlaka aykiri hükümleri varsa kendinizi bu sekilde savunup hukuk mücadelesi verebilirsiniz.
Ilettiginizin karar milyonlarca karardan sadece biri. Yargitay durmadan görüs degistiriyor ki Yargitay bile çok yanlis kararlar verebiliyor. O yüzden kararlarin ne derece etkili olabilecegini bilemem. Bana sorarsaniz yanlis bir karar,tamamen isveren lehine. Kidem tazminatindan kurtulma çabasindan baska bir sey degil. Sevgiler...
-
Yeniden teşekkür etmek isterim, örnek olarak ilettiğim yargıtay kararı sadece eğitmenlerin sözleşmelerinin belirsiz süreli sözleşme olarak yorumlanamayacağı konusunda fikir verip veremeyeceği konusundaydı. Aynı şekilde özel okul eğitmenleri için de örnek kararlar buldum. Sonuçta sormak istediğim de belirli süreli bir sözleşmede bu tarz belirsiz süreli maddelerin geçerli olup olmadığıydı.
Ek olarak Fırat Bey'in yazısındaki borçler kanunda da rekabet konusu coğrafi sınırlar içerisinde belirtilmelidir gibi bir ibare var. Bu da rekabet konusundaki diğer maddeyi sınırlayabilecek bir durum oluşturur mu?
-
Evet maddede makul ölçüde cografi bir sinirlama olmaliyken yok. Bu durumda sizin çalisma özgürlügünüzü sinirladigi ve kanunda belirtilen sartlari tasimadigi için de hukuka aykiri dolayisiyla yok hükmünde bir madde.
-
Ek olarak eğer dava aleyhime gelişecek olursa şirketin eğitim giderlerini eğitim aldığım tarihteki faturalarla belgelendirmesi gerekli değil mi?
-
öncelikle bu forumlarda açıklanan görüşlerin çok fazla kesinlik taşımadığını, aktarılanlarla sınırlı bilgi vermek olduğunu, her hukuki olayın kendine has özellikleri ve yargılama aşamasında umulmadık iddia ve savunmalarla karşılaşılabileceğini gözden uzak tutmamak gerekir.
Genel ilkeler itibariyle rekabet yasağı sözleşmelerinde işçinin ekonomik ve sosyal hayatını olağanüstü sınırlayacak sözleşme hükümlerinin yok hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Bu anlamda rekabet yasağı sözleşmelerinde işçinin işten ayrıldıktan sonra onu ekonomik yıkım içine sokacak, bir işte çalışmasını dolayısıyla hayatını idame ettirmesini olanaksız kılacak sürelerdeki ( örneğin üç yıl uzun bir zamandır) yasak hükümleri geçerli değildir. Keza işçi, eski işyerinin ticari-sınai faaliyetleri ile ayniyet taşımayan bir işte çalışmaya başlaması halinde de bu sözleşme geçerli olmaz.
Ayrıca bu sözleşmelerin coğrafik olarak da sınırlandırılması gerekir. Aksi halde sözleşme hükmünce işçinin Türkiyede hiç bir işte çalışamaması gibi absürd bir durum ortaya çıkar ki kabul edilemez.
Esasında belirli süreli hizmet akitleri, istisnai olarak başvurulması gereken sözleşmelerdir. Yani işin ve işyerinin niteliği gereği işçinin belirli süreli sözleşme ile çalıştırılması adeta bir zorunluluk olmalıdır. Örneğin ticari veya sınai bir işyerinde bir muhasebecinin belirli süreli akitle çalıştırılması düşünülemez zira işi ve işyerinin niteliği gereği sürekli bir iştir. Ama istisnai olarak örneğin bir inşaat şantiyesinde şantiye süresince sınırlı muhasebeci çalıştırılabilir. Gerçi sizinle belirli süreli akit yapılmış olması sizin lehinize gibi görünüyor.Zira süre sona erdiğinde taraflarca yenilenmeyebilir. O takdirde de taraflar ihbar ve kıdem tazminatlarından sorumlu olmazlar.
Eğitim giderlerinden sorumluluğunuz ise sözleşme maddesinden çok açık anlaşılmamakla beraber, yargıtay uygulamasında kıst olarak uygulanmaktadır. Yani tamamından sorumlu tutulmanız söz konusu olmaz. Verilen eğitimlerin zaten sizin bilginiz dahilinde olması, ve hatta sizin eğitim veriyor olmanız sizin açınızdan bir savunma unsurudur.
Verdiğiniz örnek kararlar ise öğretmenler içindir sizin durumunuza uymaz.
Av. Dilek hanım konu üzerinde çalışıyor:) ondan da katkı bekliyoruz.
-
Sayıh kiwo ;
forum kurallarımıza göre yöneticilere km veya mail ile soru sormamanız gerekir. Yanıtlamamı istediğiniz soruya arkadaşların yeterince cevap verdiğini düşünüyorum. Fikrimce artık bir avukat ile anlaşarak hukuki yardımda bulunma zamanı gelmiş. Bizlerin Amacı sizin avukatlığınızı yapmak değil yönlendirmek ve bilgilendirmektir.Bunun dengesini koruyacağınıza inanıyorum
Konu ilgimi çektiği için bende birkaç şey söylemek isterim
Bilgisayar mühendisi olarak 01.05.2004 tarihinde işyeriyle belirli süreli hizmet sözleşmesi imzaladım. sözleşmenin bitiminden bir ay önce noterden işyerinden ayrılcağıma dair ihbarname çektim ve 01.05.2005 tarihinde işyeriyle sözleşmem bitmektedir.
demişsiniz. Örnek olarak eklediğiniz karar öğretmenleri ilgilendirmektedir. Eğer öğretmen olarak istihdam edilmediyseniz söz konusu karar sizin olayınıza uygulanamaz. Belirli süreli akitlerin birbirlerini zincirleme takip etmeleri halinde belirsiz süreli hale gelmesine yönelik kural 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa göre, öğretmenlerle yapılan birer yıllık sözleşmelere uygulanamaz. Nitekim Yargıtayın yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir.
“Özel lisede birer yıllık belirli süreli sözleşmelerle öğretmen olarak çalışan davacının çalışması, işin özelliği itibariyle, belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmez. Belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme sürenin bitiminden önce feshedilmiş olsa dahi ihbar tazminatı hakkı doğmaz.” HUKUK GENEL KURULU E. 1992/9-335 K. 1992/448 T. 1.7.1992”
Ancak sizin olayınızda devamlılık, zincirleme hususu gerçekleşmemiştir. Bu itibarla sözleşmenizin belirli süreli bir hizmet akdi olarak yorumlanması gerektiğini düşünüyorum. Ancak işin özelliği ve fesh edilmez ise kendiliğinden yenilenir gibi kurallar daha yenileme gerçekleşmeden belirsiz süreli bir hizmet akdi haline getirir mi doğrusu bu konuda çok fikir sahibi değilim.
“Belirli süreli hizmet sözleşmeleri, bir ay önce taraflarca bildirimde bulunulup feshedilmediğinden bir yıl süreli hale dönüşmüştür. Bir yıllık süre geçince yapılan fesih bildirimi, sözleşmeyi süresi belirsiz hale getirdiğinden, kalan süre için istekte bulunulamaz.”( 9. HUKUK DAİRESİ E. 1999/13652 K. 1999/16594 T. 2.11.1999)
Sözleşmenin hükümlerinden birisinin
Çalışanın mesleki gereksinimleri nedeniyle işveren gerek gördüğü taktirde çalışanı eğitime gönderebilir. Çalışan bu eğitimlere katılmayı peşinen kabul ve taahhut eder . Bu eğitimlerden sonra, çalışan bir yıl içinde her ne sebep olursa olsun işten ayrılırsa eğitim masraflarını ödemekle yükümlüdür.
Şeklinde olduğunu belirtmişsiniz. Buradaki bir yıllık sürenin sözleşmenin süresi olan bir yıl mı yoksa eğitimden sonraki bir yıl olduğu konusu sizin bu masrafları ödemek zorunda olup olmadığınız sorusunu çözecektir
sözleşmenin yenilenmesi ve feshine ilişkin hükümlerden bahsetmediğiniz için bu konuda bir yorumda bulunmak zor olacaktır. Ancak anlatımlarınızdan ve fesih beyanınızı kullanma şeklinden sözleşmenin bitiminden belli bir süre içinde fesih edilmez ise kendiliğinden yenileneceğine ilişkin hükümler olduğunu düşünüyorum. Burada bir yıllık belirli bir süre için baştan yapılan bir sözleşmenin hükümlerinin bazılarının bir yıllık süreyi geçen sonuçlar yaratıyor ise tarafların iradelerinin belirli bir süreli hizmet akdi değil belirsiz süreli bir sözleşme yaptığı şeklinde yorumlanmalıdır. Burada sözleşmenin belirli süreli olma hali ile eğitimden sonraki bir yıllık süre bir biri ile çelişmektedir. Yargıtay sözleşmelerde boşluk veya çelişki olması halinde işçi lehine yorumlamaktadır. “Aynı sözleşmede birbiriyle çelişen kurallara yer verilmişse, iş hukukunun işçiyi koruyucu temel ilkesi gereğince hareket edilmelidir”( 9. HUKUK DAİRESİ E. 1995/26332 K. 1996/2570 T. 26.2.1996)
Sayıh kiwo ;
Yukarıda da belirttiğim gibi artık bir avukat ile anlaşın
-
:)))))))
Dilek hanim bir taraftan dilekçe yaziyor, bir taraftan siteyi takip ediyor bir taraftan da ne yemek yapacagini düsünüyor... :))))))
Bu konuda bildiklerimi paylastim. Konuyu arastirma imkanim olmadi :( Ayrica kanunlarin her somut olaya kendine has özellikleri dogrultusunda uygulanabilecegi görüsünüze katiliyor Sayin Tayfun Bey gibi kiwo'nun bir avukatla görüsmesini tavsiye ediyorum. Tabi konu ile ilgili arastirma yaptigimda ögrendiklerimi sizlerle paylasacagimdan emin olabilirsiniz. Sevgiler....
-
İl başta sizi rahatsız ettiysem kısa mesajlarımla özür dilerim. Amacım sadece sizin de bu konudaki görüşünüzü almaktı.
Tabii ki bir avukatla görüşeceğim. Şuan da sözleşmemin kopyasını iş hukuku konusunda çalışan bir avukata da ilettim. Ondan da haber bekliyorum. Ama dediğim gibi farklı görüşlerinizle beni bu konuda aydınlattığınız için çok teşekkür ederim.
-
Ek olarak sözleşmenin feshi ile ilgili maddede aşağıdaki gibi belirtilmiş:
İşbu hizmet sözleşmesi, imza tarihinden itibaren 1 yıl süreli olup, bu sürenin bitim tarihinden 15 gün önce işveren tarafından yenilenmediği taktirde kendiliğinden hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın sona erer.