ilginize teşekkür ederim şikayet davası açarken nekadar masraf yaparım takdir edersiniz ki hemen açmam için öğrenmem iyi olur
Printable View
ilginize teşekkür ederim şikayet davası açarken nekadar masraf yaparım takdir edersiniz ki hemen açmam için öğrenmem iyi olur
her şey için teşekkür ederim
takriben 29 YTl masrafınız olur ve dosya üzerinden karar verilir. Ayrıca 800 YTL muvafakati icradan öncemi sonramı verdiniz?
muafakati İcra kesintisi başlamadan verdim
Sanırım yanlış anlattım. Kesinti zamanı değil, icra takibi başlamadan öncemi verdiniz yoksa yada daha sonra mı verdiniz?
icra takibi başladıktan sonra muvakafatname vermiştim
Sayın Ender Eses
İcra iflas kanununun 83. maddesi sizn olayınız için çok açık.
Ancak haciz olunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.
İcra müdürlüğü hata yapmaktadır. Bu durumu düzeltmek için işlemi şikayet ediniz.
Merhaba,
Ben de aynı konuyla ilgili bir soru sordum ve bu açılan konuyu daha sonra gördüm. Benşm de durmumu aşağı yukarı aynı. Benim de maaşımda icra kesintisi varken ve kesinti devam ediyorken temlik belgesi imzaladım. Fakat benim maaşımda 4/1 oranında kesinti yapılıyorken bu belgeyi imzaladım ve maaşımda kesinti olduğunu avukata söyledim. O ise "önemli değil, icra bitince kesmeye başlarız" dedi. Fakat icram bitmeden aylık 750 ytl kesinti yapılmaya başlandı. Bu durumda aylık 1000 ytl'den fazla bir kesintim var ve maaşım zaten 1150 ytl falan. Benim de geçinmem mümkün değil. Sayın ender eses'ten farklı olarak benim maaşımda bir icra varken temlik kesilmesi başladı. Bu durum yasal mıdır?
MAAŞTAN KESİNTİ YAPILIRKEN HACZEDİLEN EŞYA GERİ TESLİM EDİLMEZMİ?
Arkadaşlar benim bir kaç sorum olacak.Nafakadan dolayı hakkımda icra takibi yapıldı.Bende mal beyanında bulunarak maaşım olduğunu ve burdan kesinti yapılarak ödenebileceğini belirttim.Karşı tarafın vekili bunu kabul etmedi.Evdeki bütün eşyayı haciz ederek götürdü.Daha sonra ben İİK 111 maddesi gerigince bu borcumun birinci taksidinin peşin olmak üzere dört eşit taksitte ödemeyi kabul ettiğimi beyan ettim.Karşı tarafın vekili bunu da kabul etmedi.Beni bir kaç kez korkutarak bu paranın tamamını ödememi istedi.Bende ödemedim.Daha sonra ise çalıştığım kuruma yazı yazılarak maaşıma haciz konulması istenildi.Maaşımın 1/4 haczedilmektedir.Halbuki ben dört eşit taksitte ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştim.Benim sorum ise şunlardır;
1- Hazedilen beyaz eşyalar yaklaşık altı - yedi aydan beri teslim edilen kişi tarafından kullanıldığını öğrendim.Bu mümkünmü?Eşyalar neden satışa çıkarılmıyor.Şatış yapılmayarak çürümeye terk edilme gibi bir imkan varmı?
2-Borcumun ,maaşımdan kesilerek ödenmeye devam edilmesine rağmen haczedilen mallar tekrar tarafıma teslim edilmezmi? Bu konularda bana bilgi verirseniz memnun olurum.Saygılarımla....
Geçmiş Olsun..
Bu icra sırasında mallarınızı götürmek zorunda değildi. Yeddi emin olarak size bırakabilirlerdi. Ayrıca maaşı olan bir ücretlinin maaşının 4/1 kadarını kesmek varken evden mal kaldırmak, teklif edildiği halde 4 eşit taksit seçeneğini kabul etmemek kesinlikle ard niyetli bir avukatın işidir. İş avukatta biter. Eğer müvekkili ona "gözünün yaşına bakma, ona hayatı zindan et" demişse, avukat öyle davranmıştır. Ama hem evden mal kaldır, hem de maaşa icra koy... Bu biraz ağır olmuş. Sizin yerinizde olsam karşı bir dava açar, baroya da bir şikayette bulunurdum. Baro şikayeti pek iş görmez belki ama sonuçta dava açarak ard niyeti sorgulayabilirsiniz. Maaşınızdan 4/1 oranında yapılacak olan kesinti, 4 eşit taksitten daha iyidir karşı taraf için. Neden? Çünkü 4 eşit taksiti sallarsınız, ödemezsiniz; ama maaş kesintisi sizin elinizde olmayan bir kesintidir, sallanamaz. Bir de aleme rezalet salmaktır. Sizi rezil etmek amaçlıdır. Üçüncüsü de faiz işlenmesi nedeniyle -eğer ihtiyacı yoksa- karşı tarafa daha çok para geçmesine, sizde de daha derin yara açılmasına neden olur..
Gelelim eşyalara.. Eşyaların satılmadan Yeddiemin olarak güvenilen bir kişiye teslimi yapılır. Kullanılması yasal değildir. Sadece depoda güvence altına alınır. -Hayret birşey yani.. Hayrat mı bu?- Borcunuzu öderseniz mal size geri verilir. Borcu ödemeyi düşünmezseniz ya da yasal süresi içinde ödemezseniz satışa çıkarılır. Açık artırma ile satılır. Fakat bu açık artırmaya siz de davet edilirsiniz ve açık artırma başlayana kadar borcunuzu vererek malları geri alma hakkınız saklıdır. Hatta açık artırmaya katılarak satın alma şansınız da vardır. Ama yine söylüyorum. Eğer mallara biçilen değer de dahil olmak üzere borcunuzu kapatırsanız, mallar sizin hakkınızdır. Ayrıca mallara biçilen yaklaşık değer, borcunuzu karşılayacak şekilde alınmış, el konmuştur. O ayrı bir bedel değildir. Yani "borcumu ödedim ama malları bir kez aldılar, o yüzden gitti artık" diye düşünmeyin.
Bu arada bir eve icra yapmanın da kurallarını öğrenin lütfen. Zaruri gereçler, tabaklar, kaşıklar, yatak gibi yaşamak için gereken ieyler alınamaz. Birçok avukat bu türden işlerde bilmezleniyor ve herşeyi alırım diye düşünüyorlar. En basiti evde ev erkeği yoksa, kapıyı açan kadın "bugün hastayım, gelemezsiniz" deyince icra durur. Kadınların muayyen günlerinde evde icra yapılamaması ile ilgili icra ve iflas kanununda bir madde mevcuttur.
Bu arada insanların damarına basmamak lazım. Sonra hiç hoş olmayan olaylar oluyor maalesef.. Bizim burda birkaç yıl önce, bir avukat ve icra müdürü, avukatın işgüzarlığı yüzünden vurulmuştu. Avukat bizim işyerimizin tam karşısındaki dükkanı icraya gidiyor. İcra edilen kişi para buluyor. 2 mİLYAR borca karşılık 1.5 milyar ödüyor. 500 Ytl için de 1-2 gün istiyor. Fakat avukat kabul etmiyor. "Senin donuna kadar malına el koyacağım. Oturduğun masayı sandalyeyei alacağım" diyor. İcra edilen yalvarıyor, icra müdürü araya giriyor, "sayın avukat, kişi olumlu yaklaşmıştır, borcunun 4/3'ünü ödemiş, kalanı için de 2 gün süre istemektedir. İşi tatlıya bağlayalım lütfen" diyor. Ama avukatın gözü dönmüş. "Hayır" diyor. Bunun üzerine şahıs silahını çekiyor ve avukata doğrultuyor. Avukat kaçarken kapının tam önünde bir kurşun yiyor. Sonra şahıs avukatın yanına gidiyor ve ayağını göğsüne koyarak "al sana mal-para-don" diyerek kafasına bir-kaç el sıkıyor. Sonra da icra müdürüne yöneliyor ve ona da birkaç el atıyor. Sonra aklı başına geliyor ve "ben ne yaptım, kandi hayatımı da yaktım" diyerek müdürü kaptığı gibi yoldan geçen bir arabayı durduruyor ve onu hastaneye bırakarak kaçıyor. Daha sonra vicdan azabına dayanamayarak 6 ay sonra teslim oldu. Avukat öldü, müdür kurtuldu. Ve müdürün ifadesi sayesinde idamla yargılanmadı. Bu size anlattıklarım icra müdürünün anlatımıdır. Tabi sonuçta bir insanın hayatı sona erdi, bir diğerinin de en verimli yılları ailesinden uzak, karanlık cezaevlerinde geçiyor. Sonuç olarak insanlar da bu durumlara zevk için düşmüyor. Onlara da anlaşma zemini yaratmak, insan gibi davranmak gerekli. Bu sitedeki sayın avukat arkadaşlara da duyurulur. Lütfen icra işlerinde insanları anlamaya çalışın. Gerçi çoğu yamaklarını gönderir ama yine de dikkatli olmak lazım..