Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Alıntı:
Freelander2 rumuzlu üyeden alıntı
Ücretsiz Tamir Yükümlülüğü
Madde 13-
Satıcı, malın; garanti süresi içinde, gerek malzeme ve işçilik gerekse montaj hatalarından dolayı arızalanması halinde işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin
tamirini yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür.
Satıcı, tüketicinin bu Yönetmeliğin 13 ve 14 üncü maddelerinde belirtilen taleplerini reddedemez. Tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı - üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludurlar.
http://www.sanayi.gov.tr/WebEdit/Goz...9&navigate=var
Tartışmak yararlıdır. Freelander in yorumuna da yanlış demek bana göre pek doğru değil. 13. madde çok açık değilmi? Satıcı YAPMAK veya yaptırmak zorundadır diyor. SatıcıYapmak veya yaptırmak zorunda ise elbette satıcıya götürür malı teslim edersiniz.
O yapar mı yoksa yaptırır mı kendi sorunudur. Öyle servisler var ki örneğin İzmir için bildirilen servisi Menemen'de. Nİye müşteri gidip ta Menemen e ürün teslim etsin? (Örneğin bazı küçük ev aletleri için bu dediğii görebilirsiniz. 20 YTL lik mini blender i Menemen e bırakmak sonra gidip geri almak büyük şehirde hem masraf hem ciddi bir külfettir.
Ben 13. maddede yazılı olan açık hükmün uygulanmasını talep ederim. Yani gider satıcıya teslim ederim.
Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Bu kanun, 4822 sayılı kanunla değişik 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanun olarak geçiyor ve bildiğim kadarıyla pek çok kanunda olduğu gibi metni orjinalinden Türkçeye çeviri yapılmış bir kanun. Ancak ne hikmetse sadece birebir çeviri yapılmış. Üşenmişler herhalde üzerinde çalışmaya. Bence köklü bir değişime, güncellemeye ihtiyacı var. Sanayi malları diye bir kavram var. Nedir sanayi malı ve kaç kişi bunu biliyor? Mesela bir monitör sanayi malıdır ancak bir ram (hafiza modülü) sanayi malı değildir gibi. Bir bilgisayar düşünün. Toplama diye tabir edilen, içerisindeki parçaların herbirinin ayrı üreticisi, ithalatçısı, servisi filan var. Satıcı faturayı kesiyor her bir ürün için ayrı kalemlerde. Faturaya göre siz 1 adet bilgisayar almıyorsunuz aslında 12-15 adet parçadan oluşan bir alışveriş yapmış oluyorsunuz. Eğer satıcıyla aranızda bir sözleşmeniz yoksa ki bu zaten pek yapılan birşey değil, o zaman bilgisayarınızda ilerde bir sorun çıktığında komple iade etmeniz yada değiştirmeniz de imkansız olmaktadır. Bunun daha pekçok örneği var.
Tamam adı tüketici kanunu, tabiki tüketici koruyacak. Ama satıcının, disribütörün, imalatçının da haklarını gözetmesi lazım diye düşünüyorum ki bunu da sağlamaya çalışmışlar zaten ama başarılı olamamış sorun burada. Biz bile burada kesin hükümler içeren maddelerde çelişkiye düşüyorsak hakem heyeti üyelerine artık diyecek hiçbir sözüm yok.
Bir tüketici seminerinde dernek başkanı katılımcılara aynen şöyle demişti : 'Bu kanun aslında tüketiciyi korumaktan ziyade satıcıyı terbiye eden bir kanun. Satıcıya düzgün yerden mal al, düzgün çalış mesajı veren bir kanun.'
Peki tüketiciyi kim terbiye edecek? :)
İşte bu nedenle mevzuat hep tek taraflı çalışıyor. Tüketici, satıcıdan haksız dahi olsa çoğu zaman istediğini alabiliyorken satıcı firmalar buna karşın kendi haklarını savunacak mekanizmayı dahi bulamıyorlar çünkü yok!
Saygılar...
Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Alıntı:
mkocagul rumuzlu üyeden alıntı
Öyle servisler var ki örneğin İzmir için bildirilen servisi Menemen'de. Nİye müşteri gidip ta Menemen e ürün teslim etsin? (Örneğin bazı küçük ev aletleri için bu dediğii görebilirsiniz. 20 YTL lik mini blender i Menemen e bırakmak sonra gidip geri almak büyük şehirde hem masraf hem ciddi bir külfettir.
Bunun için Menemen'e yada başka yere gitmeye gerek yok ki. Firmalar zaten kargoyla çalışıyorlar ve tüketici zaten arızalı veya ayıplı ürününü hiçbir ücret ödemeksizin firmasına gönderebilir, onarım bittikten sonra da aynı şekilde kendisine gönderilir ki bu şekilde uygulanıyor zaten.
Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Benim örnek olarak yazdığım firmanın adı Sxxxx bu firma kargo ile çalışmıyor. Dediğiniz gibi bu sorunu aşmak için kargo le çalışan firmalarda var ama bu bile yasal değil çünkü belli bölgede belli sayıda servis açma zorunluluğu var.
Ne güzel diyelim toplam 30 adet servisiniz olması gerekiyor. Kargoya ver bu kadar maliyetten kurtul. Sanayi bakanlığı servis yönetmeliği böyle demiyor. Her fikir kanuna karşı arkadan dolanmaya açılıyor. Maşalllah yasa gereklerini yerine getirmek yerine bulunan çözümlerden bizden daha ilerde olan bir ülke herhalde yoktur.
Ayrıca yukarıya alıntı yapılan yönetmelik satıcıyı YAPMAK VEYA YAPTIRMAK zorunda bırakıyor.
O zaman niye kargo veya başka yollar ile uğraşılsın ki?
Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Tüketici kanununda eksiklikler vede aksaklıklar olduğu bilinen bir gerçek.
Benim anlamadığım bir garabet ise eser sözleşmesidir. PVC doğrama artık ahşabın yerini aldı. PVC doğrama garanti belgesi ile satılmak zorunda olan bir ürün. Ama sanki bu ürünü 120x180 gibi standart ve hazır halde satın almak mümkün gibi evinize sipariş verdiğinizde bu ürün ile ilgili yaşanacak tüm olumsuzluklar 4077 sayılı kanun kapsamında değil. Garanti uygulamasını şikayet ettiğinizde bile görevsizlik kararı veriliyor. Yani firma bana servis vermedi diye tüketici mahkemesine şikayet edemiyorsunuz. O zaman bu malın garantisinin ne anlamı var?
Tüketicinin korunması demek işini iyi yapan satıcının mağdur olması demek değildir. Ben haklı iken haksız sayılan satıcıya ait çok fazla karar görmedim ve duymadım.
Herşey işini iyi yapmakta ve karşılıklı saygıda düğümleniyor.
Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Alıntı:
mkocagul rumuzlu üyeden alıntı
Tüketicinin korunması demek işini iyi yapan satıcının mağdur olması demek değildir. Ben haklı iken haksız sayılan satıcıya ait çok fazla karar görmedim ve duymadım.
Herşey işini iyi yapmakta ve karşılıklı saygıda düğümleniyor.
Valla ben her an bu işlerin içerisindeyim. Satıcı genelde her halükarda mağdur oluyor. Tüketici elinde ilam niteliğindeki kararı hemen icraya koyup alabiliyorken aynı şeyi satıcı hemen yapamıyor. Distribütörle uyuşmazlık halinde dava açması gerekiyor ve kararı icraya koyamıyor. Satıcının günahı nedir? Sadece malı satmak mıdır? Ben yüzbinlerce liralık masraftan kaçmayıp bir o kadar güzel ve konforlu mağazalar açayım, tüketicilere en uygun şartlarda ürün temin edip rahatça alışveriş yapmalarına imkan tanıyayım, sonra bir servisin kusuru yüzünden müşteriye rezil olup malı geri alayım bir de üstüne iade etmek için uğraşıp durayım. Ne yapsın satıcı? Benim milyon tane müşterim var. Günde hiç yoksa 300-400 adet ürüne lojistik destek sağlıyorum. Bunu ben yapabiliyorum gücüm var. Kargoculuk da yapıyorum yani. Ama demek istediğim sadece müşteri memnuniyeti ve tüketici haklarına eyvallah da şu işleri bir düzene koysalar. Bir karar çıktığında ilam niteliğindeyse satıcı firma da hemen aldığı yere iade edebilse, ticaret mahkemelerinde uğraşmasa ne güzel olur. İnsanların gözünde satıcı hep kolay iş yapan, kolay para kazanan gibi görünüyor. Ama satış sonrası hizmetlerdeki müteselsil sorumlulukta belkide en az sorumlu olması gerektiği halde en çok mağdur olan satıcıdır. Benim stoğumda bu şekilde iade edilememiş birçok mal var. Ne yapayım, yıllardır çalıştığım firmalarla birkaç yüz liralık mal için kötü mü olayım deyip cebimizden karşılıyoruz çoğu zaman. Bu beni zorlamaz ama ben hak eşitlik istiyorum. Kurunun yanında yaş da yanıyor anlayacağınız. Ben işimi mükemmel yapıyorum, tüketiciler mağdur olmuyor biz cepten ödüyoruz nasılsa. O yüzden ülkenin alanında büyük firmalarından biriyiz diye düşünüyorum.
Bir de anlamadığım bu ülkede yıllardır insanlar tv dvd vs gibi elektronikleri bozulduğu zaman hep servisine giderdi yani böyle bir alışkanlığı bilinci vardı. Ne olduysa tüketici kanunu versiyon 2 den sonra oldu :) Önceleri şikayet filan yoktu. Servis yazıyordu raporunu, müşteri ya fabrikadan yada mağazadan yenisini alıyordu. Ya şimdi? Benim buzdolabım bozuldu haydi mağazaya koş. Alın bunu gönderin servise de :) Yok tv bozuldu koş mağazaya. Adamlar üretmiş, garanti belgesi var, kullanım klavuzunda 7 bölgede yüzlerce servis var ne işin var satıcıyla ama müşterden belgeleri istiyorsun "Biz onları atmıştık lazım olacağını bilmiyorduk" diyor! Sonra uğraş dur :)
Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Alıntı:
nikon rumuzlu üyeden alıntı
eklemeniz için teşekkürler, umarım faydalı bir konu olur.
Olacak gibi :)
Sayın Nikon, nerelerdesiniz?
Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Alıntı:
hksvr rumuzlu üyeden alıntı
Valla ben her an bu işlerin içerisindeyim. Satıcı genelde her halükarda mağdur oluyor.
satıcı, kendisi düzgün firmalarla çalışırsa, ne kendisi madur olur ne müşterisi.
kanunun amacı da budur. sorunu satan ile çözmek.
tr şartlarında küçüklerin buna gücü yetmiyor doğru, ama devler için hiç öyle değil, koyuyor önüne sözleşmeyi, kabul etmeyenin malını satmıyor. teknosa gibi devin satış potansiyelini kaybedeceğine, 3-4 iade alırım diyor basıyor imzayı.
ama sana gelince "yok birader biz iade almayız" diyor.
AB sürecinde ana prensip küçükleri yok edip büyüklere yol açmaktır.
E bu büyüklerde doğal olarak yabancı sermaye. yani işin ucu siyasete gidiyor.
Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Alıntı:
Freelander2 rumuzlu üyeden alıntı
satıcı, kendisi düzgün firmalarla çalışırsa, ne kendisi madur olur ne müşterisi.
kanunun amacı da budur. sorunu satan ile çözmek.
tr şartlarında küçüklerin buna gücü yetmiyor doğru, ama devler için hiç öyle değil, koyuyor önüne sözleşmeyi, kabul etmeyenin malını satmıyor. teknosa gibi devin satış potansiyelini kaybedeceğine, 3-4 iade alırım diyor basıyor imzayı.
ama sana gelince "yok birader biz iade almayız" diyor.
AB sürecinde ana prensip küçükleri yok edip büyüklere yol açmaktır.
E bu büyüklerde doğal olarak yabancı sermaye. yani işin ucu siyasete gidiyor.
Benim firmam da o devlerden biri zaten hatta öncülerinden :) Fakat ben objektif olarak eleştiriyorum uygulamaları, yoksa bizim de öyle bir sorunumuz yok! Ben "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" diyenlerden değilim. Ayrıca ismini verdiğiniz firmanın ve benzerlerinin de nasıl ve ne şartlarda iade aldığını gayet iyi biliyorum. Herşey öyle göründüğü gibi değil yani.
Tekrar ediyorum; Tartışacaksak topiğin teması olan hakem heyetlerinin çalışma usül ve esaslarını konuşalım. Siyasetin girmediği alan mı var zaten bu ülkede!
Re: Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları
Alıntı:
hksvr rumuzlu üyeden alıntı
Benim firmam da o devlerden biri zaten hatta öncülerinden :) Fakat ben objektif olarak eleştiriyorum uygulamaları, yoksa bizim de öyle bir sorunumuz yok! Herşey öyle göründüğü gibi değil yani.
Tekrar ediyorum; Tartışacaksak topiğin teması olan hakem heyetlerinin çalışma usül ve esaslarını konuşalım. Siyasetin girmediği alan mı var zaten bu ülkede!
1) Topic kimlerin hangi uygulamalar sonrası hakem heyetine başvuracağını gösteriyor, satıcıya teslim edilen mal akabinde hakem heyetine gidilebileceğini hep beraber öğrendik. off topic değildi.
2) Eğer öncülerdensen ve sorunun yoksa, sürekli satıcıları madur ediyorlar diye yazmana da gerek yok. Büyük olmana rağmen kuralını koyamıyorsan sorun sende demekki. Küçükler bu durumdan asıl zarar görüyorken, büyüklerin "şov" yapması pek bi anlamsız.
Çok iyi biliyoruz ki, büyükler vadeyi 30 dan 45 e çıkardımı çoğu firma kabul etmek zorunda kaldı. 45 den 60 a çıkanlarda var. büyüklerin asıl geliri üründen değil, stand bedelinden geliyor. bu da demektirki, astıkları astık kestikleri kestik.