"Google" iddianamesi olabilir mi?
Printable View
Bir sürü soru var aklımda...
1- Bu soruşturma kaç aydır devam ediyor?
2- Neden bu kadar yavaş sürdü soruşturma? Tutuklananların adlarına yeni mi ulaşıldı? Daha önce gözlem altına alınanlar mı bunların adını verdi?
Adil ve hızlı yargılanma prensibine aykırılıktan dolayı eski İstanbul Barosu başkanı Av.Turgut Kazan, daha önce de yaptığı gibi soruşturmayı yürüten savcı hakkında suç duyurusunda bulunmuş... Haklı mı sizce?
Geçenlerde bir haber vardı, son 567 kişi diyordu, hapishanelerde yer kalmadığından bahisle...
Kalan % 53'ü nereye alacaklar? Gerçi memleket yavaş yavaş açıkhava hapishanesi olmaya namzet...
Bugün bana, yarın sana kuralının işleyeceğini yine bu sitede haber olarak göreceğimden eminim. Sırf siyasi iktidar için rakiplerini ekarte etmenin hukuki yolu bulunduysa, bu yoldan ilerleyen başkaları da olacaktır...
Yurdum bir uctan bir uca kanıyor
İnsanım, toprağım kanıyor
Tarihim, savaşlarım, bağımsızlığım kanıyor
Çok acele Kan aranıyor
Kanamalı Türkiyem için
Sömürücüler, ölüm tüccarları kan içiciler hariç
Her guruptan çok acele
Lafı uzatmadan vakit kaybettmeden..
Bebeğe ve Türkiye'me çok acele
Türkiye'm gibi bebeğe
Bebek gibi Türkiye'me çok acele
Oyalanmadan beklemeden
Çok acele hemen simdi.
Alıntı.
Ve.........sanılanın aksine bu dava RTE'ı tasfiye edecek. Bunu yazın bir kenara. Var mı bahse giren??
Öncelikle şu anda basında dezenformasyona yönelik pek çok haber çıktığına dair inancımı tekrar edeyim. Şu an duyduklarınızın çoğunun gerçekte neler olduğuyla bir ilgisi yok.
Mesela savcının haberi olmadan tutuklamaların yapıldığı iddiası yalanlandı. Bir Fatih Altaylı çıkıp "böyle giderse Ertuğrul Özkök ile Aydın Doğan sırada" dedi.
Bu da koca bir saptırma.
4,000,000 sayfalık iddianame iddiası konusunda da sayın Ulaş Değirmenci'nin değerlendirmesine katılıyorum.
Bu dakikadan sonra ortada bir suç yada suçlular olup olmadığının kanımca bir anlamı kalmamıştır. Çünkü ister bir suç olsun ister olmasın tutuklananlar aklansın yada yıllarca hapis yatsın topluma kahramanlar olarak karışacaklardır.
Olaylar varsa suç toplumun hafızasından silinecek, sadece süreç ve zamanlamanın etkisiyle bu insanların bu ülkeyi çok sevmiş oldukları hatırlanacaktır. Olaya nesnel yaklaşan kişilerin beyinlerinde bile "amaç suçu ve suçluları belirlemek mi?" sorusu oluşmuştur.
Bütün kalbimle saygı duyduğum bu insanların suçsuz olmasını diliyorum. Ancak aynı şiddette suçluysalar bunun ortaya çıkmasını da diliyorum. Yinede biliyorum ki suçluda olsalar suçsuzda olsalar izlenen yollar nedeniyle onlar artık birer kahraman. Sayın savcıları kutluyor ve soruyorum: Ya gerçekten suçluysalar?
İşin garip yanı kahramanlık düzeyleri çetedeki pozisyonlarına yani kaç numara olduklarına göre değişecek gibi. Yani en suçlu olan bir numara en kahraman olacak eğer ortada bir suç varsa.. Bu ne yaman çelişki ve düşünün bakalım kim sorumlu?
Eğer Sayın savcıların emekli olunca oturup anılarını yazmak gibi bir niyetleri varsa sakın boşa zaman harcamasınlar. Birlikte oturup " Yedi operasyonda nasıl kahraman yaratılır?" isimli bir kitap yazsınlar.
İlhan Selçuk adını duymamış, okumaz yazmaz teyzeler amcalar, adını duyunca yaşına istinaden değil sayenizde, Atatürkün arkadaşı diye tanımlıyor kendisini.
Üstelik tutukluluk süresine bakarak anlıyoruz ki kendisinin çetedeki (!)numarası "on" bile değil.
Meşru bir amaç uğruna gayri meşru yollara sapıp sapmadığı belirsiz, suçunuz ispatlanıncaya kadar adınızı saygı ve sevgiyle anacağım paşalar, akademisyenler, gazeteciler... Biz içerdeyken vatanın başına birşey gelirse diye endişelenmeyin. Sizin o yada bu şekilde başaramadığınızı en meşru (!) yoldan başardı Sayın Savcılar....