Bu konuda uzman değişik meslek mensubu 3-5 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmesini isteyin dosyanızı derim. Bu biraz daha fazla masraf demektir ama battı balık yan gider artık.
Printable View
Bu konuda uzman değişik meslek mensubu 3-5 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmesini isteyin dosyanızı derim. Bu biraz daha fazla masraf demektir ama battı balık yan gider artık.
şöyle düşünüyorum, şimdi bilirkişi ek raporu için bilirkişiden talep edilen hususlar başlığında, konuyu kendi istediğim yere çekmek için, "ekteki araç ilanlarından hangisi , dava konusu araca en yakın olandır (model km metalik boya) tespiti , diye yazdım.
burda cevap verirse, bu yoldan devam etmeyi düşünüyorum.
oldu ki sorularıma yanıt vermedi, dosyayı hakime bırakıp açıklamalarımı yapıp, seçtiğim aracın emsal araç kabul edilmesini ve rayicin bu aracın satış fiyatı olarak kabul edilmesini talep edeceğim.
olduki hakim kabul etmedi, ve kaybettim, temyizde "rayiç değer kabul edilebilmesi için bu bedeli ödediğimde satın alabileceğim bir araç olmalı, sigorta dosyasında olmadığına göre benim belirlediğim araç emsaldir" diye gitmeyi düşünüyorum.
tekrar bilirkişi ve heyet uğraşmak istemiyorum çünkü 1 sene geçti üzerinden, kimse çıkıpta rakam belirleyemez anca benim topladığım geçen senenin ilanlarını değerlendirebilirler.
bu yola gitsem , ne düşünürsünüz?
Bilirkişi marifetiyle tespit edilecek araca göre değer tespiti yapılır bilirkişiyi yönlendirebilirseniz ne ala yoksa hakimin sizin belirlediğiniz aracı kabul etmesi bana uzak ihtimal geliyor. Hayırlısı umarım istediğiniz gibi olur. Kolay gelsin.
Kasko hasarlarında enflasyon klozu; aracın piyasa rayiç değeri kasko poliçesindeki sigorta bedelini aşarsa uygulamaya konulur. Enflasyon klozu olsa da olmasa da, bir sigorta poliçesinde pertotal hasar meydana gelmişse poliçede yazılı sigorta bedeli ile aracın piyasa rayiç değeri arasındaki bedelden düşük olan sigortalıya ödenir. Uygulamada da rayiç değerleri sigorta bedelinden düşük kaldığı için, tazminat ödemesi rayiç değere göre yapılır.
Sigorta poliçelerinde yazan sigorta değeri, aracın hasar olması durumunda ödenebilecek azami limiti belirlemek içindir. Aracın gerçek değeri değildir. Yani sigorta şirketi sigorta bedeli belirlemek yoluyla ödeyeceği tazminat tutarına bir had koymakta, bu değerden fazla tazminat ödemek istememektedir. Hasar olursa sigorta poliçesi üzerindeki sigorta değerini öderim demek değildir. Öyle olsaydı pertotal hasarlarda araç değeri belirlemek için eksperlik müessesesine gerek olmazdı.
25.000,00 TL'lik bir kasko değeri olan bir sigorta poliçesine konu araç pertotal hasarında eğer 21.500,00 TL'lik bir piyasa rayicine sahipse sigorta şirketi 21.500,00 TL üzerinden ödeme yapacaktır. Sigorta ettirenin 25.000,00 TL talep hakkı sözkonusu değildir. Poliçede enflasyon klozu olsa dahi durum değişmemektedir.
Enflasyon klozlu ve 25.000,00 TL'lik bir kasko değeri olan bir sigorta poliçesine konu araç pertotal hasarında eğer 27.000,00 TL'lik bir piyasa rayicine sahip ise o zaman enflasyon klozu hükümleri uygulanır. Enflasyon klozu hükümleri uygulanırken yapılacak hesaplama ise enflasyon klozu yüzdesine göre ve hasar tarihi ile poliçe başlangıç tarihi arasında geçen süreye göre belirlenir.
Diyelim ki 25.000,00 TL'lik sigorta bedelli bir poliçe %20 enflasyon klozuna sahip olsun. Ocak 2009 'da düzenlenmiş bir poliçeye konu araç Ekim 2009 'da pertotal olduysa sigorta şirketi hemen 25.000,00 TL'nin %20 fazlasını sigortalıya ödemez. Önce aracın piyasa rayiç değeri tespit edilir. Daha sonra ise sigorta bedeli enflasyon klozundaki oran nispetinde rayiç değere yaklaştırılarak hasar tazminatı belirlenir.
Ülkemiz şartlarında piyasa rayiç değerlerinin sigorta bedelinden yüksek olmadığı gözönüne alınırsa bu tarz hasar ödemeleri pek görülmemektedir. Poliçedeki sigorta bedelinin talep edilmesi yolundan çok, aşkın sigorta mevcut olduğu gerekçesi ile ödenen fazla primin sigorta şirketinden talebi yoluna gitmek daha kabul edilebilir bir durumdur.
sevgili dostum, benim söylediğim şeyin aynını, kulağı tersten göstermek yoluyla daha uzatarak belirtmişsiniz. özetle aynı yoldayız.
enflasyon klozunu ne eksper anlamış, ne bilir kişi, haliyle hakime nasıl anlatacam bilmiyorum.
enflasyon klozu, poliçe değerinin her ay otomatik yükselmesidir. bu kadar basit.
daha hala senin poliçen 48bin, aracın 50bin eder ama 48bin veririz den öteye gidemediler. oysa enflasyonla beraber poliçe 54binTL ye varıyor, haliyle 50bin araç değerini alabilmem lazım.
ayrıca internet ilanlarında benzer araçların en düşüğü 52500tl. yani benim rayiçde 3 kağatla düşürülmüş durumda.
mükemmel bir bilirkişi yüzünden saçma sapan raporla 7 ayım boş gitti gene başladığım noktadayım.
sigorta belgelerine ve raporlarına göre alacaklı durumdayım, ama bilirkişi sağolsun hiç umrunda değil, belge melge de inceleme zahmetine girmiyor, alacağı yoktur diyor.
ek rapordan sonra itiraz metni verdim, şimdide bu bilirkişiyi nereye şikayet edeceğimi araştırıyorum.
bilirkişilik camiasına kesinlikle denetim gerekiyor, yoksa hukukta işler sarpa sarıyor.
Malesef, kendisi ne arabadan anlıyor ne motordan. bir ek rapor vermiş, çocuk okusa "bu ne cahiliyet" denir, dosyada olay tarihindeki sıfır araç fiyat listesi var, gitmiş 2009 ekim ayı listesinden bulduğu en ucuz (davadaki arabayla ilgisi yok) aracın fiyatını baz almış, alacağı yoktur demiş.
Rayiç değer içinde bikaç galeriyle söyleşi yaparak rakam belirlemiş, ne hikmetse sigortanın ödediği ile aynı rakam :)
8 soru sordum hiçbirini yanıtlamamış, dosyada 8 ilan örneği olmasına rağmen rayiç araç olarak hiçbirine atıfta bulunmamış.
Bilirkişiden yana çekeceğim var, artık isyan ettim.
Lütfen bana söyleyin , bu bilirkişiyi nereye şikayet etmem gerekiyor.
Dosyanın bulunduğu adliyeye mi, yoksa bağlı bulunduğu (öğr.üyesi) üniversite ye mi?
Bilirkişi için yasal işlem talep etmiştim, avukatla görüştüğümde ilgili mahkeme hakimine dilekçe ver o uygun görürse işlem yapar veya savcılığa iletir demişti.
Bugun önce kaleme gittim, savcılığa git dedi, savcıya geçtim, dilekçeyi gösterdim, doğru yazmışsın, hakime ver, o gerekeni yapar dedi, hakime verdim dosyaya koydu.
Bilirkişi sağolsun kendi ağzıyla "sigorta hukukçusu değilim" diye yazınca, bu noktaya geldik.
Duruşma vardı, yeni bilirkişi atanması, onunda sigorta hukukçusu olması şeklinde karar verdi hakim, 200tl daha ödedim :(bilirkişi ücreti olarak)
Bu konunun başındaki maddelerde yer alan sorularda benim de merak ettiğim bazı sorular var, cevaplarda bulamadım.
Rizikonun gerçekleştiği gün ile tazminatın ödendiği gün arasındaki enflasyon oranı ve kiralanacak aracın kiralama bedelini sigortanın ödemesi gerekmez mi?
18 aydan sonra, yeni bilirkişi benim haklı olduğumu ve 4533tl yi yasal faiziyle birlikte igortacıdan alınıp bana ödenmesini ön görmüş, mahkeme de bugun buna karar verdi.
Yargıtay yolu açıkmış, bakalım yargıtaya giderler mi, sonuç değişirmi...
Bu arada sigortacı şirket aracın eski tarihli hasarlarına atıfta bulundu ve 2.el değeri düşüktür eski sigortadan evraklar istensin diye beyanda bulunmuş. Neyse dava bitti, bakalım yargotay a giderler mi sonuç değişir mi?
Bir üst mesajda soru soran arkadaşa cevap,
hayır sigorta bu kadar teferruata muatap olmuyor, bedeli tespit ediyor, 1 ay içinde öderse ne ala... Araç kiralama hakkı bazı poliçelerde var ama max 3 gün gibi çok abes kurallar.
Bu davadan öğrendiklerim;
1) Davayı kendiniz bile takip etseniz, mutlaka bir avukat vekaleti dosyaya koymanız gerekiyor, bu sayede vekalet ücreti almaya hak kazanıyorsunuz
2) Tebligatların hepsi APS olmalı, Dava açış tarihi değil, tebligat tarihi önemli olduğundan, arada geçen sürede ödeme yapılırsa davayı kısmen kaybediyorsunuz kafadan, bu da karşı tarafa vekalet ödenemiz anlamına geliyor