Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
T.C.
ASKERÎ YARGITAY
A N K A R A
2008
Esas No :
Karar No :
İ L Â M
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargı yetkisini kullanan Askerî Yargıtay 1 inci Dairesi; 1600 Sayılı Askerî Yargıtay Kanununun 5 nci maddesi gereğince;
dan kurulu olarak Ankara’da Askerî Yargıtay’ın özel salonunda toplandı.
Sözcü Üye Hâkim Albay……… dinlenildi.
Ticaret yapmak suçundan sanık Hv.Tbp.Yzb. …………………hakkında Genelkurmay Başkanlığı Askerî Mahkemesince verilen 17.07.2007 tarih ve 2007/350-217 sayılı mahkumiyete ilişkin hükmün sanık savunucusu tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmesi üzerine, Askerî Yargıtay Başsavcılığının 28.01.20078 tarih ve 2008/1612 sayılı tebliğnamesi ekinde hükmün bozulması gerektiği görüşü ile Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanığın, 08.03.2007-17.07.2007 tarihleri arasında ticaret yapmak suçunu işlediği kabul edilerek “ASCK'nın Ek/1-A, B ve 5237 sayılı TCK'nın 62 nci maddeleri gereğince iki ay onbeş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 51 nci maddesi gereğince bu cezanın ertelenmesine” ilişkin hüküm, sanık savunucusu tarafından; hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmeme gerekçesinin yasal ve yeterli olmadığı, verilen cezanın sanığın kişiliğine uydurulmadığı, ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre;
…………………….. Asker Hastanesinde ortopedi uzmanı olarak görev yapan sanığın, Ankara Ticaret Odasının 173640 sicil numarasında 5.000.-YTL sermaye ile kayıtlı bulunan SAMED SAM İNŞAAT ELEKTRİK ELEKTRONİK GIDA TEKSTİL TAAHHÜT PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED isimli şirkete 08.03.2007 tarihinde 250.-YTL değerindeki 10 payı devralarak ortak olduğu ve karar tarihine kadar bu ortaklığı sürdürdüğü hususunda hiçbir kuşku ve tartışma bulunmamaktadır.
Askerî Ceza Kanununa 2183 sayılı Kanunla eklenen Ek Madde 1’de; subayların, ticaret yapmaları, yaptırmaları, ticarî ve sınai kuruluşlarda görev kabul etmeleri yasaklanmış ve bu eylemler cezaî yaptırıma bağlanmıştır.
Maddede yazılı ticareti, sözlük anlamına göre değil, Türk Ticaret Kanununda belirtilen esaslara göre göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu çerçevede 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununa bakıldığında;
a) “Bu kanunda tanzim olunan hususlarla bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir” (madde:3);
b) “Ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseseler, ticari işletme sayılır.” (madde:11);
c) “Bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını sirküler, gazete, radyo ve sair ilan vasıtalarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline kaydettirerek keyfiyeti ilan etmiş olan kimse fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır” (madde:14);
d) “Ticaret şirketleri, kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden ibarettir” (madde:136);
e) “İki veya daha fazla hakiki veya hükmü şahıs tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup, ortaklarının mesuliyeti koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile mahdut ve esas sermayesi muayyen olan şirkete limited şirket denir” (madde:503); şeklindeki hükümlerin yer aldığı görülmektedir.
Yerleşik uygulamaya göre; suçun oluşumu için kazanç amacıyla yürütülen ticarî faaliyetin süreklilik göstermesi gerekmekte, kâr ya da zarar edip etmemenin bir önemi bulunmamaktadır. (Askerî Yargıtay Daireler Kurulunun 17.02.2000 gün ve 54-45 ile 28.09.2000 gün ve 143-138 sayılı kararları)
Somut olayda; Ticaret Kanunu hükümlerine göre bir sermaye şirketi olarak kurulan limited şirkete 08.03.2007 tarihinde ortak olan sanığın, kazanç amacı ile ticari bir faaliyete giriştiği ve bu hususun 16.03.2007 tarih ve 6767 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı açık ve tartışmasız ise de; 23.03.2007 tarihli dilekçe ile yapılan bir ihbar üzerine, hakkında Kıt’ası Komutanlığınca işlem başlatılmış olması karşısında; henüz, bu ticari faaliyetin süreklilik kazandığı söylenemeyeceğinden, unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraetine karar verilmesi gerekirken, aksi görüşle yazılı olduğu şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmediğinden; sanık savunucusunun temyizine atfen ve re’sen, mahkumiyete ilişkin hükmün 353 sayılı Kanunun 221 inci maddesi gereğince esas yönünden BOZULMASINA,
…..2008 tarihinde, OYBİRLİĞİ ile tebliğnameye sebepte farklı, sonuçta uygun olarak karar verildi.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
T.C.
ASKERÎ YARGITAY
A N K A R A
.2008
Esas
Karar
İ L Â M
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargı yetkisini kullanan Askerî Yargıtay 4’üncü Dairesi, 1600 sayılı Askerî Yargıtay Kanununun 5’inci maddesi gereğince;
den kurulu olarak Ankara’da Askerî Yargıtay’ın özel salonunda toplandı.
Sözcü Üye ………………………………………dinlenildi.
Ticaret yapmak suçundan sanık İs.Üçvş…………………… hakkında Ege Ordusu Komutanlığı Askerî Mahkemesince verilen 27.9.2006/1247-525 sayılı mahkûmiyet hükmü, Komutan tarafından süresinde temyiz edildiğinden, Askerî Yargıtay Başsavcılığının 28.1.2008/2006 sayılı, “bozma” istemini içeren tebliğnamesine ve bu tebliğnamenin tebliğ edildiğine ilişkin belgeye bağlı olarak Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Askerî Mahkemece; sanığın, ticaret yapmak suçunu işlediği sabit görülerek; ASCK’nın Ek 1’inci maddesinin 1’inci fıkrası ve TCK’nın 62/1’inci maddeleri uyarınca, sonuç olarak 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 51’inci maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine karar verilmiş; bu hüküm, Komutan tarafından; cezanın ertelenmesine karar verildiği halde, TCK’nın 51’inci maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca denetim süresi belirlenmemesinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Mevcut kanıtlara göre; sanığın, maddî sıkıntılarını gidermek amacıyla ek bir iş yapmaya karar verdikten sonra, 11.9.2005 tarihinde, sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü üzerinde faaliyet gösteren ve merkezi ABD olan Herbalife Şirketinin, Herbalife İnternational Ürünleri Tic.Ltd.Şti. ismi ile Limited Şirket olarak faaliyet gösteren Türkiye Temsilciliğine distribütör olmak için müracaat ettiği ve T1156665 Distribütör Kimlik numarası ile söz konusu şirketin bağımsız distribütörü olarak faaliyetlerine başladığı, distribütör olduğunu gösteren bir kartvizit bastırdığı, anılan şirketten temin ettiği ürünleri para karşılığında sattığı;
Ayrıca, 22.3.2006 tarihinde verilen izinle, İzmir’de faaliyet gösteren kardeşi ……………..adına kayıtlı internet kafeyi, üzerine devralmaksızın çalıştırmaya başladığı, bu işi nedeniyle kendisini mükellef olarak kaydettirdiği, kardeşi …………………adına kayıtlı ödeme kaydedici cihazı kendi üzerine devraldığı ve hakkında vergi levhasının tanzim edildiği anlaşılmakta olup; Sanığın bu eylemleriyle, ticaret yapmak suçunu işlediğinin kabulüyle, mahkûmiyetine karar verilmesinde esas itibarıyla bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak;
1- Kısa süreli hapis cezasının, seçenek yaptırımlara çevrilme yerine ertelenmesine karar verilmesine ilişkin gerekçenin gösterilmemiş olması eksiklik teşkil etmektedir.
2- Hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 51’inci maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen aynı maddenin 3’üncü fıkrası uyarınca denetim süresi belirlenmemiş olması, 4, 5 ve 6’ncı fıkra hükümlerinin dikkate alınmaması yasaya aykırı bulunmaktadır.
3- 8.2.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 23.1.2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 562’nci maddesiyle, CMK’nın 231’inci maddesinde yapılan değişiklik sonucu, işlediği suç ve verilen ceza miktarı itibarıyla, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi mümkün bulunmaktadır. 1.3.2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanunun 1’inci maddesiyle Askerî Ceza Kanununa eklenen Ek 10’uncu maddeyle; Askerî Ceza Kanununda yazılı suçlar bakımından, 5271 sayılı CMK’nın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili, 231’inci maddesinin 5 ilâ 14’üncü fıkralarının uygulanmayacağı hüküm altına alınmış ise de; maddî ceza hukukuyla ilgili olan bu hüküm ve kuralların, 5739 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1.3.2008 tarihinden önce işlenmiş olan ve Askerî Ceza Kanununda yer alan suçlar bakımından da uygulanacağında, ancak 1.3.2008 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanmayacağında kuşku bulunmamaktadır. Bu nedenle, 231’inci maddenin 6’ncı fıkrasında belirtilen ölçütler kapsamında değerlendirme yapılarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle hükmün bozulmasına akar verilmiştir.
SONUÇ
Açıklanan nedenlerle hukuka aykırı olan mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanunun 221/1’inci maddesi uyarınca, Komutan’ın temyizine atfen ve resen, BOZULMASINA;
.2008 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak ve oybirliğiyle karar verildi.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
sayın yld19sm peki bu vatandaşın hapis cezası para cezasına çevrilmiş.. tamam onu anladım da yazının sonun da mahkumiyet kararının bozulması falan diyor yani ne olacak ? sanık şimdi ikinci ihtarı aldıgında yasaya göre ihraç edilmesi gerekiyor benim bildiğim kadarıyla.. doğru mudur ? beni aydınlatırsan sevinirim.. hayırlı günler..
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
bi de bu 5739 sayılı kanun nedir ?
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Alıntı:
magdurum rumuzlu üyeden alıntı
tum hukukcularımıza merhaba.benım yenı başlamış tsk da tıcaret yapma(vergi tabelası olan bır tıcarethane) sucundan bir mahkeme surecım var.bu konuda meclise gonderılen son kanun tasarısı kabul edilmemiş.şu an mahkemeler nasıl karar verıyor.bu konuda tecrubelı hukukcularımızdan yardım ıstıyorum teşekkur ederım.
Hava Kuvvetleri Komutanlığında 1 Mart 2008'den sonra görülen, aynı konulu bir davamda, müvekkilin daha önce kasıtlı bir suç işlememiş olması, bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkemede olumlu bir kanaat oluşması nedenleriyle "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verildi. Atılı suçla ilgili cezanın 50. maddedeki seçenek yaptırımlardan birine(yani para cezası vb.) çevrilmesi konusunda ısrarlı taleplerimiz bulunmasına rağmen...
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Askeri ceza kanununa gore ticaret yapmak temadi suc mudur?
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Yargıtayın kararı yukarıda siz karar verin.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Daha önce bu konu hakkında yazdıklarıma ek olarak yeni gelişmeleri sizlerle paylaşmak isterim: Hava Kuvvetlerinde görev yapan bir müvekkilimin ilk davasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti. İkinci davası da görüldü ve bu hükümle birlikte askeriyeden atılmasına da karar verilerek kararın infazına geçildi.