Re: Idarenin Işleminin Neden Yönünden Yanliş Olduğunun Ispatlanip Tekrar Idareye Başvurulmasi
Alıntı:
ibrahimayk rumuzlu üyeden alıntı
aynen katılıyorum. fakat şu önemlidir. yeni verilen cevap yeni bir işlem mi? öyleyse dava süresindedir...
Peki bir işlemin yeni işlem olup olmadığı konusunda kriterimiz nedir?
İşlemin sonuç kısmı mı? Bence hayır? İşem farklı bir gerekçe ile yeniden tesis ediliyorsa o işlem yeni işlemdir.
Benim burada bahsettiğim olayda önce A nedeni ile ret var, A nedeninin doğru olmadığını ispatlayıp kuruma başvurunca B nedeni ile ret var. Bu B nedeni yeni bir neden buna karşı iptal davası açtık biz.
Re: Idarenin Işleminin Neden Yönünden Yanliş Olduğunun Ispatlanip Tekrar Idareye Başvurulmasi
Alıntı:
Av.Zekayi Ünal rumuzlu üyeden alıntı
arkadaşlar dava işleme karşı açılır sebebine karşı değil dolayısıyla işleme karşı verilen ilk red cebabından sonra süre işlemeye başlar. daha sonraki başvuru dava süresini geri getirmez
Burada bir hata var dava işleme karşı açılır ama işlemin neden yönünden sakatlığı ileri sürülebilir.
İşşemin neden yönünden sakat olduğunu birisi biliyor ve bunu kesin olarak ispatlamış. Tabiki mahkemeye başvurma hakkı da var. Ama bu kişiye "illaki mahkemeye başvur" demek idare mahkemelerini inanılmaz iş yükü altına sokar.
Bu kişi tekrar idareye başvurabilir. Çünkü işlemin nedeninin doğru olmadığını ispatlaması ile kurumun yaptığı işlemi değiştirme ihtimali var.
Olayda benim müvekkilde böyle yapıyor ve farklı bir sebeple red cevabı alıyor. O sebebinde doğru olmadığını yani neden yönünden iptal edilmesi için dava açtık.
Zaten İYUK 10. madde 2. bendi de bu olayda uygulanabilir sanıyorum.
Re: Idarenin Işleminin Neden Yönünden Yanliş Olduğunun Ispatlanip Tekrar Idareye Başvurulmasi
idare mahkemeleri bu tip durumlarda vatandaşı koruyor. o süreleri çok katı uygulamıyor. zekayi bey ve ben belediye vekiliyiz. şansınız bol olsun.
askeri mahkeme olmasa kesin kazanırsınız derdim.
Re: Idarenin Işleminin Neden Yönünden Yanliş Olduğunun Ispatlanip Tekrar Idareye Başvurulmasi
Alıntı:
Kantaroncu rumuzlu üyeden alıntı
Eski dosyaları alt üst ettim ama malesef bulamadım...
Olay şöyleydi:
1992 yılında, Emekli Sandığına başvuran Ayşe... isimli yaşlı kadın, babasının Çanakkale savaşlarında şehir düştüğünü, bu nedenle kendisine şehit yetim aylığı bağlanmasını istemiştir.
Başvuru üzerine, Emekli sandığı, MSB Arşiv Müdürlüğü'ne ve Nüfus Müdürlüğü'ne yazı yazarak, adı geçen kişinin şehit olup olmadığı konusunda görüş sormuştur.
Bunlardan MSB Arşiv Müdürlüğü, adı geçen şahsın askerlik kaydının bulunmadığını, 1950'li yıllarda çıkan bir yangın nedeniyle ilgilinin Askerlik Şubesi'ndeki evrakların da yanmış olduğunu, bu nedenle ilgili hakkında herhangi bir kayıt bulunamadığını bildirmiştir.
Nüfus Müdürlüğü de, o tarihlerde tutulmakta olan ÖLÜM VUKUAT DEFTERİ'ndeki kayda göre, adı geçenin 1916 yılında "Eceli mevudiyle" (Vadesi gelen ölüm ile)öldüğünün yazılı olduğunu bildirmiştir.
Bu cevaplara istinaden, Emekli sandığı, 1994 yılında, yaşlı kadın Ayşe'nin babasının şehitliği ispatlanamadığı için, aylık bağlanma talebini reddetmiştir.
Yaşlı kadın Ayşe, lehinde herhangi bir kanıt olmaması nedeniyle, kazanamayacağı bir dava için, gereksiz yere masraf etmek istememiş, dava açmamıştır.
Aradan 3 yıl geçtikten sonra, 1997 yılında bir tarih araştırmacısına konu anlatılmış; ve onun Nüfus Müdürlüğü'ndeki Ölüm Vukuat Defteri'nde yaptığı inceleme sonucunda, adı geçen kişinin İstanbul Taşkışla Askeri Hastanesi'nde vefat ettiğinin yazılı olduğu ortaya çıkmış; Nüfus Müdürü de, söz konusu kelimeyi okuyamadığı için, ölüm yerini yazmadığını söylemiştir.
Tarihçi, MSB Arşiv Müdürlüğü'ndeki Taşkışla Askeri Hastanesi'nin kayıtlarını incelediğinde, adı geçenin hastanedeki ölüm kayıtlarına ulaşmıştır.
Bu gelişmelerden sonra, 1997 yılında, yaşlı kadın Ayşe, elde ettiği belgelerle birlikte yeniden Emekli sandığı'na başvurmuş ve maaş bağlanmasını istemiştir.
Emekli Sandığı, sunulan belgeleri MSB Arşiv Müdürlüğü ve Nüfus Müdürlüğ'nden doğrulatmış; ancak, 1994 yılındaki ret yazısını ilgi göstererek talebi yine reddetmiştir.
Yaşlı kadın Ayşe, 1998 yılı başında, söz konusu ret işleminin iptali için AYİM'de dava açmış ve davalı idare zaman aşımı iddiasını ileri sürmüştür.
Ancak, Mahkeme, zaman aşımı iddiasını haklı bulmamış ve söz konusu işlemi iptal ederek yaşlı kadın Ayşe'ye yetim maaşı bağlanmasına karar vermiştir.
1999 yılında maaşa kavuşan yaşlı kadın Ayşe, 2000 yılında vefat etmiştir.
Kantaroncu verdiğin bilgiler için teşekkür ederim, bu olayı mahkemeye bildireceğim.
Yalnız....
Emekli Sandığının işlemine karşı niye AYİM'de dava açılıyor. AYİM'de dava konusu edilen işlemler askeri idarelerin işlemleri değil mi? Emekli sandığı işlemine karşı normal idare mahkemelerinde dava açmakgerekmez mi?
Re: Idarenin Işleminin Neden Yönünden Yanliş Olduğunun Ispatlanip Tekrar Idareye Başvurulmasi
Vefat eden asker kişi olduğu için.
Re: Idarenin Işleminin Neden Yönünden Yanliş Olduğunun Ispatlanip Tekrar Idareye Başvurulmasi
Alıntı:
Sami Yıldırım rumuzlu üyeden alıntı
Vefat eden asker kişi olduğu için.
O zaman diyelim askeriyede rütbeli bir kişi emekliliğini istedi, emekli sandığı "Henüz emekliliğe hak kazanamadınız, çalışma süreniz yeterli değil " dedi. Halbuki yasal olarak gerekli çalışma süresini rütbeli doldurmuş. Emekli sandığı basit bir toplama hatası yaparak emeklilik talebini reddediyor. Bu durumda da emekli sandığına karşı açılacak dava AYİM de
mi görülür?