Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Sayın aakoc,bu konuda kısa olarak söyleyebileceğim şu;
Hakaret unsuru içeren ifade,hakaretin yöneldiği şahıs dışındaki internet kullanıcıları tarafından da görülebiliyorsa bu Basın Suçları Bürosunun görev alanına giriyor.Yalnızca hakaretin yöneldiği kişi tarafından görülebilen ortamda iletilmişse bu durumda fiil,Bilişim Suçları Bürosunun görev alanına giriyor.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Alıntı:
aakoc rumuzlu üyeden alıntı
Bence internet ile ilgili işlemler basın suçu değildir. Bununla ilgili ayrıca bir yasa var..
Ayrıca,bu ifadeniz neye istinaden yazıldı bilmiyorum,çünkü ''internet ile ilgili işlemler basın suçu''dur şeklinde bir beyanda bulunmadım.Söylediğim sadece hakaret suçunun internet ortamında alenen işlenmesi halinin basın savcılığının görev alanına girdiğiydi.
Dikkatli değerlendirmelerde bulunun lütfen.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Sn Aaakoc; takiyyeyi bırakın,
kanun maddesinin canınızı yakan kısmı ile canınızı yakma ihtimaline sebep web sitenizde bulundurduğunuz, yada bulundurma niyetinde olduğunuzdan şimdilik itirazvari masumiyet içeren cümlelerle vaziyeti yokladığınız konu olan 'web sahifeme bilgim kontrolüm dışı dahil olan hakaretvari yazı içeriği' tehlikesi ile TEDBİR KARARI VE YASAL MÜEYYİDE aşamaları arasında en küçük bir dirsek teması dahi yok,
yani 'web sahifenizde bilginiz ve kontrolünüz dışı dahil olmuş, farkedilmemiş hakaretvari yazı' içeriği konusunda bu tedbirlerin uygulanma ihtimali zaten yasal olarak yok,
ama nedir web sahifesi??? hiç düşündünüz mü?? açıyorsunuz, birde genel kullanımın her türlü ihtiyacına sunuyorsunuz???kontrol dahi etmiyorsunuz??
millet keyiflensin, birbirini yesin, rezil etsin, tıklasın zıplasın,,,mı??? nedir gaye?
Bi zahmen gün içinde bir kaç saatlik mesai dahi ayırmadığınızı, içeriklerden bihaberim diyerek kendiniz beyan ediyorsunuz da,,,,adaam sende, şeklinde burun kıvırdığınız bu web sahifesine tedbir, medbir gelecek diye de isyan ediyorsunuz,,,,
Basın yayın olarak addedilemez,,, diye diretirken, ok addedilmesin,,,,
Ama sahiden NEDİR??
Hakaret, taciz, ahlaki kaygıların mevcut olmadığı mezkur söylence mahali, beleş copy program dağıtım şebekesi, düşünen-üreten beyinlerin okuyan beyinlere sunduğu yazınların copyi paste cenneti, kişilerin online iletişim kurduğu msn gibi programları ile karşı tarafa neler neler yapılacağının ders ders anlatıldığı eğitim hizmeti mi?? nedir??? (Tabii bunlar bile aslında sütten çıkmış ak kaşık)
Neyse,,, arada kendi web sahifenizi kendiniz dahi tıklamadığını açıp bakmadığını, yahut açsanız bile çok fazla takılmadığınızı, hakaret içeriklerini farketme şansım olmuyor,,,diyerek beyan ettiğinize göre,,,emek/değer ifade edecek öznel bir çaba, çalışma sergilemediğiniz belli. Bu yüzden kaybı da gündelik yaşamınıza çok fazla hasarla yansımayacaktır...
Sadede gelelim;
Kanun maddesini eksik ortaya koyuyorsunuz, oysa kanun maddesi başlangıcında sizin tercihinize layık olan tedbirlere ve yasal kovuşturmaya neden olacak, yasak içerikleri açıkça, madde madde sıralamış,,,
bunlarda;
Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi
MADDE 8- (1) İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellen*mesine karar verilir:
a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
1) İntihara yönlendirme (madde 84),
2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
5) Müstehcenlik (madde 226),
6) Fuhuş (madde 227),
7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228),
suçları.
b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
dır...
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Alıntı:
cognis rumuzlu üyeden alıntı
Sn Aaakoc; takiyyeyi bırakın,
kanun maddesinin canınızı yakan kısmı ile canınızı yakma ihtimaline sebep web sitenizde bulundurduğunuz, yada bulundurma niyetinde olduğunuzdan şimdilik itirazvari masumiyet içeren cümlelerle vaziyeti yokladığınız konu olan 'web sahifeme bilgim kontrolüm dışı dahil olan hakaretvari yazı içeriği' tehlikesi ile TEDBİR KARARI VE YASAL MÜEYYİDE aşamaları arasında en küçük bir dirsek teması dahi yok,
Bakınız, internet sitesi ne bir medya organı ne de bir yazılı basın organıdır. İnternet alanında işlenen suçlara karşı müeyyidelerde elbette karmaişa söz konusudur. Benim bu konuda yazdıklarımdan başka manalar çıkaran tıpkı siz gibi bir hukuk sever savcı, bana ait bir sitede ve belki de hackerlarca yayınlanmış bir metin , ya da benim sitemin açılış sayfasına müstahcen bir görüntü hakkına dava açarsa bunun adaleti varmıdır?.. Ya da, benim " bu metinden ve fotoğraftan haberişm yoktur" ifademin tersine dair ispatın adresi neresidir?..
1993 yılında sahibi bulunduğum bir tv kanalında (bir il kanalı) , bir ara kanal6 da proğram yapan meşhur Kerim Akbaş'ın yaptığı proğram sonrasında tv sahibi olarak teslim ettiğim yayın kasetlerine göre aldığım hükmü elbette kabul edebilirim. Ama, hiçbir delil kökü olmayan sanal bir görüntü belkide anlık bir yayın ile bir web sayfasının bana dönebilecek müeyyidesine elbette itiraz ederim. Bizler şu anda bu sitede dilediğimizi yazıp yayına verebiliyoruz.
Burada işlenecek bir suçun adı ne olabilir.?..Ve sanık nerededir?..
Bu siteyi yönetenlerin bir kusuru var mıdır?...
Veya İP numarasının kayıt kökü ne derece doğrudur. Maskeli İP ile sanki yurt dışından bir yerlerden giriş yapılıyormuş sahteliğinin proğramlarla gayet rahat yapıldığı düşünülürse...
Bendenizin burada ifade ettiğim şeyler, gerçek hayatla ilgilidir.
Olması gerekenler belki de başkadır.
Ve bu ilerleyen yıllarda çok baş ağrıtacağa benzer.
Ve kesinlikle anlamlı bir çözümü yoktur.
...
Ruhsata bağlanamayacağına, site kodlamalarına ve tiplerine, kullanım özelliklerine bir sınırlama kısıtlama getirilmeyeceğine göre. ( Kanun koyucu "arkadaş sen web sayfanda asp kod kullanamazsın. ya da bilmem kaç bit şifreler kullanacaksın..Ya da sitende yayınlanacak her şey önce şu adrese gidecek orada sansüre tabi tutulacak ve ancak ondan sonra yayınlanmak üzere o kurumdan imzalı olarak gelecek gibi hayali çözümlerden başka)...