-
KUSURA BAKMAYIN, SAYIN SS1969,
Estağfurullah, Benim size kızmaya ne hakkım var. Sadece olaya çok şaşırdım, hepsi o kadar. Zira; kazanın Kazan'da olduğunu vs. belirttiniz. Ben de doğal olarak, aracı alan kişi ile irtibata geçecek bir durumda ve yüzyüze görüşebilecek ve arabanın devrini verebilecek bir konumda olmadığınzı düşündüm.
Gerçekten de çok büyük bir kaza atlaşmışsınız. Dediğiniz gibi, ölebilirdiniz veya ömür boyu sakat kalabilirdiniz. Herhalde, olayın şokunu yaşadığınız için olsa gerektir ki, bir an önce, her ne suretle olursa olsun- araçtan kurtulmak istemişsiniz. Anlattığınız olaylar bunu göstermektedir. Tekrar büyük geçmiş olsun.
Savcılığa vereceğiniz dilekçeyi üç nüsha olarak hazırlayın. bunlardan ikisini savcılığa vereceksiniz, diğeri sizde (örnek olarak)kalacaktır. savcılığa yapacağınız müracaatta, herhangi bir bedel ödemeniz gerekmemektedir. Savcıdan havale (imza) alıp savcılık kalemine gidip kaydınızı yaptırın. orada, şikâyetinizi esas deftere kaydedeceklerdir ve hazırlık soruşturma dosyasını tekâmül ettirip, size de bu dosyanın numarasını vereceklerdir. alacağınız bu numara ile şikâyetinizi buradan tâkip edebilirsiniz.
Bence, bir ay beklemeyin bile. Derhal, karşı tarafa konu ile ikâzınızı iletin ve çok kısa bir mühlet tanıyın ve de açıkça, ya sizinle yüzyüze görüşerek, gerekli işlemleri yaparak aracın devrini almasını ya da aracı -şu veya bu şekilde- trafikten çektireceğinizi ve gerekirse cebren geri alacağınızı bildirin.
Not: özellikle eski faks makinaları ile çekilen fakslar, ne yazık ki zaman içinde silinip gitmektedirler ve elinizde zaten, sadece, gönderdiğiniz faks metni ile ilgili rapor mevcuttur. bu anlamda bildiğim kadarı ile, faks, resmi makama gönderilmiş olsa bile, kayda alınmış ve kayıt numarası verilmiş dilekçe gibi değildir. bu nedenle en iyisi, bence, bizzat dilekçe verip, imzalatıp kayda aldırmaktır.
tabi bu tamamen sizin tasarrufunuzdadır. tekrar geçmiş olsun. umarım işiniz bir an önce hal olur.
-
sayın ss1969,
aracınızın değeri 200 ABD Doları= 250 milyon türk lirası civarında derken, bu kadar cüz'i bir para için bu derece risk altına girmeye ve üzülmeye değmediğini, kastetmiş bulunmaktayım. söz konusu aracın herhangi bir olaya karıştığı takdirde, size verebileceği zarar, emin olun ki, çok daha fazladır.
benim çevremden duyduğum, yaşanmış hadiselerden, sadece bir örnek sunuyorum size: bir somut olayda, aracın sahibi (ruhsat sahibi), aracını bir başka kişiye ödünç vermiştir. aracı ödünç alan kişi, maalesef, büyük bir kaza yaparak arabayı hurdaya çevirmiş ve bir kişinin ağır yaralanmasına ve sakat kalmasına yol açmıştı. (sakatlık derecesini bilmiyorum). ağır yaralanan kişinin yakınları, aracı kullanan kişiyi DEĞİL, hiç bir suçu olmadığı halde, sadece ruhsat sahibi olarak sorumlu olduğundan, RUHSAT SAHİBİNDEN, halk arasında "KAN PARASI" olarak tâbir edilen, 8 milyar türk lirası tazminat tâlebinde bulundu (bu olay 6-7 sene önce vuku buldu) ve mahkeme sonunda, RUHSAT SAHİBİ, bu parayı ödemek zorunda kaldı. işin en acı tarafı da şudur ki, arabayı ödünç alan ve kullanarak kaza yapan kişi, ne yazık ki (kendisinin suçlu bulunacağından korkup) dürüst davranmamayarak arkadaşını para uğruna harcayarak olayı inkâr etmişti. (detayları fazla bilmiyorum, ama araç sahibi, olayı ispatlayamadığı için tazminat ödemeye mahkûm oldu.)
bu nedenle; bu tip olayların önüne geçebilmek için, karşı tarafa, hukuki veya -etik olmasa bile- daha farklı yöntemlerle baskı yapıp olayı çözmelidir. bunun başka yolu yoktur. aynı şekilde benim bir tanıdığım, sizin olaydaki gibi, aracın devrini türlü ikâzlara rağmen aldıramayaınca, araca -dediğim şekilde - haciz koydurup resmen geri aldı. siz de ,-haciz ile olmasa bile, aracın çalındığını vs. bildirip trafikten çektirebilirsiniz.
emniyet müdürlüğü size, ne tür bir şikâyet dilekçesi yazmanızı önerdi? zira; savcılık, sadece suçlarla ilgili müracaatları dikkate alacaktır. bunun haricinde, (örneğin, aracın devrinin alınmadığı vs. gibi) olgular, "suç" olmayıp, savcılığın görevi ve yetkisi kapsamında değildir.
-
Sn Zara?verdiğiniz çok Değerli Bilgiler Bu Forumda Tahmin Ediyorumki çooook Işe Yariyor.emniyete Fazla Güvenemiyorum...(işler Daha Da Karişir Vs Diye.)savciliğa Vereceğim Dilekçe Gerçekten önem Taşiyor.herhangi Bir Suç Oluşmadiği Için Savcilik Kaale Almayabilir.dilekçeyi Nasil Yazmaliyim.bir örnek Gösterebilirmisiniz.saygilar Sunarim.
-
sayın ss
siz arabayı satmamışsınız bu nedenle tüm cezalar ve vergileri siz ödemek zorundasınız. Daha da kötüsü, eğer, araç bir kaza yaparsa, karşı taraf verdiği tüm zararları da karşılamak zorundasınız. Eğer ölümlü ya da yaralamalı trafik kazası olursa, ödeyeceğiniz tazminatı düşünmek bile ürkütücü.
Bu nedenle, bir avukat ile temasa geçip, aracı bağlatmanızı tavsiye ederim
-
sayın ss1969,
savcılığa, (aracın devrinin alınmadığı) şeklinde bir dilekçe verdiğiniz takdirde, bu dilekçenizi savcılığın kabul etmemesi kuvvetle muhtemeldir. zira; ne yazık ki, aracın devrinin alınmadığı, bir "suç" değildir. savcılık bu dilekçenizi -sehven- kabul edip kayda alsa bile, yine kanunda sayılan kabahatlerden olmadığı, yani "suç" teşkil etmediği için, bu ynde bir dilkeç ile sonuç almanız mümkün değildir. kaldı ki, "suç " olsa bile, elinizde (aracın devrinin alınmadığına dair) (!) hiçbir delil bulunmadığından, bu "suçu" ispatlayamayacaksınız! üstelik de boşu boşuna vakit kaybetmiş olacaksınız..
benim kanaatime göre; şayet şu son günlerde de, yeni araç sahibine konu ile ilgili ikâzlarınıza rağmen, herhangi bir sonuç alamadı iseniz, ("günah benden gitti, aracı (... tarihinde) trafikten çektirip geri alıyorum") şeklinde haber gönderip kesin bir tarih bildirin. o tarihte halen bir gelişme olmamışsa, ya polise gidin ve şifâhi olarak (aracınızın çalındığı vs. ) yönünde şikâyette bulunun ya da savcılığa aynı içerikli dilekçe verin. hangi "suç"la ilgili dilekçe yazmak istediğinizi belirtirseniz, size bir örnek dilekçe de bu forumda sunabilirim.
ancak; polise verdiğiniz dilekçeler de burada kayda alınıp bilâhare savcılığa iletilmektedir ve burada ayrıca kayda alınmaktadır. yani polise veya savcılığa müracaat arasında temel olarak bir fark yoktur.
fakat benim size tavsiyem, bu tür konularda polise yaptığınız şikâyette daha çabuk sonuç alınmaktadır. zira; aracı ruhsatı üzerinizde olmaktan başka, plakasız bile olsa, motor ve şasi numarası vs. ye göre türkiye çapında aranmaktadır.
benim yakın zamanda aracım (gerçekten) çalındı. başka bir ilde daha sonra plakasız olarak bulunan aracımı, ilgili ile giderek teslim aldım. olayla ilgili tahkikat da halen sürmekte olduğu gibi, (aracımın cinayet, esrar vb. olaylara karşımış olup olmadığı henüz belli değil) müşteki olarak benim de parmak izleirm ve DNA testi için kan örneklerim alındı. vs.vs...bu nedenle uygulamalara da vâkıfım. aracım derhal (çalıntı oto projesine) kayda alındı. polise bildirilen çalıntı otolar derhal bu projeye alınarak hem tüm türkiye'de aranmaktadır ve artı: interpol'e de bildirilmektedir.
sizin de aracınızı, emin olun, en kısa zamanda bulup size teslim edeceklerdir. araç hemen bulunmasa bile, elinizde delil olarak müşteki tutanağı bulunduğundan, olası bir vakada, her türlü sorumluluktan kurtulmuş olursunuz.
-
Sn Zara!
Bu Güzelim Siteye Girmek Gün Geçtikçe Neden Zorlaşiyor?yöneticiler Ilgileniyorlar Mi Acaba?
Bu ülkede Namuslular Da Namussuzlar Kadar Cesur Olabilse!! Diye Bir Laf Var Ya.ne Kadar Da Doğru.
Ruhsati Keşke Teslim Etmeseydim Ilk Zamanlar.ruhsat üzerinde Ev Adresim De Belli. Sorunun Aşilmasi Esnasinda Ya Gerginlik Olursa?ya Evimize Canimiza,ailemize Zarar Verirse Diye De Açikçasi Korkuyorum.gazete Ve Tv De Görüyoruzki Küçük Münakaşalar ölümle Sonuçlanip Pisi Pisine ölüyor Gencecik Insanlar.keşke Araç Devri Noter Işlemleri Az Masrafli Ya Da Daha Hizli,pratik Olsa.aslinda çok Ciddi Bir Konu Bu.heran Suç Işlenebilir,dolayisiyla Adalet Ve Emniyet Kuvvetlerinin Iş Yoğunluğu Azalir, Suç Orani Düşer.vs.vs.
Herşeye Rağmen Sn Zara'nin Tüm Bilgi Birikimlerini Baz Alarak Uygulamaktayim.öncelikle Konuyu Emniyete Bildirdiğimi, 15 Mart'a Kadar Noter Satişinin Alinmasini Aksi Taktirde Günahin Benden Gittiğini, Ayrica Savciliğa Suç Duyurusunda Bulunacağimi Söyledim.bakalim Ne Olacak?bekleyip Göreceğiz.pek De Umudum Yok.gelişmeleri Güncelleyeceğim.
Saygilar.
-
Selami Bey,
"server" den kaynaklanan nedenlerle siteye giremediğimden, bana vermiş olduğunuz e-mail hesabınıza, -konunun önemine binâen- acilen, bir ek bilgi mesajı yollamış bulunmaktayım. size o şekilde ulaşmak durumunda kaldım.
esasında, daha önce de belirtmiş olduğum üzre; konu mühim olduğundan ve diğer üyelerin ve misafirlerin de verilen bilgilerden faydalanmasını ve başka üyelerin de ek görüş bildirilebilmesini teminen- bu bilgiler burada, forumda aktarmayı uygun görmüş bulunmaktayım.
şöyle ki;
savcılığa suç duyurusunda bulunmadan önce, muhataba bu hususu ÇOK İYİ izâh edin ki aynı zamanda üzerinde baskı oluşsun ve hiç bu tür işlemlere gerek kalmaksızın problem çözülsün.
şayet (aracınızın çalındığı) gerekçesi ile polise başvurursanız, aracın trafikten men ettirileceğinden ve size teslim edileceğinden başka, ilgili suç nedeni ile, muhatap hakkında (büyük bir ihtimalle) kamu dâvâsı açılacağını ve siz bu şikâyeti geri alsanız bile, bu dâvânın düşmeyeceğini,olsa olsa sanığın cezâsının hafifleyeceğini, aracı alan kişiye AÇIKÇA bildirin. böyle bir durumda, ne yazık ki, (can sıkıcı) yargı süreçleri de yaşamanız kuvvetle muhtemeldir.
siz ne yazık ki, başından itibaren yanlış yaptığınızdan, ileride telâfisi imkânsız başka hataların ve olayların önüne geçebilmek adına, bu tür yollara tevessül etmek durumundasınız. zira; araç resmen sizin ve her türlü sorumluk size aittir.
Bu arada: aracınız zaten 1986 model ve motor silindir hacmi düşük (yani otonuz lüks de değil) dolayısıyla hem zaten vergileri düşük ve artı: 1986 model olduğundan vergide de düşmüş, yani, vergiden MUAF. sadece çok cüz'i noter (satış) masraf var.onu da zaten siz değil, alıcı ödeyecektir. artı: tofaş serisi mâlum, hele de eski model araçların emniyeti (!) konusunda söylenecek pek bir şey yok. tofaş'ların kaportası bile teneke gibi, incecik. doğal olarak kaskosu da yoktur. alan kişi de acemi bir şöför ise, artık ruhsat sahibinin uykusunun kaçmaması elbette ki mümkün değildir.
-
Selami Bey,
yeni fark ettiğim ve bu nedenle eklemek gereği duyduğum bir diğer husus, vermek zorunda kalabileceğiniz dilekçeniz ile, DAHA ÖNCE EMNİYETE VERDİĞİNİZ DİLEKÇE MUHTEVASI İLE TENAKUZA düşmemenizi, bu hususa dikkat etmenizi öneririm.
daha önce aracın Tahsin Gürbüz'e tamire bırakıldığı ve aracın devrinin alınmadığı dilekçede belirtilip, yeni bir dilekçe ile (otonuzun çalındığının) iddia edilerek, çelişkiye düşmek ve zan altında kalmak yerine, bir önceki dilekçede belirttiğiniz husus doğrutusunda şikâyette bulunmak belki daha uygun düşecektir. örneğin, "senaryoyu" biraz değiştirerek, aracın tamir için bırakıldığını ve tamirci tarafından el konudğu, sahibine geri vermekten imtina ettiği vs. şeklinde değiştirilebilir.. emniyet nezdinde çelişkili bir dilekçenin sonuçlarını da göz önünde bulundurmak lâzımdır. (kaş yapayım derken göz çıkarmayalım.)
-
Sn Zara!
Eski Araçlar Vergiden Muaf Diye Bir şey Yok.ancak Hurdaya Ayirirsaniz Vergiden Muaf.1986 Model Bu Aracin şu Anda 55 Ytl/yil Vergisi Var.2-3 Yildir Yatmadiği Da Düşünülürse 200 Ytl Ye Yakin Vergi Borcu Var.muayenesi Yapilmamiş(88 Ytl).zorunlu Trafik Sigortasi Yapilmamiş (125 Ytl.)( Bu çok Daha önemli) Noter Masrafi Yaklaşik 200 Ytl.toplam Yaklaşik 650 Ytl Masrafi Var.bu Arabanin Piyasa Değeri De 2500-3000 Ytl Arasinda.
Sonuçta; Sizin Dediğiniz Gibi çok Cüzi Bir Masraf Da Değil.
Başindan Beridir Hatali Olduğumu Biliyorum.bu Herkese Ders Olsun.inşallah Mahkemeye,polise Gerek Kalmadan Tatli Bir şekilde çözümlenir.
Diğer Okuyucularin Da Katkilarini Bekliyorum.farkli Bir Açidan Bakip Düşüncelerimiz Ve Eylemlerimiz Daha Da Gelişir, Forum Daha Verimli Bir Hale Gelebilir Diye Düşünüyorum. Tabiki Siteye Girebilirlerse???
Saygilar, Sevgiler...
-
Selami Bey,
dediğiniz doğrudur. ben sadece, SATIŞ ESNASINDA, ESKİ MODEL ARAÇLARIN, SATIŞ VERGİSİNDEN MUAF OLDUĞUNU, kastetmiştim. yani, sadece noter masrafı ödenecektir. onun da açıkçası son rayiçlerini tam olarak bilmiyorum. açıkçası, yakın zamanda araç alıp satmadım. aracımdan memnun olduğumdan, gasp olayına bile karıştığı halde ve bir nev'i "şaibeli" olduğu halde, yine de satmamakta kararlıyım. hatta, jandarma bana açıkça, (aracım plakasız bulunduğundan) "ne olur ne olmaz, plakasını değiştir" tavsiyesinde bulundu. ama ben plakasını da değiştirmeyi düşünmöüyorum. zira; aracım yabancı plaka olup; plaka değişimi beraberinde ruhsat değişimini vs. de getirecektir ki maliyetini hesapladığımda hemen vazgeçtim.
bir de şu var, plaka veya ruhsat çalındığında, çok daha acaip prosedürler uygulamaktadır. extradan bir de motor,şasi vs. kontrol için muayeneye giriyorsunuz ve aracınız resmen "görülmüştür" şeklinde damgalanıyor. (devlet size güvenmediğinden, sizi, adeta bir nev'i potansiyel suçlu gibi görüyor.)vs.vs.
ama uygulama değişmedi ise, yerli araçlarda her 6 yılda bir vergisi giderek düşmektedir, yani azalmaktadır.(artı: silindir hacmi ve beygir gücü açısından da zaten ikinci kategoride yer aldığından, lüks sınıfına da girmediğinden buradan da avantaj söz konusu)
ancak şu konuda hemfikiriz herhalde; araç satmaktan çok, araç sahibi olmak, prosedürleri ve vergileri bakımından, çok zor. iki yılda bir muayenesi, her yıl emisyon ölçümü, sigortaları, yıllık motorlu taşıt vergileri, bakımı vs. vs......
aancak; görüne o ki; aracınızı 200 ABD Dolarına satmışsınız, fakat yatmamış sigortalar ve vergiler yüzünden dahi, araç yine sizindir sonuçta!!