-
Sayın Benna yukarıdaki saydıklarınızı Dernekler Kanunu Madde 11 ile birlikte değerlendirmenizi öneririm.
MADDE 11.- Dernek gelirleri alındı belgesi ile toplanır ve giderler harcama belgesiile yapılır. Dernek gelirlerinin bankalar aracılığı ile toplanması halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçer. Alındı belgeleri ve harcama belgelerinin saklama süresi beş yıldır. Dernek gelirlerinin toplanmasında kullanılacak alındı belgeleri yönetim kurulu kararı ile bastırılır. Alındı belgelerinin şekli, bastırılması, onaylanması ve kullanılmasıile dernek gelirlerinin toplanmasında kullanılacak yetki belgesine ilişkin hususlaryönetmelikte düzenlenir. <span id='hl' style='background-color: #FFFF00'>Dernek gelirlerini toplayacak kişiler yönetim kurulu kararıyla belirlenir ve bunlaradına yetki belgesi düzenlenir.</span id='hl'> Dernekler tarafından tutulacak defter ve kayıtlar ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikte düzenlenir. Bu defterlerin dernekler biriminden ya da noterden onaylıolması zorunludur.
--------------------------------------------------------------------------------
Akıllarımız sınırlı, fakat bu sınırlılığın şartları içersinde sonsuz olasılıklarla çevrilmişiz. İşte hayatın gayesi bu sonsuzluktan kavrayabildiğimiz kadar çok şey kavramak.
-
Sayın Sinkay
Dernekler Kanunu Madde 11 - (Mülga madde: 02/01/2003 - 4778 S.K./37. md.)(*) konu baslıgı da ''Türkiye’de kurulan derneklerin yurt dışındaki faaliyetleri''
gördüğünüz gibi ilga edilmiş. baska bir kanunla mı karıstırdınız bilmiyorum. su konuda tereddut yok dernekten alakasız birini bu işlemi yapması dolandırıcılık sucunu tum unsurlarıyla olusturur. ancak ''Yardım toplama faaliyetinden elde edilen mal ve paralar Devlet malı sayılır. Bunlara karşı suç işleyenler, Devlet memuru gibi cezalandırılırlar'' der 28. madde. kanun parayı esas almıs toplayanı değil.
saygılar
Kimseye Hakettiğinden Ne bir Fazla Ne bir Eksik Değer Vermeli
-
BU KANUN ACABA ŞU ANDA YÜRÜRLÜKTE DEĞİL Mİ?GERİ Mİ ÇEKİLDİ?
BAHSETTİĞİM BU KANUNUN 11. MADDESİ
DERNEKLER KANUNU
Kanun No. 5253
Kabul Tarihi
07 Aralık 2004 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 25663
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2004/107
Karar Sayısı : 2004/12 (Yürürlüğü Durdurma)
Karar Günü : 1.12.2004
YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNDE BULUNAN: Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER
YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN KONUSU : 4.11.2004 günlü, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasıyla 21. maddesinin, Anayasa’nın 69. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
(ilgili fıkra ve maddeyi görmek için buraya tıklayınız)
I- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN GEREKÇESİ
23.11.2004 günlü dava dilekçesinde, 4.11.2004 günlü, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasıyla 21. maddesinin, Anayasa’ya aykırılığı ve uygulanmaları durumunda giderilmesi güç ya da olanaksız zararlar doğurabileceği gözetilerek iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
II- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN İNCELENMESİ
Yürürlüğün durdurulması istemini de içeren dava dilekçesi ve ekleri, yürürlüğün durdurulması istemi hakkındaki rapor, iptali istenilen kurallar, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile öteki yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
4.11.2004 günlü, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “...adı geçen kurumların maddî yardımda bulunabilirler.” ibaresinin siyasî partiler yönünden Anayasa’ya aykırılığı konusunda güçlü belirtiler bulunduğu ve uygulanması halinde sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların doğabileceği gözetilerek yürürlüğünün durdurulmasına, Sacit ADALI’nın karşıoyu ile,
Yasa’nın 10. maddesinin birinci fıkrasının kalan bölümünün ve 21. maddesinin yürürlüğünün durdurulması isteminin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir.
III- SONUÇ
4.11.2004 günlü, 5253 sayılı “Dernekler Kanunu”nun;
1- 10. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “...adı geçen kurumlara maddî yardımda bulunabilirler.” ibaresinin, siyasî partiler yönünden YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA, Sacit ADALI’nın karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
2- 10. maddesinin birinci fıkrasının kalan bölümü ve 21. maddesinin, YÜRÜRLÜKLERİNİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,
1.12.2004 gününde karar verildi.
Başkan
Mustafa BUMİN
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Sacit ADALI
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Ertuğrul ERSOY
Üye
Tülay TUĞCU
Üye
Ahmet AKYALÇIN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Fazıl SAĞLAM
Üye
A. Necmi ÖZLER
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Esas Sayısı : 2004/107
Karar Sayısı : 2004/12 (Yürürlüğü Durdurma)
KARŞIOY
5253 sayılı Kanun’un 10. maddesinin birinci fıkrası ile 21. maddesinin yürürlüklerinin durdurulması için gerekli şartların oluşmadığı düşüncesindeyim.
Şöyle ki :
Anayasa Mahkemesi Anayasa’da ve yasalarla kendine tanınmamış bu yetkiyi mümkün olduğunca seyrek kullanmak şartıyla üstelenirken, daha başlangıçta şu iki temel ölçüte dayanmıştır:
- Henüz iptal kararı verilmeden önce bir kanun ya da kanun hükmünde kararname hükmünün hukuka açıkça aykırı ve iptal ihtimalinin güçlü olması,
- İptal kararı verildikten sonra kararın Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesine kadar iptal edilen kanunun uygulanması durumunda, daha sonra giderilmesi güç ya da imkansız durumların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması.
İptal istemine konu olan 5253 sayılı Yasa’nın 10. maddesinin birinci fıkrasında, derneklerin, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, benzer amaçlı derneklerden, siyasî partilerden, işçi ve işveren sendikalarından ve meslekî kuruluşlardan maddî yardım alabilecekleri ve adı geçen kurumlara maddî yardımda bulunabilecekleri hükme bağlanmaktadır. Öte yandan aynı Yasa’nın yine dava konusu olan 21. maddesi hükmüne göre de, dernekler mülkî idare amirliğine önceden bildirimde bulunmak şartıyla yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan aynî ve nakdî yardım alabileceklerdir. Bu bildirimin şekli ve içeriği yönetmelikte düzenlenecektir. Naktî yardımların mülkî idare amirliğine önceden bildirilmesi ve bankalar aracılığıyla alınması, aynî yardımların ise gümrük idarelerinin denetiminden geçmesi zorunludur. 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu’nun 4445 sayılı Yasa ile değişik 66. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerine göre siyasî partilere yapılan bağışların bağışta bulunana veya yetkili temsilcisine veya vekiline ait olduğunun partice verilen makbuzda açıkça belirtilmesi gerekir. Böyle bir belgeye dayanılmaksızın siyasî partilerce bağış kabul edilemez.
Bu yasal düzenlemeler birlikte göz önüne alındığında, hem derneklerin yurtdışından alacakları yardımların, hem de siyasî partilere yapılacak yardımların kayıt altına alınması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu yasal düzenlemelere rağmen yasa dışı olarak derneklerin yurtdışından kayıtlı ya da kayıtsız olarak yardım almaları ve bu yardımları yasadışı yollardan siyasî partilere aktarmaları anayasal denetimle ilgili bir konu değil, idarenin denetim görevini yapması ile ilgili uygulamaya dayanan bir meseledir. Bu itibarla iptal davasına konu olan Yasa’nın uygulanmasından dolayı telafisi güç ya da imkânsız zararların doğması söz konusu değildir. Böylece, hukuka açıkça aykırılık olsa bile, tek ölçüte dayanarak yürürlüğün durdurulmasına gidilmesinin mümkün olmaması gerekir.
Üye
Sacit ADALI
Akıllarımız sınırlı, fakat bu sınırlılığın şartları içersinde sonsuz olasılıklarla çevrilmişiz. İşte hayatın gayesi bu sonsuzluktan kavrayabildiğimiz kadar çok şey kavramak.