Uğurlar olsun, uğurlar olsun
Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
Bir keskin kalem, bir kırık gözlük
Yürekli yiğitlere hatıran olsun
Printable View
Uğurlar olsun, uğurlar olsun
Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
Bir keskin kalem, bir kırık gözlük
Yürekli yiğitlere hatıran olsun
tam 15 yıl 2 gün önce kalleşçe öldürülen Uğur Mumcu’nun öte dünyadan gönderdiği mektubu paylaşmıştım sizinle...
Bugün yaşadıklarımıza, yaptıklarımıza bakarak, “Ey halkım, affetmem seni” diyordu...
Yüzlerce gözü yaşlı insan aradı gün boyunca telefonla, yüzlerce mektup yağdı bilgisayarıma...
Hepsi özür diliyordu Uğur Mumcu’dan, hepsi perişandı...
Ama biri vardı ki; yazdıkları beni de mahvetti!
Adı İrem Eskici, 19 yaşında... Amasya Taşovalı...
Geçen yıl yine ben tanıştırmıştım onu sizinle...
Çok genç yaşta siyasete atılmış ve gençlerin kurduğu Güçlü Türkiye Partisi’ne katılmış, “Türkiye’nin en genç Merkez Karar ve Yürütme Kurulu Üyesi” olmuştu...
Ama kızdı bu partiye, istifa etti!
Şimdi Ankara’da; bir yandan hastalığıyla uğraşıyor, diğer yandan da üniversite sınavlarına hazırlanıyor...
Öyle bir mektup göndermiş ki benim aracılığımla “Uğur Abi”sine, yayınlamamak hepimize haksızlık olur...
İşte İrem’in mektubu:
***
“Yazınızı ağlayarak okudum... Çünkü Uğur’um küsmüş bize!
Çok küçüktüm o aramızdan ayrıldığında ama o, ‘öldü’ diye ağladığım ilk kişiydi...
Evimizin sevilen konuğuydu... Anlamazdım belki her söylediğini ama ‘Atatürk’ derdi...
‘İyi’ derdim o zaman, ‘Atatürk’ü seviyor, cumhuriyeti seviyor. Bizi tanımıyor ama bizi de seviyor...’
Ve o sabah...
Uğur’um gitmiş, onu almışlar benden... Artık evimize konuk olmayacakmış... Gülen yüzüyle ‘Atatürk’ diyemeyecekmiş... Uğur Abim o gün ölmüş!
Gün boyu ağladım... Giderken de bir şeyler öğretmişti bana: Ölümü öğretmişti!
Her 24 Ocak’ta paramparça arabası gelir aklıma...
Yüzü gelir gözümün önüne, her ‘Cumhuriyet’ dediğimde...
İnsan nasıl sever hiç tanımadığı birini?
***
Kalmadım işkencelerde... Ama onun alınması, onu benden alanların bulunmaması, bu vefasızlık örneği ve şu anki durum... İşkenceden beter benim için!
‘Komünist’ dediler daha 5. sınıftayken onu seviyorum diye... Uzaklaştı arkadaşlarım birer birer... Ama hiçbiri acıtmadı içimi onun bu dünyadan uzaklaştırılması kadar...
‘Yalnız kalsam da ne çıkar’ diyordum... ‘Koca bir Uğur var yüreğimde... Siz olmasanız ne çıkar?’
Büyüdükçe daha çok sevdim onu....Yazılarını okudum, hayatını...
Her sabah resmine bakıp ‘Günaydın’ dedim... Dertleştim...
Sinirlendiğimde şu halimize, gülümseyerek umut oldu...
Işığım benim o.. Özgürlüğüm... Cesaretim...
***
Ama gidemedim 24 Ocak’ta yanına... O kadar hazırlanmışken gidemedim!
‘Unutmadım seni. Unutmayacağım. Ölsem de vurulsam da asılsam da biran olsun gittiğin yoldan sapmayacağım! Kemalizm’in gericilik olduğunu savunanlara Atatürk’ün yolunda nasıl ilerlediğimizi göstereceğim. Yüzünü hep güldüreceğim; söz veriyorum’ diyemedim....
Gidemedim...
Odamdaki resmine bakamadım...
‘Unutulmadığını gösteremedim sana’ diyebildim sadece karşısında, boynum bükük...
Ve size demiş ya ‘Affetmem seni’ diye...
Eğer bir daha görürseniz Uğur Abimi, unutmadım onu...
Gidemedim yanına; ama gittiği yoldan gideceğime söz verdiğimi söyler misiniz?
Yine her sabah ‘Günaydın’ desin bana...
Şu kara günlerde ’Geçecek bunlar, yılma sakın’diye cesaret versin...
Boynum bükük ama... Söyleyin, n’olur affetsin beni...”
27/OCAK/2008 Mustafa Mutlu. Vatan G.
M.E.Sezen
Gecenin en karanlık olduğu noktada bizim ışığımız oldun.
Seni hiç bir yere uğurlamadık Vatan severlerin yüreğindesin sen
Haksızlıkların,yolsuzlukların,ahlaksızların,hırsız ların,ülkemizi bölmek isteyen işbirlikçilerin maşası olan bölüçü teröriştlerin(pkk)Gerçeklerini yazdıgın için kallesçe öldürüldün. ama biz seni hiç bir yer uğurlamadık bıraktığın ışığınla
yolumuza devam ediyoruz ve bu günlerde seni sevenlerin dahada çok Saygıla anıyorlar simdi. sen ölmedin.Hiç bir yerede gitmedin kalbimizdesin.