Bir suça iki ceza verildi

Değerli dostum idari soruşturmalarda üç teklif getirilir
A)Disiplin Yönünden: Maas kesım verılmıs
B)İdari Yönden: 5442 8/c göre görev yeriniz değişmi
C)Mali Yönden:Teklif yapılmamıs, keşke bu cezaları almasaydınız ama olmus ıdarı mahkemeye basvurunuz

Teşekkürler Elinize Sağlik Düşüncenize Sağlik Bilginizi Paylaştiğiniz Için
Idari Mahkemeye Dava Açtim Ben Burada Savunmam Gereken Nedir .DAYNAĞIM NE OLMALI, Hangi Kanun Maddelerinden Yararlanmaliyim.
CEZA HUKUKUNDA BİRKİŞİ BİR SUÇTAN DOLAYI BİR CEZA İLE CZALANDIRILIR ,BİR KAÇ CEZA GEREKTİRİYORSA EN BÜYÜĞÜ İLE YETİNİLİR DENİR

Teşekkürler Elinize Sağlik Düşüncenize Sağlik Bilginizi Paylaştiğiniz Için
Idari Mahkemeye Dava Açtim Ben Burada Savunmam Gereken Nedir .DAYNAĞIM NE OLMALI, Hangi Kanun Maddelerinden Yararlanmaliyim.
CEZA HUKUKUNDA BİRKİŞİ BİR SUÇTAN DOLAYI BİR CEZA İLE CZALANDIRILIR ,BİR KAÇ CEZA GEREKTİRİYORSA EN BÜYÜĞÜ İLE YETİNİLİR DENİR

--------------------------------------------------------------------------------

Savunmazınız ilgili avukat arkadaş yapacaktır.İl idaresi kanununa göre yer değişikliği yapılmış eyleminizi bilmediğiniz için size yardımcı olamam.Ama bir avukat arkadaştan yardım almanızı tavsiye ederim

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında, hakkınızda düzenlenen Soruşturma raporu'nun bir suretini idareden isteyin... 15 gün içinde tarafınıza verilecektir.

Raporu inceleyip, aleyhinizdeki hsusların neler olduğunu iyice anladıktan sonra savunmanızı yazarsınız... O aşamada yardıma ihiyacınız olursa yardımcı olmaya çalışırız...

Raporu biliyorum ;raporda şahışla aramızda, karşı tarafın keyfi davranışları ile başlattığı tartışma sonrasında itişme kakışma olduğu ,bundan karşı tarafın zarar gördüğü karşı tarafın uyarılmasına benim 30/1 oranında maaş kesimi uygulanması ve görev yerimin değişmesi teklifi var hepsi bukadar.
karşıtaraf (Müdür) hiç ceza verilmedi. ben bir alt ceza yani kınama( böylece idari mahkemede hak aramam engellendi)aldım.
bende yapılan atamaya itiraz için idari yargıda dava açtım dava devam ediyor. saygılarımla iyi çalışmalar

SORUŞTURMA DOSYASININ İÇİ BOŞ yarım sayfa soruşturma var. değerlendirme ve teklif iki sayfa bu soruşturmanın mantıksız olduğuu çocuk bile anlar

sayın Sakar siz bu nakil işini danıştaya götürdünüzmü,üst yargıdan nasıl sonuç geldi bilgi verirseniz memnun olurum davamız benziyor.iyi günler

Madem ki Mahkemem ile ilgili bilgi istiyorsun anlatayım:
Hakkımda İlçe M.Eğ.Md,Kaymakam ve Valiliğin yaptığı yasadışı işlemlerle ilgili olarak hem İçişleri hem de M.E.B.na şikayet dilekçeleri verdiğim gibi,İdare mahkemelerinde çeşitli davalar açtım.Geçiçi görevlendirme,yolluklar v.b. konularda.Hepsini de kazandım.Memurumuzun sözlü emirle yasadışı bir işleme zorlanması neticesinde,yaşadığı stresten (Beş yıllık bir memurdu)beyin kanaması geçirerek ölmesi üzerine,konuyla ilgili olarak,ki;ben bu olayda taraftım,zira benim de maaşım bu yasa dışı emirle kesilmişti,üst makamlara sırasıyla dilekçeler vermiştim.Hiçbirine cevap verilmedi.Sanki Anayasada Dilekçe Hakkı,Dilekçe Hakkının Kullanılmasına dair Kanun ve MEB Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik yoktu...Hukuk İdarenin umurunda değildi.
Hem kadrolu,hem de geçici olarak görevlendirildiğim iki okulun idarecileri,personeli,öğrenci ve velilerinden hiçbir şikayet yokken ve de bir yıl önce TAKDİRNAME almış biri iken,birgün pat diye müfettiş geldi.
Hakkımda çeşitli iddialarla ilgili olarak soruşturma açıldığını,ifademi alacağını belirtti.İfademi verdim.İddiaların tamamı uydurmaydı.İddialardan biri "Geçici görevlendirmelere karşı olduğum ve bu konuda öğretmenleri kışkırttığım" idi.Öğretmenimi kışkırttı diyen müdür,beni kışkırttı diyen öğretmen ifadesi -Yalan bile olsa- yoktu.
Bu soruşturmanın sırf beni sürmek amacıyla açıldığını anladığımdan,ifade sonrası bu beyanımı tutanakla, idareci ve öğretmen arkadaşların imzasıyla kayda aldım.
4.8.1999 tarihli,beni öğretmen eşimden 180 km öteye süren kararnameyi 20.8.1999 da tebellüğ ettim.Kararnamede atama biçimi Y-29 yazıyordu.
Bu şu demekti:MEB Atama ve Yerdeğiştirme Yönetmeliğinin 29. maddesi gereğince...Bildiğin gibi bu madde:"Hakkında yapılan soruşturma SONUCU,bulunduğu yerde görev yapması sakıncalı bulunan..."
Yani ben SORUŞTURMA SONUCU RAPORUNA göre atanmıştım.İşin hoş tarafı,ben atama işlemini tebellüğ ettiğimde daha savunmam alınmamıştı.
9.9.1999 da İdare mahkemesine işlemle ilgili,YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ve İPTAL davası açtım.
Kısaca dedim ki;
Benim savunmam alınmadan,savunma hakkımı kulanmaktan vazgeçtiğim ortaya konulmadan,soruşturma nasıl sonuçlanır,nasıl soruşturma sonucu raporu düzenlenir ve bu rapora dayanılarak ben nasıl tayin edilirim?
Soruşturmadaki iddiaların hiçbirinin dayanağı yoktur.
Anayasada "Ailenin Korunması Hakkı" varken,memur eşimden 180 km öteye nasıl gönderirler?
Yaklaşık altı ay sonra,Yürütmenin durdurulması talebine ret kararı geldi.Bu karardan sonra,yaz ayı olmadığı için emekliliğimi istemem mümkün olmadığından ücretsiz izin alarak görevi bıraktım.
Yürütmenin durdurulması kararına Bölge iİdare Mahkemesi nezdinde itiraz ettim.Maşallah, mahkeme itirazımın ertesi günü ret kararı verdi...
Mayısta emekliliğimi istedim ve Ağustos 2000 de emekli oldum.Daha mahkeme kararı gelmemişti.
Emekli olduktan aylar sonra mahkeme kararı geldi:
Y-29la ilgili soruma cevap vermeyen mahkeme dedi ki;Valinin İl İdaresi Kanununa göre zaten seni atamaya yetkisi var(?)
Aile hayatının korunmasıyla ilgili soruma da;eşin senin yanına tayin istesin(?)
Suçlamayla ilgili deliller hakkında tek satır yoktu.
Bu kararı Danıştay nezdinde temyiz ettim.Davaya 2.daire baktı.
Bir üyenin muhalif oyuyla,itirazım reddoldu.Yani beni bir kişi anladı,o da yanlış anladı.O üye de M.Y.Ö. idi.(Bu kişiyi Danıştay saldırısından dolayı herkes tanır)
O da:"Bu kadarlık suçla kişinin yer değiştirmesi hukuka aykırı olur" dedi.
Bu karara karşı KARAR DÜZELTME talebinde bulundum.O da reddoldu.
Böylece davayı açtığım tarihten itibaren tam altı yıl geçmiş oldu.Eğer emekliliğini haketmemiş bir memur olsaydım 6 yıl sürgünde kalacaktım.
Ha,bu arada,tayinim çıktıktan sonra savunmam alındı,sonra 1/30 oranında İl M.Eğ.Md.imzasıyla maaş kesim cezası aldım.
Şimdi nasıl bilmiyorum ama o tarihlerde, İl M.Eğ.Md.nün merkez ilçe MEB personeli dışındakilere ceza verme yetkisi olmadığı için,bu cezaya karşı idari dava açtım ve ceza "Yetkisizlik" gerekçesiyle iptal edildi.
Karar düzeltme talebinin reddinden sonra iç hukuk bitirildiği için AİHMe başvurdum.Başvurum 26 ay önce kabul edildi.
2005 yılı ikinci yarısında Valiliğe BİLGİ EDİNME HAKKI çerçevesinde;hakkımdaki soruşturmada,iddialarla ilgili delil ve belgelerin,soruşturma sonucu raporunun gönderilmesini istedim.
Neler geldi biliyor musunuz?
İdare aleyhine açtığım davalara ait mahkeme kararı örnekleri ile SÜPER BİR BELGE geldi.Soruşturma sonucu raporu yoktu.Yalanda olsa bir ifade örneği,sahte de olsa aleyhime bir belge yoktu.
Süper belgeye gelince...
Memurun ölümüne sebep olan olayla ilgili dilekçeme cevap vermeyen Kaymakamı Valiye,yine cevap vermeyen Valiyi de Bakanlığa şikayet etmiştim dediydim hani.Ondan sonra Ankara'dan müfettiş yağdıydı.İl ve İlçe M.Eğ.Md.leri ile Vali ve Kaymakamın ifadeleri alınmıştı..İşte o sıralarda bizim Kaymakam Bey,Valiliğe resmî bir yazı yazar:"Şu köyde idare ile lüzûmsuz yazışmalar yapan bir öğretmen var,başka bir yerde görevlendirilmesi.."
İşte Valiliğin bana gönderdiği bu yazıdır.Yani ben suç işlediğim için değil,Kaymakam Bey'in ricasının(!) yerine getirilebilmesi için usûle uysun diye Y-29 la atandım.Acemiler o işte bile usûle uymayı beceremediler.Savunma almadan,soruşturmayı sonuçlandırmadan SORUŞTURMA SONUCU raporunu tanzim ettiler.
Takdir-î İlahî olarak da hiçbir mahkeme bu kadar basit usûl aykırılığını göremedi,söylediğim halde...
Size gelince daha dün Danıştay sitesinde "Eş durumu" yazarak bazı kararları ararken,not almadığım bir Danıştay kararıyla karşılaştım.Orada diyordu ki;Kişinin bulunduğu yer ve ilçe dışına gönderilebilmesi için yeterli delil ortaya konulmalıdır.(Benim davamda Danıştay neredeymiş anlamadım.Bir Allahın kulu demedi ki;delillerinizi görelim.)İstersen ara,bulamazsan ben ararım.
SON SÖZ:Bu halde iken benim başıma geleni gördün.Var gerisini düşün..
Allah yardımcın olsun...
NOT 1-Sizin ve benim olayımda olduğu gibi:
İddia eden:İdare (Savcı)
Hüküm tesis eden:İdare (Mahkeme)
Uygulayan:İdare (İnfaz kurumu)
Sanığı düşünen:Başvurursan mahkeme(O nu da anlattım)Nasıl ama?...
NOT 2-Süper Belge 27 ay öncesi itibariyle AİHM dosyasında.
Neticeyi merakla bekliyorum.
NOT 3-Majör depresyon+Yoğun Anksiyete sebebiyle ruh hastası ve neredeyse
alkolik olmama sebep olansa, bu yaşadıklarım...Neredeyse ömrümün on
yılı işkencede geçmekte....

Bu arada,müfettişlerin sırf beni tahrik etmek için,branşımın dışında ücretli girdiğim derste teftişe kalkıştıklarını filan anlatmadım.
Benim yıllarca res'en de olsa idarecilik yaptığımı idare biliyordu.Bir öğretmenin branşı dışındaki dersten teftiş edilemeyeceğini bildiğimi de biliyorlardı.Buna rağmen derse girmek istediler.Ben bu bilgime ve tecrübeme rağmen itiraz etmedim.Niye mi?
Müfettişler sandılar ki;bu adam bu işleri bildiği için,bizim derse girerek teftiş yapmamızı engellemeye kalkar,biz ısrar ederiz,o da engelde ısrar eder,belki itişir kakışırız.O zaman ;görevli memurun görev yapmasına engel olma,görevli memura mukavemet v.s.den beni adlî suçlu durumuna düşürmek istediler.Sanki ben yeni memurum,sanki ben 12 Eylül öncesini memur ve öğrenci olarak yaşamadım,sanki ben provakasyon nedir bilmiyorum....Benim adlî suçlu olmamı sağlayamadılar velhasıl...Bundan 1-1,5 ay sonra pat diye anlattığım müfettiş geldi.
Demek istediğim sizin dava şartlarınızla,benim dava şartlarım faklı.Standart bir konu olsa standart bir yol takip edilsin denir.Bunu demek mümkün değil.O yüzden şunu savun,bunu iddia et diyemiyorum.
Daha önce demiştim,idare aleyhine açtığım davaları kazanmıştım.İşte o davalar "KLÂSİK" davalardı.Ama atamamla ilgili davayı kaybettim.
Benim uğradığım yasadışı işlemlere bulunduğum ilçede onlarca öğretmen de muhatap oldu.Dava eden sadece ben oldum,ve sadece sürülen....
Daha sonra arkadaşlardan öğrendiğime göre;bürokrasinin hakkımdaki lâfı şu olmuş:"Bir ilde bunun gibi 2-3 memur olsa idarecilik yapılmaz."
Peki ben niye böyleydim?Md.Yrd.,Md.V.,ve res'en atandığım Okul Müdürlüğü dahil hiçbir gün yasadışı davranmadığım gibi,çok karşılaştığımız yetki sahipleri gibi kendimi padişah yerine koyup,padişah gibi davranmadım.O yüzden padişah gibi davrananlara,hukuk tanımayanlara karşı hep kavga ettim.
Şeriatçı,komünist,faşist,bölücü,devlet düşmanı,yetersiz,saygısız,rüşvetçi,zimmetçi,sapık, sahtekâr v.s diyemedikleri halde hayatımı kaydırdılar.
Peki bu nasıl oldu?Bence klâsik davalar dışında dava dosyaları okunmuyor kanaatindeyim.Kim bilir,belki de, idare mahkemesi bile bana kızmıştır; bu kadar dava mı açılır diye...Eğer öyle olmasaydı,bu dava böyle mi sonlanırdı?