BANKANIN, EK KART SAHİBİNDEN TÂLEPTE BULUNMASI YASAL OLARAK MÜMKÜNDÜR....
BÖYLE BİR TÂLEP HALİNDE HUKUKİ YÖNDEN BİR SONUÇ ALIR.... ALMIŞTIR... ALACAKTIR....
ELMALAR İLE ARMUTLAR KARIŞMAZ
Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır...
Printable View
BANKANIN, EK KART SAHİBİNDEN TÂLEPTE BULUNMASI YASAL OLARAK MÜMKÜNDÜR....
BÖYLE BİR TÂLEP HALİNDE HUKUKİ YÖNDEN BİR SONUÇ ALIR.... ALMIŞTIR... ALACAKTIR....
ELMALAR İLE ARMUTLAR KARIŞMAZ
Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır...
Çok ama Çok iyi bildiğim bir konu olduğu için müdahale ediyorum. https://www.hukuki.net/images/icon_Smile.gif
“Ek kart hamili kendi harcamalarından bankaya karşı sorumludur.”
Sayın zara görüşleriniz tamamen sizing fikirleriniz olup hiç bir hukuki temeli yoktur. Daha doğru bir değişle benim görüşüme göre temelsiz yazıyorsunuz.
Evet Sayın ırmak çok haklıdır. Yukarıda tırnak içine aldığım cümle bir çok yargıtay kararının özet cümlesidir. BATİDER in bir çok sayısında konu incelenmiş, dergide makalesi çıkan akademisyenlerden biri Bankalar Birliğinin Boludaki seminerinde de bu konuda bir sunum yapmıştır. Yayınlanmış bu konuda bir kaç kitabı daha var.
Biraz araştırsanız sizinde bulacağınız varacağınız sonuçlar bunlar.
Kullandığınız ağdalı cümlelerden eski bir hukukçu olduğunuz anlaşılmasına rağmen hakaretvari, inciti, küçültücü ve saygısız ifadelerinizi hukukçu kimliğinize yakıştıramadım sizi ayıplıyor kınıyorum… Ayrıca İnternet kültüründe Büyük harflerle yazmak ayıptır. Bağırarak konuşmakla eş anlamlıdır. Forumun değişik yerlerinde aynı tarzda aynı şekilde davrandığnızı görünce bu tavrınızın sizin kötü bir alışkanlığınız olduğunu tahmin ediyorum. Bu sitenin yöneticilerinide uyarıyorum. Bu tür incitici davranışları sergilenmesine izin vermeyin siteye ve misyonuna zarar veriyor
Sayın Zara ; Aşağıdaki Yargıtay kararını “dikkatle” okuyun
1 ) Banka uygulanmasında genel olarak kredi kartı üyelik sözleşmesini imzalayan asıl borçlu yanında onun arzusuna bağlı olarak dilerse eşine, çocuğuna ya da bir yakınına ek kart verilmektedir.
2 ) Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, ek kart hamili, asıl kart hamilinin yaptığı harcamalardan sorumlu değil ise de, kendi ek kartıyla yapılan harcamalardan sorumludur. Ancak asıl kart sahibi, kendi harcamaları yanında ek kart hamilinin yaptığı harcamalardan da sorumludur. (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1998/19-90 K. 1998/107 T. 11.2.1998 )
““Ek kart hamilinin kendi harcamalarından sorumlu olması gerekirken” Y.19.H.D. 16.4.2001. 8010/2892 (Mustafa Ekinci Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Özel Hukuk ve Ceza Hukuku Uygulamalarında Banka Kartları ve Kredi Kartları Sh. 151)
Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır...
sayın eyilik, gerek bu forumda ve gerekse diğer forumlarda ilettiğim görüşlerimi hiç de "DİKKATLİ OKUMAMIŞ" olduğunuz, açıkça anlaşılmaktadır.
öncelikle bir konuya DİKKATİNİZİ ÇEKERİM:
burada herkes görüşünü bildirmektedir . isteyen beğenir, istemeyen beğenmez. aktarılan görüşün aksini iddia eden üyenin sergileyeceği tavır ise, LALETÂYYİN VE LAUBÂLİ OLMAMALI, İLERİ SÜRÜLEN KARŞIT GÖRÜŞÜN DE CİDDİ VE HUKUKİ MESNEDE DAYALI OLMASI GEREKİR. bu bir.
ben bu çerçevede görüşlerimi aktarmış olmama rağmen, cevap olarak 2 adet, BÜYÜK HARFLİ VE GAYRİCİDDİ YANIT EKLENMİŞTİR. doğal olarak ben de, AYNI ÜSLÛPLA KARŞILIK VERMİŞ BULUNMAKTAYIM.
kaldı ki; görüşlerimin hiçbir yerinde hakâretvari veya küçültücü, incitici tavır yoktur.
dediğiniz gibi, internet külüründe bu ayıp ve bağırmakla eşanlamlı ise, benim iletimden önce ırmakın peşpeşe büyük harflerle yazması veya BÜYÜK PUNTOLARLA VE RENKLİ yazması ayıp değil midir? bağırmak değil midir?
anlaşılan bazı konularda evveliyatı da bilmediğiniz gibi, salt, meslekdaşınızı korumak adına, ANLAMSIZ TAARUZA geçerek ÇİFTE STANDART yapıyorsunuz.
(ayrıca; kendi yazınızın stili ve puntosuna bakıldığında ve benim yazımla mukayese edilidiğinde, SİZİN MANTIĞINIZA GÖRE, SİZ DE DE AVAZ AVAZ BAĞIRMIŞ OLUYORSUNUZ.!)
BU NEDENLE; ASIL SİZİN YAPTIĞINIZ AYIPTIR VE ASIL BEN SİZİ ŞİDDETLE KINIYORUM.
ikincisi;
BURASI DURUŞMA SALONU DEĞİLDİR.
amacınız, eğer, meslekdaşınız olması sebebi ile, sizin gibi bankacı olan ırmakı savunmak değilse; herhalde, siteye henüz adım atar atmaz, polemik yaratmak ve olayı kişiselleştirmek olsa gerektir. boşuna uğraşıyorsunuz,
çünkü ben bu filmi daha önce de seyrettim ve bir daha seyretmeye hiç niyetim yoktur.
üç:
"DİKKATLİ OKUMUŞ OLSAYDINIZ", şu gün itibari ile, yazmış olduğum (300) üç yüz civarında cevabımın içinde, bir, bilemediniz en fazla 3 adet, büyük harfli iletim vardır, ki onlar da kısmi olarak (önemli yerleri belirlemek için) büyük harflerle yazılmış iletilerdir ya da ETKİ-TEPKİ nedeni ile o şekilde yazılması gerekmiştir. KÖTÜ ALIŞKANLIK, ÖYLE Mİ?
dört;
kullandığım üslûbun "ağdalı" olmasını ileri sürüp, üslûbumu ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKEBİLİRSİNİZ. o tamamen sizin sorununuz. benim, sitenin takdirini kazanmak veya beğenilmek gibi bir kaygım da yoktur. isteyen üslûbumu veya görüşümü beğenir veya beğenmez.
beş;
siteye üye olduğum günden beri, gerek site yöneticilerinden ve gerekse üyelerden, yardımlarımdan dolayı sayısız teşekkür mesajı almış bulunmaktayım ve ve halen de almaktayım. ayrıca; gerek forumda ve gerekse KM' lerle tarafıma sayısız soru yöneltildiği gibi, (işlerimin yoğunluğu nedeni ile ve bu sitede ücret almak hususu, prensiplerime aykırılık teşkil edeceğinden) red etmek zorunda kaldığım, (bir kısmı istanbul dışından)yüzyüze görüşme ve de (ücret mukabilinde) danışmanlık hizmeti ve dâvâ tâkibi tâlepleri gelmektedir.
demek ki; sitenin misyonuna zarar verdiğim iddianız, sadece sizin görüşünüz olup, benim görüşüme göre temelsiz yazıyorsunuz. bu konu ayrıca, sizin değil, TAMAMEN SİTE YÖNETİCİLERİNİN İNİSİYATİFİNDEDİR.
SONUÇ:
BİR FİKRE KARŞI İLERİ GÖRÜŞ BEYÂN EDİLDİĞİNDE SOMUT DELİLLERLE İSPATLANMASI GEREKİR VE ELBETTE Kİ, BÖYLE BİR DURUMDA AKSİ GÖRÜŞ İSPATLANMIŞ OLACAKTIR. ANCAK; HALEN BİR YARGITAY KARARININ TAM METNİ VEYA ÖZETİ DAHİ BU FORUMA AKTARILMIŞ DEĞİLDİR.
tekrar ediyorum:
hayatın olağan akışına göre, bir bankanın, öncelikle, asıl kart sahibinden yasal yolla tâlepte bulunması ve alacaklarını ya doğrudan asıl kart sahibinden ya da asıl kart sahibine ait TEMİNATLARDAN tahsil edeceğinin, kabulü gerekir.
kredi kartı üyelik sözleşmesi vs. gibi hukuki dayanakları bir tarafa bırakırsak dahi, bir bankanın alacağını bu şekilde karşılayacağı ve meselâ bir asıl kart hâmiline müracaat yerine, EK KART SAHİBİ ÇOCUKLARINA KARŞI İCRÂ VE DÂVÂ TÂKİBİ YAPACAĞAI, düşünülemez.
bazı istisnai haller vardır ki; bunları (örneğin kefâlet akdine dayalı borçtan sorumluluk halini) elbette ki hariç tutmak gerekir.
burada bazı bankaların farklı uygulamalarına da değinmekte yarar vardır:
bazı bankalar, asıl karta bağlı olarak ek kart çıkarıldığında, ek kart sahibi ile de sözleşme yapabilmektedir ve sorumlulukla ilgili FARKLI FARKLI maddeler koyabilmektedir. bunun en bariz örneği, ek kart sahibinin (ek kart harcamaları açısından ve o nispette) müşterek ve müteselsil borçlu olarak sözleşmeye dâhil edilmesidir.
bankadan bankaya göre değişebilen bu uygulamalar nazara alındığında; olayın bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği ve öncelikle, EK KART SAHİBİNİN HERHANGİ BİR SÖZLEŞME VEYA BORÇ DOĞURAN KISMİ BİR AKİTE İMZA ATMIŞ OLUP OLMADIĞINA GÖRE, KONUYU İKİYE AYIRMAK GEREKMEKTE OLDUĞU AÇIKTIR.
burada alıntı yapılan kararların tam metni verilmediği gibi, bir kararın son kısmında ("asıl kart sahibi,ek kart sahibinin harcamalarından da sorumludur") ibâresinin yer aldığı da, gözlerden kaçmamıştır.
BU NEDENLE DAHİ, KONU İLE İLGİLİ BİR YARGI KARARINDAN ALINTI YAPMAK YANLIŞ OLUP; YARGITAY KARARININ BÜTÜNÜ İLE DEĞELENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ, AÇIK VE SARİHTİR.
Sayın zara; ben konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının özet bölümünü yazdım, Konu ile ilgili başvurabileceğiniz kaynakları belirttim ve siz buna rağmen bunun tam aksini belirten her hangi bir bilimsel veya yargısal görüş ile desteklenmeyen iddianızı sürdürüyorsnuz. İddialarınızı destekleyen bir yargı kararın elinizde mevcut ise lütfen bizimle paylaşmamazlık etmeyin konuyu banka hukukuçuları çevresinde tartışılacağını hatta size söz veriyorum eğer elimden gelirse Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları sempozyumunda eğer bir makaleniz olursa tartışılmasını sağlayacağım.
Ama yoksa lütfen temelsiz yazmayın. Benim bu siteye çok az katkım var ama kredi kartı uyuşmazlıkları ile ilgili çok tecrübem olduğunu ek kart hamillerinden de kendi harcamalarını defalarca tahsil ettiğimi yargılama sürecinin yargıtay denetiminden geçtiğini de ifade etmek isterim.
Yargıtay kararının tam metnini aşağıya sunuyorum. Yargıtayın konuya yaklaşımını ifade etmek için örnek olması açısından Hukuk Genel Kurulu kararı soft ortamda olduğundan bu nedenle aktarması kolay olduğundan aktarılmıştır. Yoksa başka kararlarda var.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1998/19-90
K. 1998/107
T. 11.2.1998
• KREDİ KARTI HAMİLİNİN SORUMLULUĞU ( Ek Kart Harcamalarından )
• EK KART HAMİLİNİN SORUMLULUĞU ( Sadece Kendi Harcamalarından )
• TAKİP ( Ek Kart Hamilini Tüm Borç İçin )
• KREDİ KARTI ÜYELİK SÖZLEŞMESİNİN NİTELİĞİ
818/m.18
743/m.169
2004/m.68
ÖZET : 1 ) Banka uygulanmasında genel olarak kredi kartı üyelik sözleşmesini imzalayan asıl borçlu yanında onun arzusuna bağlı olarak dilerse eşine, çocuğuna ya da bir yakınına ek kart verilmektedir.
2 ) Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, ek kart hamili, asıl kart hamilinin yaptığı harcamalardan sorumlu değil ise de, kendi ek kartıyla yapılan harcamalardan sorumludur. Ancak asıl kart sahibi, kendi harcamaları yanında ek kart hamilinin yaptığı harcamalardan da sorumludur.
DAVA : Taraflar arasındaki "İtirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 3. Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.4.1996 gün ve 1994/1543-1996/363 sayılı Kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11.6.1997 gün ve 1997/3883-6037 sayılı ilamı ile; ... Medeni Yasanın 169/2. maddesi koca yararına kadının üçüncü kişilere karşı borçlanması durumunda Sulh Yargıcının onayını öngörmüştür. Yani kocanın birinden ödünç alıp da karısı ona kefalet eder ya da ipotek rehin ve benzeri güvenceler verirse bu çeşit sözleşmeler Sulh Yargıcının onamasıyla geçerlilik kazanır. M.Y.nin 169/2. maddesi yönünden Anayasanın başlangıç hükümleriyle 10. maddesinde yer alan cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin herkesin yasa önünde eşit olduğu ilkesine aykırılık savı ileri sürülmüştür. İtiraza konu edilen yasa kuralında öngörülen koşulun gerekleşmesi o durumda bulunan her kişiden beklendiği için eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemez. Yine bir hakkın tanınması ya da korunması için birtakım kayıtlar konması biçimindeki sınırlandırma hakkın özüne dokunmadığı takdirde aykırılık oluşturmaz. Bu nedenle Anayasa`nın 152. maddesine aykırılık savı ciddi görülmediğinden, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öbür karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmektedir.
2 - Banka uygulanmasında genel olarak kredi kartı üyelik sözleşmesini imzalayan asıl borçlu yanında onun arzusuna bağlı olarak dilerse eşine, çocuğuna ya da bir yakınına ek kart verilmektedir.
Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, ek kart hamili, asıl kart hamilinin yaptığı harcamalardan sorumlu değil ise de, kendi ek kartıyla yapılan harcamalardan sorumludur. Ancak asıl kart sahibi, kendi harcamaları yanında ek kart hamilinin yaptığı harcamalardan da sorumludur.
Bu durumda genel kredi sözleşmelerinde olduğu gibi, asıl borçlu dışında "Müteselsil borçlu" olarak alacaklıya güvence sağlama amacıyla üçüncü kişi tarafından imzalanan bir borç üstlenme ya da borca katılma olarak kabul edilemez. BK.nun 18. maddesine göre bir sözleşmenin biçim ve koşullarını belirlemede onların gerçek ve ortak amaçlarını aramak gerekir. Somut olaya özgü olarak dava dışı koca kredi kartı sözleşmesinden doğrudan yararlanmıştır. Ek kredi kartı sahibi sıfatıyla davalı kadın, sözleşmeden dolaylı olarak yararlanmaktadır. Koca lehine bir hareketin kabulü için kadının bu hareketinden kocanın herhangi bir biçimde çıkarı olması yeterli olmayıp hukuksal durumunun daha uygun bir hale getirilmesi gerekir. Burada çıkarı olan üstün yararlanması bulunan kadındır. Davalı kadının kendi harcamalarından sorumlu tutulması durumunda ise MK.nun 169/2. maddesinin uygulanma yeri bulunmamaktadır.
Davacı banka, ek kart hamili davalıdan asıl kart hamilinin de yaptığı tüm harcamaların bedelini istemiştir. Bankanın ek kart hamilinin yaptığı harcamadan dolayı kendisine başvurulabileceği gözetilerek davalının savunmasında belirtip hesap özetinde gösterilen "Alışverişten doğan bakiye borç" ile "Nakit çekmeden doğan borç" dan oluşan dava konusu alacağa ilişkin harcama belgeleri üzerinde gerekli bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davalının kendi harcamalarından sorumlu tutulacağı miktar saptanarak sonucuna uygun bir karar verilmek gerekir. Bu yönden kararın bozulması gerekirken Dairemiz kararında yazılı olduğu biçimde onandığı anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulması uygun görülmüştür... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre ve özellikle;
Özel Daire bozma kararında da vurgulandığı üzere, BK.nun 18. maddesine göre sözleşmelerin tarafların gerçek iradelerine uygun şekilde yorumlanması ve ona göre değerlendirilmesi gerekir. Sözleşmeye ek kart hamili olarak imza koyan davalının asıl kart hamili ( üye )`nin yaptığı harcamalardan müteselsil borçlu olma iradesiyle BK.nun 141. maddesinde öngörüldüğü biçimde bir yükümlülük altına girdiği düşünülemez. Bu yönüyle de olayda MK.nun 169/2. maddesinin uygulanma yeri bulunmadığı kuşkusuzdur.
Diğer yandan, sözleşmenin 12. maddesinde "Üyenin sorumluluğu" başlığı altında yapılan düzenlemenin ek kart hamilinin yapacağı harcamalardan sadece üye ( asıl kart hamili )`nin müteselsil sorumluluğu amacı güdüldüğünün kabulü gerekir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, olayda MK.nun 169/2. maddesinin uygulanma yeri bulunmadığından Anayasaya aykırılık iddiasının incelenmesine de gerek görülmemiştir.
Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.2.1998 gününde, oyçokluğuyla karar verildi
(Y H.GK. 1998/19-90 ESAS/ 1998/107 KARAR,)
SAYILI YARGITAY KARARINDAN ALINTIDIR:
("....SÖZLEŞMEYE EK KART HÂMİLİ OLARAK İMZA KOYAN DÂVÂLININ..........")
("..DİĞER YANDAN SÖZLEŞMENİN 12.MADDESİNDE "ÜYENİN SORUMLULUĞU" BAŞLIĞI ALTINDA YAPILAN DÜZENLEMELERDE EK KART HÂMİLİNİN YAPACAĞI HARCAMALARDAN SADECE ÜYE (ASIL KART HÂMİLİNİN)MÜTESELSİLEN SORUMLULUĞU AMACI GÜDÜLDÜĞÜNÜN KABULÜ GEREKİR...")
YORUMSUZDURhttps://www.hukuki.net/images/icon_Smile.gif
yukarılarda bir yerde burası mahkeme değil gibi birşey söylendi.
Doğrusu iyi ki burası mahkeme değil yoksa takibe itiraz eden ek kart hamili müvekkiliniz %40 ı çoktan yemişti.
Yargıtay kararında sözleşmede ek kart hamilini yaptığı harcamalardan sorumlu tutulup tutulmadığına ilişkin hüküm olup olmadığı tartışılmamıştır. ek kart hamili kartı kullanmaya başladığı anda banka ile hukuki bir ilişki kurar. Buradaki garantör ana kart sahibidir banka degil .... ama kararın bir yerinden aldığınız bir bölüm sizi asla haklı göstermez. fikrimce elinizde hala hiç bir şey yok atmaya devam ediyorsunuz.
bilgi sahibiymiş gibi konuşmak başka olan bilgiyi paylaşmak başka
Bu ne terbiyesizlik Bu ne cahillik bu ne saygısızlık allah sizi bildiği gibi yapsın
Sayın ırmak, iletinizi en yakın zamanda düzelmenizi diliyor, bankacılık hayatınızda başarılar diliyorum.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...