Hayvan (!) dan İnsanlık (!) Dersi

Babaanem'in son günlerinde yanına gitmiştik..Ev eski bir rum evi..Avlusu, zemzem tabir edilen bölümü ile kerpiçten bir ev..Karaman'ın merkezinde..
Kapıları hep açıktır; çünkü o bölgede duyduğum kadarıyla pek hırsızlık olmuyor..
Hep kediler girerdi eve; şaşkın bakışlarla izlerdim..
Kediler için nankör denilen bir inanış var ya; tam aksi..
Babaannemin son günlerinden vefatının ertesine kadar bir kedi hiç ayrılmadı yatağının altından..
Anladık ki o da yas tutuyor..
İç güdü tüm canlılarda var; her ne kadar; insanlar da yerini sosyal bilinç almıştır değilse de bu fikre katılmıyorum..

Alıntı:

---

Bora Baykal rumuzlu üyeden alıntı

Kediler için nankör denilen bir inanış var ya; tam aksi..

---

Sn Bora baykal size aynen katılıyorum çünkü,


Kediler mantıklı hayvanlardır. Hayatta kalabilmek için ellerinden gelen herşeyi yapabilirler.
Kedilerin istediği şeyler sevmek sevilmek, karnının doyması sıcak bir ev ve yataktır. Bir kediye bunları verirseniz size karşılığında hiç bir yerde bulamayacağınız muhteşem bir huzur verir.
Karnı aç bir kedinin öndünden yemeğini alıp ya da almaya yeltenip sonra ondan güzel bir tırmık yemek gayet doğaldır. Bu durumda da kedilere nankör demek ne derece doğrudur.
Şirin şirin uyuyan bir kediyi gidip rahatsız etmek kedinin değil insanın bencilliğidir. Eh bu durum karşısında kediden bir tepki gelmesi gayet doğaldır. Siz olsanız ne yaparsınız ki?
Hele bu devirde karşılıksız bir şeyler veren kaç kişi tanıyorsunuz?

Arabayla giderken yolun yanında bir köpek vardı ve karşıya geçmek istiyordu. Işıkların orada duruyordu ve yanında bir çok insan vardı. Belki bilerek yapmamıştır ama insanlar kırmızıda geçerken o köpek yeşilin yanmasını bekledi ve ondan sonra geçti.

Kuzulara annelik edip onları emziren inek

Bilecik'te bir inek, biri 20 günlük biri iki aylık iki kuzuyu yavrusu gibi benimseyerek günde iki kere emziriyor. Bilecik'in Gölpazarı ilçesinde, doğduktan kısa süre sonra satılan iki kuzu, aynı ahırda bulunan bir ineği emmeye başladı.

Bostancılar Köyü'nde yaklaşık 30 yıldır hayvan yetiştiriciliği yapan 42 yaşındaki Mehmet Şen, Göldağı Köyü'nden iki kuzu satın aldı. Şen, "Pamuk Prenses" ve "Karagöz" adını verdiği biri 20 günlük diğeri iki aylık kuzuları, biberona koyduğu ine sütüyle beslemeye başladı. Bir süre sonra ahırdaki bir ineğin yavru kuzuları sahiplenip emzirmeye başladığın fark eden Şen, biberonla hayvanları beslemeyi bıraktı.

Şen, kuzular ile ineklerin büyük bir olasılıkla aynı ahırda yaşadıkları için birbirlerine alıştıklarını belirterek, ''Bir sabah ahıra geldiğimde gözlerime inanamadım. İki aylık kuzu ineğin sütünü emiyordu. İneğin tepki vermediğini görünce 20 günlük kuzuyu önce kendimiz tutarak daha sonra da ineğin altına kutu koyarak emzirttik. Kuzu, bir süre sonra kendisi emmeye başladı'' dedi.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25047587/

çok doğru bi söz "Hayvan(!) dan, İnsan (!) lık dersi"