Re: Aldatma/zinanın ispatı ve çocukların velayeti
Alıntı:
Abisi35 rumuzlu üyeden alıntı
yabancı34 e şiddetle tavsiye edeceğim bir tek öneri var oda boşanma davasını kendisi değil eşi açsın. Nafaka yönünden faydasını görecektir.
Davayı eşi zaten açmış durumda.Çocuğun velayeti hangi durumlarda kusurlu taraf olan anneden alınıp kusursuz taraf olan babaya verilir;bunun yasal yollarını aramaktadır sayın yabancı 34.Sanırım sadece aradaki yaş farkının çok büyük olmaması,kız çocuğu için "tehlikeli" bir durumu arz edeceğinin kanıtı olmayacaktır.Ancak o kişinin-eğer varsa- uygunsuz yaşam şekli veya ahlaki yönden "yanlış" davranışlara meyil etme durumu söz konusu ise ve ıspatlanabilinirse,herhalde velayet babaya verilir.Tabiki avukatlarımız daha iyi bilir.
Re: Aldatma/Zinanın ıspatı ve çocukların velayeti
Bu arada bir sorum olacak sayın avukatlarımıza :
Böyle durumlarda eşin sadakatsizliğini vesaire ıspat etmek (zor olsada),daha doğrusu etmeye çalışmak ,çocuğun velayeti konusunda öncelik taşır.Ama kanıtlamak zor ise eğer,görüştüğü kişi ile ilgili mahkemeye bilgiler sunmak ne kadar etkileyici olabilir?Çünkü o kişi aldatan eş ile aynı evi paylaşmadığı sürece çocuğun "zarar" görebilme ihtimali gibi dilekçeler mahkemede kullanılamaz herhalde.Biraz karışık oldu,umarım anlatabilmişimdir.
Aydınlatabilirmisiniz bizi?
Teşekkürler
Re: Aldatma/Zinanın ıspatı ve çocukların velayeti
Eşim bu 3. şahsın varlığını 2-3 hafta kadar inkar etti. Daha sonra önce o 3. şahsa telefon edip eşimle ne işi olduğunu sordum, 2 dakika sonra da eşime telefon açtım ve eşim ağız değiştirip o şahsın varlığını inkar etmeyi bıraktı ama benim düşündüğüm gibi bir ilişki olmadığını söyledi. Bu şahsın eşime gönderdiği başka bir emailde ise "seni çok özledim" mesajı ve "..seni aşksız bırakmam" diye bir şarkının MP3ünü göndermiş. Kimsenin tanımadığı bu şahsın hangi cesaretle böyle mesajlar gönderdiğini ve eşimin onunla aynı arabada ne aradığını sordum "Arkadaşım olamaz mı?" gibisinden anlamsız bir cevap verdi. Ben velayet konusunda çok umutlu değilim, çünkü bir yorumcunun dediği gibi beraber yaşamadıkları sürece çocuklarımla bu şahsın teması olmayacaktır.
Sanırım yapabileceğim tek şey email, MSN, telefon, SMS kayıtlarını ve otel kayıtlarını kullanarak ilişkilerini ispatlamak ve benden davacı olan eşimin icraatini ortaya döküp onun kusurunu ortaya çıkarmak.
Re: Aldatma/Zinanın ıspatı ve çocukların velayeti
Konu ile ilgili bazı görüş ve kararlar
YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ E. 2004/2151 K. 2004/3077 T. 11.3.2004
: Babanın velayeti ifa edemeyecek durumda olduğunun ispat edilemediği ve ananın başkası ile ilişkiye girdiğinin sabit olduğu durumda velayetin babaya verilmemesi kanuna aykırıdır.
MEDENİ YASA’DA ZİNA NEDENİNE DAYALI BOŞANMA VE SONUÇLARI
İNCİ BİÇKİN MAKALESİNDEN BİR BÖLÜM
IV Müşterek Çocuklar Açısından Sonuçları
Boşanan eşlerin müşterek çocuklarının olması halinde, boşanmayla bu çocuklar ile ilgili olarak da bir takım sonuçlar doğar. Çocuklar açısından doğacak sonuçları, çocukların velayeti ve çocuklar ile kişisel ilişkiler olarak ikiye ayırabiliriz.
1Çocukların Velayeti
Boşanma ile birlikte evlilik birliği sona ereceğinden, ana ve baba tarafından birlikte kullanılan velayet hakkı,(170) onlardan sadece birine bırakılacaktır. Hukuki olarak velayeti:
"Çocuğun kişisel varlığının ve mal varlıklarının korunmasında ve onun temsilinde kanun gereği haiz olduğu yetkiler (haklar) ve yükümlülükler" olarak tanımlayabiliriz.(171)
Gerek 743 Sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu dönemde gerekse 4721 Sayılı Yasa’da velayetin kime bırakılacağına karar verme yetkisi hakime verilmiştir. Bu konuda geniş takdir hakkına sahip olan hakim, ağır bir manevi sorumluluğun altına da girmiş bulunmaktadır.(172)
(167) Bkz. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, madde 182, Akıntürk, s. 327; Tutumlu, s. 124. (168) Tedbir nafakası, mallara tedbir konulması, çocukların taraflardan birine geçici teslimi gibi alınması
gerekli tedbirler hakim tarafından resen alınır. (169) Tutumlu, s. 124. (170) Velayet, sözcük anlamı olarak sevmek ve yardım etmek anlamına gelmekle birlikte, kavramsal olarak izni ve onayı olmaksızın başkasına söz geçirmek anlamına gelmektedir. Bkz. İnan, Çocuk Hukuku, s. 125. (171) İnan, Özel (Medeni) Hukuk Bakımından AnaBaba ile Çocuk İlişkileri ve Çocukların Ana Babaya Karşı Korunması, s. 20. (172) Akıntürk, s. 321.
Nitekim, Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin önsözünde,
"Çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliği" kabul edilmiştir.(173) Yine Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizi ile Çocukların Velayetinin Yeniden Tesisine İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin girişinde de, Avrupa Konseyi üyesi devletlerde, çocuğun çıkarının göz önüne alınmasının, velayeti konusundaki kararlarda (174) hayati önemi haiz olduğu kabul edilmiştir.
Görüldüğü gibi gerek ulusal gerekse uluslararası yasal düzenlemelerde velayet konusu üzerinde önemle durulmuş ve velayetin düzenlenmesinde çocuğun menfaati göz önünde tutulmuştur. Hakim, boşanma sonrasında çocukların velayetinin ne olacağı konusunda karar verirken, çocuğun menfaatini göz önünde bulundurmalıdır.(175)
Velayet konusunda, boşanan tarafların mali durumları, yaşları, boşanmada kusurlu olup olmadıkları, çocuğun menfaati kadar öneme sahip değildir. Önemli olan çocuğun hangi tarafa bırakıldığı taktirde iyi yetişeceği, bakılacağı, eğitim ve öğreniminin daha iyi sağlanacağıdır.(176) Zira boşanma ile çocuğun gelişmesinde en ideal bir ortam olan aile birliği dağılmaktadır. Bu durumun çocuğun tüm yaşamını etkileyecek bir olumsuzluğu beraberinde getirmesini önlemek adına, çocuk için en iyi çözüm bulunmalı, en rahat ortam tesis edilmelidir.(177)
Bu nedenlerle çocuğun menfaati gerektiriyorsa, hakim onu mali durumu daha kötü olan, hatta boşanmada kusurlu olan tarafa bırakabilir. Zina nedenine dayalı olarak boşanmaya karar verilmiş olsa bile, hakim çocuğun menfaati gerektiriyorsa zinası sabit olan tarafa dahi çocuğu bırakabilir(178).
Şartların değişmesi halinde velayet kendisine bırakılan taraftan velayet alınarak diğer eşe bırakılabilir. Hatta gerek görürse hakim, velayeti bir tarafa vermek yerine üçüncü bir kişiyi çocuğa vasi olarak atayabilir(179).
(170) Bkz. İnan, Çocuk Hukuku, s. 125.
(171) İnan, Özel (Medeni) Hukuk Bakımından AnaBaba ile Çocuk İlişkileri ve Çocukların Ana Babaya Karşı Korunması, s. 20.
(172) Akıntürk, s. 321.
173) Dinç/Biçkin/Aycı, s. 125.
(174) Dinç/Biçkin/Aycı, s. 203.
(175) Köprülü/Kaneti, s. 198; Hatemi/Serozan, s. 248; Schwarz, s. 177.
(176) Akırtürk, s. 321.
(177) Akyüz, s. 5657.
(178) Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 06.03.1962 tarih ve 646/1497 nolu kararında, davalı ananın zinası sa
Re: Aldatma/Zinanın ıspatı ve çocukların velayeti
Deliller, Yargıtay kararları, Kanun maddeleri bir yana, bir koca tarafından çok düşünülerek verilmesi gereken bir karar olduğunu düşünüyorum karısının iffetsiz ve/veya yanlış yaşadığını mahkeme önünde ileri sürmek ve ispatlamaya çalışmak. Burada önemli olan çocuğun menfaatiyse, ileride bu çocuk o mahkeme ilamını gördüğünde ve/veya babasının annesini iffestsizlikle suçladığını öğrenince ne olacak peki? Bu çok keskin ve de iyi düşünülmesi gereken bir yol bence.
Tüm boşanma kararını veren kişilerin, sırf çocuğum bende kalsın da nasıl kalırsa kalsın diye değil de hakikaten ileriyi düşünerek mahkemedeki safhaları geçirerek bir karar vermelerini diliyorum.
Re: Aldatma/Zinanın ıspatı ve çocukların velayeti
Alıntı:
Av.Ayşegül Egemen rumuzlu üyeden alıntı
Deliller, Yargıtay kararları, Kanun maddeleri bir yana, bir koca tarafından çok düşünülerek verilmesi gereken bir karar olduğunu düşünüyorum karısının iffetsiz ve/veya yanlış yaşadığını mahkeme önünde ileri sürmek ve ispatlamaya çalışmak. Burada önemli olan çocuğun menfaatiyse, ileride bu çocuk o mahkeme ilamını gördüğünde ve/veya babasının annesini iffestsizlikle suçladığını öğrenince ne olacak peki? Bu çok keskin ve de iyi düşünülmesi gereken bir yol bence.
Tüm boşanma kararını veren kişilerin, sırf çocuğum bende kalsın da nasıl kalırsa kalsın diye değil de hakikaten ileriyi düşünerek mahkemedeki safhaları geçirerek bir karar vermelerini diliyorum.
Çocuğun menfaati açısından aile birliğinin devamı tabii ki en iyisi. Ama ortada ahlaksızlık yapıp bunun üstüne bir de boşanma davası açan bir taraf varsa bu durumda madur olan tarafı korumak gerekir. Çocuk ileride ya anneyi yada babayı zaten suçlayacaktır. Bu davada, kusurlu taraf zaten çocuğunun menfaatini düşünüyor olsaydı daha sorumlu davranırdı. Amaç adaletin yerini bulması değil mi?
Lütfen seçtiğimiz kelimelere özen gösterelim.
Re: Aldatma/Zinanın ıspatı ve çocukların velayeti
Alıntı:
Av.Ayşegül Egemen rumuzlu üyeden alıntı
Deliller, Yargıtay kararları, Kanun maddeleri bir yana, bir koca tarafından çok düşünülerek verilmesi gereken bir karar olduğunu düşünüyorum karısının iffetsiz ve/veya yanlış yaşadığını mahkeme önünde ileri sürmek ve ispatlamaya çalışmak. Burada önemli olan çocuğun menfaatiyse, ileride bu çocuk o mahkeme ilamını gördüğünde ve/veya babasının annesini iffestsizlikle suçladığını öğrenince ne olacak peki? Bu çok keskin ve de iyi düşünülmesi gereken bir yol bence.
Tüm boşanma kararını veren kişilerin, sırf çocuğum bende kalsın da nasıl kalırsa kalsın diye değil de hakikaten ileriyi düşünerek mahkemedeki safhaları geçirerek bir karar vermelerini diliyorum.
Sn. Egemen,
belki dikkatinizi pek çekmemiş olan başka bir durum ise velayeti almış olan anne olarak tanımlanan şahızların çoçukları babalarına karşı intikam araçı olarak kullanmaları.
Siz sanırım bir bayan olarak annelik duygularınız ile üste geçen yazıyı yazdınız.
Lütfen bu yazıma kızmayınız fakat ben bahsettiğim duruma düşen babalarda birisiyim.
saygılarımla
Atalay
Re: Aldatma/Zinanın ıspatı ve çocukların velayeti
Bayan Hukukçu üyenin yazdıklarına inanamıyorum açıkçası. Resmen çifte standart bu.
Erkek zina yapınca kadın zina sebebi ile boşanma davası açınca, "" ileride bu çocuk o mahkeme ilamını gördüğünde ve/veya annesinin babasını iffetsizlikle suçladığını öğrenince ne olacak peki " denmiyor da, tam tersi mi deniliyor?
Pesss vallahi Pesss.
Bir çok boşanma aşamasında olan ya da boşanan kadın, intikam ateşi ile çocuklarını babaya ve babanın ailesine düşman edip EYS Sendromu geçirmelerine sebep oluyorlar.Böyle bir durumda çocuklarının menfaatini, psiklojisini düşünüyor mu anne? Yoo. İntikam, intikam şekinde hareket ediyor.
Kısasa kısas bence.
Eğer erkek aldatınca mahkemeye ispat ediliyorsa, kadının ki de ispatlanmalı.
Ha kadın adatmış, ha erkek aldatmış, ikisi de iffesizliktir
Haaa burada bahsi geçen aldatan kadın olsaydım, hiiiiç mahkemelerde kendimi rezil rüsva etmez, anlaşmalı boşanırdım. Bu sayede yorum yapan Hukukçu üyenin dediği gibi ileride çocuklarım büyüdüğünde mahkeme kararını okuyuca iffetsizliği okumamış olurlar.
Bu durumu yaşayan sayın yabancı34'e de geçmiş olsun diyorum.
Re: Aldatma/Zinanın ıspatı ve çocukların velayeti
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Bayan Hukukçu üyenin yazdıklarına inanamıyorum açıkçası. Resmen çifte standart bu.
Erkek zina yapınca kadın zina sebebi ile boşanma davası açınca, "" ileride bu çocuk o mahkeme ilamını gördüğünde ve/veya annesinin babasını iffetsizlikle suçladığını öğrenince ne olacak peki " denmiyor da, tam tersi mi deniliyor?
Pesss vallahi Pesss.
Bir çok boşanma aşamasında olan ya da boşanan kadın, intikam ateşi ile çocuklarını babaya ve babanın ailesine düşman edip EYS Sendromu geçirmelerine sebep oluyorlar.Böyle bir durumda çocuklarının menfaatini, psiklojisini düşünüyor mu anne? Yoo. İntikam, intikam şekinde hareket ediyor.
Kısasa kısas bence.
Eğer erkek aldatınca mahkemeye ispat ediliyorsa, kadının ki de ispatlanmalı.
Ha kadın adatmış, ha erkek aldatmış, ikisi de iffesizliktir
Haaa burada bahsi geçen aldatan kadın olsaydım, hiiiiç mahkemelerde kendimi rezil rüsva etmez, anlaşmalı boşanırdım. Bu sayede yorum yapan Hukukçu üyenin dediği gibi ileride çocuklarım büyüdüğünde mahkeme kararını okuyuca iffetsizliği okumamış olurlar.
Bu durumu yaşayan sayın yabancı34'e de geçmiş olsun diyorum.
Hislerime tercüman oldunuz.. Binlerce kez teşekkür ediyorum size... Bu kadar güzel anlatılırdı..
Bana da diyorlarki.. Böyle açmasaydın davayı, böyle yapmasaydın, o da senin çocuklarının annesi, iyide hangi kadına anne olma vasfı; çocuklarını babadan uzaklaştırma, çocuklarını baba sevgisinden uzak yaşatma, ve geleceklerine kara bir leke sürme hakkı veriyor..
Denildiği gibi sadakatsiz olan yada zina yapan erkek olduğunda yapma etme o da senin çocuklarının babası denmiyor da kadına gelincemi böyle bir hak doğuyor.
Bu söylem şuna delalet..
ey kadın..kocayı aldat, yakalansanda sorun etme, yuvayı dağıt, çocukların velayetini al, nafakayı kap, malı bölüş, sevgili eks kocanda sana bundan sonra yaşayacağın iffetsiz ve onursuz hayatında sponsor olacak. yürü sevgili kadın... kim tutar seni.
Saygılar sunuyorum..
Re: Aldatma/Zinanın ıspatı ve çocukların velayeti
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
Hislerime tercüman oldunuz.. Binlerce kez teşekkür ediyorum size... Bu kadar güzel anlatılırdı..
Bana da diyorlarki.. Böyle açmasaydın davayı, böyle yapmasaydın, o da senin çocuklarının annesi, iyide hangi kadına anne olma vasfı; çocuklarını babadan uzaklaştırma, çocuklarını baba sevgisinden uzak yaşatma, ve geleceklerine kara bir leke sürme hakkı veriyor..
Denildiği gibi sadakatsiz olan yada zina yapan erkek olduğunda yapma etme o da senin çocuklarının babası denmiyor da kadına gelincemi böyle bir hak doğuyor.
Bu söylem şuna delalet..
ey kadın..kocayı aldat, yakalansanda sorun etme, yuvayı dağıt, çocukların velayetini al, nafakayı kap, malı bölüş, sevgili eks kocanda sana bundan sonra yaşayacağın iffetsiz ve onursuz hayatında sponsor olacak. yürü sevgili kadın... kim tutar seni.
Saygılar sunuyorum..
Rica ederim. Ben sadece gerçekleri yazdım.
Bende bir bayanım. Ama gerçekler acıdır. Kimseye iltimas geçilmemeli.
Erkeklere gelince sonuna kadar sömürülsün yerden yere vurulsun, kadına gelince çocukların psikolojisi diyemez kimse.
O zaman babaya gelince de çocuklar denilmeli.
Anne ve babalar çocuklarının psikolojisini düşünmeli.
Dün yani çarşamba günü Yaprak Dökümünü izlediniz mi bilemiyorum.
Ailenin en küçüğü Ayşe evdeki hır-gür kavgalardan artık bıkmış, Ev ev değil cehennem diye bağırıp ağlıyordu, gitmek istiyordu o evden.
Bende yıllarca annemle babamın kavgaları ile büyüdüm. Okul hayatım kötü geçti. Çünkü aile içindeki huzursuzluklardan çok etkilendim.
Çok başarılı bir okul hayatım olmadı. Ama sonradan olgunlaşıp üniversiteyi bitirmem gerektiğini anlayıp sorunların içinde okulumu bitirdim.
Şimdi işte o annem ve babam 11 yıldır aynı evde küsler, ayrı ayrı yatıyorlar, konuşmuyorlar.
O sahnelerin ne anlama geldiğini yaşayan bilir.
Çocuklarınızı ne hale soktuğunuzu siz anne ve babalar bilmiyorsunuz.
Kavgaların, hırgürlerin çocuklarınızı nasıl etkilediğini bilmiyorsunuz.
Boşanırken bile çocuklarınızın psikolojisini nasıl bozduğunuzu bilmiyorsunuz.
Bu sene bir sürü annesini öldüren çocuklar oldu.
Hepsinin de boşanmış çoçuklar olduğunu, babalarından uzakta, soğutularak büyütüldüğünü, babadan yoksun, baba sevgisine muhtaç büyüdüklerini unutmayın.
Aynı şekilde anne sevgisine muhtaç ama annelerinden uzaklaştırmak isteyen erkeklere de lafım.
Cins ayırt etmiyorum.
Lafım her iki cinse.
Boşanan eşlere diyeceğim şu:
Nefret ediyorsanuz karınızdan ya da kocanıdan nefret ediyorsunuzdur.
Çocuklarınıza da nefretinizi aşılamayın.
Nefretinizi aşılayıp, etrafınıza da, bak babalarını görmek istemiyor çocuklar, annelerini görmek istemiyor çocuklar demeyin.Kimseye de kendinizi acındırıp duygu sömürüsü yapmayın!!!
Sırf eşinize olan nefretinizden dolayı çocuklarınızı kullanmaya hakkınız yok.