mesaj tekrarı yaptım serverda sorun var sanırım kusura bakmayın
Printable View
mesaj tekrarı yaptım serverda sorun var sanırım kusura bakmayın
sayın karavelioğlu neden benden şüphelendiklerini keşke bilebilsem.bir ilişkim var ve evlenmek uzereyim belki kıskançlık vb olabilir.ben genelde varsayımlar uzerinden giden biri değilim sonuçta ortadaki gerçek şahsıma karşı hem de şirket nezdinde bir girişimde bulunulmuş.yapılan suçlamada savcılığa verilecek telefon tespiti başvurusu ile çözülebilecekken,boyle bir davranış sergilenmesi iyi niyetten çok beni işimden etmeye ya da itibarımı zedelemeye yönelik.şükür ki çalıştığım şirket bu nedenle işime son verecek amatör bir şirket değil.ancak ben yasal bir şekilde bu girişime cevap vermek ve girişim yapanlara ne yapabilirim-i ortaya koymak istedim.en azından okul müdürülüğüne bir uyarı yazısı göndererek bu suçlamaların asılsız olduğunu ve bir daha yapılması halinde dava açacağımı belirtmek vb gibi.yoksa hakkımda nasıl takibat başlatacaklar zaten boyle bir olay yok varsa bile faili ben değilim saygılar...
öğrenmek istediğim edilen telefon yazılı delil olmadığı için sanırım dava aşamasında şahite/lere ihtiyacım olabilir.bir de şirket özel hayatında abuk sabuk davranıyor diye mi kovuşturma açacak bu pek mantıklı değil ki bunun da yazılı düzenlenmesi gerekir.ama dava açılması gerekiyorsa zaten bu olay bana soylenirken sozlu olarak konuyu amirimle tartıştık.eğer dava açılması gerekiyorsa amirime hakkımda kovuşturma açmasını isteyebilirim ve sonunda bu olayın şirketle ya da çalışanımızın bu olayla ilgisi yoktur vb gibi bir karar çıkması ve bunu mu dayanak göstermem gerekiyor? hepinizi söylediklerinie saygılıyım ama konu epey dağıldı herkes biraz farklı yaklaşıyor gerçekten izlenebilecek yolları bi kaç seçenek halinde verebilir misiniz?
Sayın Murat Bey,
Yazdıklarınızın büyük bir bölümüne katılıyor ve aslında hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Yazdığınız 4. maddede ise beni yanlış anladığınızı görüyorum.
Öncelikle kanun koyucu 267. madde ile kişilere iftira atılmasını önlemek istemiştir. Burada suç olarak tanımlanan şudur; birisinin bir başkası hakkında işlemediğini bildiği bir suçu sırf ona olan kini veya başka özel nedenler ile işlemiş gibi şikayette bununmasıdır. Değilse maruz kaldığı bir suç karşısında bir kişi faili bilemiyor, ya da biliyor ancak ispat güçlüğü çekiyor ya da kuvvetli şüphesi bulunuyorsa onun hakkında şikayette bulunması bu madde kapsamında değerlendirilemez.
"Kaldı ki, böyle bir durumda karşı taraf şikayetçi olursa sayın Moza'nın mevcut ifadesine göre hakkında adli takibat başlatılabileceğini düşünüyorum" cümlesiyle benim kasdettiğim, şikayetçi bayan öğretmenin telefonla rahatsız edilmesi ve mail adresinin sağa sola dağıtılması nedeniyle sayın Moza hakkında şikayette bulunmasıydı.
Gelelim esasa, hukukçuların genellikle sürekli insanlarla uğraştıklarından olsa gerek diğer meslek sahiplerine kıyasla önsezileri daha güçlü oluyor, bu güçlülük özellikle ceza hakimlerinde ve savcılarda daha da belirginleşiyor. Kuşkusuz bu yazdığım, bilimsel bir araştırmanın sonucu olan veriler değil, benim kendi yaşam tecrübemden çıkardığım kendime mahsus bir yorum.
Şimdi Sayın Moza'nın ilk yazdığı iletiyi çok dikkatli bir şekilde tekrar okuyunuz. Oluşa, ilk ve son paragraftaki çelişkiye, olaydaki nedenselliğe, mantığa dikkat ederseniz sayın Moza'nın bu olayın içinde olabileceğinin kuvvetle muhtemel olduğunu görebilirsiniz. Elbette bir kişiyi suçlamak için bunlar yeterli olmayabilir. Bu benim önsezim. Yanılıyor da olabilirim. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Sayın Sinan bey,
Aslında düşüncelerimizde hemfikiriz. Fakat gerçekler anlatılanlar gibi olmayabilir. Son parağraftaki beyanları tekrar gözden geçirdiğimde bende çelişkiyi gördüm. Kişinin gerçekten yapmış olduğu bir eylem olduğu, izlenimine sebep olmakta. Ama sizin dedediğiniz gibi biz burda bilimsel bir tahlil yahut bir yargılama yapamayız. Sadece usulü ve yapılabilecekleri anlatabiliriz. Kişi de bu genel bilgiler ışığında yine bildiğini yapabilir. Ama benimde şahsi görüşümü sorarsanız? Sizden pek de farklı düşünmediğimi bilmenizi isterim.
Saygılarımla...
Şimdi Sayın Moza'nın ilk yazdığı iletiyi çok dikkatli bir şekilde tekrar okuyunuz. Oluşa, ilk ve son paragraftaki çelişkiye, olaydaki nedenselliğe, mantığa dikkat ederseniz sayın Moza'nın bu olayın içinde olabileceğinin kuvvetle muhtemel olduğunu görebilirsiniz. Elbette bir kişiyi suçlamak için bunlar yeterli olmayabilir. Bu benim önsezim. Yanılıyor da olabilirim. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU[/QUOTE]
siz kararı çoktan vermişsiniz:)ben bir çelişki göremiyorum belki siz yanlış anladınız ya da ben anlatamadım.lütfen bana da anlatırsanız sevinirim.
iki ihtimal var.birincisi boyle bir olay meydana gelmemiş(telefonla rahatsız edilme), gerçekten ciddi bir kotu niyet var.ikincisi de boyle bir olay meydana gelmiş ama sorgusuz sualsiz benden bilinerek üstelik alakasız bir şekilde şirketim aranmış.
her iki durumda da ceza kanunu ne der bilemem ama maksadını aşan ve işten ayrılmam için yapılan bir kasıt var.bugün bir avukatla görüşerek dava açabileceğimi ve artı manevi tazminat talebinde bulunabileceğimi öğrendim.savcılığa suç duyurusunda bulunup şirketimin o telefondan arandığı belirlenecek ve telefondaki şahıs ile muhattap olan kişiler şahit gösterilecek kısaca boyle.savcılığa ayrıca benim numaramdan o kişinin aranmadığına dair tespit yaptıracağız.aramadığıma göre sanırım hakim de sizin kadar kısa sürede yargılayıp sonuca varmayacak delillere ve şahitlere göre hareket edecektir saygılar...
Merhaba arkadaşlar ..Bizim de başımıza bir iftira olayı geldi ve nişanlım şu anda Bayrampaşa cezaevinde.Eskiden birlikte olduğu sıradan bir bayan nişanlımın adını vererek '1 buçuk yıl önce bana tecavüz etti 'dedi.Kızın ailesi affedersiniz kızın bakire olmadığını öğreniyor ve bu kız da aile korkusundan nişanlıma iftira atıyor.Telefon konuşmalarımızda kız itiraf etti yalan söylediğini ama nişanlım 8 kasımda girdi içeri ve hala ilk mahkemeye bile çıkamadı. :( Avukatımız var ama yinede bilgi sahibi olan arkadaşlardan yardım istiyorum ? Teşekkürler..
Konu tekrarı yapmayınız,yazım kurallarınıza uyunuz!