-
5) elinizde, bedeli ödenmemiş, açık (ve sevk irsaliyeli) fatura ve bedeli ödenmemiş çeklerin bulunması, söz konusu malların teslim edildiğinin kanıtıdır. bu nedenle, borcu icrâ dairesine yatırmaları gerektiğini düşünüyorum. (veya tâkip keinleştiğinde haciz uygulanır)
icrâ tâkibine itiraz etmeyi göze almamaları gerekir, zira; aksi takdirde, açacağınız itirazın iptâli dâvâsında, artı % 40 kötü niyet tazminatı tâlep edersiniz. (icrâya konan tutar üzerinden)
6) çek 6 aylık zamanaşımına uğradığından, keşide tarihi pek önemli değil. zaten senetlere mahsus tâkip yapamayacağınızdan, çekleri diğer delillerle (defterler,tanıklar vs.) birlikte kullanmanız gerekmektedir.
ayrıca; hem çek keşidecisini ve hem de babasını, aynı icrâ dosyasında müşterek ve müteselsil borçlu göstermek üzerinde de durulabilir. böyle bir ödeme emri gönderildiğinde, borçlulardan birinin borcu üstlenmesi de mümkün olabilir...
-
eklemek istediğim diğer bir husus, bugün itibari ile alacağınızı (işlemiş faizleri ile birlikte) icrâya koyduğunuzu farz edersek, asıl alacak tutarı+ 15.01.2002 tarihinden itbaren işlemiş ticâri faizleri olarak hesapladığınızda, ( 3 yıllık işlemiş bir faiz söz konusu), toplam alacak tutarı (global olarak) 25 milyarın üzerinde olmaktadır. (T.C.M.B. tebliğleri gereğince değişen oranlarda ticâri faiz uygulanacaktır. 2002'de % 64 olan bu oran halihâzırda % 42'dir. tahsil gününe kadar işleyecek faizleri vs. fer'ileri de katarsanız, bu işi çok iyi tâkip etmenin önemi ortadadır. bu sebeple, konuyu etraflıca müzâkere etmek ve kütahya'da ticâri dâvâlar konusunda uzman bir avukattan hukuki yardım almanız,menfaatinizedir. elbette kendi dâvânızı bizzat da tâkip edebilirsiniz.
aklınza takılan başka sorular var ise, foruma iletebilirsiniz. umarım alacaklarınızı tahsil edersiniz, ki, verdiğiniz bilgilere göre ve de bununla
birlikte iyi bir strateji geliştirilirse,- paranızı alacabileceğiniz görüşündeyim.
yargı süreci uzun sürebildiğinden biraz sabır da gerekecektir. başarılar.
-
Sayın Zara;
Konuyla yakından ilgilenmiş olduğunuz için çok çok teşekkür ederim. Beni bu konuda yeterince aydınlatmış oldunuz. Tavsiyeleriniz üzerine elimden geldiği kadar ilgilneceğim. Birde sormak istediğim şu var, Açık faturalarda belli bir tarih varmı yani bir tarih içerisinde icra dairesine tahsil edilmek için gidilmelimi veya herhangi bir işlem yaptırmamız gerekiyromuydu. Yoksa faturanın bir nüshasını kütahyada bir avukata görtürdüğümde icra işlemlerini hemen yarın başlatabilirmi. Şahsın babası işletmenin kapanışını sanırım 2002'nin sonunda veya 2003'ün başında verdi bildiğim kadarıyla işletmenın bilgi ve resmi belgelerini 5 yıl boyunca saklamak zorunda. Bildiklerimin doğruluğunuda araştırmış değilim. Konuyla ilgili görüşleriniz varsa rica edebilirmiyim. Çeki avukattan hemen alamasam bile faturanın takibi sayesinde babasının adına lkayıtlı olan evlere haciz koydurabilirmiyim. Beni aydınlatıcı fikirlerinizle bu konudada aydınlatırsanız çok sevinirim.
Saygılarımla;
Levent ANBAR
-
sayın liderlevent,
faturanızın tarihinden itibaren genel zamanaşımı süresinde, ( fatura sureti ile) icrâ tâkibine başvurabilirsiniz. bu konuda herhangi bir kısıtlama olmadığı gibi, icrâ tâkibinden önce yapmanız gereken herhangi bir işlem de yoktur. esasen, -her ne kadar faturanız henüz işleme konmamış ise de- yine aynı ticâri ilişki nedeni ile verilmiş olan çeklerinizden birinin, yasal tâkibe konu olmuş olduğu da açıktır. (fatura aslını ibrâz ve teslim etmeyeceksiniz.)
şart olmamakla birlikte, icrâ tâkibi yapmadan önce, konu ile ilgili (borcun ve işlemiş faizlerinin, (xy) gün içerisinde (.xxx xxx no.lu) banka hesabına ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı) şeklinde ihtarnâme de gönderebilirsiniz. borçlar verilen mühlet içinde ödenmediği takdirde, akâbinde icrâ tâkibine müracaat etmeniz de mümkündür. (olası bir dâvâda ek delil teşkil etmesi açısından)
dediğiniz gibi; bu şahsın babası, ilgili belgeleri en az 5 yıl saklamak zorundadır. fakat olası bir dâvâda siz kendi (tasdikli) ticâri defterlerinize de dayanabileceğinizden ve bu aşamada karşı tarafın defterleri de mahkemece isteneceğinden; (defterlerinin tasdiksiz olması veya defterlerinin kaybolmuş olması, şahsın bababsının şirketi kapatmış olup olmaması veya ne zaman kapattığı veya defterlerini mahkemeye ibrâzdan kaçınması vs. gibi) durumlar, sizin aleyhinize bir delil teşkil etmez.
yapacağınız tâkip, ilâmsız tâkip olduğundan, tâkip kesinleşmeden ilgili gayrimenkûllere haciz koyduramazsınız.(borçlunun tebliğden itibaren 7 günlük bir süresi bulunmaktadır.)
borçlu verilen süre içinde borcu ödemezse ve herhangi bir itirazda da bulunmazsa, tâkip kesinleşmiş olacağından, ilgili gayrimenkûllere haciz koydırmanız mümkün olur. (mallarını bilmiyorsanız, mal beyânında da bulunmamışsa, hapisle cezâlandırılmasını da tâlep edebilirsiniz.)
fakat şu an için; İHTİYATİ HACİZ KARARI ile doğrudan, ilgili gayrimenkûllere (ihtiyati) haciz koydurabilirsiniz. (yapacağınız ilâmsız icrâ tâkibinden ayrı olarak) bununla birlikte, ihtiyati haciz kararı alırken, mahkeme % 15 teminat istediğinden; bu teminatı yatırıp ihtiyati haciz koydurduktan sonra, ilâmsız tâkip veya alacak dâvâsı neticesinde - ola ki- haksız çıkarsanız, teminat da borçluya verileceğinden, ihtiyati haciz konusunda iyi düşünmeniz gerekir. (dâvânın (az da olsa) kaybedilme ihtimâlini nazara alarak)..
konu ile ilgili bir yargıtay kararı ekleyeceğim...
-
aşağıda konu ile ilgili bir kaç emsal yargıtay karar özeti sunmaktayım:
("malın teslimine ilişkin irsaliyeye itiraz edilmediğine göre dâvâlı mal bedelinden sorumludur.")
(Y. 11.h.d. 25.11.1997, 7679/8579)
("faturanın tesliminden veya tebliğinden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde münderecatı kabul edilmiş sayılır.")
(Y.11.h.d. 16.3.1998, 199/1772)
("faturaya dayalı alacak likittir.")
(Y. 11.h.d.24.11.1997, 7782/8482)
("dâvâcı satıcı,dâvâlı alıcının almış olduğu ekmek bedelini ödemediğini ileri sürmüş ve dâvâlı da, faturalarla bedelinin ödendiğini savunmuştur.taraflar delillerini ibrâz etmiş ve incelenen belgelerin suret olduğu anlaşılmıştır. taraflra bu delillere dayanmış olmasına göre,delillerin asılları getirtilmelidir ve faturaların kapalı olup olmadığı belirlenmelidir. kapalı fatura ibrâzı halinde, bu faturaların dâvâlı alıcı tarafından ödendiğinin kabulü gerekir. aksi halde, yani faturalar açık ise,bu takdirde de, satış bedelinin ödenmediğinin kabulü ile ispat külfetinin dâvâlıya düştüğünün kabulü zorunlu olur")
(Y.11.h.d. 15.9.1997, 5184/5705)
sonuç olarak; elinizdeki deliller, karşı taraf ile, sözünü ettiğiniz türde bir mal alım-satımına dayalı bir ticâri ilişkinizin bulunduğunun ve söz konusu malları teslim ettiğinizin kanıtıdır. dolayısıyla; (mal bedelini ödediklerine dair) ispat yükü borçlu taraftadır.
fakat daha önce de belirttiğim gibi; toplam 6,5 milyarlık çek bedellerinin 9,5 milyarlık fatura bedeline dâhil olduğundan, faturaya ilişkin tâkip yapmadan önce, mutlaka, ilgili şirket avukatının adınıza dört yıldır tâkip ettiği, (daha doğrusu tâkip edemediği) miktardaki dosya konusunu halletmenizi öneririm. ilgili dâvânın tâkipsizlikten düşüp düşmediğini de öğreniniz. aksi takdirde (aynı alacak için mükerrer tâkip yapıldığı) itirazı ile karşılaşabilirsiniz.
-
Sayın Zara;
Sizlere tekrar tekrar teşekkür ediyorum. İlgilendiğiniz için
tavisyelerinizi en kısa zamanda yapacağım. Anladımki benim sizin gibi işinin ehli kararlı bir avukata ihtiyacım var ama nerden bulcam bilemiyorum? :(
Bakıcaz artık.
-
estağfurullah, teveccühünüz. siz de iyice abarttınız. :))
o kadar da büyütülecek bir hadise değil. siz kendiniz de dâvânızı tâkip edebilirsiniz. yeter ki isteyin.
çeklerinizi ve diğer delillerinizi ve de ilgili dosyaları tetkik etmeden, sanal ortamda fikir beyân etmek ne derece doğru bilemiyorum. borçlunun (malların eksik veya ayıplı olduğu iddiası ile karşı dâvâ açıp açmadığını vs. da bilmiyorum. çeklerinizdeki zamanaşımı olgusunu ve imza eksikliğini bir tarafa bırakırsak; faturanız sağlam gözüktüğünden tek başına tâkip için yeterli,derim.
bu arada eklemek istediğim bir husus daha var:
eski avukatınızdan çekleri herhangi bir nedenle alamasanız bile, (örneğin çekler kaybolmuşsa veya imhâ edilmişse,) elinizde azilnâme ve ihtârnâme olduğundan; olası bir yargılama esnasında çek asıllarının eski avukatınızda olduğunu zaten ispatlayacağınızdan (çekler onun zimmetinde sayılacağından, sizin sorumluluğunuzdan söz edilemez) sadce çek suretlerine dayanırsınız.
ki zaten, o çeklere pek ihtiyacınız olacağını hiç sanmıyorum. (fatura ve tahsilat makbuzları vd. deliller nedeni ile)
evvelâ; eski avukatınızı dâvâdan el çektiriniz. (bir dâvâ, tâkipsizlik nedeni ile, son duruşma tarihinden itibaren 3 ay içinde düşer)
öncelikle; ilâmsız tâkibe başvurun. belki de 7 gün içinde borcu öderler ve dâvâ açmaya gerek kalmaz. hiç belli olmaz..
size bir tüyo daha vereceğim ama kısa mesajla iletmeyi uygun görmekteyim.