Sayın Bilgili,
Demokratik platformda neyin siyasetini yapacak!? Ülkeyi bölme siyaseti mi?
Printable View
Kanaatimce PKK da DTP'nin daha radikal bir politika takip etmesini ve bu radikal tutumu yüzenden de kapatılmasını arzulamaktadır. Çünkü kapatmak kürtçülerin eline koz verecektir. Demokratik platformda politika yapıldığında DTP'nin gerçek gücü ortaya çıkmaktadır. Seçimlerde bölge halkının çoğunluğunun oyunu alamadılar. Yani zayıf bir noktaları var. Tabanları gerektiğinde kayabiliyor. Bu durumda demokratik ortam işlerine gelmez. Ama partinin kapatılmasını sağlayarak Türkiye'yi uluslararası arenada anti demokratik, sürekli parti kapatan bir ülke olarak lanse edecekleri gibi, Kürtlere de "bakın sizin partinize bile tahammül edemiyorlar" diyerek taban tutmaya çalışacaktır. Partiyi kapatmak Kürt radikalizmini artıracaktır.
Hiç tasvip etmediğim tutumlarına rağmen, kapatılmamalıi ellerine koz verilmemelidir. Benimki bir iyi niyetten çok, politik/bilimsel bir analize dayanan görüştür. Demokratik platformda politika yapmaları için daha fazla imkan tanınmalı, teşvik edilmeli diye düşünüyorum.
Zararlılar kendilerine,çevrelerine zarar gelmesin diye meclisteler.Milletvekilliği araç,dokunulmazlık amaç.Nerde onlarda dokunulmazlığı kaldıracak o yürek.
19 Kasım 2007 tarihli Milliyet'te, DTP'nin kapatılması konusunda iki köşe yazarının ve bir politikacının görüşlerini aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz.
http://www.milliyet.com.tr/2007/11/19/siyaset/asiy.html
http://www.milliyet.com.tr/2007/11/19/yazar/idiz.html
http://www.milliyet.com.tr/2007/11/19/yazar/akyol.html
Bildik?!!! yazarların makaleleri konuyu tam anlatmıyor...
Eğer ki hukukun üstünlüğüne inanıyorsak, sonu şöyle olur, böyle olur yorumuna girişmeden, Anayasa'nın 68 ve 69. maddelerine bakalım, sonra elimizi vicdanımıza koyup, bu parti şu maddelerle uyumlu mu diye soralım? Yanıtımız uyumlu ise kapatılmasın. Yanıtımız uyumsuzsa kapatılsın...
Selamlar,
Dokunulmazlık kalkar, ilgili tüm mevzuata .... suçlardan .... hükmü giymiş olanlar milletvekili olamaz diye bir madde eklenirse parti kapatmak yerine milletvekilliğinin düşmesi ya da milletvekili adayı olamama gibi yaptırımlarla teröristlerin meclise girmesi önlenmiş olur.
Şimdi nolur bana,seçilme hakkını kısıtlayamazsın demeyin,ben beni mecliste teröristlerin, hırsızların, dolandırıcıların, sahtekarların, menfaatçilerin, yalancıların temsil etmesini istemiyorum. Bu da benim seçme hakkım,benim önüme getirin tüm çürük kavunları koyun,sonra birini seç deyin,bunun adı da demokrasi olsun,ben bunu kabullenemiyorum.
Sayın Gür;
Tabi ki pozitif hukuk kuralları uygulanmak içindir. Yürürlükteki yasalara göre partinin kapatılması gerekiyorsa yasa uygulanır ve parti kapatılır.
Ama bu konulara sadece pozitif hukuk açısından değil, "olması gereken hukuk" açısından ve de sosyolojik açıdan bakmakta yarar var. Kanımca, hukukumuzun parti kapatmayı zorlaştıran bir dizayna ihtiyacı var. Partiler kolayca kapatılamamalı.
Ayrıca, bizim Anayasa Mahkemesi geçmişte parti kapatma konusunda "hukuki" olmaktan çok "siyasi" nitelikte kararlar verdi. Anayasa Mahkemesi'nin biraz daha geniş ve daha liberal açılımlara açık olması gerektiğini düşünüyorum. Bizim kısa cumhuriyet tarihimizde kapatılan parti sayısı o kadar fazla ki, bir "parti mezarlığı"ndan söz edebiliriz. Avrupa'da son 50 yılda kapatılan parti sayısı 4'dür.
Selam.
Sn. Bilgili,
Sorun partilerin bu kadar kolay kapatılması değil, sorun partilerin bu kadar kolay açılması... Siz bana örnek verdiğiniz Avrupa'da 53 partiye (takip edebildiğim son sayı buydu) sahip başka bir ülke gösterebilir misiniz?
Selamlar,
Sayın Gür;
Parti sayısının çok olmasının bir mahsuru yok. Bu siyasi tercih meselesi. Sanıyorum çok sayıda parti olması belki de sistemin oturmamışlığından kaynaklanıyor. Ama "parti açmayı zorlaştımak gerekir" diyorsanız, buna katılamam. Ben açmayı değil, kapatmayı zorlaştırmak gerekir diye düşünyorum. Açmayı zorlaştırmanın ucu fikir özgürlüğünün ve siyasi faaliyetin sınırlanmasına uzanır. Kapatmayı zorlaştırmak ise özgürlük alanını daha geniş tutmak anlamına gelir. Selam.