Re: Belirli süreli iş akdi ile çalışan kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılması ve cezai şart
	
	
		Ben bu konuda verilen kıymetli yanıtlarda yer alan hususlardan daha farklı düşünüyorum.
1475 sayılı eski İş Kanunu'nun halen yürürlükte bulunan 14. maddesinde yer alan bayan işçinin evlenmesini müteakkip 1 yıl içerisinde iş akdini feshetmesi kıdem tazminatına hak kazanabilme ile ilgilidir.
Nişanlınızın sözleşmesi 3 yıllık belirli süreli bir iş sözleşmesidir.Belirli süreli iş sözleşmelerinin son bulmasında kıdem tazminatı ödenip ödenmeyeceği ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte, evlilik nedeniyle işten ayrılma , sözleşmeyi süresinden önce sona erdirmeye yönelik haklı bir neden oluşturmaz. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshini düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu 24. maddesi hükümleri içerisinde , evlilik gibi bir fesih nedeni düzenlenmemiştir.
Bu nedenle nasıl ki belirli süreli bir sözleşme yaparken , çalışan o süre kadar çalışmayı, işveren de o süre o kadar çalışmayı başında kabul ve taahhüt etmişse ve çalışan örneğin askere gideceğim veya emekli olacağım diye sözleşmeyi feshedemezse aynı şekilde evleneceğim diye de feshedememesi gerekir, aksi halde sözleşmede yer alan cezai şartı, böyle bir şart yoksa işverenin bu ayrılış nedeniyle oluşabilecek ispatlayabileceği zararlarını ödemesi gerekir.
Selamlar,
	 
	
	
	
		Re: Belirli süreli iş akdi ile çalışan kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılması ve cezai şart
	
	
		Diyaliz Merkezleri Hakkında Yönetmelik
     Resmi Gazete
     Tarih: 8.5.2005; Sayı: 25809                    
	Alıntı:
	
		
		
			Madde 13 c) Diyaliz teknikeri veya hemşiresi: Diyaliz merkezlerinde diyaliz işlemini uygulayacak; üniversitelerin sağlık hizmetleri meslek yüksek okulu diyaliz bölümlerinden mezun diyaliz teknikeri veya sertifika sahibi bir hemşire olacak şekilde en az iki personel bulunması zorunludur. Bu personelden birisi sorumlu olarak seçilir. 
     Diyaliz hemşireliği sertifikası; diyaliz eğitim merkezinde üç ay süreyle hemodiyaliz veya periton diyalizi eğitimi görmüş hemşire veya hemşirelik yetkisine haiz sağlık hizmetleri sınıfı personele eğitim merkezlerinde yapılan teorik ve pratik sınavda başarılı olmak kaydıyla Bakanlıkça verilir.
Başvuruların yapılması              
     Madde 30 � (Değ. RG: 18.8.2007/26617) Diyaliz eğitim başvuruları, ilgili müdürlüğe yapılır. Müdürlük tarafından başvurusu uygun olanların adı, soyadı, unvanı, çalıştığı kurumunun belirtildiği liste 29 uncu maddede belirtilen dönemlerde Bakanlığa intikal ettirilir. Eğitime başvuran personelin evrakları daha sonraki işlemlere esas olmak üzere müdürlükte muhafaza edilir. 
     Başvuru dilekçesine aşağıda belirtilen belgeler eklenir:              
     a) İlgili kurum tarafından doldurulacak Diyaliz Merkezleri Bilgi Formu (EK-4),              
     b) Personel tarafından doldurulacak Diyaliz Eğitimi Başvuru Formu (EK-8),              
     c) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personel için, baştabipliğe verdiği, ilgilinin diyaliz eğitimini takiben ihtiyaç duyulan merkezde en az iki yıl çalışacağına dair noter onaylı taahhüdünün baştabiplikçe aslı gibidir onaylı sureti ile ilgili baştabiplikçe onaylanmış diploma ve uzmanlık belgeleri, 
     d) Özel diyaliz merkezlerinde çalışan ve çalışacak olan personel için kurs bitiminden itibaren görev alacakları merkezde en az iki yıl çalışacaklarına dair noter tasdikli sözleşmeleri ile diploma veya uzmanlık belgelerinin örneği, 
     e) Herhangi bir resmî kuruluşta çalışmayan personel için, bu durumu belgeleyen kayıtlar ile diploma ve/veya uzmanlık belgelerinin örneği, 
     f) Özel diyaliz merkezleri veya kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenecek gerekçeli ihtiyaç yazısı,              
     g) Diyaliz merkezlerinin tıbbî denetimini gerçekleştirecek personeller için, Müdürlüğün uygun görüşü ile eğitimi tamamladıktan sonra en az iki yıl süreyle Komisyon veya denetim ekibindeki görevine devam edeceğine dair dilekçesi.
			
		
	
 Bu düzenlemelere bakıldığında diyaliz merkezlerinde diyaliz hemşiresi çalıştırmanın zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Kanımca tartışılması gereken, bu sözleşmenin belirli süreli olarak yapılabilip yapılamayacağıdır. İş K. Madde 11 - İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.- hükmünü getirmiştir. Bu işyerinde diyaliz hemşiresi çalıştırmak bir zorunluluk olmakla beraber, diyaliz merkezinin verdiği hizmetin sürekliliği dikkate alındığında işçinin vereceği hizmetin belirli bir süre için yapılması konusunda objektif koşulların bulunmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla şayet bu sözleşme BELİRSİZ SÜRELİ olarak kabul edilirse, çalışan bayan işçinin EVLİLİK HAKLI NEDENİ' ne dayalı olarak iş sözleşmesini feshetme hakkı mevcuttur.
Sorun, sözleşmede yer alan cezai şarttır. Şayet bu hemşirenin diyaliz hemşiresi sertifikasının alınmasında çalıştığı merkezin maddi bir katkısı olmuş ise, eğitim harcamalarının rücu edilebileceği noktasında işverenin bu cezai şartı işletebilmesi muhtemeldir. Buna karşılık çalışanın da kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır.
	 
	
	
	
		Re: Belirli süreli iş akdi ile çalışan kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılması ve cezai şart
	
	
		Biraz gecikmeli de olsa bu konuya yeniden dönme ihtiyacını duydum ve konu hakkında kısaca açıklamada bulunacağım.
1) Sayın Bayındır'ın da belirttiği üzere, bu sözleşmeler sanıyorumartık belirsiz süreli kbul edilmeli. Çünkü işin niteliği devamlılık arzettiğinden belirli sürelilik için esaslı neden kalmıyor.
2) Sözleşmenin belirli süreli olduğunu kabul etsek dahi, bayan işçi yasadan kaynaklanan bir hakkını (evlilik nedeniyle fesih hakkını) kullandığı için, bu bayan işçinin yine de kıdem tazminatını alması gerektiği görüşündeyim. Zira bayan işçilere tanınan bu hak ile ilgili düzenlemede sözleşmenin türü konusunda bir sınırlamaya değinilmiyor. Aslında belirli süreli sözleşmenin bayan işçi tarafından evlilik nedeniyle feshedilmesi halinde kıdem tazminatı alıp almayacağı doktrinde tartışmalı olmakla birlikte, Yargıtay kararlarında kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. (Tartışmalar ve karar numarası için bak: Ercan Akyiğit, Kıdem Tazminat, sh. 289, 290).
3) Bu durumdaki bayan işçinin kıdem tazminatı almasını kabul eden Yargıtay'ın, bayan işçinin sırtındaki cezai şartı da kaldırması gerekir diye düşünüyorum. Ancak, cezai şartla ilgili doktrin görüşü ve karara henüz ulaşamadım.
Selamlar.
	 
	
	
	
		Re: Belirli süreli iş akdi ile çalışan kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılması ve cezai şart
	
	
		Bu tarz sözleşmelerin belirli mi yoksa belirsiz mi süreli oldukları konusundaki tartışma Yargıtay'ın son kararları ile işe ve işin devamlılığına bakılması gereği nedeniyle daha netleşmiş görünüyor. Hemşirelerle ilgili Yargıtay'ın kararlarında daha önce belirli süreli sözleşmelere geçit verilirken, son dönemde bu konuda belirsiz süreli sözleşmeler yönünde yerleşik kararlar oluşturması da bu düşünceyi güçlendiriyor. Bununla birlikte soruda bahsedilen hemşirelik özel bir Kanun ile düzenlenmiş , belli bir eğitim ve uzmanlık gerektiren bir iştir. Yargıtay'ın son kararları ile üst düzey yöneticiler ile belirli süreli hizmet akitleri yapılabileceği yerleşik kararlar haline gelmişken ve burada bir uzmanlaşma ve bilgi birikimine bakılırken, diyaliz hemşireleri için de benzer bir durumun geçerli olacağını düşünüyorum. Hele ki istihdamda belli bir sayının altına düşülmesi halinde işyerinin kapatılması gibi bir sonuç ortaya çıkabilecekken...
 
Öte yandan her ne kadar Sn. Akyiğit hocamızın yorumu aksine olsa da, belirli süreli iş sözleşmelerinin İş Hukuku'nda özel bir yeri olduğunu düşünüyorum. Zira bu tarz sözleşmeler istisnai sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler İş Kanunu düzenlemeleri içerisinde, ana kanun Borçlar Kanunu hükümlerine en açık sözleşmelerdir. İşverenin geçersiz veya haksız feshi- kalan sürenin ücreti- bu arada 325. madde hükümleri vb...
 
Konuya hakkaniyet ve hukuk çerçevesinde bakıldığında, işverenin mevcut durumu ile istihdam zorunluluğu olan bir kadronun, en azından sözleşme şartları dahilinde yükümlülükler karşılıklı olarak sürdürüldüğü hallerde , her iki taraf için de işsonu tarihinin belirgin olması, gerek işçinin uzmanlığı ile ilgili yeni bir iş bulabilmesi ve evsafına yaraşır biçimde işsiz kalmaması, hem de işverenin duruma göre tedbir alarak, kapatmaya kadar gidebilecek bir sürece mani olacak arayış ve girişimlerde bulunabilmesi için bence yerinde ve hatta zaruridir.
 
Bu noktada; sözleşme şartları ve özellikle süresi ile her iki tarafın durumlarını ince eleyip sık dokuyarak karar verdikleri bir süreçte, keyfi evlilik, emeklilik ve hatta aniden ortaya çıkmayan ve yasal zorunluluktan doğmayan askerlik görevleri öne sürülerek iş sözleşmesinin feshedilmesinin iyi niyet kuralları ile değil, hukuku dolama amacına hizmet edeceği öncelikli düşünülmesi gerekendir. Zorunlu haller elbette ayrıca değerlendirilmelidir.
 
Selamlar,
	 
	
	
	
		Re: Belirli süreli iş akdi ile çalışan kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılması ve cezai şart
	
	
		Verdiğiniz bilgilerden dolayı çok teşekkür ederim anladığım kadarıyla tam net bişey yok biraz karışık yani sonucu her ikiside olabilir.
	 
	
	
	
		Re: Belirli süreli iş akdi ile çalışan kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılması ve cezai şart
	
	
		Sayın site yöneticileri daha öncede sözleşme ile ilgili soru sormuştum verdiğiniz cvp lardan dolayı çok teşekkür ederim.Şimdi bu sözleşmeye birde ssk dökümüne girdiğimde 585 ytl gözüküyo heralde asgari ücretten yatırılıyo primleri aldığı maaş daha fazla zaten bir hemşirenin bu kadar aza maaşla çalışması mümkün değil bunu ıspatlamak için banka kayıtları ve maaş bodrosu yok ama sözleşmede aldığı ücret belli bu yeterli olurmu sizce hem evlilik var hemde düşük gösterme fesih için bunlar yeterli olurmu teşekkür ederim
	 
	
	
	
		Re: Belirli süreli iş akdi ile çalışan kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılması ve cezai şart
	
	
		Sayın yöneticilerim yardımcı olursanız sevinirim