Printable View
başbakan nederse desin şu bir gerçek gidişat bu olduğu sürece amerikayla ipler hiç bir zaman kopamaz çünkü biz amerikaya hep mahkum kalacağız. iktidarı destekleyen daima amerika olmuştur biz halk olarak kimi seçersek seçelim onun arkasındada amerikanın yıldızları daima parıldayacaktır.
Alt yapı üst yapı'yı belirler..
Bu bağlamda alt yapı'nın diğer bir deyişle; ekonomik olarak Amerika gibi kapitalizm'in en üst aşamasını yaşayan bir ülke'nin görünen o ki; sonsuza kadar borçlusu bir ülke iken; bizim tam bağımsız olmamız mümkün mü?
Alt yapı yani ekonomi'ye göre ülkelerin üst yapısı; siyaseti,kültürü... biçimlenir.
Bir devlet her yaptığı işte "Acaba Amerika ne der?" derse olacağı budur.
İktidar adayı partilerin Genel Başkanları her genel seçim öncesinde ABD ye gidip icazet almak için saçma sapan sözler vermeye devam ettiği müddetçe bizim irademiz vesayet altında olmaya devam edecektir.
Amerika ile bilmem ama galiba Aydın Doğan ile bağlar kopuyor. Haram üzerine kurulan işbirliği birgün kopacaktı ama demek ki zamanı geldi.
Çıkar birliktelikleri, sevgileri, saygıları; çıkarların çakıştığı noktada biter. Bitti işte. Yiyin birbirinizi. Yeter artık. Çekin elinizi halkın ekmeğinden.
Bush gidiyor ya. Ondandır. ama abisi geliyor. Obama olamayacağına göre MC Cain gelecek. Onunla ilişkileri yeniden geliştirmeye başlarız. Yersek tabi.
Sen git ülkeyi urganlarla bağla sonra kopsun de secim öncesine girmişler sanırım cok komik flimler dönecek :)
İpin inceldiği yerden kopması deyiminin uluslararası ilişkideki karşılığı, olsa olsa savaş halidir.
- Kendisinden iş isteyen adama, sigara içmeye utanmıyor musun (iki farklı kez cereyan etmişti),
- Çiftçiye ananı da al git ulan,
- Şehitlerin sözkonusu olduğu ortamda askerlik yan gelip yatma yeri değildir,
şeklinde cevap veren Başbakanımızın ABD ile ilişkilerimiz hakkında böyle konuşmasının yadırganacak yeri yok.
Dış politika dediğin ülkenin menfaat alanını sınır ötesinde geliştirmektir. Ancak bu hiçbir zaman iplerin kopması ile olmaz. Aslında ABD'ye o kadar bağlanmışız ki sanki 51.eyaletiyiz. Tekel bayisinin 23.00 ten sonra içki satması gerekçesi ile dayak yemesi olayında bile müdahiller. Hani insan hakları sicillerini bilmesek adamlar iyi niyetli diyeceğim.
Onurlu bir dış politika şart. Bu ise gariban işsize, çiftçiye efelenmek gibi yapılmaz. Recep Tayyip ERDOĞAN'ı peygamberden üstün tutan zihniyet (tövbe, haşa) şimdi nasıl da sevinmiştir. Gördün mü lideri Amerika'ya nasıl da posta koydu, diyerek göğüsleri kabarmıştır. Yürürken, başı dik, göğüsler ileride, karnını çekmiş ve gözlerinden şimşekler çakan birisini görürseniz sokakta bilin ki aklından şu geçiyordur; Türkiye Tayyip'le gurur duyuyor.
Alıntı:
rigel rumuzlu üyeden alıntı
Temenni mi beddua mı?
Cumhuriyet tarihinde Amerikaya bu derece kul köle olan bir iktidar daha gelmemiştir. Amerikanın stratejisi bellidir. Birkaç yıl daha kullanmaya ihtiyacı var. Alacağını almadan bırakmaz. Aydın Doğan meseleside budur bence hükemete verilen ayağını denk al istediğim zaman seni oradan alırım.:)) Anlayan anlayacağını anlamıştır bence. Asıl şimdi el altından verilecek olanlara bakalım biz, Verilecek ne kaldıysa?
Bir arkadaşın yukarıda da yazdığı gibi;
AİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ