Hayat kendini bulma,kaybetme,sonra yine bulma ,sonra yine kaybetme oyunudur,sanıyoruz ki biz varız aslında,yokuz ,ruhların kendi aralarındaki oyunları,bunlar.Bizi astar olarak kullanıyorlar.
Printable View
Hayat kendini bulma,kaybetme,sonra yine bulma ,sonra yine kaybetme oyunudur,sanıyoruz ki biz varız aslında,yokuz ,ruhların kendi aralarındaki oyunları,bunlar.Bizi astar olarak kullanıyorlar.
HAYATLA RÖPORTAJ
Sevdiğimiz şeylere daima zaman buluruz.
John L Spalding
Hayatla röportaj yaptığımı gördüm rüyamda.
"Benimle röportaj mı yapmak istiyorsun?" diye sordu Hayat.
"Zamanın var mı?" diye sordum.
Gülümsedi.
"Benim zamanım Sonsuzluk" dedi Hayat. "Ne sorular var yüreğinde?"
"İnsanlarla ilgili en çok neye şaşıyorsun?" diye sordum.
Hayat yanıt verdi.
"Çocukluktan sıkılıp büyümek için acele ediyorlar, sonra yine çocuk olmanın özlemini duyuyorlar. Para kazanmak için sağlıklarını kaybediyorlar, sonra sağlıklarını kazanmak için paralarını kaybediyorlar. Gelecekle ilgili edişelenmekten şimdiyi unutuyorlar. Sonra da ne şimdiyi ne geleceği yaşayabiliyorlar. Deneyim iyi bir öğretmendir diyorlar ama deneyimin faturasını ödemek istemiyorlar. Hayatlarını kazanmak için eğitim alıyorlar ama yaşam ustası olmayı bilmiyorlar. Bu nedenle de, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorlar, hiç yaşamamış gibi ölüyorlar."
Hayat elimi tuttu. Bir süre sessiz kaldık.
Derin bir nefes aldım. Ona, insanların neleri öğrenmelerini istediğini sordum.
Hayat yanıtladı.
"Hiç kimseyi seni sevmeye zorlayamayacağını, yapabileceğin tek şeyin seni sevmelerine izin vermelerini isterdim. Affetmenin affederek öğrenilebileceğini öğrenmelerini isterdim. Başkalarıyla kendilerini kıyaslamamayı öğrenmelerini isterdim. İki insanın aynı şeye bakıp farklı şeyleri görebileceğini öğrenmelerini isterdim."
"Zengin insanın en çok şeye sahip olan değil, en az şeye ihtiyaç duyan insan olduğunu öğrenmelerini isterdim. Bir sevecen yüreği derinden yaralamanın bir anda olduğunu; ama iyileştirmenin çok uzun sürdüğünü öğrenmelerini isterdim. Seni seven insanların duygularını nasıl ifade edebileceklerini bilmedikleri için seni sevmediklerini sanmak yerine onların sevgisini hissetmeyi öğrenmelerini isterdim."
Hayat derin bir nefes verdi. Hayatın nefesi kelimelere dönüştü.
"Söylediklerimi yüreğine kaydet" dedi. Söylediği cümleyi yüreğime kaydettim.
"Başkalarını affetmek yeterli değil, kendini de affetmeyi öğren".
Yüreğim kuş gibi hafiflemişti.
"Son bir soru daha, Hayat" dedim. "Benden ne istiyorsun?"
Bütün odayı beyaz bir ışık kapladı... ve Hayat yanıtladı.
"Senin kendin olmanı istiyorum, yoksa başkası olurdun. Sana bugün ihtiyacım olduğunu bil, yoksa bugün benimle olmazdın. Kendi eşsizliğini ve biricikliğini bil; çünkü ben kendimi tekrar etmeyecek kadar yaratıcı ve zenginim. ve gerçekten TEK değerli olanım. Değerimi bil."
Hayat'ın içimde dışımda her yerde aktığını hissettim. Hayat 'ın kaleydoskopik yansımalarıydık her birimiz. Kendimizi sevdiğimiz kadar Hayat 'ı sevebilirdik ancak. Ne daha az ne daha fazla.
Canlinin varligini surdurme asamasinda gecen sure ve bu sure icerisinde yasam sartlarlarindan olusan hareketlerin bir butundur.
Kisacasi, ''Hayat'' canlinin biyografisidir; tipki satranc oyunu gibi baslar, son buluncaya kadar devam eder...
Hayat denen yasam oyununda; kuralina gore iyi oynayan SAH, iyi ve kotuyu bir arada oynayan VEZIR, iyilik nedir bilmeyen, sadece kotuyu oynayan da REZIL olur.
Bence... :p
Hayatta satranç da oynayanlar vardır tavla da.
Zaman zaman satranç oynarız , zaman zaman da tavla....:?
Kazananlar ve kaybedenler vardır....
Hayat bence eşimin ve kızımın özgürce ülkem topraklarıda yaşaya bilmeleri kabusundan bir an önce kurtulmaktır. bozuk ampülleri deyiştirin ?