Gürültü

Bu siteye yeni üye oldum. Bu forum da dikkatimi çekmişti ve izliyordum. Yönetimden gelen yazı üzerine, forum yöneticilerini tebrik etmek istedim.

Saygılarımla,

Evet bende yönetimi tutumundan dolayı kutluyorum.

Sayın Dönmez79, haklı olduğunuz bir konu ile ilgili olarak üstünüze gelinmiş. Gerçekten millet olarak nezaket kurallarından bihaber yaşıyoruz. Sizin sorununuzu çözmek yerine size akıl vermeye, yapılan gürültünün neredeyse haklı olduğunu göstermeye kalkışmışlar. Sizi çok iyi anlıyorum, bazen komşularla öyle sorunlar yaşıyoruz ki insanın aklı almıyor. Bu da genlerimizden gelen ve yerleşik hayata alışma konusundaki yetersizlikten kaynaklanıyor olabilir. İnsanlar çocuklarına sessiz olmaları ve başkalarını rahatsız etmemeleri gerektiğini anlatmıyor, aksine bir uyarı geldiğinde saldırganlaşıyorlar. Bebek bekleyen bir anne olarak bu konudaki hassasiyetinizi anlayabiliyorum. Ben sizin yerinizde olsam çoktan polise şikayet etmiştim bile, dediğiniz gibi saygı sınırlarını aşıyorlarsa bence onları polise şikayet edin, birkaç kere şikayet etmeniz onları caydıracaktır. Polisler bu konuda vatandaşa yardımcı oluyor merak etmeyin. Saygılı olmayı bu şekilde öğrenirler belki. Ben öğrenciyken ders çalışmak zorundaydım, apartmanın yakınında bir esnaf yüksek sesle müzik çalıyordu, polise şikayet etmiştim, polis gelip onların hopörlörlerini sökmüştü. Gürültüye katlanmak gibi bir zorunluluğunuz kesinlikle yok.
Saçma olan diğer bir husus ise, yeni doğmuş bir bebek sesiyle diğer gürültülerin kıyaslanması. Bebeğin ağlaması sizin kontrol edemeyeceğiniz bir gürültüdür, oysa tvnin sesini kısarsınız, müziği çok açmazsınız, veya çocuğunuza uslu olmasını söylersiniz. Biz de çocuk olduk, bizim de akrabalarımızın çocukları oldu ama birini rahatsız edecek kadar gürültü yaptığımızda hemen uyarıldık ve sustuk. Çocukken bu kuralları öğrenmeyenlerin kendi çocuklarına bu konuda eğitim vermeleri beklenemez sayın Dönmez. Allah sabır versin ve komşularınızı ıslah etsin.

Sayın ceyçelik soruyu soran üyeye yardımcı olmadığımızı neye dayanarak söylüyorsunuz anlamadım. Yazılanları bir kez daha okuyunuz. Sizin örneklediğiniz konu ile şikayet konusu aynı değildir. Başka bir deyişle sokakda hoporlor ile yayın yapılması ile apartmandaki gürültü aynı değildir aynı kurallara da tabi değildir. Kimsenin üstüne gelinmiş değildir siz sanırım sevgili üyemizin haddinizi biliniz gibi yaklaşımlarını görmezden gelmişsiniz. Ki bu tavra ragmen yol göstericilik ve bilgilendirme anlamında da üyelerimizin hiç bir zorunluluğu olmadan cevaplamışlar. Bu zorunluluğa sahip olmadan cevap vererek yardım etmeye çalışan üyelerimizin moralinin bozulmasına izin vermemek de yönetimin görevidir.

Sayın Eyilik,
Mkocagülün 12.09 tarihinde verdiği ilk yanıtta ben konuyla ilgili bir cevap göremedim. Sadece akıl vermek ve yapılan gürültüyü haklı göstermek için yazılmış bir yazıydı. Hukuken bir cevap bulunmamaktaydı. Burada amaç hukuki bir yanıt aramaksa buna dair bir yanıt sadece sonraki cevaplarda mevcut. Ayrıca nezaket kurallarını aşan bir söylem varsa bu sadece sayın Dönmez'in değil, sayın Mkocagülün yazılarında da mevcut, yani karşılıklı. Uyarı yapılacaksa bu tek taraflı olmamalı kanaatindeyim. Ben hoparlör örneğini polise şikayetin işe yarayabileceği saikiyle verdim, aynı kurallara tabi olmadığının bilincindeyim. Apartmanda gürltü yapan kişilerin de polise şikayet edilmeyeceği anlamına gelmiyor bu.

Aslında 50 ytl cezası olan bir iş için uyraşılmaya deymeyeceğini, esasında bunun kendi gündelik hayatımızda empati yaparak değerlendirilmesi gerekitği, bir gün aynı şeyin bizimde başımıza gelebileceğini söylerken bir saygısızlık yapılmamıştır. Ancak bunu söyleyen üyeye

vb konuları tartışacak… kimsenin çocuğuna verdiği terbiyeyi,eğitimi de oturup burada tartışacak değilim

benim çocuk sevgime,ne şu anki anne adaylığıma ,ne çocuğuma vereceğim terbiyeye,yorum yazacak dengim değilsiniz.Bana bununla ilgili akıl da veremezsiniz...siz kimsiniz ?Haddinizi bilin lütfen !

Bu sözlerin söylenmesini normal buluyorsanız. Size söyleyecek tek bir lafım olamaz.

Sevgili üyemiz. Sitemize yeni katıldınız ve meslektaşımız olduğunuzu profilinizde belirtiyorsunuz. Yeni yeni sizde sorulara cevap vermeye başlamışsınız. Umarım daha uzun sürelerde sitede bulunmaya devam eder değerli katkılarınızı esirgemezsiniz. Bir sure sonra alışkanlık yapacağını düşündüğüm bu sitede bir soruyu cevaplarken inşallah şu soruyu kendinize sormazsınız. Sorsanız bile inşallah sitemizden ayrılmaya kalkmazsınız çünkü sizin gibi değerli hukukçulara insanların ihtiyacı var.

“ ben ne günah işledimde girdim bu siteye , hem yardım etmeye çalış hemde vatandaşın çemkirmesine, küfretmesine maruz kal”

Sn.donmez79,

hayırlısıyla bebeğinize kavuştuktan 1yıl sonra yaşadıklarınızı bize aktarabilirseniz inanın hepimiz çok mutlu olacağız.

Ve sn.ceycelik,hepimiz aile terbiyesi aldık,aldığımız terbiyeyi yaşadığımız şartlarıda uyarlayarak çocuklarımıza aktarma gayretindeyiz.
Satıcının hoparlörünü sökecek güç,gecenin3ünde var gücüyle ağlayan bir bebeğe kusura bakmayın ama sadece karşıdan bakar.

Alıntı:

---

mkocagul rumuzlu üyeden alıntı

Sorduğunuz soru bu. Yazdığım yanıtı ise en azından anlayamayacak kadar anlama özürlü olabileceğiniz önceden tahmin edemem. Ben hiçbirşey bilsesem bile en çok haddimi bilirim. Asıl siz kimsiniz ki başkalarına haddini bildiriyorsunuz? Ben İki tane aslan gibi evlat yetiştirmiş.(belki sizin yaşınız da olan) Hayatın tüm cilvelerini yaşamış, yol yordam bilen, halen bir apartmanın yöneticiliğini de yapan, 9 eylül Hukuk fakültesi mezunu ancak ve malesef hukuk ile ilgili görev yapmayan, Yabancı birkaç ünlü markaya üretim ve ihracat yapan teksil firması sahibi 46 yaşında bir insanım. Evet size katılıyorum kesinlikle sizin denginiz değilim. Sizin seviyenizi hayal bile edemem.Önce okuyun ve okuduğunuzu anlamaya çalışın.Yazmak kolay ilk okul birinci sınıftan itibaren herkes yazabiliyor ama ne yazdığı ve içeriği önemli tabiki. Sizin ne çocuğunuza vereceğiniz terbiyeye, nede bir hayatınızla ilgili başka bir konunuza asla yorumum yoktur.(Birkaç kere tane tane okuyun lütfen. Öfkenizi kontrol ederek yapın bu okuma işini) Sadece Empati yapmanızı ve çocuk beklemeniz nedeni ile kendinizinde birgün bunları yaşayacağınızı yazdım. Bir çocuğun oynaması, oynarken sesler çıkarması, gürültü yapması ve bu gürültünün sonuçlarını idrak edememesi hayatın içinde normaldir. Bir çocuğun yaptığı gürültüler için polis yolu ile tutanak tutturmayı yazan ben değil sizsiniz. El insaf ,el vicdan. (Eskiler Allahtan kork bile derler.)Yapın hanımefendi lütfen bu işi yapın ! ve cevabınızı da alın.! " O polis aynı sebeple sizin kapınıza gelse siz ne yaparsınız"? Sorum bu idi. Herkes kendi kusurunu ayıbını bilmez ve duymaz. Siz üstünüzden duyduğunuz sesler için yorum yapabilirsiniz ama şimdiki apartmanlarda alt katınıza hangi seslerinizin gittiğini siz bilemezsiniz. Alt komşunuz bunları bilir ve duyar. Çocuğunuz olduğunda sizde aynı şeyi yaşayacaksınız dedim. Apartmanınızda herkes sizin gibi olsa ne yapacaksınız? Alt katınızdaki insanlar çocuğunuzun gürültüsü için bırakın polis zaptını falan, yöneticiye şikayete gitse ne yaparsınız?
Duymak istediklerinizi mi yazacağım yoksa gerçekleri mi? Hangisini arzu istiyorsunuz? Sitede bu konu daha öncede defalarca tartışıldı açıp bir zahmet okuyun.
Tepenizde gıcıklık olsun diye gümbür gümbür tepinsem ve siz bunu görevliye ispat edebilirseniz cezası 50 YTL. Önemli olan birbirine saygı ve HOŞGÖRÜ göstererek bir arada yaşamayı becerebilmektir.

Kör cehalet çirkefleştirir insanları !
Suskunluğum asaletimdendir. ..
Her lafa verecek bir cevabım var...
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye,
bir de söyleyene bakarım adam mı diye

---

BU satırlarımın içinde asla hakaret yoktur. Asla bir insana hakaret etmek kastı ile yazmadım. Ben mi okumayı bilmiyorum diye birkaç kere okudum ancak insanlar kendi duymak istediklerinin, hayat görüşlerinin dışında olan şeylere tepki gösteriyorlar.
Çocuğun sürekli üstünüzde zamanlı zamansız gürültü yapması halinde bunu üstelik ispat edebilirseniz cezası 50 YTL. Bu konuda yazılmış bir ceza örneği duyan bilen varsa ve paylaşırsa herkes mutlu olur.
Ben İzmir Karşıyaka belediyesinde bu güne kadar bu nedenle bir ceza verilmediğini öğrendim.(zabıta Müdürü akrabamdır) Polis zaten bizim görevimiz değil zabıtayı arayın diyor.
Şimdi kusura bakmadan eleştiren yanıt versin. Benim çok basit sadece empati yapmasını isteyen yanıtıma bu yanıtları yazabilen biri kapısına polis şikayeti ile gelinse alt komşusuna neler yapar? Empati yaparak kendisininde aynı şeyleri hatırlatmam yerine, gidin zabıtaya 50 lira cezayı yapıştırsınlar alınlarına gibi yolları yazmak mı normal oluyor.
Ben gazetelere de çıkan, bu konudaki bir haberi de yazdım. İş zıtlaşmaya kadar giderse hayat herkes için çekilmez olur.Ayrıca link vererek benzer bir konuda kendi apartmanımızda yaşanan elim bir olayı da anlattığım forumu okuması için gösterdim.
Şimdi buraya polise şikayet etmeyi yazacağına, çıkıp üst kat komşusuna tatlı dille derdini anlatsa emin olun daha iyi çözüm bulurdu. Ben kendi apartmanımda bu yolla çok şeyi çözdüm. "Öfke baldan tatlıdır " derler ama "tatlı dil de yılanı deliğinden çıkarır."
Şikayetten şikayete fark var." Komşum sakın yanlış anlamayın çocuktur bu elbette oynayacak ama gece geç saat olunca malum biliyorsunuz biz erken işe gidiyoruz, çocuk ta haklı ama siz zaten hassas insansınız yardımcı olursunuz diye düşündüm" dese sizce ne tepki alır?
Komşuluk bu değilmidir? Tamam artık eski komşular dostlar kalmadı ama duygularımız, çocuk sevgimiz, hoşgörümüzdemi kalmadı? Her sabah aynı asansöre binen insanlar bir günaydını birbirine çok görürse biz burada daha çok şeyler okuruz. Eleştiren arkadaşıma bende aynı yolu önerdim. LÜften polise şikayet edin ve sonucunu görün dedim. Sayın ceycelik hangi kelimem yanlış? Benim sayın Dönmez e yaptığım öneriyi sizde okuyun. Baştan sona duygularınızı bastırarak okuyun. 12.09 daki yazıda ne var? Ceza yasamıza bile uzlaşma diye bir kavram girdi. Önce uzlaşma yolu denenen suçlar var artık.Bir apartmanı paylaşanlar asgari müştereklerde uzlaşmak, bir arada yaşamak zorunda değilmidir? Bugün taşınan olur, yarın biri tadilat yaptırmak zorunda kalır. Birinin bugün nişanı olur. Yarın sizin oğlunuz sünnet olur. Sayın dönmez Nişanlanmadı mı? Bu nişanda yada malum törenlerde gürültü olmasın diye neler yaptı paylaşır ise bizde öğreniriz.
Halı silkmek sulu çamaşır asmak ve uyarılara rağmen tekrarlamak başka şey "çocuk hopluyor zıplıyor polis çağırsam zabıt tuttursam "başka şey. Sizede sorayım sizin çocuğunuz varmı?
Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar derler onun için ssize soruyorum. Sayın ekircali doğru yazmış sayın Dönmez doğumdan bir yıl sonra yazsın beraber okuyalım. Siz gecenin üçünde kimbilir hangi sancı ile ağlayan çocuğun sesinin her gürültüden daha çok rahatsız edici hatta uyku kaçırıcı olduğunu eminim yaşamamışsınız. Ben o sesle horul horul uyurum diyen varmı? İnanın o çocuğun acısı içinize oturur. Sizde o sancıyı hissedersiniz, UYUYAMAZSINIZ.
Gidin şikayet edin mahfedin, görsün gününü demek çok normal. Hoşgörülü olun, sizin de başınıza gelebilir, bakın sizde anne olacakmışsınız demek çok ayıp öylemi? Ben ayıp olanı seçiyorum.
Saygılar.

11.08.2007 tarihli gürültü konulu başka bir foruma yazdığım yanıt aşağıdadır.
Kusura bakmayın, çocuk koşuyor, bağırıyor diyemi Savcılığa şikayet edeceksiniz? Savcı yada mahkemenin size ne demesini umuyorsunuz?
İnanın okuduğuma inanamadım. Sizin çocuğunuz yok herhalde, yada siz hiç çocuk olmadınızmı? Elbette gürültü rahatsız eder insanı ama kasıt olmadıkça komşuluk hukuku bunları hoş görmeli. Hiç kimse kendi gürültüsünü duymaz. Mutlaka ki sizinde onları rahatsız ettiğiniz günler olmuştur.
Çok acı üzülerek yazıyorum ama, Biz de alt komşumuzdan size benzer şikayetleri duyduk. Sonra o alt komşumun babası amansız bir hastalık nedeni ile sabahlara kadar acılar içinde kıvrandı. O sesler nedeni ile gecelerce uyku haram oldu. Hiç kimse şikayeti aklına getirmedi ve babasının vefatı sonrası bu hanım apartman toplantısında ağlyarak herkesten özür diledi. Başıma apartmanı yıksalar kimsenin çocuğu için laf söylemem dedi.
Kasıtlı olarak çevresini rahatsız edenlere ne gerekiyorsa yapılmalı ama çocuk denilince pek olmamış.
Saygılarımla..

Sayın Tayfun bey
Aslında sitenizi 2005 yılından bu güne düzenli olarak izliyorum. Gerçekten laf olsun diye söylemiyorum çok takdir ederek ve hayranlıkla imrenerek izliyorum. Hele farkında olmadan nelere çare yada umut olduğunu gördükçe bu beğenim dahada arttı.Ama inanın oturup birşeyler yazmak sizin gibi uzmanların yanında bana düşmez gibi garip bir anlayışla içimden bir ses yaz bunu paylaş desene sadece okudum ve izledim.
Sonra düşündümki benim pratik tecrübem çok fazla olmasa bile bu güne kadar yaşadıklarımdan okuduklarımdan ve araştırdıklarımdan paylaşılabilecek şeyler var dedim. Belki kısa süredir üyeyim ama inanın okuyucu anlamında eskiyim. Bu arada tarafınızca siteye eklenen birkaç içtihattan çok ciddi faydalandığımı da belirterek bu fırsat ile teşekkür edeyim.
Eskiler çok şey demişler ve güzel demişler. "İyilik yap denize at halik bilmez ise
balik bilir"
Sizlerin eline diline sağlık
Saygı ve teşekkürlerimle.