Dilekçelerinizde hata yapmış olabilirsiniz. Davanız bir avukat marifetiyle mi yürütülüyor?
Printable View
Dilekçelerinizde hata yapmış olabilirsiniz. Davanız bir avukat marifetiyle mi yürütülüyor?
Dilekçelerde hata olması mümkün değil, çünkü vergi ve bölge idare mahkemelerine nasıl dilekçe vermişsem,danıştay'a da aynı dilekçe ve eklerini gönderdim! Hukuki karar ve yorumlarda bu kadar taban tabana zıt değerlendirmeler nasıl olabilmaktedir? İnsanların hayretler içinde kalıp, üzüldükleri konu bu zaten!
Kararı hatalı görmeniz, aleyhinize olan kararı eleştirmeniz, üzülmeniz ve yakınmanız mümkündür, doğaldır. Konu hakkında tartışmak istediğiniz bir nokta var mıdır?
Tartşmak istediğim konu, yukarıda da belirttiğim gibi, bu denli hatalı hukuki kararlar karşısında uğranılan maddi ve manevi kayıpların telafisi için, hatalı kararlar veren hakimlerle ilgili disiplin ve tazminat hukuku yönünden müeyyideleri var mıdır?
İdari görevler açısından hakim, Adalet Bakanlığının bir görevlisi olup, bu sebeple doğacak zararlardan dolayı Hakimler ve Savcılar Kanunu uyarınca doğrudan Adalet Bakanlığı aleyhine takip yolu açıktır. Hakimlerin yargısal faaliyet yaptığı sıradaki fiilleri sebebiyle ise şahsi tazminle sorumlu tutulmaları konusunda sorumluluğun muhatabı doğrudan hakimdir. Çünkü hakim, yargısal faaliyeti herhangi bir idare adına değil doğrudan ve bağımsız olarak kendisi yürütmektedir.
Yani, maddi ve manevi mağduriyetime neden olan ilk derece vergi veya idare mahkemesi hakimleri ile bölge idare mahkemesi hakimleri hakkında gerek disiplin yönünden Adalet Bakanlığı'na şikayette ve gerekse de bu hakimlerden en azından manevi tazminat taleplerinde bulunabilir miyim?
merhaba..
sunu hatirlatayim ki yurutmeyi durdurma karari gunun kosullarina gore kaldirilabilir yada daha once gerek gorulmemis olsa dahi yeni talep uzerine degerlendirilmeye alindiginda yurutmeyi durdurma karari verilebilir..bu icinde bulunulan hal ve sartlara gore degisiklik gosterebilmektedir.
Ortada temyizi kabil bir karar mevcuttur. Dolayısıyla bir avukata vekalet vermeyi düşünmek yerine hakime dava açmayı düşünmeniz, profesyonelce değildir.
Hırsızın hiç mi suçu yok??? Sizi bu davayı açmaya zorlayan idareye karşı mücadele etmek yerine, size hakkınızı teslim edecek olan insanları hedef almanız anlaşılır gibi değil. Siz bilmez misiniz ki bu ülkede davanın iyisi 2 yılda sona erer? Neden? İdarelerin, makamına güç veren değil makamından güç alan idarecilerinin maddi veya manevi tercihleri nedeniyle mağdur edilen insanlar veya kuruluşlar, kör parmağım gözüne hukuki ihtilafa neden olan vatandaşlar yüzünden onbinlere ulaşan dava dosya sayısı ile kilitlenen yerel ve yüksek mahkemeler mevcut iken, günde 70 dosya ile (dava başına 2 dakika ancak zaman vardır) duruşmaya çıkmak zorunda olan hakim ve savcılar, vs. Kusura bakmayın yeni bir adli yıl başladı da hızımı alamadım. Ama bütün bunları bilmediğiniz sakın bana söylemeyin inanmam.
İdare hakkında zaten manevi tazminat davası açtım.Fakat hakimlerin de Empati yaparak, baktıkları davalara biraz daha özen ve dikkat göstermeleri gerekmez mi? Bakın basit bir örnek vereyim. Arkadaşım olan Bakırköy Savcılarından biri anlatmştı da hayretler içinde kalmıştım.Bakırköy Adliyesi'nde görevli bir hakim önüne gelen hırsızlık sanıklarının hiçbirini tutuklamadan davaların tutuksuz yargılanması kararı vermekte imiş. Ne zaman ki bu hakimin Ataköy'deki lojmanına hırsız girip de kendisini oldukça üzmesinden sonra, kendine gelen bütün bu tür sanıklar hakkında tutuklu yargılanma kararı vermesi, bu duruma çok açık bir örnek değil mi?