....vay be yaa!
Printable View
....vay be yaa!
Zaten avukatların karşı taraflarca veya haciz mahallinde veya başka sebeplerle sürekli saldırıya maruz kaldığını biliyoruz. Temel olarak hukukun uygulanmasına hizmet eden bir kısım polis'in yine hukuka hizmet eden avukatlara düşmanlığını anlamakta zorluk çekiyorum.
Yaşayacak başka bir ülke yok. Buna sessiz kalan meslek kuruluşlarımıza , kendilerine kimlik sorduğu için tüm teşkilatı ifade vermeye çağıran hakimlerimize , basına avukatlara yapılan bu saldırılar karşısındaki tavırlarına inanamıyorum
Polis yetkileri ne kadar daha artsın?
Polisten ’Benim yanımda nasıl telefonla konuşursun’ dayağı 2 Ağustos 2007
İsmail AKTAŞ/İSTANBUL
İstanbul Barosu avukatlarından M... Öz, 29 Temmuz pazar günü Nevşehir’den kendisini ziyarete gelen ailesiyle Kadıköy’de Moda sahilinde bir çay bahçesinde otururken yanlarına iki polis geldi. Polislerden biri ağabeyi İ... Öz’e "Seni birine benzettim çıkar kimliğini" dedi.
BİBERGAZI SIKTILAR
M... Öz’ün iddiasına göre bu sırada telefonu çaldı. M... Öz’ün telefonla konuştuğunu gören polis memuru, "Kapat o telefonu. Nasıl telefonla konuşuyorsun" dedi. M... Öz ise "Ben avukatım. Bakın kimliğime. Böyle kimlik sorma olmaz. Biz ailece burada oturuyoruz" dedi. Bunun üzerine polis memuru, Muammer Öz’ü yakasından tutarak tartaklayıp yumruk attı. Ağabeyinin araya girmeye çalıştığını belirten M... Öz, "Bu arada olay yerine birçok polis ekibi geldi. Bahsettiğim polis memuru onlar gelince bana tekrar vurmaya çalıştı. Cebinden biber gazı çıkarıp yüzüme üç defa sıktı. Beni dayak yediğim polis memurunun aracıyla, ailemi ise başka bir araçla Kadıköy İskele Karakolu’na götürdüler" dedi. Karakola gidene kadar da dayak yediğini söyleyen M... Öz şöyle konuştu:
"Yolda bana çokça darbeler indirdiler. Burnum kırıldı, gözüm şişti, omzumda, boynumda ve karnımda çürükler oluştu. Bana yol boyunca ’Biz senin gibi çok avukat s....., seni de s...... Biz 15 yıldır bu işi yapıyoruz. Bize hiçbir şey olmaz’ dediler. Karakolda ifademiz alındıktan sonra serbest bırakıldık."
BURNUNU KIRDILAR
Olaydan bir gün sonra Avukat Öz, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldı. Raporda, Öz’ün burnunda kırık olduğu, sağ ve sol omuzunda, boynunda, sağ göz altında ve karnında morluklar olduğu belirlendi. M... Öz, Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak olaya karışan
Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü, Önleyici Hizmetler Büro Amirliği’nde görevli polis memurları Bülent O.... ve Uğur Y.... hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
YÖNETİMİN NOTU: Kişi adları kişilik haklarına halel getirebileceğinden hukuki.net yönetimince kısaltılmıştır.
Şimdi olay öyle bir anlatılmışki sanırsınız polis memuru değil adamlar sokak çetesi...
Böyle bir olay meydana gelmiş olabilir...
Ama mantıklı düşünmek gerekirse de "benim yanımda cep telefonuyla niye konuşuyorsun" diye adama tekme tokat dalıp dövmez bizim hiçbir polis memurumuz...
Belki de olayı onların ağzından dinlesek çok farklı sonuçlar çıkar...
Ben burda ortaya atılan iddiaların yalan olduğunu kesinlikle savunmuyorum...
Ama polis memeurlarını birer cani, mağdur kişileri de sütten çıkmış ak kaşık olarak göstermek olayın objektifliğine zarar verir...
BElki bu polis memurları da aynen olayda belirtildiği üzere davranmış olabilirler ama bunu "avukata böyle yapaan polisler vatandaşa neler yapmaz" başlığı altında lanse ederek polislerin genel davranışları böyleymiş gibi göstermek yanlış...
Zaten kimsenin kimseye güveninin kalmadığı bu devirde kamu güvenliğinden sorumlu polislerimiz hakkında da böyle kanılarımız olursa gerisini düşünmek bile istemiyorum...
Teşekkürler...
Kardeşim alper valla arkadaşın anlattığı gibi polisler var kendim görmesem neyse ya sana denk gelmemiş yada bana ve avukat arkadaşa denk geldi.Kamu gücünü arkasına alan polis bunun bir çok vakasına raslatık ve rastlıyoruz göz altında ölenler,karakolda dayaklar,kızlara tecavüzler ve daha neler neler...Ülkemizde polis olmak kolay adam hiç bişe olmasam bile polis olurum diyo daha neyi savunuyorsun ki? Bak geçen gün misafirimizin kız kayboldu sağolsunlar karakola götürmüşler abisiyle ben karakola gittim kız orda korkmuş abisi ben korkmuşuz ben kızı teslim alıyorum abisinin yaşı küçük laf anlamıyor 13-14 yaşında kız kardeşine tokat attı polisler 40-45 yaşında vardı biri çocuğa hemen şiddete başladılar ben orada olmasam kim bilir neler yaparlar genç bi polis te bana yeltendi ama sonra caydı nedense düşün canımız kimlere emanet.Şimdi kalkıp polyannacılık oynamayalım polisin ruh hali belli.Görüyo arkadaşlarını her haltı yiyolar noluyo meslekten azıcık uzalaştırma sonra yine dönüyo al sana adalet.
Muhakkak olacaktır kardeş böyle durumlar...Her meslekte çıkar ama ben genelin böyle olduğunu düşünmüyorum...Ben de çok polisle karşılaştım tabi eskiden oturduğum yerde her gece durdurur kimlik sorarlardı kaba davrandıkları olurdu bunları da kamu gücünü arkalarına alarak yaptıklarını da biliyorum ama durum abarttığınız -ki ben böyle düşünüyorum- kadar değil yani...sen bana canlı örneklerini sunmuşsun ama bilirsin ki her zaman ön plana olumsuzluklar çıkar bu da durumu sanki içler acısıymış gibi gösterir...bu yüzden işin olumlu yanları göz ardı edilir...Kısacası durum o kadar kötü değil kanaatimce...
adaletin timsali...ne
bir avukat düşününki kendisini kanunların üstünde görüp ukalalık yapıyor.ve kimlik soran polise "evet hemde insanların içinde bunun böyle bir yetkisi yok sakın kimlik göstermeyin diyerek ortalağı velveleye veriyor. sonra polislere mukavemet ediyor ,yetmiyormuş gibide yanındaki şehir eşkiyalarına bir lider edasıyla saldırın diyerek 5 polis mumerunundan 2 polis memurunu darp ettiriyor,sonrada cebindeki kendisine layık olmayan avukat kimliğini çıkartarak ben avukatım diyerek sıyrılmaya çalışıyor , bir poliste düşününki ;kendisini avukat denen ancak ne idüğü belli olmayan cebinde sadece bir avukatlık kimliği ile gezen bir saldırgana karşı yetkisi dahilinde zor kullanıyor,
evet benim güzel ülkem .. sen böyle avukat yetiştirmeye devam et bunlar yarının bağımsız diyerek nara attığımız adalet sistemi içinde yer alacaklar ne trajedi ama . siz avukatlar kanun üstünde değilsiniz ve olmayacaksınız hukukun üstünlüğü biz var oldukça daim olacaktır.sizlere cevap kanun çerçevesinde dünkünden daha farklı olmayacaktır
gerçek avukatlara saygılarımla...
Bir avukat, ben avukatım dediği anda polis kimliğine bakmalıdır. O sizin beğenemediğiniz avukat, adalet sisteminin tıpkı polis gibi çeşitli yetkilerle donatılmış ferdidir. Kanundan üstün değildir, tıpkı polis gibi. Dahası da var ama ben anlatmayım anlayamazsınız.
Sizin gibi ne üdüğü belirsiz insanların avukat, polis, doktor vs. gibi meslek guruplarına çamur atıp da ulaşamadığınız mevkilere laf söylemekten başka çaresi olmayan insanların malzemesidir bunlar. Atasözünü söylememe gerek yok, kelimeleri vereyim siz anlarsınız: Kedi, ciğer, mındar...
Şimdi kendinizi ne zannedip de hakim ve savcı yerine geçtiğinizi bilemeyeceğim ama zavallı fikrinizi alıp hukuk sitesinden ilişiğinizi kesiyorum.
Size veya bu forumu okuyanlara da şunu söylüyorum: "Polise mukavemet" suç ise bunun cezası dayak değildir! En azından hukuk devletinde bu değildir. Bunu sizin söyleminizle gerçek polis de gerçek avukat da gerçek vatandaş da bilir. Sizin amacınız provakasyon ve bu ülkenin insanı avukatını da polisini de çok seviyor. Kimseyi kimseye karşı kinlendiremeyeceksiniz. Siz sadece zavallı, kendini ispat edemeyen, edemeyecek, zavallı tiplerdensiniz. Bu ülke asıl sizin gibi insanlar yetiştirdiği için üzülmeli. Bir de utanmadan profilinize POLİS yazmışsınız. Yalan ama polisin kimseyi dövemediğinden haberiniz yok muydu? Yoksa siz de mi dövdünüz? Yukarıda bir üyemizin dediği gibi bu konular genelleşirilmemeli, bunlar kişisel olaylar. Ancak siz bir zümreye saldırdınız. Ben de olay her ne olursa olsun adalet mekanizmasının birer parçası olan emniyet ve avukatlık meslekleri onuru adına size şunu söylüyorum; Burası bir hukuk sitesi, gayri hukuki söylemlere izin vermeyiz.
Üyeliğinize son verilmiştir.
HAYDİ GÜLEGÜLE.
Polis arkadaşlar niçin alınganlık gösteriyor.? Anlamakta güçlük çekiyorum. Siz neyi savunuyorsunuz.? Bizim bu forumda tüm polisleri aynı kefeye koymadığımız açıktır. Eğer siz avukata dayak atan arkadaşınızı savunuyorsanız ....evet...o zaman sözümüz aynı zamanda sizedir.Bütün bir meslek mensuplarına "ukala.." demek ne demek? Bunun hukuki sonuçlar doğuracağı muhakkak, aynı zamanda muhtemeldir de........
Konular birleştirilmiştir.
Öncelikle bu konuda yazılmış ve açılmış eski forumların linkleride aşagıda verilmektedir. Konuyu tartışacak arkadaşların ilgili forumlarıda okumalarını rica ediyorum.
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=23050
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=19627
Tüm ziyaretçilerimizin anlamısını önemle rica ediyorum. Bu başlıklar özel olarak belli bir kurumu belli bir mesleği hedef alan yazılar değildir. Burada yapılan eleştiri doğrudan eylemi işleyen kişilere ve o eylemi destekleyen düşüncelere yöneliktir.
Kendi görüşüm olarak söylemek gerekirse özellikle bu tip olayların münferit olduğu düşüncesi oldukça iyi niyetli birazda safça bir yaklaşım olsa gerekir. Bu konuda ata sözü haline gelmiş deyim ve deyişlerimizi hatırlamanızda fayda var.
Demek istediğim şudur. Polislik vazifesi bizlerin canlarını ve mallarını emanet ettikleri kutsal bir görevdir.
Polislerimiz kimin hırsız kimin katil kimi vatan haini olduğuna karar veremezler. Bu kararı yargı verir . Sorunda zaten burdadır. Bir kısım polis arkadaşlarımız kendilerini hakim savcı polis yerine koymakta, hatta bazıları tüm kanunların üstünde görmektedir.
Sadece kendi yaşadığımız olayları yazsak emin olun buraların sayfaları yetmez.
Konuyu özetlemek gerekirse Tangör Evren'in iletilerinde belirtilen "nasıl bir polis istiyorum" diye tarif edilen polisi istiyorum.
Asıl işaret etmek dikkatleri çekmek isteğim konu ise; Meslek kuruluşlarının, Baroların haberde geçen olayın gerçek olup olmadığını gerçek ise Avukatlık mesleğine yönelik kin ve nefretlerinin hesabını Avukatların meslek kuruluşu adına sormaları için niçin hala bekledikleri
Diğer işaret etmek istedğim konu ise
Polis meslek ve etik ilkelerinin oluşturulmaya ve bu konuda İstanbul Emniyet Müdürlüğünün çok yoğun bir şekilde faaliyet gösterdiği ve bu konuda oldukça hassas olduğu bir dönemde bu ilkelere uymayan kişilerin polislik mesleği ile bağlarının hemen kopartıldığı ve bu nedenle en azından benim takdirimi kazandıkları bir dönemde Emniyet müdürlüğünün de bu olaya karışan personeli hakkında da aynı duyarlılığı göstermesidir.