Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
Tayyip Erdoğan neler söylemişti?
AKP ve sözde demokrat yalakaları, kamuoyunun ezici bir çoğunluğunun hassasiyetiyle alay ederek hedeflerine ulaşacaklarını düşünüyorlar. Atatürk’e ve devrimlerine, cumhuriyetin temel ilkelerine sahip çıkanlara “ulusalcılar, laikçiler” diye lakaplar takmak veya “bunlar statükocu, bunları aşmak lazım” gibi küçültücü sıfatlarla saldırmanın demokratlık olduğunu sanıyorlar.
Bunun yanı sıra Tayyip Erdoğan ve zihniyetini desteklemenin “demokrasi gereği” olduğuna da inandırmışlar kendilerini.
Oysa halkın ezici çoğunluğu Tayyip Erdoğan’ın siyasete girdiğinden bu yana söylediklerini unutmuş değil. Bu sözlerin Cumhuriyetin temel ilkelerini, Atatürk devrimlerini yok etmeyi amaçladığını ve bunun demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını biliyor.
Bugün sizlere Tayyip Erdoğan’ın sözlerinden bazı seçmeler sunmak istiyorum. Bunlar Tayyip Erdoğan’ın “Biz Anayasa’ya, cumhuriyetin temel ilkelerine sonuna kadar bağlıyız” sözleri ile çelişiyor mu çelişmiyor mu, kim nasıl isterse öyle karar versin.
- Demokrasi amaç değil araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız.
- Demokrasi bir tramvaydır. İstediğimiz durağa geldiğimizde ineriz.
- Yolumuzun üzerine bir inek oturmuş. Yolumuzu kapatıyor, menzilimize ulaşmamızı engelliyor. İneği yolumuzdan önce lafla usul usul sonra evvel Allah sizlerin yardımıyla artık nasıl olursa, nasıl denk gelirse kaldıracağız.
- Elhamdülillah şeriatçıyız.
- Ata’ya saygı duruşunda sap gibi durmaya gerek yok.
- Her 10 Kasım’da yaygara koparılıyor.
- İçki yasaklansın.
- İstanbul’u Medine yapacağız.
- Bütün okullar imam hatip yapılacak.
- Ben İstanbul’un imamıyım.
- Mayo reklamları şehvet sömürüsüdür.
- Milli Piyango zulümdür.
- Taksim’deki caminin temelini inşallah atacağız.
- Cumhurbaşkanı’nın imam hatipli olacağı günler yakındır.
- Türkiye kendine din olarak Kemalizmi almış. Hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak bunlar zorla dikte ettirilmiş.
- Hem laik hem Müslüman olunmaz.
- Referansımız İslamdır.
- Sen ne mutlu Türküm diyene dersen, onun da ne mutlu Kürdüm deme hakkı vardır.
- 1.5 milyarlık İslam âlemi Müslüman milletimizin ayağa kalkmasını bekliyor. Kalkacağız. Bu ayaklanma başlayacak, ışık göründü. Allah’ın izniyle kıyam başlayacak.
- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafı koca bir yalandır. Egemenlik kayısız şartsız Allah’ındır.
- Anayasayı sarhoşlar hazırladı.
- Yahu bu milletin bütünlüğü ne mutlu Türküm ifadesiyle sağlanır mı? Osmanlı 30’u aşkın etnik grubu ümmet düşüncesiyle bir arada tuttu. Biz de öyle yapacağız.
- Bir tutturmuşlar, laiklik elden gidiyor diye. Millet isterse gidecek be.
- Sonra nedir şu laiklik Allahaşkına. Ne menem bir şey?
- Sayın Öcalan düşüncelerinin değil aldığı kellelerin hesabını veriyor.
- Türkiye’yi pazarlıyorum. Benim için verilecek para önemlidir. Her şeyi pazarlar satarım, parayı veren düdüğü çalar.
- Türkiye’de Kürt sorunu vardır. Bunu Türkiyelilikle çözeriz. Türkiyelilik her vatandaşın üst kimliği olmalı. Türk kavramını alt kimlik olarak değerlendirebiliriz. İsteyen varsa yine Türküm diyebilir.
- Sana mı kaldı türban konusunda karar vermek? Bu ulemanın işidir. (AİHM’ye)
- Efendi sen kim oluyorsun, buna mecelle (şeriat hukuku) karar verir. (Danıştay’a)
- ABD’de özgürlük anlayışı var, ama benim ülkemde yok. (Amerika konuşması)
- Burası (kafası) basmıyor. Hayatında iki koyun gütmediği için kavrayamıyor. (YÖK Başkanına)
- Sanki maçta gibi bağırıyorlar. (Türkiye laiktir diyenlere)
*****
Demokrasi yara almadı
AKP’liler, yandaşları sözde demokrat yalakalar bir yandan askere küfürlerini sürdürürken, öte taraftan “demokrasinin büyük yara aldığını” ileri sürerek Türkiye’nin yine geri gittiğini ileri sürüyor.
Ne yazık ki bazı düzgün aydın ve yazarlar da sırf demokrasi inançları nedeniyle duydukları rahatsızlığı dile getiriyor.
Elbette normal demokrasilerde elinde silahlı güç bulunduranların her türlü müdahalesi yanlıştır, olmamalıdır.
Ancak Türkiye’de yaşanan bu değil. Asker demokrasi rayında giderken bir uyarıda bulunmadı. Zaten Türk halkının ezici bir çoğunluğu aylardır muhtıra üzerine muhtıra veriyor. Ama iktidar bunların hepsine kulaklarını tıkıyor.
Uyarı bu kez askerden de geldiği için güya demokrasi adına ayaklandılar.
Oysa askerin açıklaması ne muhtıradır, ne demokrasiye müdahaledir. Türkiye demokrasisi halkın şahlanan uyanışı ile çok daha emin adımlarla yoluna devam edecektir.
Bu şahlanış, sözde demokrasi söyleminin ardına sığınarak Orta Çağ karanlığını Türkiye’ye taşımak isteyen AKP zihniyeti ile bu zihniyete kapı kulluğu yapan sözde demokratik yalakaların derin bir korkuya kapılmalarına neden olmaktadır.
“Muhtıra” “Yine demokrasiye müdahale” “Ülkeye zarar verildi” “Darbe” çığlıklarının anlamı budur. Kimsenin endişeye kapılmasına gerek yok. Demokrasi kervanı yürümektedir. AKP’yi ebedi iktidar yapmak istemenin demokrasi olduğunu ileri sürenlerin cakası yakında bitecektir.
Casper 762 deyerlerimizi kaybettikmi altınımız olsa dolarımız alsa ne yazar
İranı Irakı görüyoruz.Bu adamlar sivilleri milyondan sıfır attık diye alay ederse
olacağı budur Bu ORDU DU MEMLEKETİN ORDUSUDUR
Unutmayalım rejimin bekçisidir Ülkemiz için doğuda onlarca ŞEHİT(kelle)veren
ASKERİMİZLE KİMSE URAŞMAŞIN
HALKIN SESİNE KULAK VERİP ERKEN SEÇİMDEN KORMASINLAR.
HALKIN MUHTURASINA DEYER VERŞİNLER OK YAYDAN CIKTI ARTIK.
Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
Alıntı:
turkuaz1923 rumuzlu üyeden alıntı
Utah Fettullah Bilgi İşlem Kuvvetlerinin Harbiyelileri yine iş başında maşallah!!!
Bravo. Sizi zekanızdan ötürü gerçekten kutlamak istiyorum.
Dezenformasyon haberlere balıklama dalanları da biraz daha zekice hareket etmeye davet ediyorum.
Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
Bazılarımız bilinçli veya farkında olmadan Fettoshcuların ekmeğine yağ sürüyor. Bir çoğumuzun da uyguladıkları yöntemlerden haberi yok. Öyle sinsi, sabırlı, derinden ve bel altı vurarak çalışıyorlar ki her geçen gün hala uyanamamış birilerini daha saflarına katıp güçleniyorlar. Gerçekten çok yazık.
Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
Duygu Hanım siz benden çok yaşayacaksınız, geçen hafta dergiyi alınca (yaşım pek uygun değil ama Doğramacı'nın İstanbul Üniversitesi'nin üzerine yaptığı kapakla çıkan ilk sayısından bu yana- Limon'du derginin o zamanki adı- alırım dergiyi. Gerçi gazete bayileri bir bana bir de aldığım dergiye bakıyorlar son zamanlarda, herhalde teenager işi olarak görüyorlar dergiyi) direkt bu forumu düşündüm. Tarayıcıdan geçirip eklemek iyi olur diye...
Bizim ülkede mizahçılar aç kalmaz, öyle karamizah işler oluyor ki, 70 milyon mizahçı olsa az bu memlekete... :o
Tabi bazıları mizahı abartıp Utah'tan iş gönderiyorlar ama olsun...:o
Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
TARIH : 08 HAZİRAN 2007
NO : BA- 13 / 07
1. Sayın Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar BÜYÜKANIT, 12 Nisan 2007 tarihinde yapmış olduğu basın toplantısında, terörün Mayıs 2007 tarihinden itibaren tırmanacağını, kamuoyuna açık bir şekilde açıklamıştır.Son günlerde ortaya çıkan terör olayları, bu açıklamaların gerçekçi olduğunu göstermiştir.
2. Bu terör eylemleri, aynı zamanda bölücü ve ırkçı terör örgütünün gerçek niyetini de çok açık bir şekilde ortaya koymuştur.
3. Her fırsatta, yurt içinde ve yurt dışında barış, özgürlük ve demokrasi gibi insanlığın yüksek değerlerini, terör örgütüne paravan olarak kullanan kişi ve kuruluşların, bu olayların gerçek yüzlerini görme zamanı artık gelmiştir.
4. Türkiye Cumhuriyeti, ulusal ve üniter yapısının, çağ dışı bir yapı olduğunu düşünen bir yaklaşım ile karşı karşıyadır.Ulusumuzun bu tehlikeli yaklaşımı fark etmek zorunluluğu vardır ve olmalıdır.
5. Ortaya çıkan ve giderek artan terör eylemleri, bu tür düşüncelerin ve bunları dolaylı veya doğrudan destekleyenlerin çarpık düşüncelerinin çok açık bir göstergesi olduğu şüphesizdir.
6. Türk Silahlı Kuvvetleri, terörle mücadele konusunda sarsılmaz bir kararlılığa sahiptir ve bu tür saldırılara gereken cevabı vereceği tartışılmaz bir gerçektir.
7. Türk Silahlı Kuvvetlerinin beklentisi; bu tür terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
www.tsk.mil.tr
Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
Demokrasinin gereği, ordu içte ve dışta her türlü gaflet-delalet ve hıyanet içinde olanlara karşı görevini yapmalıdır.
Genelkurmay bu açıklamaların altına daha anlaşılır olması için RTE'nin 12 yıldır yaptığı açıklamaları ve Cumhurbaşkanı adayının geçmişi ve kimliğini belirten dökumanı da koysaydı, yapmalıdır, yapmamalıdır geyik muhabbetleri olmazdı.
Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
ORDU MİLLETİ GÖREVE ÇAĞIRIYOR
Dün yayınlanan Genelkurmay bildirisinin en önemli yönlerinden biri 'ulus-devlet' vurgusuysa, bir başkası da Silahlı Kuvvetler'in milletten bir beklentisini açıklamasıydı:
7. Türk Silahlı Kuvvetlerinin beklentisi; bu tür terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir.
Bizim bu sütunlarda yaklaşık bir yıldır, 'Doktrine balans ayarı', 'Post-postmodern süreç', 'Ordudan demokratik tepki' başlıklarıyla anlatmaya çalıştığımız yeni dönemin belki de en çok tanımlanabilir parametresini bu ifadede bulabiliriz diye düşünüyorum.
Bilirsiniz, Türk toplumunun geleneği 'ordu-millet' olmaklığıyla diğer toplumlardan ayrılır. Ordu, milletin dışında, ondan bağımsız, negatif anlamıyla profesyonel bir yapı değil; milletin ta kendisidir.
Dolayısıyla, milletin başı sıkıştığında orduyu göreve çağırması, Türk toplumunun geleneği açısından yadırganacak bir özellik değildir.
27 Mayıs sürecindeki 'Ordu-Millet el ele' sloganlarıyla, son dönemlerin 'Ordu Göreve' çağrıları bu mantık içinde gelişmiştir.
Ancak, tehdit analizini, bu dönemde milletten daha ileri seviyede yapmış Silahlı Kuvvetler'in milleti, (yani Türklerde Ordu'yu) göreve davet etmesi de yadırganacak bir özellik değildir. Aynı şeydir.
Yeni tehdit algısı, Orgeneral Büyükanıt'ın Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada telaffuz ettiği 'Karanlık Savaş' teşhisinin, askeri dille 'Milli Güç'ün bütün unsurlarıyla harekete geçmesini gerektirdiğini düşünebiliriz.
Çünkü Türkiye açık bir savaşla karşı karşıya değildir. Hatta açık bir terörist saldırı ile de karşı karşıya değildir. Hatta ve hatta sadece 'ulus-devlete' yönelik entelektüelist 'gerilla savaşı' ile de karşı karşıya değildir. Devam ettirebiliriz... Sadece ekonomik bir işgal planıyla da karşı karşıya değildir. Devletin kavramlarının ve tanımlarının hemen hemen her alanda 'gerilla tacizi'ne maruz kaldığı, bunun entelektüel altyapısının hazırlandığı, ekonomik savaş palanlarının uygulandığı ve bu hareketliliğin içeride de destek bulduğu kompleks bir tehditle karşı karşıdır.
Bu yeni tehdidin sadece Silahlı Kuvvetlerin sadece konvansiyonel manevralarıyla bertaraf edilmeyecek olduğu da gün gibi ortada. Demek ki, her alanda 'Milli Güç'ün maksimizasyonu ve iradesinin hissedilmesi gerekiyor.
Anlaşılan o ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, ulus devletimizin varoluşuna yönelik bu 'Kirli Savaş'ta yeni bir deha örneği gösteriyor ve kendisini 'demokrasi dışı'na itmeye ve o alanda yalnızlaştırmaya ve itibarsızlaştırmaya çalışan iradeye karşı, yeni stratejisini mükemmelen uyguluyor.
Kaynağını bütün emperyal miraslarda olduğu gibi 'ordu-millet' geleneğinde bulan bu yeni strateji, bir yıldır anlattığımız gibi, hem 'Milli Güç'ü maksimize ederken, hem de 'millet iradesi'nin operasyonel alanların önünü açmasını bekliyor.
Silahlı Kuvvetler, 'ordu-millet' geleneği olan Türkiye'de, 'demokrasi tuzağı' ile yanlızlaştırılamayacağını, millet iradesinin iç ve dış baskılarla sıkıştırılmaya çalışılan TSK'nın önünü açacağını ilan ediyor.
Daha önce de söylemiştik... Türkçe'de Devlet kelimesi, diğer batı dillerindeki gibi, 'state', 'etat' gibi statükoya, durgunluğa işaret eden kelimelerden türememiş, 'değiştirme iradesi' anlamına gelen 'devl etmek' fiilinden türemiştir.
Şimdi Türk devletinin bu kavramsal kodu, 'millet-devlet' ayrımının sözkonusu olmadığını kanıtlaması gereken yeni bir döneme giriyor.
Yine daha önce söylemiştik, 'Türk Silahlı Kuvvetleri' milletine (yani kendisine) güvenerek 'demokratik tutum' alıyor.
Bu 'demokratik tutum'un Türklerin kolektif bilinçaltındaki devlet millet aynılığını aktive ederek, hem teröre hem de ulus-devletin varoluşuna karşı yürütülen 'Kirli Savaş'ı bitireceği umulmaktadır.
TSK, benim 'post-postmodern süreç' olarak adlandırdığım dönemde, 'demokratik tutum' alarak; hem kendisine kurulmaya çalışılan 'demokrasi tuzağı'na düşmeyeceğini göstermiş, hem de 'Milli Güç'ü maksimize ederek düşmanlarında endişe yaratmıştır.
Atılgan BAYAR / Habertürk
Harun Gür Notu : Ağzına sağlık , bu yorumun üstüne daha ne söylenebilir ki?
Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
Askerimizin bizden iştediği kitlesel karsı koyma haberini basından duyar duymaz ilk olarak evime bayrak astım ve yanınada elimde bulunan ATATÜRK resmini yapıştırdım ve cevremdeki herkesede bunu yapmalarını istiyorum.
NEDEN diye soranlarada teröre şehit verdiğimiz askerlerin haberini taşıyan
gazeteyi ve Genelkurmayın yazısını gösteriyorum.herkes iş basına
AMPULU DEYİŞTİRMEYİ UNUTMAYIN alıntı (Tayfun İyilik)
Re: Genelkurmay'dan çok sert açıklama
:(
Alıntı:
alisinkay rumuzlu üyeden alıntı
AKP Nasıl Oy Arttırır?
A) Toplumda kendini mazlum gösterir.
B) Dürüstce Çıkar ve 4 yılın hesabını verir.
Maalesef son zamanlarda AKP'nin alıştığı şeyi yani A seçeneğini yapması için sebepler oluşturuluyor. İyi niyetle yada bilinçli ama AKP bunları kesinlikle kullanacaktır.