Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
Erdoğan'dan ilginç 'köşk' yorumu
ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine 'Başka bir alternatifimiz yok, Köşk'e siz çıkın' diyen milletvekillerine, "Bu fakirin Köşk diye bir derdi yok. Cumhurbaşkanı olayım, Başbakan olayım derdim yok. Benim derdim bu ülke" diye cevap verdi.
Başbakan Erdoğan, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde nabız yoklama turlarına ağırlık verdi. Bugüne kadar 120 milletvekiliyle görüşerek cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin fikirlerini alan Erdoğan, bugün de üç ayrı milletvekili grubuyla biraraya geldi. Toplantıda konuşan milletvekillerinin büyük bölümü Başbakan Erdoğan'ı Çankaya Köşkü'nde görmek istediklerini vurguladı. Başbakan Erdoğan, "Vereceğiniz karara saygılıyız ancak sizden başka alternatifimiz yok" diyen milletvekillerine ilginç bir cevap verdi. Erdoğan'ın, "Arkadaşlar, ben fakirin Köşk diye bir derdi yok. Cumhurbaşkanı olayım, Başbakan olayım derdim yok. Benim derdim bu ülke, vatandaşların ağız tadıyla yaşadığı bir ülke olsun. Fert başına milli gelir 10 bin doları bulsun. Bu ülke bölgesinde etkili bir ülke olsun, bölgesinde izzetli bir ülke olsun" dediği öğrenildi.
(haber.mynet.com)
RTE'nin cumhurbaşkanı olmak gibi bir derdi yokmuş, ama milletvekilleri çok ısrar ediyormuş, ne yapsın adam, ısrarları kıramaz belki. O kadar da ısrarcı olunmaz ama, istemiyor adam işte, anlayın. :rolleyes:
Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
Sayın Şahin;RTE tabiki eleştirelecek yanları vardır.Cumhurbaşkanlığı konusunda izlediği siyaseti beğeniyorum.Danışıyor, derler ya ;danışan yanılmaz
sonuçta topladığı bu fikirleri sentezleyip bir kanıya varacaktır.Makamları,mevkileri hizmet mantığı ile düşünmek her insanoğlunun harcı değildir.Bu danıştıkları içerisinde yağcılık olsun diye destekleyenler de vardır.Sanırım sizde milli gelirin 10 bin dolar,ülkenin barış içerisinde, uluslara arası arenada söz sahibi olmasına destek olanlardansınızdır.Sevgilerimle.....
Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
Alıntı:
veezy37 rumuzlu üyeden alıntı
Sanırım sizde milli gelirin 10 bin dolar,ülkenin barış içerisinde, uluslara arası arenada söz sahibi olmasına destek olanlardansınızdır.Sevgilerimle.....
NEEEE !! 10.000 $ mı ?:eek: :eek:
"Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Faruk Bayrak Ak Parti hükümeti döneminde yapılan yatırımlar ve reformlarla ülkedeki refah seviyesinin yükseldiğini söyledi.
AK Parti’nin insan odaklı hizmetlerle “Her şey Türkiye için” diyerek önemli icraatlara imza attığını vurgulayan Milletvekili Faruk Bayrak, hükümetin iktidarda kaldığı süre içinde ekonomi, sağlık, eğitim, tarım ve ulaşım gibi birçok alanda büyük başarılar gösterdiğini ve başarının da gerek halk gerekse dünya ülkeleri tarafından takdirle karşılandığını dile getirdi.
Ülkede yıllarca 2 haneli rakamlarda seyreden enflasyonun % 9’a kadar düştüğünü anlatan Bayrak “ 2002 yılında % 69 olan faiz oranları şimdi % 13’lere gerilemiş durumdadır. Kişi başına milli gelir 5 bin 216 dolara çıktı” dedi.
2006 yılında eğitime ayrılan payın 16.5 milyar YTL olduğunu kaydeden Bayrak “4 yılda 3 bin 807 okul, 107 bin derslik eğitime kazandırıldı. Eğitime % 100 Destek kampanyasıyla bugüne kadar 100.272 derslik yapıldı. Kitapları ücretsiz oldu, öğrencilerimize maaş bağlandı” dedi.
Bayrak açıklamasına şöyle devam etti; “2002 yılında 2 milyar 188 milyon YTL olan tarım desteklemeleri, 2006 yılına geldiğimizde % 100 artarak 5 milyar YTL’ye ulaştı. Çiftçilerimizin borçları yeniden yapılandırıldı. Çiftçimize 2002 - 2006 yılları arasında 1,5 Milyar YTL’ yi aşan mazot desteği verildi. KÖYDES projesine 2007 bütçesinden de toplam olarak 2 Milyar YTL ayrılarak toplam 4,2 Milyar YTL tahsis edildi. 2007’de hayata geçirilecek olan Bel-Des projesiyle birlikte Beldelerin altyapı sorunlarına da önemli katkılar sağlanacaktır. Sosyal Yardımlaşma çerçevesinde 3 milyon ton kömür ve 3 Milyar YTL yardım muhtaç ailelerimize dağıtıldı. Bu rakamlar Cumhuriyet Tarihimizde bir ilktir.”
Ben de adamcağızın iyi salladığını düşünüyordum.....
Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
Sayın Veezy37 ;
Ben inanınki anlamakta zaman zaman zorlanıyorum. Demokrasiye saygılı olunmalı bağırış çığırışları içerisinde olan AKP de Nasıl bir demokrasi olduğunu anlayamıyorum. Milletvekili olmuş ama konuşmaya korkan bir koyun sürüsü bir kişinin ağzının içine bakıyor TEK KİŞİ bekleniyor ve bu demokrasi oluyor çok ilginç...
Yaşınızı filan bilmediğimden bakın size ilginç bir bakış açısı ile geçmişten bir olay anlatayım..
Aralık 79 yılbaşı mesajlarında bir mesaj vardıki diğerlerinden çok farklı çok sert ''sonun başlangıcının'' mesajı olduğunu o zamanki idareciler çok geç anladı Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren yeni yıl mı kutluyor alenen parti liderlerini mi azarlıyor anlaşılamadı ama 12 Eylül sinyalleri verildi. 6 Eylül 80 olayları bardağı taşıran son damla oldu ve 11 Eylül de terör içinde AP idaresinde uykuya dalan ülke 12 Eylülde Askeri yönetimle uyandı.
Şimdi burada ki konum asla ihtilali anlatmak haklı haksız bulmak değil. Başta da dediğim gibi farklı bir bakış açısı ile değişik bir platform dan bakacağım.
Askeri ihtilal adı üzerinde demokrasinin askıya alındığı bir süreci içermektedir. Yani demokratik hak ve ödevlerden söz edilemeyecek bir karanlık dönem. Kenan Evren Komutasındaki 3 Kuvvet ve Jandarma genel komutanının mutlak hakimiyeti altında geçen bir yarı dikta dönemi. Bu dönem de bile seçimle olmasa bile 21 Eylül 1980 de bir başbakan atanarak sürdürüldü. Ağustos ayında Dz. K.K dan ayrılmış olan Bülent Ulusu başbakan olarak atandı danışma meclisi kuruldu v.s v.s. ...
İlginç iki nokta 12 eylül 1980 den 4 Aralık 1983 e kadar TBMM si başkanı yoktu ve Türkiye 9 kasım 1982 ye kadar Cumhurbaşkansız bir ülkeydi. Yani başbakanı var gerisi yok...
Kenan Evren Genel Kurmay Başkanlığı yanında Devlet Başkanlığını da üstlendi ve 8 Kasım 1982 ye kadar devlet başkanı görevini sürdürdü sonrada Cumhurbaşkanı oldu. Aslında Cumhurbaşkanı olduğu 9 Kasım 1982 tarihinde kimsenin farkına varmadığı ve büyük olasılıkla halen kimsenin uyanmadığı bir garabet ortaya çıktı Kenan Evren hala Genel Kurmay Başkanıydı. Bu garebet ilginçtir 1 Temmuz 1983 e kadar sürdü yani sekiz ay Ülkenin Cumhurbaşkanı Aynı zamanda genelkurmay başkanı idi ; Cumhurbaşkanı olarak tek Genelkurmay başkanı olarak idari yönden başbakana bağlı olan enteresan bir durum. Hele hele 4 Aralık ta TBMM si resmen başlayınca iyice ilginç oldu TC Devlet Protokolunun 1 ve 4 numaralı adamı aynı kişiydi Kenan Evren... İşin gırgırı idari yöndende 13 aralık 1983 ten sonrada Cumhurbaşkanı olarak hiç sevmediği başbakanı Turgut Özal a bağlıydı yani hem astı hem üstüydü...
Buraları neden anlattım bilmiyorum ama bir anda aklıma geldiğinden yazma ihtiyacı duydum tarihe hukuki.net olarak not düşmüş olalım diye... Çünkü o dönemi inceleyenler neyin ne olduğunu belki bu yazıyı okuyunca çözebilirler. Kendi kendinede direk bağlı bir görevi idame ettiren garip ve anlaşılması zor bir dönem ama nedense hiç olay olmadı. Nedenini bilen bilir...
Neyse ben asıl anlatmak istediğim konuya döneyim. 12 Eylülden sonra doğal olarak ortada bir anayasa kalmadı. Orhan Aldıkaçtı başkanlığında kurulan bir Anayasa komisyonu yeni anayasayı hazırladı. Hazırlanan anayasa durduk yere Kenan Evren anayasası gibi oldu. Kenan Evren de buna hayır demedi ve anayasaya sahip çıkarak '' Halk oylamasına '' sunacağını ve bu anayasaya ''evet'' demenin aynı zamanda kendisinin de Cumhurbaşkanlığına evet demek olduğunu deklere ederek il il diyar diyar dolaşarak önüne gelene anayasayı anlattı '' Hayır'' denmesi durumunda ne olacağı ise muğlakta kadı...
7 Aralık 1982 de yapılan halk oylaması sonucunda yüzde doksan iki ile Anayasa kabul edilirken HALK cumhurbaşkanı olarak KENAN EVREN i seçmişti. Böylece ilginç bir şekilde İLK HALK OYUYLA SEÇİLEN CUMHURBAŞKANI da Kenan Evren oldu.
Anayasanın kabulünden bu yana herkesin 'ne biçim anayasa ?'' dediği bu anayasayı değiştiren olmadı. Uyduruk kaydırık yerlerinin değiştirilmesi ise önem arz etmedi. Hiç beğenilmeyen anayasanın değiştirilmeden kabul edilerek günümüze gelmesi ve hatta muğlaklıktan dolayı Cumhurbaşkanlığı seçiminde her okuyanın farklı anladığı ve RTE nin yeter sayı sağlanamazsa seçilemeyeceği yorumu bu BEĞENİLMEYEN anayasa sayesinde oldu. Özal dahil RTE dahil değiştirme olanağı bulunmasına rağmen değiştirilmemiş olması aslında başka gerçeklerin habercisi olmuştu ama kimse bunu dünden bugüne anlamadı. Örneğin halen daha 12 Eylül mimarı beş general/amiralin yargılanmasını herkes istemekle birlikte yargılanmalarının önündeki tek engel olan geçici 15. maddeyi değiştirmek kimsenin aklına işine gelmedi...
Kıssadan hisse ( Ne biçim kıssa ise ) bölümüne gelirsek 12 Eylül ü o beş generali dikta rejimi yapmak ve demokratik olmamakla suçlayanlar bugüm iktidardadırlar. Kenan Evren in Cumhurbaşkanlığı oluş sürecine bakın birde şimdiki tek iradenin ağzından çıkacak sözü bekleyen AKP sürüsüne ve karar verin Bu mu Demokrasi ?????
Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
Laik-Anti laik tartışmasının yeni formu mu bu
Dindar- Dinsiz
Bence karşı kaşıya getirilen kavramlar birbirlerinin karşıtı olamıyor.
Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
Laik yobaz dinci tartışması var kısmen...
Laiklik dinsizlik demek değildir o aşamalar çoktan geçildi...
Ama yobaz la dinci nin çok tehlikeli olduğuda ayrı...
Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
Sayın commodore1tr,
Geniş yer vererek anlatmış olduğunuz dönemi tasvip etmemiz mümkün değil demokrasi adına kara bir leke nitelemesi sanıyorum yanlış olmaz.Günün şartlarına göre makul olarak belki değerlendirelebilir bunu için durumun iyice analiz edilmesi gereği vardır.Geçen onca zamana rağmen gelmiş geçmiş ve günümüz iktidarlarıda dahil somut anlamda bir ilerleme olmadığını maalesef görüyoruz.Birtakım süsleme sanatıyla durumu kurtarma çabası içine giriyorlar neşter vurulması gerekirken rahmetli özal döneminde kısmen bir kıpırdanmadan sözedilebilir fakat arkası gelmemiştir.Hukuki anlamda gerekli düzenlemeler yapılamadığı için dönemi yaşatan şahsiyetlere günmüzde dahi birşey yapılamamaktadır.Cesaret edip fezleke hazırlayanların akibeti hepimizce malumdur.Buna rağmen bir takım hukuki zorlamalar bu konuya hevesli şahsiyetler üzerinde rahatsızlık verecek düzeyde etkilediği gözden kaçmamaktadır.Halkımız bu tür hadiseleri tasvip etmeyerek tavrını ortaya koymuştur.Neticesinde bu günlere kadar geldik.Günümüz iktarıda bu durumları analiz edecek yaşanmış tarihten dersler çıkartıp cumhurbaşkanını katılımcı anlayışla seçecektir.Şahsi fikrim halkın seçmesi yönündedir.Çok kısa bir süre kaldığından mümkün gözükmemekte bunun bu hale gelmesinde bu zamana kadar bekleyen muhalefetin payının gerekli hukuki düzenleme konusunda üzerine düşeni yapmamasınında katkısı vardır.Laik-anti laik-dinci yobaz gibi kelimelerle kavram kargaşası oluşturarak durumu çıkmaz hale getirmek sanırım kimseye fayda sağlamaza zaman kaybettirmeden başka,o halde hepimiz müslümanız mevcut şartlarda demokratik ortamda seçimler yapılacak kırmadan dökmeden ne diyelim Hayırlısı ne ise o olsun!
Saygılarımla...
Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
Ne güzel siteymiş burası:
Herhalde demokrasi adına; okuma yazmayı, okuduğunu anlamayı bilmeyenleri araya özellikle serpiştiriyorsunuz!!! Bu kadar yazmışsınız çizmişsiniz, dünyaya kapak olmuş adamlar ama hala bunları savunanlar var (mı)?
Kimse site yöneticisi, diyeceğim var!
"Demokrasi gericiliği hoşgörmek değildir"
Dünyada öyle bir tane demokrasi gösterin de biz de bilelim.
Saygılarımla...
Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
ERDOĞAN MEMURUN FİKRİNİ ALDI
Cumhurbaşkanı seçimi konusunda sivil toplum örgütlerinin görüşlerini alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu ile beraberindeki konfederasyon ve sendika yöneticilerini kabul etti.
Memur-Sen Genel Başkanı Aksu, AK Parti Genel Merkezi’nde basına kapalı gerçekleşen kabulün ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. ’’Başbakan Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kendilerinde nasıl bir izlenim bıraktığının sorulması üzerine’’ Aksu, Erdoğan’ın daha önce kamuoyuna yaptığı açıklamaları tekrarladığını belirtti.
Bu konuda fazla detaya girilmediğini ifade eden Aksu, şöyle devam etti: ’’Sayın Başbakan, ’milletin iradesinin TBMM tarafından belirleneceğini ve bu konunun TBMM’de görüşüleceğini, sonuçta bir karar verileceğini’ söyledi. Bu konuda bizim görüşümüz de aynı şekildedir. Halkın seçmiş olduğu TBMM’nin vereceği karar, halkın kararıdır, Meclis’in kararıdır ve sağduyunun kararıdır. TBMM iç tüzüğünde ve Anayasa’da Türkiye’de cumhurbaşkanının nasıl seçileceği, buna ait kurallar, koşullar açıkça belirtilmiştir. Bundan önce olduğu gibi, 10 cumhurbaşkanının seçildiği gibi bundan sonraki cumhurbaşkanının seçimi de eğer herhangi bir değişiklik olmadıysa aynı şekilde olmalıdır diye düşünüyoruz.’’
Aksu bir gazetecinin, ’’Sizce aday olacak mı? diye sorması üzerine’’, ’’Bu konuda Sayın Başbakanımız ketum. Bu konuda bize herhangi bir açıklama yapmadı, herhangi bir izlenim de alamadık. Ama kamuoyunda sizin almış olduğunuz izlenim de bizim izlenimle aynıdır. Bu konuda açıkçası Sayın Başbakan herhangi bir renk vermedi’’ dedi. Aksu, ’’Siz, Sayın Başbakan’a, ’sizi öneriyoruz’ dediniz mi?’’ sorusu üzerine, TBMM kararına saygı duyacaklarını belirtti.
Aksu, ’’Sayın Başbakan Cumhurbaşkanlığına aday olur, TBMM de seçerse bu da bizim kabulümüzdür ve Sayın Başbakan o andan itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Bu konudaki düşüncelerimiz de haftalardan beri açık ve seçiktir’’ Başbakan Erdoğan’ın tepkisinin ne olduğuna yönelik soru üzerine Aksu, ’’Sayın Başbakan teşekkür etti, halkın iradesine saygı duyulan her şeye saygı duyacağını belirtti’’ dedi.
Objektif haber
Re: Arınç: ''Dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz''
Haklısın evet, dünyada öyle demokrasi anca bizde olur!!!
Gidilen yerlere bak, HAK-İŞ, Fettullah, Mazlum-Der, İnsan Hakları Derneği, "sayın" sıradadır herhalde, yahu hadi şunu yazan çizen adına medya diyor utanmıyor, bari alıntılarken sen utan...
Ankara'da olduğu gibi Tatlıcılar Odası, Ayakkabıcılar Odası, Terziler Odası tamam , kalan sivil toplum örgütlerinin!!! de yönetiminde çöreklenirseniz size havada, karada, ölüm yok!!!
Yahu bu site harbi komikmiş be !!!
Saygılarımla,