iyi de inkar edeceklerdir...
benim derdim olayı karıştırmak değil ki, borçsuz yeni bir abonelik...
Printable View
iyi de inkar edeceklerdir...
benim derdim olayı karıştırmak değil ki, borçsuz yeni bir abonelik...
Doğrusunu isterseniz sizin bu durumda hiç bir şey yapmanız gerekmiyor. Evi size satan kişi evden çıktığı anda Bedaş'a gerekli belgelerle başvurup üzerinize abonelik yaptıracaksınız o kadar. Sizin üçüncü sahıs olarak, Bedaş'ın kendi abonesi ile aralarında olan borç alacak ilişkisini takip etmek gibi bir zorunluluğunuz olmadığı gibi buna hakkınız da yok.
Ne yazıktır ki; hukuku hiçe sayan bazı işletmeler "eski abone artık elimizden gitti, idaremizin alacağını en kolay tahsil etme yolu yeni abone olacak kişiye bu borcu ödetmektir" zihniyetini Yargıtay kararlarına rağmen terk etmemektedirler.
Yani işletme olarak kendi yasal abonenizden tahsil edemediğiniz alacağınızı borçla hiç bir alakası olmayan yeni abonenize hizmet vermemekle tehdit ederek bu borcu ödeteceksiniz, buna da hukuk diyeceksiniz, öyle mi?
Ya abone dişli çıkar da, kardeşim sizin kendi abonenizle aranızda olan borç, alacak ilişkisinden benim üçüncü şahıs olarak sorumluluğum nedir diye soracak olursa ne diyeceksiniz? Kem küm edip laf kalabalığına getirerek ödetmeye çalışacaksınız değil mi?
Bu itibarla bu durumdaki vatandaşlarımızı bir kez daha buradan uyarmayı kendime görev addediyorum; ister yeni ev satın almış, isterse kiralamış olun HİÇ BİR ŞEKİLDE BAŞKASININ ADINA OLAN SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BORCU ÖDEMEYİN, BU BORÇLA İLGİLİ BİR ARAŞTIRMAYA GİRİŞMEYİN, BORÇLA İLGİLİ SORUŞTURMADA TARAF OLMADIĞINIZI AÇIKÇA BELİRTİN.Saygılarımla.
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Borç sizin değil ödemeyin. Elektriği açmazlarsa yasal yollara başvurun. İdare ben alacağımı tahsil edeyim de kim öderse ödesin mantığında. Benzer durum bir yakınımın başına gelmişti. Tedaş nuh dedi peygamber demedi ve elektriği açmam diye tutturdu. Baktilar ki, karşılarında kolay yutulur lokma yok mecburen açtılar. Üstlerine gidin derim.
arkadaşlar durumda herhangi bir değişiklik yok bedaş hala direniyor ve evi aldığım kişi de evi boşaltmıyor....
ama beni en çok düşündüren elektrik borcu .Elektrik kaçak kullanılmaya devam ediliyor ve her ay 300-400 ytl gibi büyük faturalar geliyor...ama ne hikmetse hala yasal bir uygulama yapılmıyor...
sizlerden ricam benim durumuma uygun yeni sözleşme yapabilmem için bana örnek bir dilekçe yazabilir misiniz ve bir de örnek mahkeme kararları yayınlayabilir misiniz?
şimdiden teşekkür eder iş hayatınızda başarılar dilerim...
arkadaşlar lütfen bir yardımmmm...
Konu ile ilgili olarak acaba herhangi bir Yargıtay kararı mevcut mu? Bir üstat olduğunu belirtmiş acaba söz konusu kararı buraya ekleyebilir mi ?
aslında ben internetten araştırmalarımda şöyle bir yargıtay kararı buldum ama işe yarar mı , yani bunu dilekçeye ekleyip kardeşim böyle bir karar var sen nasıl yeni sözleşme yapmazsın dersem sonuç alabilir miyim?
değerli hukukçular bir okuyup yorumlar mısınız?
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/5997
K. 2004/6790
T. 14.6.2004
• BAŞKASINA AİT BORCU ÖDEMEK ( Davacının Davalı Kurumun Dürüstlük Kuralı Dışı Davranışı Sonucu İstemeyerek Kiracısına Ait Elektrik Borcunu - Ödediği Meblağı Geri İsteyebileceği )
• ELEKTRİK BORCU ( Davacının Davalı Kurumun Dürüstlük Kuralı Dışı Davranışı Sonucu Kiracısına Ait Elektrik Borcunu İstemeyerek Ödemesi - Ödediği Meblağı Geri İsteyebileceği )
• SÖZLEŞME YAPILMASININ ZORUNLU KILINDIĞI DURUMLAR ( Elektrik Abone Sözleşmesi - Bir Başkasının Borcunu Ödeme Şartına Bağlanmasının Dürüstlük Kuralına Aykırı Düşeceği )
• ELEKTRİK ABONE SÖZLEŞMESİ ( Bir Başkasının Borcunu Ödeme Şartına Bağlanmasının Dürüstlük Kuralına Aykırı Düşeceği - Ödenen Meblağın Sebepsiz Zenginleşme Yolu İle Geri Verilmesinin Dava Edilebileceği )
• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Elektrik Abone Sözleşmesinin Bir Başkasının Borcunu Ödeme Şartına Bağlanması - Dürüstlük Kuralına Aykırı Düşeceği/Bu Yol İle Geri Verilmesinin Dava Edilebileceği )
818/m.61,62
ÖZET : Kural olarak borçlu olmadığı şeyi rızasıyla ifa eden kimse ancak bu ifanın hataen yapıldığını kanıtlaması koşuluyla iadesini isteyebilir. Somut olayda ise davacı davalı kuruma dava dışı üçüncü kişinin borcunu davalının dürüstlük kuralı dışı davranışı sonucu ödemiş olması bu kuralın istisnası teşkil eder. Bunun sonucu olarak da davacı ödediği meblağı geri isteyebilir.
DAVA : Dava dilekçesinde 1.043.470.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : I ) İDDİA, SAVUNMA VE YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ:
Davacı, kiracısına ait elektrik borcunu ( istemeyerek ) ödemek zorunda kaldığını iddia ederek sözü edilen bedelin tahsilini istemiş, davalı taraf; davacının kendi kiracısı olan eski aboneye karşı rücu davası açabileceğini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir.
II ) YASAL DAYANAKLAR
Borçlu olmadığı şeyi rızasıyla ifa eden kişi, ancak yanılarak bu ifada bulunduğunu ispat ederse, iadeyi sağlayabilir. ( BK. mad. 62 ).
Borç olmadan ifa edilen şeyin hata ile ifa şartı gerçekleşmediği takdirde BK. mad. 62 uyarınca geri istenemediği durumlarda BK. mad. 61 uyarınca da iade talep edilemez. O halde:
BK. mad. 62'ye göre, istirdat ancak borçlu bulunulmayan bir şeyin iradi olarak tediyesi ( ifası ) halinde hataya tabi kılınmıştır. İradı olmayan bir tediye, hatta edada bulunan kimse edada bulunduğu zaman borcun olmadığını bilse bile, istirdat edilebilir ( Andreas von Tuhr: Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, c.1-2, çev. Cevat Edege, Ank. 1983, sh. 425; Oğuzman Kemal/Öz, Turgut: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, İst. 1995, sh, 719; Öz Turgut; Öğreti ve Uygulamada Sebepsiz Zenginleşme, İst. 1990, sh. 91 vd; Reisoğlu Seza: Sebepsiz iktisap Davasının Genel Şartları, Ank. 1961, sh. 158 ).
III ) GEREKÇE VE SONUÇ
Burada davacı taraf, davalıya ""kendi çıkarı için"" dava dışı üçüncü kişinin borcunu eda etmiştir. O halde davalıya ( alacaklıya ) ""edim zenginleşmesi"" istemi yöneltebilir. Zira davacı, borçlunun borcunu, ona karşı herhangi bir kişisel edim borcunu yerine getirme niyeti olmaksızın ve onun açık ya da varsayılı oluru bulunmaksızın, kendi isteğiyle kapatmıştır. Alacaklıya, ""kendisi için"" bir borç ödememiştir. Edim ( ifa ) ile izlediği amaç, alacaklıya ( davalıya ) yöneliktir. Zira iktisap, davacının ( fakirleşenin ) ifa amacıyla yaptığı işten değil de davalının ( zenginleşenin ) davranışından kaynaklanmıştır ( Öz, sh. 94 ).
Kamu hukuku kuralları uyarınca kamu hizmeti görmekte olan kamu idareleri veya müesseseleri veya bunlara bağlı teşekküller ya da imtiyaz yolu ile bu hizmetleri yürüten işletmeler ( Devlet Demir Yolları, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, PTT, Belediye Otobüs ve Su İşletmeleri, Türkiye Elektrik Kurumu vs. ) şartlarına uygun şekilde başvuran her kişi ile sözleşme yapmakla yükümlüdürler [/COLOR]( Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Borçlar Hukuku, Genel [/U]Hükümler, c-1, Ank.1991, sh. 373 vd; Tunçomağ Kenan: Türk Borçlar Hukuku, l, Genel Hükümler, 6. bası İst. 1976, sh. 241 vd; Oğuzman/Öz, sh. 133 ). Aksine davranış halinde Kamu Hukuku kurallarına göre şikayet veya dava yollarına başvurulabilir. Kaldı ki, bir çok halde bir tekel durumu da sözkonusu olduğu için özel hukuk esaslarına da dayanılabilir.
Dürüstlük kuralının bir sözleşme yapılmasını zorunlu kıldığı durumlarda, bu sözleşmeyi yapmaktan kaçınma ya da uyuşmazlık konusu olayda olduğu üzere bir başkasının borcunu ödeme şartına bağlamak dürüstlük kuralına aykırı düşer. Bu durumdan zarar gören taraf sözleşmenin yapılması için dava açabileceği gibi, sözleşmenin yapılmaması yüzünden uğradığı zararın tazmin edilmesini ya da ödemek zorunda bırakıldığı meblağın nedensiz zenginleşme yolu ile geri verilmesini dava edebilir. Zira, tekel durumundaki davalı, sözleşme yapma serbestisini kötüye kullanmış bulunmaktadır. O halde yukarıdaki gerekçelerle davalı tarafın temyiz itirazları reddedilmeli ve sonucu itibariyle doğru bulunan yerel mahkeme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ( ONANMASINA ), 14.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yazi karakterleri (harf)bozuk oldugundan iptal ettim.
Sayın Karavelioğlu; dilekçe örneğiniz elime geçti, bu süreçteki yakın ilginiz arkadaşlığınız ve tavsiyeleriniz için çok teşekkür eder size ve tüm yardımını esirgemeyen diğer site üye ve yöneticilerine teşekkürü bir borç bilir, saygılarımı sunarım...
böyle durumlar oldukça sık rastlanıyor.kurum ,borcu ödenmediği halde verilen hizmeti durdurmuyor,sonrada kimi bulursa ona yükleniyor.hukukçu değilim ama abonelikler kişiler üstüne yapıldığına göre, vede borçların şahsiliği ilkesi olmasına rağmen yeni abonelik isteyen kişilere karşı " eski borcu öde sonra abone ol "diyenlerin tutumlarını anlamakda zorluk çekiyorum.benim sorum ;borç ödenmediği halde bu hizmeti durdurmayan ve borç miktarını çok yüksek meblalara çıkmasına neden olan görevli memurlar hakkında ne yapılabilir.herhangi bir dava sonucunda bir ceza almaları mümkün olurmu.birde eğer yeni abone olacak kişi eski borçlardan sorumlu tutulamazsa yeni abonelik bağlantı işlemini yapmayan memurlar hakkında ne yapılabilir.
bazı memur arkadaşlar vatandaşlara "biz burda 111 kişi çalışıyoruz git hepimizi şikayet et" gibi meydan okuyabiliyolar.