Re: Dini Nikah Sonucu Doğan Çocukların Hakları
Sn meseog
konuya bakış açımı tek taraflı ortaya koymuş olmamın nedeni öncelikle 'mehtapx'in mevzusuna yönelik iletiler yazmamdır.
Oysa genele mutaf bakış açım şudur;
Kadınlar adına; kadınların kendilerini kişi ve birey olarak önemsemeleri hususunda ısrarlıyım.
Önemseme nedir?
İnsanların bireysel kararlar alabilme ve sonuçlarını göğüsleyebilme yeterliliklerini gerçekçi kavrayabilme, özel ve sosyal yaşam da varlıklarını izah edebilme, eylemlerini savunabilme kabiliyetidir. Ne yazık ki kadınlar kendilerini önemsememekteler. Ancak; yaratılışsal bir özerklikleri pek tabii ki var. O da annelik. Mehtapx ve Biçare kendi öz yaşamlarında kurdukları ilişkilerde göze aldıkları yasal ve sosyal statü noksanlığını ÇOCUKLARI ADINA İSTEMEMEKTELER...
Ezberlerimiz genellikle zihnimize sıfatlarımıza endeksli bellettirilmekteler...
Dünyaya gelmiş kız çocukları için evrim süreci diye birşey yok... Kız çocukları 'kadın' olmazlar,,, onlar 'anne' olacaklardır.
Dini nikahla kişisel ve sosyal izah edilmeye uğraşılan ilişkileri de gerçekten birebir kararları ile mi? yoksa ait oldukları sosyal çevre ve aile anlayışı ile mi? yaşamaktalar,,, gibi pekçok soru da mevcut...
Ancak; ben her halükarda kendi hemcinslerime bir nebze haşin bir duruşa sahibim. Çünkü; çocukları adına mücadele edebilen kadınlar,,, çocuklarına sonradan bir soyad yaratabilme kudretine sahip iseler; taa en baştan kendi adlarına da var olan pekçok hak'tan feragat etmemeliler...
Yine de; geleneksel bir kültüre sahibiz...
Öyleyse burda kadınların bu feragati günümüz erkeklerine İSTİSMARI haklı kılmaz.
Resmi nikahın olmamasının tüm getirilerinden hem istifade edecek, hem de canı istediğinde de basıp gidecek yahut çocuğunu dahi tanımayacak!!!
Kadın da; çırpınıp duracak!!!
Gerçi resmi nikah gölgesinde dahi tesis edilen ilişkilerde, pekçok erkek boşanma ilamlarında çocukları adına hükmolunan maddi gidere tahammül edememekte, gereksiz görmekte, ödemeyerek artı sermaye yaratıp bununla yeniden ilişki temin etmeye çabalamakta...
Sözün kısası; 'dini nikah' adı altında nikah olmaksızın birlikte yaşam ilişkisi daha hoş, daha uygun bir hale getirilemez.
Ancak birlikte yaşam uygunsuz bir yaşam biçimi de değildir.
Dini yeterlilikle izahı ve kabulü istenen yasal güvenceden yoksun birliktelikler aslen bizzati o kişilerin zihninde 'izahtan' yoksundur.
Dünyaya gelen çocukların taraflardan birinin 'nikah yoksunluğu'nu bahane ederek kimliksiz bırakılmasında müsebbib dünyaya getiren kadın değildir.
Hiçbir anne 'anne'lik sıfatından nikah yoksunluğunu bahane ederek bucak bucak kaçınmaz...
Birlikte yaşam bir tercihtir,,,
Tercihlerin getiri ve götürüleri bu iki kişi tarafından aynı külfet ve nimetle özümsenmelidir...
Re: Dini Nikah Sonucu Doğan Çocukların Hakları
Gazete haberinin bu kadar sansasyon yaratmasının sebebi herhalde kararın içinde "imam nikahı" kelimesinin geçmiş olması, günümüzde de "imam" lafının değer kazandıkça kazanmış olması.
Bu karar yeni uygulanmaya başlayan bir hukuk yahut yeni bir bakış açısı haberi değil. Öncelikle bunu bilmek gerekir.
Müdahil olmanın sonuçları nelerdir? Hukuk mahkemesinde maddi-manevi tazminat davası açabilmek için hak kaybına sebebiyet vermemektir.
Peki bu karar öncesinde Hukuk Mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat taleplerinde sağ kalan eş için hükmedilen yahut sağ kalan eş dışındaki kişiler için hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatının şartı RESMİ NİKAH mıdır?
Hayır.
Tazminat prensipleriyle ilgili ne kadar kitap varsa hepsi de bu taze karardan önce yazılmıştır ve orada nişanlıların dahi maddi-manevi tazminat davası açabileceği yazar. Birlikte yaşayanlar keza. Yeter ki kişinin ölümüyle maddi-manevi zararları doğmuş olsun. Gelecekte doğması muhtemel zararlar da buna dahil.
-----------------------------
Biriyle birlikte yaşamak utanılacak, sıkılacak, İmam Nikahı kılıfı içine sokulup meşruiyet sağlamaya yönelik çabalar gerektirecek bir durum değil. "İmam nikahlıyım" diyerek kişi hem kendi hem de toplumun vicdanını rahatlatmaya çalışmakta sadece.
İnsanların gün geçtikçe dini ritüellere daha fazla kaydığı bu ülkede ve haliyle bu bakış açısına sahip yargılayanlarda da artış olduğundan kişilerin "imam nikahlıyım" açıklamasını yapmaları gerekiyor belki de. (kendini, namusunu ve şerefini aklamak adına) Ama laik bir hukuk forumunda İmam Nikahından bahsederek üyelerin kişiye bakış açısını değiştirmeye, konumu için İmam Nikahı'ndan meşruiyet almaya çalışmak gereksiz.
Dediğim gibi, birlikte yaşamak ve tek bir kişiyle yaşamak utanılacak bir durum olmamalı. Aslında toplum da artık bunu hazmedebilmeli. Bir zamanlar sırtında cübbesi önünde kalın bir defteri olan ve bilmem hangi Belediye başkanının kendisine verdiği yetkiye dayanarak bize sorular sormuş birine "evet" dediğimiz için, yani dilimiz ve imzamız mecbur ettiğinden değil, duygularımız öyle buyurduğundan yaşadığımız birliktelik daha üst konuma geçebilmeli bence.
Birlikte yaşayanlara toplumun, en başta da hemcinslerimin bakış açısının farkındayım. Bu bakış açısının altında "kendilerinin bunu yapamaması ve yapamayacak olması" mı yatıyor diye hince bir düşünce beynimde dolanmıyor değil hani. :)
sonuçlarını göze aldıktan sonra...
-------------------------------
İmam nikahı, yahut Dini nikah deyince zihinsel bir yolculuğa çıkıyorum. Kur'an'ın erkeklere "ikişer, üçer, dörder alın" mealindeki ayeti geliyor aklıma ve hiç de iyi etmiyor gelmekle. Geldiği anda Arabistan çöllerine yahut Afganistan dağlarına, çok eşliliğin meşru olduğu, kadın haklarının esamesinin okunmadığı o yerlere yaptığım zihinsel yolculuğumda kapanma (başörtüsü) özgürlüğünü söke söke elde etmiş o kadınlara gıptayla bakıyorum. (!!!!)
---------------------------------
Daldan dala atlayıp, alakasız şeyler yazdım galiba... affola...