benimde bir sorum olucak size
Printable View
benimde bir sorum olucak size
SAYGI DEĞER BÜYÜKLERİM BEN SİZDEN BİLGİ ALMAK MAKSADI İLE RAHATSIZ EDİYORUM ASLINDA BÖYLE BİR SORUN İLE SİZ YÜCE ADALETİMİ MEŞGUL ETTİĞİM İÇİN ÖZÜR DİLERİM BENİM SORMAK İSTEDİĞİM KONU BENİM 24/07/2007 TARİHİNDE İCRA DAİRESİNDE MALBEYANI BULUNMAMAK İLE İLGİ BİR MAHKEMEM VAR FAKAT BEN ADALET TEN KAÇMAK YERİNE HER ZAMAN ADALETE GÜVENDİM VE GÜVENİYORUM BANA MAL BEYANI HAKKINDA BİLGİ GELMEDİ GELSEYDİ DE SİZİ RAHATSIZ ETMEZDİM BENİM SİZDEN ÖĞRENMEK İSTEDİĞİM BU MAHKEMEYE BEN MAL BEYANINDA BULUNMADIĞIM İÇİN ÇIKIYORUM BANA VERİLECEK CEZANIN HAKKINDA VE BU CEZA PARAYA ÇARPTIRILSA NE KADAR OLUR BUNU ÖĞRENMEK İSTİYORUM SAYGILARIMLA SİZ BÜYÜKLERİME ARZ EDERİM ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLERİM.lütfen bana yazınız:denk_35@hotmail.com
Sayın denkl
biziş rahatsız etmiyorsunuz, ayrıca biz adaleti de temsil etmiyoruz.
Ancak küçük harfle yazmanız gerekir. Forum kurallarına aykırı olduğu için sorunuz yanıtlanmaz.
Sayın hukuki net yöneticileri;
meşgul ediyor isem özür dilerim ama sıormak istedimi bir konu 04/07/2007 tarihinde benim icra dairesinde mal beyanında bulunmamak ile ilgili bir mahkemem var mal beyanında bulunmadım gerçektendende nedendir bilmiyorum unuttmuş olabilirim o zamanlar.fakat bu mahkemeye ben mal beyanında bulunmadığım için çıkıyorum bana verilecek ceza sanıorım 10 gün disiplin cezası olacak borcumda pek yüksek birşey değil aslında 3-4 taksitte ödeyebilirim bana verilecek bu cezayı engellemem yada para cezasına çevirebilmem mümkün değil mi bunnu öğrenmek istedim istiyorum sorumu yanılayacağınız için şimdiden çok teşekkür ediyorum
Borcunuzun tamamıyla kapanması ve bahse konu olan bu borcu kapattığınıza dair belgenin mahkemeye sunulması veya davacının şikayetinden vazgeçmesi gerekmektedir.
T.C. Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesi
Esas No: 2005/2460 Karar No: 2005/773 Tarihi: 16.02.2005
5237 sayılı Kanunun "Özel Kanunlarla İlişki" başlığını taşıyan 5. maddesinin "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır." hükmünü içerdiği, 50. maddenin 3. fıkrasında ise "Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemek koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlarından birine çevrilir." şeklinde bir düzenleme bulunduğu, her ne kadar İİK'nın 353/b maddesinde "Bu Kanun uyarınca hükmolunan cezalar tecil edilemez, hürriyeti bağlayıcı cezalar 647 sayılı CİHK'nın 4. maddesinde yazılı para cezasına ve tedbirlere çevrilemez, failleri hakkında TCK'nun 119. maddesi hükmü uygulanmaz." şeklinde bir düzenleme yer almakta ise de, yukarıda belirtilen 5237 sayılı Kanunun 5. ve 50. maddelerinin anlam ve sonuçları itibariyle sanığın lehine bulunduğu, keza 13.11.2004 gün ve 25642 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10. maddesinde "1 Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş olan mahkumiyet kararları hakkında bu Kanunun lehe olan hükümleri öncelikle dikkate alınarak, 04.04.1929 tarihli ve 1412 sayılı CMUK'un 402. maddesi uyarınca infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir." şeklindeki yasal düzenleme karşısında, infazın durdurulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın CMUK'un 343. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 01.02.2005 gün ve 5002 sayılı Yazılı Emirlerine atfen Yargıtay C. Başsavcılığının 08.02.2005 gün ve Y.E.2005/19355 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5237 sayılı Yasanın 5. ve 50. maddelerinin sanığın lehine bulunduğundan 5252 sayılı Yasanın 10. maddesi göz önünde tutularak 1412 sayılı CMUK'un 402. maddesi uyarınca 1 Nisan 2005 tarihine kadar cezanın infazının durdurulmasına karar verilmesi gerekir. Bu nedenle itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz bulunmaktadır.
7. CEZA DAİRESİ
E. 2004/6236
K. 2006/2431
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun "Bu Kanun uyarınca hükmolunan cezalar tecil edilemez,. hürriyeti bağlayıcı cezalar 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4. maddesinde yazılı para cezasına ve tedbirlere çevrilemez, failleri hakkında Türk Ceza Kanununun 119. maddesi hükmü uygulanamaz" hükmünü içeren 352/a maddesi hükümden sonra 4949 sayılı Kanunun 100. maddesi ile teselsül ettirilerek 352/b maddesi olarak değiştirilmiş, 5358 Sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 23. maddesi ile Kanunun 7. maddesi uyarınca, lehe olan yasanın belirlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.
11.5.2005 tarihli ve 5349 sayılı kanun gereği hafif hapis cezaları idari para cezasına dönüştürülmüştür.
Günlük asgari 20 YTL üzerinden hasaplanır.
Ben avukat değilim fakat neden bir avukat bu gerçeği bilmiyor veya yazmıyor şaşıyorum !
Hafif Hapis Cezaları artık tarih oldu.