Re: Seçime Üç Buçuk Kala...
Sayın macera siz de kanaltürkün yaptığını yapıyorsunuz o zaman,keşke chp tek başına gelse ya da dpyle iktidar kursa demişsiniz başka bir konuda,burda tam bir zıt tutum içindesiniz düşmanımın düşmanı dostumdur deyimini kullanarak,hem chp diyosunuz hem de kanaltürk chpye haksız oy kazandırıyo diyosunuz,ya da akpnin oylarını düşürüyor,dp büyük ihtimalle barajı geçemeyecek acaba oy vereceğeniz parti olarak geriye ne kaldı.Siz de chpnin oylarını düşürme gayretindesiniz ve oyunuzun nereye gittiği de gayet açık Ahmet çakarın bi deyimi var ya onu yapıyosunuz liderinizin her zaman yaptığı gibi.
Re: Seçime Üç Buçuk Kala...
Alıntı:
Ben "Kanalturk CHP'nin kanalı" demiş olsam bu savunmanızı anlayabilirdim.
Kanalturk CHP'nin kanalı olabilir, belli bir ideolojinin kanalı olabilir, bunda hiçbir sorun yok. Kendi görüşünden kişileri ekrana çıkarabilir. Buraya kadar herşey normal.
Sayın ma_cera,
İlk olarak, iletim size hitaben yazılmamıştır, bu tip iddialarda bulunanlara yöneliktir, bu nedenle lütfen üzerinize alınmayınız. (Alıntıyı sizin iletinizden kopyalamış olmam bu sonucu doğurdu sanırım, bunun için kusura bakmayınız.)
Bana göre tv kanalı bir partiye ait ya da bir ideolojiyi benimsemiş olsa dahi, sadece kendi görüşünden olanları ekrana çıkarması doğru bir tutum değildir. Karşıt görüşler ve görüştekiler hakkında (Lehte ya da aleyhte) haber, program yapıp da bunlara cevap hakkı tanımamak hakkaniyete aykırıdır.
Alıntı:
Ama Kanalturk'ün, Saadet Partilileri bir tarafsız yayın anlayışıyla çıkardığına inanacak kadar saf birileri var mıdır, bilemiyorum.
Demek ki ben safım. Kaldı ki, dediğiniz gibi taraflı yayın anlayışı ile çıkarılmış olsa bile bu durum tüm partililere kendilerini ispat etme, kendi tabanlarından farklı (CHP'nin kanalı olarak düşünürsek) kitlelere hitap etme, kendilerine yönelik eleştirilere aynı platformda cevap verme şansı tanındığı için bence takdir edilmesi gereken bir tutumdur.
Alıntı:
"düşmanımın düşmanı dostumdur" mantığı bana tutarsız geliyor, yanlış geliyor.
Aynı bugün Can Ataklı'nın yazısında "AKP %40 oy alsa da 276'yı bulamayabilir. CHP nasıl olsa barajı geçti. MHP-DP-GP'den hangisi size yakınsa oylarınızı ona verin. Meclise 4-5 parti sokarsak AKP %40'la bile iktidar olamaz." dediği gibi.
Ben partimi iktidar yapmak için oy veririm. Başkasının iktidarını engellemek için değil.
Herkes istediğini söyleyebilir, herkes de herhangi bir saikle istediği partiye oy verebilir. Sizin son söyleminiz de muhalefet partilerinin oylarını bölmeye dolayısıyla AKP'ye yarayacak nitelikte. Siz dilediğinizi söyleyin ama başkası söyleyince tutarsızlık olsun, etiğe aykırı olsun öyle mi?
Re: Seçime Üç Buçuk Kala...
Alıntı:
unbelievable rumuzlu üyeden alıntı
hem chp diyosunuz hem de kanaltürk chpye haksız oy kazandırıyo diyosunuz, ya da akpnin oylarını düşürüyor, dp büyük ihtimalle barajı geçemeyecek acaba oy vereceğeniz parti olarak geriye ne kaldı.Siz de chpnin oylarını düşürme gayretindesiniz ve oyunuzun nereye gittiği de gayet açık Ahmet çakarın bi deyimi var ya onu yapıyosunuz liderinizin her zaman yaptığı gibi.
Sayın unbelievable,
Ben hiçbir yerde Kanalturk CHP'ye haksız oy kazandırıyor iddiasında bulunmadım. Kanalturk'un AKP'nin oylarını düşürdüğünü de zannetmiyorum. AKP seçmeni ancak küfretmek için seyreder o kanalı. CHP keşke oy kazansa. CHP keşke iktidar olsa.
Anayasa mahkemesinin 367 kararını eleştirdim diye beni AKP'li yaptınız. Aynı DYP üyesi olduğunu açıklayan Av. Abbas Bilgili veya AKP ile alakası olmayan Av. Hanife Ebru Öztürk gibi.
Can Ataklı diğer partiler de barajı geçsin diye CHP'lileri kendine en yakın ikinci partiye oy vermeye davet ediyor. Ben bunu eleştiriyorum. CHP'liler CHP'ye vermeli diyorum. Siz de buradan yola çıkıp beni CHP'nin oylarını bölmekle suçluyorsunuz. Çok enteresan ki, Av. Dilek Kuzulu Yüksel ise asıl bunun AKP'ye yarayacağını söyleyerek beni eleştiriyor. Sayın Yüksel'in eleştirisi daha makul.
Merak ediyorsanız söyleyeyim, oyumu ya CHP'ye ya DP'ye vereceğim.
Deniz Baykal'a, Kanalturk'e, Mehmet Ağar'a ve Can Ataklı'ya rağmen.
İlkeli siyaset yapmak lazım. Demokrasi hepimize lazım. Bugün AKP'nin oy patlamasının iki sebebi vardır:
1. alternatifsizliği
2. çifte standartlardan dolayı mağduriyeti
Bugün CHP ve MHP halkın korkularına hitap ediyor. "Laiklik elden gidiyor." "Terör azıyor." söylemiyle oy toplamaya çalışıyor. Yanlış olan bu.
Sen ne vaad ediyorsun? Senin planın projen ne? Bunları ortaya koy ki halk sana oy versin.
AKP'nin iktidar olmasını istemiyorsak, başarısız olan muhalefeti eleştirmeli, onların kendine çeki düzen vermesini sağlamalıyız.
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Demek ki ben safım. Kaldı ki, dediğiniz gibi taraflı yayın anlayışı ile çıkarılmış olsa bile bu durum tüm partililere kendilerini ispat etme, kendi tabanlarından farklı (CHP'nin kanalı olarak düşünürsek) kitlelere hitap etme, kendilerine yönelik eleştirilere aynı platformda cevap verme şansı tanındığı için bence takdir edilmesi gereken bir tutumdur. Sizin son söyleminiz de muhalefet partilerinin oylarını bölmeye dolayısıyla AKP'ye yarayacak nitelikte. Siz dilediğinizi söyleyin ama başkası söyleyince tutarsızlık olsun, etiğe aykırı olsun öyle mi?
Saf olup olmadığınızı bilecek kadar zeki olduğunuzu düşünüyorum.
Elbette ki, cevap hakkı, kendini ifade hakkı vermek önemli.
Ama herhalde hiçbir kanalın yayınlamadığı Saadet Partisi kongresini de Kanalturk'ün yayınladığından haberiniz yok.
Benim söylemim, belki kısa vadede AKP'nin faydasına olacak. Ama uzun vadede Türkiye'nin ve ilkeli siyaset yapacak muhalefet partilerinin yararına olacak.
Ben diyorum ki, hangi parti siyasi görüşünüze en yakınsa ona oy verin.
CHP'ye oy verecekken gidip 3-4 yıl önce faşist dediğiniz MHP'ye oy vermeyin.
Partinizi siyasi görüşünüz açısından tutarlı olması için çalışın. Kendi kapınızın önünü süpürün ki, AKP en azından 22 temmuzdan sonraki seçimlerde oyların çoğunu süpürmesin.
AKP'yi büyüten Baykal'dır, muhalefetin basiretsizliğidir. Adam gibi bir iktidar alternatifi olsa AKP bir gün daha iktidarda kalamaz.
Bu seçim sonuçları belli. AKP ya 276'yı bulacak, ya da bağımsızlarla tamamlayacak. Meclise CHP+MHP'nin 276'yı bulması için toplam %44 oya
ihtiyacı var.
Bir sonraki seçimlere kadar en azından hatalardan ders alalım.
Re: Seçime Üç Buçuk Kala...
http://www.haberturk.com/images/yazar/3.gifAtılgan Bayar
HabertürkANNENİ SEV, BABANI SEV, EŞİNİ SEV... OY VER....09.07.2007 14:35 Bu yeni moda. Etrafımda çok duyuyorum:
'Oyumu CHP'ye mecburen vereceğim, yoksa Deniz Baykal'ı hiç sevmiyorum.'
'Deniz Baykal olmasa, CHP tek başına iktidar olur.'
Neden, diye sorduğum zaman, doyurucu hiçbir yanıt alamadığımı ifade etmek zorundayım.
Deniz Baykal antipatisi, büyük ölçüde muhalifleri tarafından beslenen kişisel bir mitoloji.
Ama ilginç olan, insanların oy verme motivasyonlarını etkileyen 'sevgi-nefret' ilişkisi.
Türk Grup Psikolojisi'nin temel unsurlarından biri siyasi liderlerle, tarihi şahsiyetlerle, teknik adamlarla 'sevgi-nefret' ilişkisi kurma hevesi.
'Deniz Baykal'ı hiç sevmiyorum,' diyenlerde, sanki onunla bir Mavi Yolculuk tatiline çıkacakmış, flört edecekmiş, hatta neredeyse evlenecekmiş gibi bir zihniyet yapısı tezahür ediyor.
Oysa, oy verme motivasyonunda kişisel sempati/antipati ilişkisinden daha çok fikriyat ve bu fikriyatın tatbikatı ön palanda olmamalı mı?
Örneğin, hasta olduğunuzda doktorunuzu mesleğindeki uzmanlık ve başarısına göre mi seçiyorsunuz, yoksa kişisel sempatinize göre mi?
Siyasi mekanizmanın sevgi/sempati üzerine çalışması eğer doğru olsaydı, alıp Cem Yılmaz'ı Merkez Bankası Başkanı yapmamız gerekmez miydi?
Ama biz Türkler böyleyiz işte...
'Deniz Baykal'ı sevmiyorum...'
Yahu senden sevgi bekleyen yok ki, akıl bekleyen var.
Deniz Baykal'ı sevmesi gereken; eşi, çocukları, torunları, dostları, arkadaşları...
Senin fikirlerini ve projelereni değerlendirmen gerekiyor... Diyen yok...
Bu zihniyet dizgesi kırılmadığı sürece de, Türkiye'de siyasetin 'televole' düzeyinden 'içerik' düzeyine sıçrayabilmesinin imkanı yok.
E, güzel kardeşim, sen Deniz Baykal'ı sevmiyorsun da...
AKP iktidarına karşı direnç alanının merkezini o inşa ediyor...
Bu direnç merkezini, dış kaynaklı, doğan görünümlü şahin misali sol maskeli truva atlarına karşı onun inisiyatifi koruyor.
Senin sevip sevmemen ne ifade ediyor?
Artık hisli dünyaların sol seçmeni, liderle veya kadroyla 'samimiyet buhranı'na girme arzusundan kurtulup siyasi değerlendirme yapmaya başlasa memleket hakkında hayırlı olmaz mı, ne dersiniz?
Ey duygusal sol seçmen...
Sen Deniz Baykal'ı sevme! Anneni sev, babanı sev, eşini sev...
Kimi sevip, kime oy vereceğini karıştırma artık.
Deniz Baykal'a oy ver.
Re: Seçime Üç Buçuk Kala...
Alıntı:
Ama herhalde hiçbir kanalın yayınlamadığı Saadet Partisi kongresini de Kanalturk'ün yayınladığından haberiniz yok.
Haberim var, hatta izledim. Ama ben bunu sizin gibi "Düşmanımın düşmanı dostumdur" mantığı olarak algılamıyorum. Kongrenin sadece kanaltürk tarafından yayınlanmış olması, kanaltürk'ün kötü niyeti midir, yoksa yayınlamayan diğer kanalların mı? Saadet Partisi'nin kongresi, yayınlanmaması gereken bir haber midir ki (Demokrasiden bahsediyorsak tüm partilerin, herkesin kendini ifade edebilme özgürlüğüne ve bu özgürlüğü kısıtlamayanlara da saygı duymalıyız.) yayınlamayan diğer kanallar normal karşılanırken, yayınlayan kanaltürk'e şüphe ile bakılmaktadır? Burada kanaltürk'ün avukatlığını yapıyormuş gibi bir pozisyona girmek istemiyorum ama yorumda bulunurken bazı gerçekleri de göz ardı etmemeliyiz diye düşünüyorum. kanaltürk Cumhuriyet Mitinglerini yayınladı, abartıldı dediler, Saadet Partisi Kongresi'ni yayınladı kötü niyetli dediler. İyi de bu kanal hiç mi haber yapmayacak, hiç mi program yapmayacak? İzlediğim hemen her programda canlı yayında bile iktidar partisine davette bulunmalarına rağmen, davete icabet edilmiyorsa bu da mı kanaltürk'ün kötü niyetidir? Davete icabet edenleri tabiri caiz ise yiyecek mi bu insanlar? Eğer gerçekten kanaltürk eleştirilerinde haksız ise, taraflı ise, aynı platformda cevap vermeleri, eleştirilere açıklık getirmeleri daha makul ve mantıklı değil midir? Buna cesaret edemeyip, kanal taraflı o yüzden çıkmıyoruz programa diyorlarsa gocundukları bir şey var diye düşünmekten alamıyorum kendimi.
Her neyse, konu kanaltürk değildi ama nerden nereye, siyaset böyle bir şey olsa gerek...:)
Alıntı:
AKP'yi büyüten Baykal'dır, muhalefetin basiretsizliğidir. Adam gibi bir iktidar alternatifi olsa AKP bir gün daha iktidarda kalamaz.
Bu söyleme anlam veremiyorum, neden iktidar eleştirilmiyor da hep muhalefet partileri, üstelik bunlardan sadece CHP günah keçisi ilan ediliyor? AKP'nin tek başına iktidar olmasında muhalefet partilerinin büyük etkisi olduğunu, AKP'nin büyük oranda tepki oylarıyla tek başına iktidara geldiğini, bu tepkinin de muhalefet partilerine olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki AKP, sadece CHP'nin oylarıyla mı geldi bu noktaya? Bence bu imkansız, AKP daha çok sağ görüşlü seçmenin tepki oylarını topladı, eski seçim sonuçlarına bakarsanız CHP'nin aldığı oy ortalamasının çok da değişmediğini fark edersiniz. Hal böyle iken, CHP'nin basiretsizliğinden bahsetmek ne kadar uygun olur? Bir de diğer muhalefet partilerinin almış olduğu oy oranlarına bakın, AKP'ye oyların hangi partilerden kaydığını anlayacaksınız. (Tarikatlerin, Kürt kökenli seçmen tabanının etkisini hatırlatmama dahi gerek yok sanırım.)
Şu noktada sizinle hemfikirim, AKP'nin karşısında maalesef ki dört dörtlük bir alternatif yok, her partinin ve parti liderlerinin eleştirilecek bir çok icraatini ve tutumunu sayabiliriz. Ancak şu da bir gerçek ki siyaset, hiçbir dönemde bu kadar kirlenmemiş, hiçbir dönemde bu kadar çirkin ve ucuz politika güdülmemiş, hiçbir dönemde milli ve vicdani değerler bu kadar istismar edilmemişti. Bunların da mı sorumlusu CHP ve Baykal ya da diğer muhalefet partileri?
Hırsızın hiç mi suçu yok?..
Alıntı:
Partinizi siyasi görüşünüz açısından tutarlı olması için çalışın. Kendi kapınızın önünü süpürün ki, AKP en azından 22 temmuzdan sonraki seçimlerde oyların çoğunu süpürmesin.
Gönül her zaman bundan yana, temiz ve ilkeli siyasetin gereği de budur zaten. Ancak şunu da unutmamalıyız, biz kendi kapımızın önünü süpürmekle meşgulken, hırsız evimize arka kapıdan yeniden girebilir... Kim bilir belki de hırsızın yaratmaya çalıştığı zemin de budur...
Alıntı:
Bir sonraki seçimlere kadar en azından hatalardan ders alalım.
Hepimizin temennisi bu.
Saygılarımla.
Re: Seçime Üç Buçuk Kala...
Alıntı:
AKP'yi büyüten Baykal'dır, muhalefetin basiretsizliğidir. Adam gibi bir iktidar alternatifi olsa AKP bir gün daha iktidarda kalamaz.
İşte bunu hiç anlayamıyorum. CHP'li olmadığım halde bu haksız,mesnetsiz ve artık kasıtlı olduğunu düşünmeye başladığım söylemin bizzat CHP'liler veya sol seçmenler tarafından sürekli gündeme getirilmesi çok anlamsız. Bundan rahatsızlık duyuluyorsa Partinin içine girilir fert olarak ne yapılabilecekse yapılır. Ama Partiye hiç bir katkı olmaksızın durmadan bu kabil söylemlerle bir liderin yıpratılmaya çalışılmasının çok da samimi ve dürüst bir eylem olmadığını düşünüyorum. Baykal'ı hizipçilikle suçlayabilirsiniz, yukarıda Atılgan Bayar'ın yazdığı gibi onu sevmeyebilirsiniz ama onu sevmemek aynı zamanda CHP'den vazgeçmek demekse bu çok kötü bir dezenformasyondur.
AKP' yi büyütenin CHP ve Baykal olduğunu hangi somut eylem ve söylemlere dayanarak söyleyebilirsiniz? AKP iktidarından önce iktidarda DSP-MHP-ANAP iktidarı yok muydu? O halde nasıl oluyor da AKP'yi büyüten Baykal olabiliyor?
Eğer bugünden söz ediyorsanız AKP' nin büyümediğini aksine seçimlerde hüsrana uğrayacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Eğer iktidar partisi bir sonraki seçimde milletvekili sayısında azalma yaşarsa ki yaşayacağı muhakkak, Baykal'ın AKP' yi büyüttüğü söylenebilir mi? Bu insaf ve vicdan ölçüleriyle hiç bağdaşmayacak bir ifadedir.
Alıntı:
Bugün CHP ve MHP halkın korkularına hitap ediyor. "Laiklik elden gidiyor." "Terör azıyor." söylemiyle oy toplamaya çalışıyor.
Ne yazık ki bu söylem de 2. cumhuriyetçiler ve takunyalılar grubunun söylemi olmasına rağmen yine bazı sol seçmenler tarafından da dile getiriliyor. Bu bir korku mudur? Evet, bu benim için bir korkudur. Cumhuriyet rejimini önce demokrasi ( ama kendilerine göre demokrasi) söylemleriyle sulandırıp ardından da onu yok etmeye azmetmiş bir güruh ( ki bu güruh birbirlerine çok zıt dünya görüşü ve amaçları olmasına rağmen bu noktada birleşebilmekte ve birlikte hareket edebilmektedirler) karşısında korku duymamak mümkün müdür? Bunu söylemek nasıl oluyor da oy avcılığı oluyor? Eğer vurulacaksa adalet üzre hem nalına hem mıhına vurulmalı, en azından CHP de MHP de siyasi hayatlarının hiç bir döneminde yoksullaştırdığı halkın yoksulluğunu sömürerek seçim öncesi Temmuz sıcağında kömür, bulgur,pirinç dağıtmamış, insanların oylarını paraya tahvil etmemişlerdir. BU noktada rahmetli AZİZ NESİN ustayı hasretle yadetmek gerekir. Bu iki parti de hiç bir zaman bölücü teröre bu denli seviyesiz bir biçimde yaklaşmamışlardır.
RTE'nin değiştiğine inanan yurdum insanı nedense bir türlü MHP'nin de değişmiş olacağını kabullenememektedir. Onlara göre bu parti hala faşisttir. Oysa bunun böyle olmadığı çok açık olmasına, biraz araştırma ve kafa yormayla bu değişimi farketmek mümkün olmasına rağmen hala bu fikri sabit devam etmektedir. En azından Yaşar Okuyan gibi bir şahsiyetin partisini kapatıp CHP'ye katılması, İstemihan Talay'ın MHP adayı olması bu değişimi görmemek demektir. Sorun ulusal onurun yeniden tesisidir. Bunu ise MHP ve CHP koalisyonundan başka bir alternatifin yapabileceğine şahsen inanmıyorum. Hele fetoşun DP adayı Nevval Sevindi'yi,Sivas'ta Muhsin Yazıcıoğlu'nu ama genelde AKP' yi destekleyeceğinin açıklandığı bu günde, başka bir alternatifin olmadığını düşünüyorum, başını Hasan Cemal,İsmet Berkan ve Ertuğrul Özkök'ün çektiği sefalete rağmen.:kızgın:
Re: Seçime Üç buçuk Kala...
Dünyanın gözü bizim seçimde
Türkiye'nin kaderini çizecek yarınki seçimi dünya dikkatle izliyor. İşte dış basında çıkan son yorumlar:
Newsweek:
DAHA ÖZGÜR VE AVRUPALI
Türkiye daha çok veya az Avrupalı ve özgür olmayı seçecek. Seçim Müslüman ülkeler için de önemli.
Independent:
EN YÜKSEK SEÇİM BARAJI
Dünyada en yüksek baraj Türkiye'de olduğu için bağımsızların sayısı yüksek. Aşırı milliyetçiler de var.
El Pais: EKONOMİ İYİ DİYE AKP FAVORİ
Ilımlı İslamcılar, ekonominin iyi gitmesi sayesinde favori. Aşırı sağ ve milliyetçiler bunu tehdit ediyor.
Christian Science Monitor:
BURJUVANIN AKLI AKP'DE
Burjuvanın aklı AKP, kalbi CHP'de. AKP'nin ekonomik başarısı ile gizli İslamcı gündeminin korkusu tartılacak.
Sabah