-
Merhabalar;
Zinanın suç sayılması bana göre ortaçağın karanlık yıllarında kalması gereken bir olgu olmalı. Nasıl bu gün hukuk sistemimiz kısasa kısası, kölelik sistemini vb. uygulamaları bir kenara bıraktıysa zinayıda bir kenara bırakmalıdır.
Zaten zinanın neden suç sayıldığını bir türlü anlayamıyorum. Bu suçla korunmaya çalışılan hukuki yarar ne? Aile düzeni mi? Eğer aile düzeni ise zaten zina boşanma sebeplerinin başında geliyor. Bu niye yetmiyor? Bunun haricinde özgür iradeli ve iradesi hukukça tanınan kişilerin kendi istemleri sonucu yaptıkları cinsel eylemi hangi evrensel hukuk mantığına dayanarak suç sayacaz?
Lütfen arkadaşlar biraz daha rasyonel düşünelim. Bu konunun erkeklikve bayanlıkla alakası yok.
Bir arkadaşımız kocası zina yapmış bayanın mali durumu ve ya eğitim durumu kötü diye boşanamayacağını dolayısıyla fiilin suç olmaktan çıkarılmasını hatalı bulduğunu yazmış. Sayın av_s_engin boşamak mı yoksa ailenin reisini(!) cezalandırmak mı o üç çocuk ve parasız eğitimsiz eş için daha hayırlı olacaktır?
Arkadaşlar konuyu nasıl kadın erkek ezilmesine çektiğinizi bir türlü anlayamadım. Konumuz erkeğin veya kadının zinası değil ki!!
Hepinize saygılarımı sunuyorum
Gökçe Erünsal
-
Konuya en güzel cevabı Alisinkay vermiş. Bu konuya hukuki yaptırımlar yolu ile çözüm bulunmasını beklemektense sorumluluğu baştan alıp doğru kişiyi seçmek en mantıklısı. Zaten konu da lastik gibi her yöne çekilebilecek türden. Toplumsal ahlak çöküntüsü devam ettiği sürece konuyu namus-eşitlik edebiyatları yaparak tartışmanın anlamı yok. Ayrıca cezai müeyyide ile aile kurumunu ayakta tutabileceksek eşini aldatan tarafı ipe gönderelim daha etkili olur bence. Gerçi aldatacak taraf ipe gideceğini de bilse aldatır. Yasal yaptırımlarla insanların hayat bağlarınıkesemezsiniz.
-
Fikrimce evlilik bir sözleşmedir. Sadece bu nedenle bile ceza hukununun konusu olamaz, zina suç sayılması ahlak kurallarının hukukda yer almış biçimi hepimizin bildiği gibi. Toplumlar sürekli bir değişim içindedir. Bİrbirini seven yada sadece birbirleriyle olmak isteyen insanları suçlamak, eylemlerini suç saymak İlişkinin tarafları açısından hariç) bana anlamsız ve garip geliyor. (Burda korunanan nedir.) Eğer toplum sağlığı ise sürekli gelişen, değerleri değişen bir toplumda korunan değerde değişecektir. Ailenin korunması hususu ise dışarıdan gelen tehlikeler için evet de. içerdeki tehlike başka bir şeydir. Ve bu ceza hukukuyla düzenlemez. Korunan çocuklar ise eğer, zaten korunuyor. Zinada yakalan bir eşin ailesinin toplum karşısındaki durumu elbette üzücü, ama eylemi yakalanılması gereken bir durum olarak, bir suç olarak değerlendirilmezse ortada yakalama diye bir şeyde olmaz.
Aslında bazen hukukda toplumsal gelişmeye faydası olabilir. Belki sadece bu yüzden cinayetler kısmen engellenebilir.
Düşüncelerimi bir düzen içinde sunamadığım için özür
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır.
-
Zina şu nedenle suç olmalı sevgili ırmak aldatılan taraf için çok ağır bir psikolojik sorun doğurduğunu kabul etmeliyiz.Bunu önemsemeyen kişiler ise zaten herhangi bir psikolojik probleme girmez ve boşanma nedeni de zina affedildiğinde tekrar zina nedeni ile boşanma davası açılamıyor yani zina yapmak isteyen aldatmak ve aldatılmak isteyenler ve bunun normal olduğunu kabul edip evlenenler için zaten bir sorun yok ama bunu normal kabul etmeyenler ise psikolojik bunalımlara giriyor ve tüm hayatı altüst oluyor bunu biliyorum çünkü yaşadım hukuk toplumu geliştirir konusuna gelirsek bir tartışmaya girmemiz lazım hukuk toplum için midir toplum hukuk için mi? birçok hukuk kuralı toplumda benimsenmediği için önemini yitirmiştir.Mesela şapka kanunu daha çok etik bir konuda yorum yapmak oldukça zor ama ben aldatmayı müessir fiille eşdeğer tutuyorum çünkü yaralanan bir manevi yön var
Yapamam deme yapan senden iyi değildir
-
Sayın yetkililer ;
İlk ileti neredeki ? Benim yazım boşta kalmış, kendi kendime konuşmuşum gibi olmuş..
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
Şu ana kadar yazılanları okudum ;
Değerli üye alisinkay doğru tespitte bulunmuş ben bu formu açan olarak zinanın çok ciddi bir suç olduğunu hemde çok adi bir suç olduğunu düşünüyorum.
Fikir bildiren arkadaşlarımız ;
Denizz_71 'İki kişi birbirini severek ve isteyerek birlikte oluyorsa bunun adı neden zina olsunki.İki seven yüreğin aşkla birleşmesini zina olarak kabullenemiyorum ' demiş , sayın Irmak ta '
Bİrbirini seven yada sadece birbirleriyle olmak isteyen insanları suçlamak, eylemlerini suç saymak İlişkinin tarafları açısından hariç) bana anlamsız ve garip geliyor. (Burda korunanan nedir.) ' demiş. Diğer arkadaşlarımızda buna uymuşlar..
Zina zaten iki kişinin ilişkisinden doğan bir suç değildir. Zina 3. kişinin şikayetinden dolayı oluşan bir olgudur. Yetişkin ve hukuki yeterlilik ve sorumluluk yüklenebilecek iki bekar insanın ilişkisi asla zina değildir. ( Böyle bir cümle kurma nedenim kişi 18 ini geçse bile zeka ve akıl yönünden yeterli değilse vasi gerekiyorsa hukuki sonuçlar farklı olacağı içindir. )
Bundan dolayı Zina da zarar gören evlilik akdinin tamamlamış olan eşlerden birisinin ALDATILMASIDIR. Sorun iki seven kişinin birlikte olması değil üçüncü bir kişinin aldatılmasıdır. Bu aldatılan kişinin aslında ruhuna tecavüz edilmiş , duygularıyla oynanmış, her nedense toplumda utanılacak bir duruma düşmüş, tertemiz ruhu lekelenmiş, bir bakıma ruhu öldürülmüştür. Zina bundan dolayı ciddi bir suç olmalıdır.
Erkek/Kadın evlenene kadar seviyorduda evlendikten sonra mı başkasını sevmeye başladı? sorusunun yanıtı evet ise burada ki çözüm boşanma olacaktır. Ancak kişiler yasal olarak ayrıldıktan sonra başkası ile birlikte olabilirler ( Hatta Türkiye' de bazı erkekler boşandıktan sonra bile eski karısının başkasıyla yaşamasına razı olmamakta sorun çıkarmaktadır. )
Sayın av_S_engin in değerli tespitlerine katılmamak mümkün değildir. Namus niçin sadece kadının omzundadır ki? Namus cinayetlerinde (hatta çoğu töre cinayetinde ) baş sorumlu kadındır. Hatta öylesineki 4-5 insanlıktan nasibini alamamış hayvan desek hayvana hakaret olacak kişinin tecavüzüne dahi uğrasa sorumlu kadın olmaktadır. ( Saate bile bakmaksızın ' o saatte dışarda ne arıyordu?''kapıyı neden açtı ' ' aslında kadın istemese erkek yapamaz'v.s v.s) Hatta neredeyse Tecavüze uğradı diye ceza alacak konuma düşürülmektedir kadın. ( Törelerde ise ölümle cezası infaz edilmektedir zaten. hatta ne yazıkki polis korurken.. ) Aslında ise namusun asıl sorumlusu vurup kırıp dökmeden önce erkeklerin omuzlarındadır..
Zinanın ciddi bir ceza olmasının gerekçesi bu suçun işlenmesinin önlenmesidir. Kişi başkasıyla olacaka gider boşanır. Sonra ne hali varsa görür. Çünkü kanun koyucu ' eğer eşini aldatırsan seni 15 sene içeri atarım derse ve bunu uygularsa ' kişiler ya anlaşmalı boşanır yada toplumsal çöküntüye yer vermekten kaçınır. Hatta ve hatta evlenirken taraflar iki kere düşünür. Aslında mantıklı düşünülüğrse cezaların amacının uygulanmak değil caydırmak olduğu görülmektedir.
genelevler ise arkadaşımızın yazdığı anlamda zina değildir. O bir ironik durumdur. Aklıbaşında hiç bir evli erkek o tip yerlere zaten gitmemelidir. Zaten dikkat edilirse o tip yerlerde ki amaç para karşılığı kısa süreli ilişkidir. ne duygusallık ne birşey sadece daha sonra getirebileceği hastalıktır o, Metres hayatı yaşayan birisi bunu arkadaşlarına söylerken oraya gittiğini asla söyleyemez çünkü yadırganır..
Av. Elmas hanımefendi nin beklentisine katılmakla birlikte kendisinin hiç bir çözüm önerisinin olmamasını garipsedim :)) Neticede tüm avukatlar kendisinin meslektaşı ve hepsi aynını düşünürse çözüm önerisini kim yapacak onu anlayabilmiş değilim.
Bizim ülkemizdeki kadınların hali hazırda ekonomik özgürlüklerini tam kazanamadıkları ve gerek ailevi gerek cinsel olarak çok baskıda kaldıklarından dolayı aile kurumunda korunan taraf olmuştur. Bunun çözümü eğitimli özgüveni olan kendi ekonomik koşulu olan bir kadınlar grubunun çoğalmasıdır. Ama bunun mahkemeye yansıması çok değişik olmaktadır ki bu ayrı bir form konusudur. Ülkemizdeki kadınlar boşandıktan sonra her yönüyle ezilmemek için boşanmayı zorlaştırmaktadır, ancak anlattığım tip kadınlar ise boşanma olayı ortaya çıktığında çok kolay ''byeee' diyebilmektedir. Yani özetle kadınlar ezilmemek için uğraşmaktadır..
Sayın bayındır herzamanki gibi ince uslubu ile katılım sağlamak amacıyla ironik bir yazı yazmış ve çok latif kaçmış..
Zina ve sonuçlarında bir de çocukların durumu varki o ise tam bir trajedi oluyor. Anne baba ayrılığı veya şiddetli geçimsizliği çocukta psikolojik ciddi sorunlar yaratıyor buda zamanla tüm topluma yansıyor ki buda farklı bir form konusudur...
Özetle neticeden Zina nın suç sayılması ve cezasının çok ciddi şekilde ağır olması gerektiğini düşünüyorum UNUTMAYINIZKİ CEZA NIN ASIL AMACI AKLIMIZI BAŞIMIZA TOPLATMAK VE CAYDIRMAKTIR...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
EEEEE Güzel kardeşim bizde biliyoruz 3. kişinin şikayetinden zina oluştuğunu
Bizde biliyoruz evlilik sözleşmesiyle bağdaşmadığını Ama unutmayalım ki yüreğine söz dinletemezsin İster evli ol , ister çocuğun olsun Aşk bu Aşk anlaşılan başınaıza hiç gelmemiş o yüzden bu kadar rahat en ağır cezayı veriyorsunuz böyle ince bir konuya.Ama olsun verin sorun değil cezalar asla aşkı yıpratamaz ve de durduramaz Siz kendinizi kandırır durursunuz....
Cezanın asıl amacı aklımızı başımıza toplatmak ve caydırmaktır demişsiniz...
Valla ne yalan söyleyeyim çocukluğumdan beri cezalardan pek hoşnut kalmamışımdır,,,,Yani anlamsız cezalardan Bence hukuk toplum düzenini korur Ceza makinası değildir....Ayrıca sevmenin cezası varsa inanın seven her insan bunu bile bile bu işe girer kalbe yasak yoktur isteseniz de istemesenizde olacak olan er ya da geç olur...
Konuşmalarınızı gelişi güzel okudum satır satır değil ama ne kanun koyarlarsa koysunlar bu sizin tabirinizle çöküşü önleyemezlerrrr...
Tecavüz başka zina başka bencede tecavüz en ağır cezayı almalı Ama düşünün ya adam veya kadın farketmez evli çiftlerden biri evliyken birine aşık olamazmı İnanın benim eşim yapsa saygıyla karşılarım Çünkü benim aşka saygım sonsuzdur ve Evet boşanırımmmm Fakat asla bastırıpta ceza alması taraftarı olmam.....sadece yollarımız ayrılır sexüel anlamda o kadar
Umarım Commodore1tr sizin başınıza yazdıklarınızı çürütecek böyle olaylar gelmezzzzzzz....Sen 2 saatte konuşsan günlercede bazı gerçekleri değiştiremezsinnnnn...Hayatta insanın başına herşey gelebilir, Gizli ilşkilerde bunlardan biri Bu belki tasvip değil ama yargı da değil...Yaşamları zedelemediği sürece mutlu olan insanların ve aşkın sevginin yanındayımmmm Cezayı tekrar koysalar bile kimsenin umru duymaz emin olun...Ya ben çok kısır düşünüyorum ya da siz Ya da konuya ikimizin bakış açısı birbirinden çok farklı ...Farklı yönlerinden konuyu ele alıyoruz sanırım Ama ben yinede size sinirlenmiyorum sadece aynı görüşü paylaşmıyorum o kadar
Tüm düşüncelerimi bu forum sayfasında dile getiremesemde.....
İYİ GECELER ARKADAŞLARRRR...
-
Sayın commodore1tr anne baba ayrılığı ve şiddetli geçimsizlik her çocuğun başına gelebilir ama anne veya babası zina suçundan hapis yatmış bir çocuk hayatının geri kalanını nasıl geçirir sizce?
-
Ben yazıma başlarken, zina benim vicdanımda suçtur. yasa ne ders desin demiştim. Yasanın düzenlemesinin hiç bir önemi yok ister cezalandırsın, ister serbest bıraksın. İnsan kendi vicdanıyla baş başa kalmalı.
sayın deniz ve sayın alişankay doğru tesbitte bulunmuşlar ama eksik olan şu ki, yüreğine söz dinletemeyen insan, önce bağımlı olduğu aile kurumunu bitirmali. Hukuken olmasa bile fiilen bitirmeli. Hem başka biriyle yataacaksın, hem de akşam gelip" nasılsın karıcığım (ya da kocacığım) bu gün seni özledim" diye rol yapacaksın. Erkek ya da kadın ayrımı yapmıyorum. Başkasını kandırmanın bile suç olduğu bir hukuk düzeninde, hayatı paylaşmaya söz verdiğin bir insanı kandıramazsın.
Fiilen bitmiş evliliklerde, insanların zina cezası nedeniyel, tehdit edilmesi de mantıksız. BU konuda xewer de doğru düşünüyor.
Sanırım en mantıklı yorum Comodorun son yorumu.
Çok kaba kaçacak ama eşini aldan arkadaşlar, Bu işin Y....ğı da var böreği de var. Hep börek istemeyin
-
sayın forum üyeleri; şu an en yeni üyeniz sıfatıyla birşeyler yazma ihtiyacı duydum, ilk kez bir foruma ileti göndermekteyim, yönetici arkadaşlar hatam varsa düzeltsinler, geri kalanı affetsin..
buraya google da birşeyler ararken düştüm, konu enteresan geldi, takıldım, memleketimde böyle ortamların varlığı içimi açtı, konuyu açan yönetici kardeşim ( abimse abim) niyetini ayan beyan ortama dökmüşken gelen cevaplar karşısında paniklemeden durabilmiş..bravo..
dilek kardeşe candan alkış...aslında deniz de farklı tonlarda aynı notaları çalmakta..ona da bravo..
ben hayatını yazmakta olan bir abiniz, kardeşiniz, arkadaşınızım. konu dikkatimi çekmeyecek gibi değildi, çünkü:şimdi gülebildiğim hatırladığımda, ama yaşarken nerdeyse kalbimi durduracak birkaç olay yaşadım ZİNA konusunda..bunları kitabımda anlatıyorum uzun uzun, ama burada kısaca birkaç şey söylemek istiyorum.
buraya düşen ben gibi acemilerin ilk tepkisi bence bu oluyordur. HERKES HAKLI. avukat avukat gibi, hakim hakim gibi, kadın kadın gibi, erkek erkek gibi düşünmekte...İNSANLIK nerde? ben boşanma davası açayım, hakim boşamasın (istatistik ne der bilmiyorum ama çoğunluğun süründüğü aşikar).
şimdi ben ne yapmalıyım..HAK.im.LIDIR mı demeliyim, o dört duvar arasında o mu benle birlikte yaşadı?şunu sordum hakimime(kulakları çınlasın) birlikte yaşamak zorunda mıyım bundan böyle? hayır dedi hakimim..de bakalım sayın yöneticim, alibaba ne yapsın? eh bir de yıllar içinde birkaç kriz kalbi yokladı polisleri görünce kapıda...hoş hepsi de yanlış alarmmış ya:))
neymiş zina....kılıç...tepene ne vakit düşeceğini bilemediğin bir kaya..birşeyi atlıyorsunuz beyler, sayın avukat ve hakimlerim...dedim az önce, istatistik bende yok, ama yaşadıklarımı bir istatistik kabul edersem, zina davasını kimler açar? erkek açar mı, kendini bilen, çocuğunun anasına kendi dilekçesiyle o***** damgası vurdurabilecek kaç babayiğit gördünüz o meydanlarda? ama kadın düşünüyor mu bunu, erkekten ne de olsa çok cılk değilse o***** olmaz..o zaman.vur....
yer kalmadı, ama yazacak çok şey var bu konuda..neyse..sonuç olarak sayın üyeler ( mahkeme gibi oldu demi..):):
zina ile uğraşacağınıza, millet nikahlı karılarının üzerine döverk mi, severek mi, hiç anlamış değilim bu yaşıma kadar, babalar gibi imam nikahlılarını getirmekte ve çoğu zaten asgari ücrete talim ettiğinden gül gibi aynı odalarda gruplar olarak yaşamakta...ama zavallı 3. kişi yiyeceği dayaktan mıdır, ölüm korkusu mudur, katlanmakta ve de biz çoook mutluyuz demekte, kimbilir belki de çok mutlu olanları da vardır, bunlarla uğraşın. baba, abi, yeğenlerin tacizleriyle intihar edenleri, edemeyip hamile kaldıklarında yine tacizcileri tarafından töreselleştirilenlerle uğraşın bence..
saygılarımla
çok yaşayan değil çok gezen, gezerken boş durmayan bilir.