bir arkadaşım boşanıyor ve benim adımı şahit olarak yazdırmış. Kocasının ona kötü davrandığını dövdüğü gibi şeyler söylememi istiyor. Artık adım yazıldığı için mecbur olduğumu söylüyor. Böyle birşey yapmak istemiyorum ne yapmalıyım?
Printable View
bir arkadaşım boşanıyor ve benim adımı şahit olarak yazdırmış. Kocasının ona kötü davrandığını dövdüğü gibi şeyler söylememi istiyor. Artık adım yazıldığı için mecbur olduğumu söylüyor. Böyle birşey yapmak istemiyorum ne yapmalıyım?
Hayır catısmıyorum çünkü: Hakim bu olayı şöyle yorumlayacaktır 'anlaşıldı bunların bir araya gelme ihtimalleri kalmamış. Baksana adam yeni bir yaşam kurmuş bile' Ne dersiniz? Ama bunu yaptı diye adamıda cezalandıramaz. (Maddi, manevi tazminata bu nedenle hükmedemez) Sadece artık evlilik yaşamının kesinlikle süremeyeceğini sayın hakime ıspat etmiş olursunuz. Bu kadar. Ben demiyorumki 'evlilik yükümlülüğü devam etmiyor'. Aksine devam ediyor ve taraflardan biri kesinlikle bu yükümlülüklerle yaşamını sürdürmeyeceğini en açık şekilde ıspat etmiş oluyor. Adam davacı ne yani evliliğe mahkum mu edilecek. Ayrıca malesef hukukçularımızın anlamadığı ve haala kendileriyle bağdaştıramadığı diğer bir unsur da AB ve Birleşmiş Milletler anlaşmaları. Bunlara ülke olarak imza attık. Ama haala insan haklarına aykırı olarak DEVLET adına evilik müesseseini zorla yürüttürme hakkını kendinde gören bir medeni kanunumuz var. Nasıl olcaksa? Biraz parası olan bizim kanunlarımızı bu uluslar arası mercilere taşısa bakın medeni kanunumuzun 'BEN BU İNSANLA YAŞAMAYI REDDEDİYORUM' diyeni, 'adeta cezalandıran' maddeleri yaşayabiliyor mu? Bu herşeyden önce insan haklarına aykırı. Ne demek BU İNSANLA ZORLA YAŞAMAYA MAHKUM ETTİM. Bu hak kimsede olamaz olmamalı. Hukuk bu evlilik sonlanırken tarafların birbirlerine maddi, manevi ne gibi hakları geçmiş doğru saptasın ve ortak çocuklar için doğru planlama yapsın yeter. Reşit insanların birbirine mahkumiyeti niye anlamış değilim. ARTIK SEVGİ VE SAYGIM KALMADI cümlesi kimin neyine yetmez anlamam. Seviyor ve sayıyorum bu nedenle evleneceğim derken itiraz eden yok. Hukuk durun bakalım, örf, adet, gelenek, kültürel yapı, siyasi, ahlaki, dini görüşleriniz uyuşuyorsa evlenebilirsiniz bir araştıralım sonra onay veririz veya vermeyiz demiyor ama iş boşanmaya gelince bu uyuşmazlıkları delice ıspat etmemiz isteniyor. Bu ıspatlar yapılmaya çalışılırkende İNSANLIĞINI YİTİRENLER dahi oluyor. Buna gerekl var mı? Bitmişi daha da berbat düzeye medeni kanunumuzun böylesine saçma koruyuculuğu indirmiyor mu sizce? (İçimi de döktüm sanırım kusurma bakmayın :) )
Sayın beraber_2001,
Elinizde bu kadar delil varsa o zaman zaten eşinizin iddialarını çürütmüş olacaksınız. İstenen nafaka miktarı bence yüksek. Özellikle çocuğunuz özel okula gitmiyorsa aylık 750 YTL çok yüksek bir miktar. Aylık kazancınızı bilemiyorum ama yinede bence mahkeme çocuk için bu kadar nafakaya hükmetmeyebilir. Ailenizden özellikle babanızı olaylar konusunda şahit olarak gösterebilirsiniz. Davanızın reddedileceğini sanmıyorum. Eve gelmediğini, gelmeye yanaşmadığını ispatlayabilirseniz sizin için sorun kalmayacağı kanaatindeyim.
Ne yazıkki insanlar evlenirken kendi gerçek kişiliklerini gizledikleri için evliliklerde de bu şekilde istenilmeyen olaylar ve kişilik çatışmaları yaşanıyor.
Tahminimce bir avukatınız vardır. Onun talimatları doğrultusunda hareket ederseniz sorun çıkmayacağı kanaatindeyim.
Sn.Av.Ebru Hn...
İlginiz ve cevaplariniz icin cok tesekkur ederim..
Dedigim gibi bir bosanma surecine girdim ve bu surec sanırımki benim icin bayagı bir uzun olacak.
Benim tek hatam esim evimden ayrildiktan sonra eve don cagrısı yapmamiş olmamdır.Bunu yapmis olsaydim belkide boşanma yolunda bayağı bir şanslı olacaktım.
Bunu yapmak istemedim cünkü her seye ragmen , cocugumuz icin tekrar bir araya gelme sansimiz olduguna inanıyordum..Vede bunun icin cok ugrastim.
Ama malesef bu noktaya kadar geldim.
Simdi esimle birbirimizi kırmadan,incitmeden bu isi sonlandırmak.ikimiz vede daha onemlisi cocuğumuz bu olaylardan en az hasarla atlatabilmsi icin olayı fazla basitlestirmeden ,medeni bir sekilde bitirmek istiyorum.Fakat ben böyle düsündükçe esim tam tersini yapıyor.
Sebebini anlamak istiyorum ama Anlayamıyorum.Simdi cocugumu bana göstermiyor onu bana karsı kullanıyor.Telefonlarımı açmıyor acsada suratıma kapatıyor.Yasal yollardan nasıl göreceksen oyle gel onun haricinde yuzunu göremezsin diyor.Bunlar beni üzüyor.Kızım daha 7 yasinda ama 3.5 yıldır devamlı aradim yanına gittim o yüzden kim olursa olsun bana karsı soylenenlere kulak asmıyor ve bana hissettirmiyor.Aramız cok iyi.Ama son 3 aydır goremiyorum.
En son 3 ay once gittigimde cuma oglen okulundan aldim aksam eve gonderdim.Ertesi gun esim gondermedi (bilmiyorum bunlar dava icin kullanılabilir mi? )
Özel bir şirkette çalışıyorum maasim yaklasik 3000 tl.Kendisine anlaşmalı boşanırsak 1000 tl vermeyi önerdiğimde 1500 isterim demişti.İstiyor ama hem suclu hem güclü hesabı isteklerinin ardı arkası gelmiyor.
Simdi kızımında mahkemede dinletilmesini talep etmis sanırım velayet icin.Kızımın yası 7 .ilkokul 2 ye gidiyor.Annesi kızıma iyi bakıyor ondan sühpem yok.Boyle oldugunu bildigim icin simdiye kadar beraber kalmaları konusunda hic bir problem cıkarmadım.Su anda da buyuk ihtimalle kızımın annesine verilecegini dusunuyorum.Avukatım eger kızımın velayetini annesine vermeyi kabul edersem kızımın mahkemeye gelmesine gerek kalmaz boylece cok fazla etkilenmez dedi.Ama kızımı cok seviyorum benim velayetini alabilme sansım çok kücük bile olsa onu kullanacagım.Bir de ilerde kızım baba boşandıgın zaman beni istemedin bile derse ne cevap veririm.
Esimin acisindan düsünüyorum.Belkide kadın psikolojisi bana eziyet cektirmek beni yıpratmak istiyor.Benim hemen kendimden genc bir sevgili bulup evlenebilecegimi kendi hayatının ise bittigini falan filan soyluyor.Belki bosanma davasını cocugum icin hic acmayacagımı dusundu belkide 3.5 yıl sonunda tekrar yeniden baslarız dedi.Ama bu zamanın sonunda biten duygular cocuk icin bile olsa geri gelmiyor.Su anda bende sadece saygı kaldı.Onuda cocugum için omrumun sonuna kadar korumak zorundayım vede koruyorum.
Kusura bakmayın.Herhalde biraz fazla yazdım.Ne yapalım bunları yasamak zorundaymısız yaşıyoruz da.Ama yinede sabırlı olabilmek ve saygıyı kaybetmemek benim yapabilecegim tek şey.Tekrar tesekkurler...
Konu çok uzamış ve karışmış. Ama ben soruyu sadeleştirip cevabı da aynı sadelikle alırsak herkese yararı olacağını düşünüyorum.
Eşlerden biri, boşanma davası açıldıktan sonra ama dava sonuçlanmadan önce, bir başka kişiyle bir ilişki içine girse ve bu ilişki belgelense, görüntülense vs. ne olur? Davanın sonucunu nasıl etkiler?
Boşanma gerçeklemedikçe ve karar kesinleşmedikçe ; eşlerin sadakat yükümlüğü devam eder.
Davayı etkileyecek bir durumdur.
Dava devam ederken ve hatta yerel mahkemece karar verilmiş ve karar taraflardan birisi yada her ikisi tarafından temyize gönderilmiş dahi olsa, taraflardan birisinin bir başka kişi ile beraberliği (cinsel birliktelik varsa) zina dır. öğrenen tarafın 6 ay içinde dava etme hakkı olduğuna göre, devam etmekte olan dava için konu edilemese bile ayrı bir boşanma davası sebebi olup, zina nedeni ile açılacak dava önceden açılmış davayı da etkileyecektir diye düşünüyorum.
Davanın dayanağı Medeni kanunun 185 nci maddesidir.
Evlilik birliği devam ettiği sürece (yasal olarak) eşler yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Bu yürükmülüklerden bir tanesi de SADAKAT yükümlülüğüdür. Boşanma kararı kesinleşmediği sürece yaşanacak her türlü beraberlik mevcut davayı etkileyebileceği gibi, ayrı bir boşanma davası sebebi sayılacaktır.
“Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar”
Cevabınız için teşekkürler.
Demek ki cinsel birliktelik olmadığı sürece zina konusunda ayrı bir dava açılamıyor. O birlikteliğin de kanıtlanması çok kolay olmasa gerek. Yani bir şekilde bu tür ilişkiye girmiş biri, yüksek oranda yakasını kurtarabiliyor maalesef. :kızgın:
Aynı anda iki boşanma davası birden yürütülebilir mi peki? Sanırım önceki mesajlarda, yürütülemediğine dair bir şey okumuştum.
İki dava aynı anda olmaz ama yeni öğrenilen olgu ve durumlar devam eden davada ileri sürülebilir.