-
Sayın Abbas teşekkürler aslın da bana da mesajı belki yanlış anlayacaklar için açıklama fırsatı verdiniz. Söz konusu makale de göndermenin adresi atatürkün kişiliği üzerine değil atatürkçülüğü maalesef kendi şahsi hırs ve emellerinin (Siyasal anlaam da) ve mefaatlerinin (mali anlam da) bir kılıfı ve koruyucusu olarak kullananlaradır. Devlet başkanlarıona küfür etmek sövmek ne kadar anlamsız ve yanlış ise bunları toplumun gelişimimin önğüne birer engel olacak putlar ve fetişler haline getirmekde o kadar yanlıştır. Maalesef Ortadoğunun büyük ve kanayan bir yarası olan bu siyasal çarpıklık toplumların geri kalmasına ve dünya düzlemin de söz sahibi olmayan, politika üretemeyen güdük devletçikler haline gelmesine sebeb oluyor. Tek bir örnekle örneklendirecek olunursa ; Türkiye de maalesef özelleştirme onca olumsuzluğuna rağmen çok geç yapılabildi. Bunun karşısına devletçilik ilkesi ile çıkanlar aslın da devletin kaynaklarını kullandıklarını ve bunun kendi menfaatleri için (kadrolaşma, devlet ihaleleri ile bu KİT lere pahalı ve kalitesiz mallarını satma, özelleştirme sermayenin artmasına, liberal gelişmenin türkiye de ki kobileri de geliştirip bunları büyük ölçekli işletmöeler haline getirerek kendi rakipleri haline getirmesi tehlikesi...) uygun olmdığından tabi devletçilik ilkesini bir paravan olarak kullandılar. Kim kaybetti tabi ki siz de dahil bütün vatandaşlar. Yıllarca bu kitler bakımsız, verimsiz, çağın şartlarının çok gerisin de (İşletmeci olarak bunları yakından biliyorum) toplumun aleyhine faaliyet gösterirken bunun ceremesini bizler ödedik. Bu sadece tek bir örnek. İzmir İktisat Kongresinin olduğu zamanlar da ve sermayenin olmadığı bir zaman dilimin de tabi ki devletçilik marazi bir zorunluluk olabilirdi. Devlet kalkınma için girişimci rolunu üstlenebilirdi. Yanlış olan bunu değişmez bir ilke zanneredek yıllarca toplumu liaberal ve gelişmecği politikilaşardan yoksun bırakanlar oldu. Bunların gerekçesi ise liberal yaklaşımların atatürke ihanet etmek olduğu gibi komik gerekçelerdi. Bundan daha beteri maalesef toplumun hala bir çok özgürlük talepleri gene aynı gerekçelerle bastırılmakta ve haklar gasbedilmekte, ülke kamplara ayırılmaya çalışılmakta. Sonrsı bitmek bilmeyen gereksiz olarak yaşanmak durumun da kalınan kronik toplumsal krizler ve buhranlar...
Kısacası mesajın konusu atatürkden ziyade onu bir mit ve tabu haline getirirerek ülkenin kalkınmasının önüne bir engel olarak kullanılmasıdır. Şüphesiz bazı grubların çıkarları kamu çıkarları ile çakışabiliyor. Gelişmek ise kamu çıkarını gözeten yaklaşımları diğerine hakim kılmakla mümkün olur.
Saygılar bizden !
-
Tarihe Meraklı bey;
Ben sizin sadece bu yazınıza bakarak deyil tüm yazılarınıza bakarak yazdım yazımı? Yazdıklarınıza dikkat edin!
-
Yazınızın girişini hiç beğenmedim...
İlk 2 paragrafınız eleştiri filmine başlarken giriş yazısı gibi olmuş ve fazla yüklü. Tarihe meraklı bey Atatürk, ülkeyi kurtardı laiklikle tanıştırdıda kötü mü yaptı, cevabınız evet olabilir o zaman sonsuz hoşgörüsü olan böyle bir forumda bu yazıyı yazabilmenizde de Atatürk ün emeği vardır diycem.
Dogma haline getirilen her şey tabiatı ile gelişime kapalı olur ve zamanla değer yitirir. Atatürkçü olduğunu söyleyip, bir kaç dogmatik söz söyleyen davranışta bulunan kişileri olayları örnek verip, Atatürkçülüğü zayıflatıcı tavırlara girmeyelim. Kaldıki dogma haline getirilecek ise akıl ve bilim de bu yolda zarar görür. Bu arada girişiniz yüklü olmasaydı dar manada size katılabilirdim -kişilerin putlaştırılması, kişilere zarar verir-.
Bir de ülkenin kalkınmasına engel olarak putlaştırılmış atatürkü koymanın, ülke kalkınmasındaki engellerden kaçıncısı olduğunu merak ettiğimi belirtmek isterim.
-
En önemli husus ta bizzat Atatürk kendisinin bir doğma haline gelmesini iatememiştir... Hatta bu konuda o kadar hassastır ki... Çok ünlü konuçmasını 'beni hatırlayınız'' diye bitirmeyi planlamış sonra hatırlama gibi duygusal bir olayın bile yanlış anlaşılabileceğini düşünerek silmiştir...
Bazen içimden diyorum ki ota b.. ona buna inanım güzel vatanımızı yaşanmaz hale getirenler keşke kendilerine gerçekten doğma olarak Atatürk ü seçselerdi... O doğmaya layık olmak için çalışır gelişir çağdaşlaşırlardı... İlimi çinde bile olsa alıp gelir hatta dışarıya ilim verir olurduk... Şimdi bırakın ilimi güven bile vermez olduk...
-
tairhe meraklı'ya onu tanımasamda katılıyorum.Tabi amacı Atatürkü kötülemek deilse.Çünkü bu yazıyı atatürkü hakiketen seven , onu anlamaya ve anlatmaya çalısan biri de yazabilir.Atatürkü sevmeyen ve onu yermeye çalışan da.BEn atatürkü herhazamn anlamaya çalısan ve hiçbir zamn adına bir kötü söz söyletmeyen bir insanım.VE bu konu hakkında çevremde karsılaştığım olaylara göre yorum yapmak istiyorum.Atatürk , türkiyede bir kilit noktası.Çünkü atatürk dediğin zamn herkes bir çekinir çünkü onun ismini anan birine ,kötü işler de yapsa müdahale edilmez yada çekinilir.Çünkü atatürkçüdür belki!(tabi sözde)Mesela lisedeyken;kendini sözde atatürkçü gibi gösterip her haltı yiyen insanlarla çok karşılaştım.Bu insanlar sırf atatürkçü olduklarını söyledikleri için her haltı yerlerdi.Aslında Atatürkün görüp de utanç duyacağı insanlardı.Öyleki bir gün birisi atatürkün içinde bulunduğu ahlaksız bir deyim söyledi ve onu tersledim.Atatürkçü gibi geçinip onun adını böyle sözlerde anmaktan çekinmeyen ve ona ait tek bir kitap okumadan atatürkçü olan insanlarla hep mucadele ettim.Yakasına bir rozetle serresi gibi gezip kimseden bir laf iştmeden istediğini yapan insanlardan hep nefret ettim çünkü onlar yüzünden baz ıinsanlar atatürkçülerin zibidi ve işe yaramaz insanlar olduğunu düşünüp ,onları örnek gösterek işlerine geldiği gibi saf gençleri atatürkten soğutuyolar.Bu bakımdan bence önemli olan bir kaç yere heykel dikip,yakaya bir rozet takılarak onun yolundan gidilmiş olunmuyo.Sadece ona ait özel günlerde heryeri atatürk resimleri ile donatım atatürk broşları ,yüzükleri takarak da olunmuyo.Sonuç olarak bence şekilcilik deil düşünce önemli.Saygılarımla