-
Sanırım havanda su dövmek tabir edilen bir tartışma içersindeyiz. Cinsiyet değiştirme, kişinin salt ben istiyorum değiştirin demesiyle oacak bir şey değil.
Cinsiyet değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesini isteyebilir. Ancak, iznin verilebilmesi için, istem sahibinin on sekiz yaşını doldurmuş bulunması ve evli olmaması; ayrıca transseksüel yapıda olup, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemesi şarttır.
Buradaki yasal düzenlemeden anlaşılacağı üzere, cinsiyet değiştirecek kişinin öncelikle, değişeceği cinsiyetin genetik ağırlığını taşımasıdır.
Bu nedenle, Böyle bir değişimin ahlak dışı olduğundan söz etmenin de mümkün olmadığı ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki, hyasız bir yaşantıdan da söz etmek mümkün görünmemekte.
Nafakanın kesilip kesilmemesi sorununda da sanırım soruna eksik bakılmakta. Genellikle kadına nafaka takdir edildiği için, bilinçaltımıza kadın nafaka alır biçiminde bir anlayış yerleşmiş. Bu anlayışın sonucu olarak da,kadın erkek olursa ne olur? gibi aldatıcı bir soru ile karşılaşmış bulunuyoruz.
Oysa, nafaka, yoksulluğa düşecek olan eşe verilir. Yani erkek ya da kadın ayrımı yapılmamıştır. Nafakanın hangi koşullarda kesileceği de yasada bellidir zaten. Burada cinsiyet değişikliği yer almamaktadırBu perspektiften bakınca da nafakanın kesilmesinin salt cinsiyet değişikliği ile mümkün olmadığı sonucu çıkmaktadır.
Evliliğin butlanı sorununa gelince,
Medeni Kanunda 1988 yılında yapılan değişiklik ile, cinsiyet değiştirme izin kararının kesinleşmesi ile, evliliğin kendiliğinden son bulması hükmü vardı. Buradaki aksaklık, aynı cinsten iki kişinin kısa bir süre de olsa evli kalmalarıydı.
2002 deki değişiklik ile, evli kişilere cinsiyet değiştirme izni verilmemiştir. Böylece evliliğin ne olacağı sorunu da ortdana kalkmıştır.
-
Verdiğiniz bilgiler ders niteliğinde...Hepinize saygılarımı sunarım...
-
konuyla ilgili ustadlar buyuklerimizi kucuklerimiz arkadaslarımız herkes bir gorus bildirmis ancak soyle bir durum var
BOSANMA GERCEKLESMİS ve eşler artık evlilik bagı ile baglı degil
diger yandan yeni duzenlemeye gore hem kadın hem erkek nafaka isteyebilecek buna gore cinsiyet onemli degil
diger yandan konuyu dagıtmaya da gerek yok biz burada evliligin sartlarını yada evlenmeninin hangi sartlarda butlanla sakat oldugunu vs tartısmıyoruz sanırım...
burada aydınlatılması gereken konu Evlenmenin bosanma ile sona ermesinden sonra cinsiyet degistiren eşe verilen nafakanın kesilip kesilmeyecegi!!!
bu durumda evlenme zaten bosanma ile sonra ermis ve eşler kendi cinsiyetlerinde iken boşanmış yani boşanma sebebi olmayan cinsiyet degistirme nafakanın kesilmesi sebebi de olmayacaktır diye dusunuyorum
ancak burada sorun su ki kisi hukuken aynı kişi yani boşandıktan sonra kadının cinsiyet degistirmesi sonucu su anda erkek olması hukuk aleminde bir degisiklik yaratacak mıdır??
bu konu tartısılabilir yani hukuken aynı kisi cinsiyet degistirdiginde hak kaybına ugrar mı ugramaz mı??
burada benim gorusume gore onemli olan nafakanın verilirken baglı tutuldugu sartlardır
yani eş yoksulluk nafakası aldıktan sonra hala yoksul olarak yasamaya devam ediyorsa cinsiyet degistirmenin bunda bir sorun yaratmaması gerekir denilebilir
burada sayın Fırat beyin dedigi konu da onem kazanmaktadır yani ortada nafaka baglanan Kadın bir şahıs olmadıgı icin nafakanın verilmesine de artık gerek yoktur ongorusu haklı ve dogru olabilir
yani Eş boşanmadan sonra cinsiyet degistirdiginde haliyle adını degistirecek nufus cuzdanını degistirecek yani medeni hukuk anlamında 180 derece bir donus yasayacak kadın iken erkek olacak ve bunun medeni hukuk acısından da dogan sonucları olacak
konu biraz karısık olmakla birlikte basitce dusunulecek olursa iki acıdan sonuc cıkabilir
birincisi cinsiyet degisikliginin medeni hukuk bakımından kişinin varlıgını değiştirmeyecegi yani kadın yada erkek olsun medeni hukuk bakımından bu kişinin aynı kişi sayılacagı ve hala yoksulluk sartları devam ediyorsa nafakanın da odenmeye devam edilmesi gerektigi
digeri de cinsiyet degisimi neticesinden sayın Fırat Bayındırın da dedigi gibi hukuken nafaka odenecek bir kadının artık varolmadıgından hareketle verilen nafakanın kesilmesi gerektigi
bu konuda goruslerimizi odaklarsak sanırım sorunu cozebilecegiz!!