Sizde polis tarafından alıkonulursunuz sn.tonyukuk38.
Printable View
Teşekkür ederim ama asıl cevabını beklediğim konu bu değil. polis tarafından yakalandığımda hakkımda tutuklama kararı varsa alıkonacağımı biliyorum. beni tutuklamadan mahkeme başlarmı veya ne olur o süreci merak ettim. ayrıca cevaplamanızı beklediğim asıl konu ilk sorduğum soru."kendi isteğiyle geldi sonradan vazgeçti" diye verdiğim ifadede ne değişir diye sormuştum...
teşekkürler...
Savcıya ifade vermediyseniz hakkınızda dava açılmaz öncelikle savcı hazırlık yapar İfadeleri inceler delilleri inceler dava açar.
Ayrıca ilk bakışta bende teşebbüs olarak düşündüm ama siz suçu gerçekleştirdikten sonra yani kızı aldıktan sonra pişman olarak serbest bırakmışsınız.
Ve Birşey daha Böyle birşeye hazırlık aşamasında, Şahıs Tutuklamaya sevk edildikten sonra şahit olmuştum. Erkek senin belirttiğin gibi ifade vermişti. Tutuklu yargılanmasına karar verildi. Ama ilerisinde ne oldu bilmiyorum.
ve Ben hukukçu değilim gözlemlerime dayanarak konuşuyorum
teşekkür ederim
benim durumumla alakalı deneyimli bi avukat arkadaş varsa aranızda o cevaplarsa sevinirim. yani bu davaya benzer bi dava görmüş avukat arkadaşımızın cevaplamasını istiyorum. zaten ben kanunları araştırıp okudum. kaç yılla yargılanırım onlar hakkında bilgi edindim.bu durumdaki genel kanaatler nelerdir? hakimler genelde hangi yönde kararlar verir, ve ben tutuklumu yoksa tutuksuzmu yargılanırım? bu sorularıma doyurucu cevaplar verirseniz sevinirim. lütfen deneyimli avukat arkadaşlarımız cevaplasın...
teşekkürler...
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
GÖNÜLLÜ VAZGEÇME
VE
ETKİN PİŞMANLIK
I- Gönüllü Vazgeçme
765 sayılı TCK gönüllü vazgeçmeyi madde 61/2 de düzenlemekte ve gönüllü vazgeçmenin ancak icra hareketlerinin failin isteyerek engel olmasıyla mümkün olacağını öngörmekteydi. Yani gönüllü vazgeçme ; icra hareketlerinin tamamlanmaması başka deyişle suçun eksik teşebbüs aşamasında kalması durumunda söz konusuydu. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunundaki düzenlemede ise failin icra hareketlerini tamamlamamış olması , hem de neticenin meydana gelmemesi hallerinde öngörülmüş, ve netice gerçekleşene kadar olan her aşamada failin suç yolundan dönmesini vazgeçme olarak kabul etmiştir.
A- Gönüllü Vazgeçmenin Cezalandırılma Nedeni
Gönüllü vazgeçmenin cezalandırılmama nedenlerini sübjektif, objektif ve suç politikası başlıkları altında incelemek mümkündür.
1- Sübjektif Teoriler
-İptal teorisine göre; fail vazgeçmekle kötü niyetinden dönmüş başka bir deyişle iptal etmiştir. İş bu nedenle fail cezalandırılmamaktadır.
-Butlan teorisine göre; suçu tamamlamama bakımından failin iradesi baştan bulunmadığı kabul edilmektedir bu nedenle icra hareketlerine başladıktan sonra vazgeçen fail iradesi ortadan kalktığından , yapılan hareketlerde icra hareketi olarak kabul edilmemektedir.
-Kastın zayıflığı teorisi, failin suç işleme kastı olmasına rağmen vazgeçmesiyle bunun yeterli yoğunlukta olmadığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle fail cezalandırılmaz.
-Karine teorisi ise karine olarak kabul edilen failin icra hareketlerine başladıktan sonra vazgeçmesi durumunda ,failin baştan itibaren suçun tamamlanmasına yönelik iradesinin olmadığını ve zayıf irade nedeniyle failin cezalandırılmayacağını kabul eder.
2- Objektif Teoriler
İcra hareketlerine başladıktan sonra vazgeçen fail harekete geçirdiği koşulları ortadan kaldırmaktadır. Böylelikle ortada bir kurala aykırılık kalmamakta ve icranın varlığından bahsedilemeyeceğinden fail cezalandırılmaz.
3- Suç Politikası Teorisi
Gönüllü vazgeçme cezayı kaldıran kişisel nedenlerden olup vazgeçme durumunda faile ceza verilmemektedir. Suç politikası teorisine göre vazgeçen fail yasa koyucu tarafından ödüllendirilmektedir ve failin vazgeçmesi durumunda cezasız kalacağı konusunda teminat vermektedir.
B- Gönüllü Vazgeçmenin Belirlenmesi
Failin neticeyi gerçekleştirebilecek konumda olmasına rağmen ; mağdura acıması, vicdan azabı, tanrı korkusu vb iç etkenlerin varlığıyla , vazgeçmesi durumunda ancak gönüllü vazgeçmeden söz edilebilir.
Fail istese dahi icra hareketlerini tamamlayamayacak yada daha sonra tamamlamak amacıyla vazgeçmişse gönüllü vazgeçmenin varlığı kabul edilemez.
C- Gönüllü Vazgeçmenin Sonucu
Gönüllü vazgeçmenin sonucu olarak fail icra hareketlerine başladığı suç nedeniyle cezalandırılmamakla birlikte ; eğer failin o ana kadar yaptığı hareketler bir başka bir başka suş oluşturuyor ise failin bu suçtan sorumluluğu devam edecektir.
Örneğin A adam öldürmek için silah alıyor, daha sonra öldürmekten vazgeçiyor ancak taşıdığı silah ruhsatsız ise ; adam öldürmeye teşebbüsten sorumlu olmamasına rağmen ruhsatsız silah taşıma suçundan cezalandırılabilir.
II- Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık failin icra hareketlerini tamamlamasına rağmen neticenin meydana gelmesini isteyerek önlemesi şeklinde tanımlanabilir. Etkin pişmanlık gerek 5237 sayılı TCK gerekse 765 sayılı TCK da genel hükümler içinde değil, özel hükümler içinde düzenlenmiştir.
avukat arkadaşların benim durumumla alakalı bu maddelerini yorumlayıp uyarlamasını rica ediyorum. teşekkür ederim...
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
MADDE 109. - (1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
Sayın Tonyukuk deneyimli bir avukattan yardım beklemişsiniz ancak öncelikle şunu söyliyeyim siteye üye olurken hukuki.net ne değildir ? sorusuna verdiğiniz cevabı merak ediyorum. Hukuki.net bir avukatlık ve danışmanlık sitesi değildir öncelikle bunu bilmelisiniz.
Konunuzla ilgili olarak da suç tanımında zaten açık demiş ki "...bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan..."
siz zaten söz konusun hanfendiyi aracınıza almak ve hareket etmek suretiyle suçu tamamlamışsınız. Bu sebeple gönüllü vazgeçme veya teşebbüs hükümlerinden yararlanmanız söz konusu değildir. Sizin yararlanacağınız madde ancak 110uncu maddedir. Olaydan da anlaşılığı üzere soruşturma başlamadan önce siz bahsi geçen bayanı kendiliğinizden güvenli bir yerde serbest bırakmışsınız.
109'uncu maddede 1yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilir diyor. Uygulamada hakimler hocalarımdan aldığım duyumlara göre cezanın alt sınırından verme eğilimindelermiş.
Artık 110nuncu maddedeki indirimle birlikte tahminen ne kadar ceza alacağınızı hesaplayabilirseniz de kesin bir sonuca kimse varamaz.
Umarım açıklayıcı olmuştur. Bu konuda tabi ki üstadlarım çok daha aydınlatıcı ve kesin bilgileri size verebilirler
sevgiler saygılar herkese...
Bir önerim olacak; sen olayın ayrıntısına indikçe işler karışacak ve anladığım kadarıyla bunu poliste de savcıda da böyle büyüteceksin...
Bence sen hiç fotoğraflardan mektuplardan bahsetme. Bunlardan bahsedersen onlarda ayrıntıya inecek dolayısıyla iş büyüyecek...
Gezdik ayrıldık hiç böyle bir kaçırma olayı yok benden intikam almaya çalışıyolar de geç...
Darp izi var mı yok şahit var mı yok...O zaman bende gideyim beni kaçırdılar diyeyim birisine alıkoyma suçunu isnad edeyim...O adamı da tutuklasınlar:)kolay mı öle?
herkese teşekkür ederim arkadaşlar. yeterince açıklayıcı oldu yazdıklarınız.
bi tavsiyem olacak siz arkadaşlara; her ne kadar burası bir hukuk sitesi olsada sayın yöneticiler beni maruz görsün. özür dilerim bu sözler için...
"bir kız kimin altına yatıyorsa kocası odur" sakın inanmayın şu söylenenlere;"ben sana aitim ,ben senden başkasının olamam, beni başkasına verme, değil senden başkasının olmak düşüncesi bile beni kahrediyo, yemin ederim ki senden başkasının olmayacağım vs. vs. vs....."
ben yandım siz yanmayın...
Benim de bu konuyla ilgili sorum var. Kız reşit değil seviyoruz ve başka şehirden buraya kendi rızasıyla gelicek. 17 yaşında, cinsel ilişki yok asla olmadı olamaz netten araştırdığım kadarıyla içtihat oluşmamış bu konuda. Askeri mahkeme farklı sivil mahkeme farklı karar almış. Yeni çıkan Tck' nın 26 ncı maddesi olması lazım. Hukukçu değilim, bilmiyorum rızası varsa ceza verilmiyormuş. Lütfen bilginiz varsa yazar mısınız? Çok önemli benim için hayatım için ....