Merhaba, dediğiniz gibi yükümlülüklerinizi yerine getirirseniz ve kamu davasının açılması ertelenirse atama konusunda herhangi bir sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum ben. İdare; "takdir yetkimi kullanıyorum ve atama yapmıyorum" diyebilir. Bu durumda; atamanızın yapılmamasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesinde dava açabilirsiniz. Bu davada da olumlu sonuç alabileceğinizi düşünüyorum.
T.C. Danıştay Başkanlığı - 12. Daire, Karar tarihi: 15.04.2015, Esas No.: 2013/3326 Karar No.: 2015/2422 sayılı kararı şöyledir;
" Dava; 2008 yılı Öğretmen Atama Döneminde KPSS puanına göre Mardin X1 Lisesi'ne aday felsefe öğretmeni olarak atanan davacının, mahkumiyeti bulunduğu ileri sürülerek memuriyete atanma koşullarını taşımadığından bahisle henüz göreve başlatılmadan atama onayının iptaline ilişkin 31/03/2008 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48/A-5 maddesinde, "Türk Ceza Kanunun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak" Devlet memurluğuna alınacaklarda aranan şartlar arasında sayılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın kesinleştiği, yine davacı tarafından dosyaya sunulan 30/1/2014 tarihli dilekçe ekinde sunulan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından alınan sabıka kaydı belgesinden, davacının hem adli, hem de arşiv kaydının bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, davacının memuriyete alınmasına engel teşkil ettiği öne sürülen ve Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5/7/2005 tarihinde verilen erteli mahkumiyet kararıyla ilgili olarak; yeniden yapılan yargılama neticesinde 12/7/2013 tarihinde tekraren verilen kararla, önceki erteli mahkumiyet kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına dönüştürüldüğü, bu nedenle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının dava konusu işleme olan hukuki etkisi hususunda bir değerlendirmenin yapılması gerektiği elzemdir.
Olayda, davacı hakkında Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmede; davacının durumunun Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi kapsamında olduğu ve bu maddede aranılan koşulların gerçekleşmiş olduğu sonucuna ulaşılarak sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmesi karşısında, hükmün sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağının anılan maddede açıkça belirtilmiş olması ve sözü edilen karara konu suçun vasıf ve niteliği itibarıyla bir ihtisas mesleği olan öğretmenliğe atanma yönünden bir mani oluşturmaması nedeniyle davacının memuriyete alınmasına engel bir mahkumiyet hükmünün bulunduğundan söz etme olanağının kalmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının memuriyetine engel olacak nitelikte bir suçtan mahkum olduğundan söz edilemeyecektir.
Öte yandan, uyuşmazlıkta, davalı idareye kadro ve ihtiyaç nedeniyle davacının atamasının 25/2/2008 tarihinde yapıldığı hususu dikkate alındığında, diğer atama koşullarını sağlamak kaydıyla davacının göreve atamasının yapılması hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğundan söz edilmesi mümkün değildir.
Siz eğer; KAmu davasının açılmasının ertelenmesi kararı alır sanız bu hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına(HAGB) göre lehinize bir durumdur. Yukarıda da anlatıldığı gibi HAGB kararı için dahi atama engeli bulunmamakta ise, sizin atamanızın da gerçekleşmesi gerektiği kanaatindeyim.
https://twitter.com/IhtisasH