-
İZMİR'de, 3 ay önce avukat A.A.A.'a bürosunda tecavüz edip gasp etmek isteyen, direnmesi üzerine de bıçakla yaralayan 37 yaşındaki A.E. ve suç ortağı M.T., yağma suçundan 15'er yıl hapis ve ömür boyu kamu haklarından yoksun bırakma cezası istemiyle yargılanmaya başlandı. Sanık A.E.'nin bu olaydan 4 gün önce diş hekimi 40 yaşındaki Zekiye Gökşin'i, dişlerini temizletmek amacıyla telefonla randevu alıp gittiği Eşrefpaşa semtindeki muayenehanesinde tecavüz edip elleriyle boğarak öldürdüğü, cinayetin ardından gasp ettiği parayı harcadığı ortaya çıkmıştı.
Bugün İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez görülmeye başlanan davaya tutuklu sanıklar A.E., M.T. ile olayın mağduru avukat A.A.A. ve tarafların avukatları katıldı. A.E., poliste verdiği ifadesinde olayı ayrıntılarıyla anlatırken, hakim karşısında ise amacının tecavüz olmadığını, avukatın kendisiyle ilgilenmediği için kızdığını, boğazını sıkarak kaçtığını, bıçak da kullanmadığını öne sürdü. A.E., polisteki ifadesinde şunları söylemişti:
Diş hekimi Zekiye Gökşin'in olayında olduğu gibi, bu olaydan 4 gün sonra, Hatay semtindeki avukat A.A.A.'ı sahte isimle arayıp davam olduğunu söyleyip randevu aldım. Kendisiyle daha önce babamın bir davasına bakması için görüşmüştüm. Bürosunda yalnızdı. Direksiyon kursu olduğunu, öğleden sonra gelmemi söyledi. Tekrar gittiğimde yemek yiyordu. Telefonla birisiyle konuşuyordu. Karşısındaki kişiye şimdi gidiyor dedi. Bu kelime benim canımı sıktı. Benimle ilgilenmediği için, çok sinirlendim. Önce boğazını ellerimle sıktım, ardından bıçağı boğazına dayadım. Bıçağı sırtına sapladım. Avukata tecavüz etmeye yeltendim, ancak bağırması üzerine paniğe kapılıp kaçtım. Özellikle bayan olan avukataları seçiyordum. Onlar savunmasız oluyor. Benim hayattan bir beklentim yok. Nasıl olsa yaşayan bir ölüyüm. Bu şekilde bir çok diş hekimi ve avukattan randevu aldım. M.T., her iki olaya katılmadı. Beni ihbar etti diye düşündüğüm için onun ismini de polise verdim.'' Zanlılardan, öğretmen olan M.T. de iddiaları reddetti. Avukat A.A.A. ise zanlı A.E.'nin kendisini bıçaklayıp tecavüze yeltendiğini, direnmemesi halinde diş hekimi gibi ölmüş olacağını belirterek şunları söyledi:
Sahte isimle randevu aldı. Geldiğinde arayanın o olup olmadığını sordum. Kendisinin olmadığını söyledi. Bu yılın başında babasının bir davasına bakmamı da istemişti. Fakat anlaşamadık. Kendi davasına bakmak için 2 bin YTL'ye anlaştım. Direksiyon kursu olduğunu ve öğleden sonra vekaletle birlikte gelmesini istedim. Öğleden sonra tekrar geldi. Ben o sırada yemek yiyordum. Kendisi kahve istedi. Ertesi gün bayram olduğu için davasıyla ilgili adliyeye gidip dosyasından fotokopi çekecektik. Bürodan dışarı çıkarken, ayakkabısını bağlıyormuş gibi yapıp eğildi. Kalkınca birden boğazıma sarıldı. Belinden bıçağı çıkarttı. Ben de ona dirseğimle vurdum. Bıçağı sırtıma sapladı. Yardım istemek için bağırınca kaçtı. Gelen polislere beni bıçaklayan kişinin diş hekimini öldüren kişi olduğunu söyledim. Çünkü bu kişi diş hekimini öldürdüğü gün beni de telefonla aramış. Amacı gasp olsaydı, masa üzerinde duran cep telefonlarım ve çantamı alıp giderdi. Maksadı başkaymış. Amacı bana da önce tecavüz edip sonra da öldürmekmiş. Şimdi yaşadığıma inanamıyorum. Davacıyım'' dedi.
A.E.'nin avukatı müvekkilinin akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespit edilmesini istedi. Mahkeme heyeti bunu daha sonra değerlendireceğini belirtip sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi. Diş Hekimi Zekiye Gökşin'i öldürme olayı ile ilgili olayın soruşturmasının bitmediği ve bu olaydan dolayı A.E., suç ortakları T.K., ve M.T., M.Ö., ve Z.A.C., hakkında henüz davanın açılmadığı belirtildi.
TAM BİR SUÇ MAKİNASI
A.E.'nin 1989 yılında Manisa'nın Turgutlu İlçesi'nde küçük yaşta kızı alıkoymak ve kızlığını bozmak suçundan cezaevine girdiği, 1992 yılında CMUK'da yapılan değişiklikten yararlanarak tahliye edildiği belirlenmişti. Suç dosyasına göre A.E., 6 Temmuz 1995 tarihinde de Eşrefpaşa Caddesi üzerinde kadın diş hekimi B.S.'ye aynı şekilde muayenehanesinde tecavüz edip kolye, alyans ve saatini gasp edip kaçtı. Birkaç gün sonra Güzelyalı Semti'nde bir doktorun yazıhanesinde çalışan sekreter kıza tacüvüzde bulunup gasp yapan A.E., anyı hafta içinde Karataş Semti'nde Dişhekimi A.B.'ye tecavüze kalkışınca çevreden yetişenler tarafından suçüstü yakalandı. Bu üç olaydan yargılanan A.E., önce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, sonra bu ceza 36 yıl hapse indirildi.
1995 yılında girdiği cezaevinden İnfaz Yasası'na göre 2013 yılında çıkması gereken A.E., kamuoyunda Rahşan Affı# olarak bilinen Şartla Salıverme ve Cezaların Ertelenmesi'ne Dair Kanun'dan yararlanıp geçen yıl Eylül ayında tahliye edildi.
Suç makinası A.E.'nin, tahliye oldukta sonra da Aydın'ın Söke İlçesi'nde, dolandırıcılık suçuna karıştığı, bu suçtan 3 ay Kuşadası Cezaevi'nde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiği belirlendi.
-
Vahşette çocuk pornosu şüphesi
İzmir#8217;de yaşanan "bebek tecavüzü" vahşeti, kadın milletvekillerinde infiale neden oldu.
03.11.2006 10:54
Milletvekilleri, "annenin serbest bırakılmasıyla ilgili" olarak Adalet Bakanı Cemil Çiçek#8217;e serzenişte bulunmak istediler. Adalet Bakanlığı müsteşarıyla görüşen AKP İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz, olayın insanın kanını dondurduğunu belirterek "Anne daha önce iki çocuğunu yuvaya vermiş, eğer bakamama sorunu olsaydı, onu da yuvaya verirdi. Çocuğu yanında tutmasının başka amacı olabilir. Ben çocuk pornosundan şüpheleniyorum" diye konuştu. Topuz, çocuğun akciğer fonksiyon test sonuçlarının yüksek çıkmasının çocuğa uyuşturucu verildiği anlamına geldiğini ifade ederek "Büyük olasılıkla çocuğu uyuşturucu ilaç ya da alkol vermiş olabilirler. Ben bu işin altından başka şeyler çıkacağını düşünüyorum" dedi.
Nuray BABACAN/HÜRRİYET
-
https://www.hukuki.net/uploaded/Av.Du...ay/2392572.jpg
Annenin serbest kalması TBMM gündeminde
A.A
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, cinsel istismara, tecavüze ve fiziksel şiddete maruz kalan 17 aylık bebeğin durumunu, Meclis gündemine getirdi.
Arıtman, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, bebeğe yönelik şiddetin ardından gözaltına alınan annenin, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını anımsattı.
Bakanlığın bu karara itiraz ederek, annenin tutuklanmasını isteyip istemeyeceğini öğrenmek isteyen Arıtman, #8220;Dava sonucu ne olursa olsun, bebeğin velayetinin anneden alınarak devlete verilmesi konusunda yasal girişim başlattınız mı?#8221; diye sordu.
Arıtman, 1.5 yaşında cinsel ve fiziksel şiddetin en ağırına maruz kalan bebeğin, bundan sonra güvenli bir şekilde yaşayabilmesi için bakanlığın ne yapmayı düşündüğünü sordu.
CHP'li Arıtman, Bakan Çubukçu'nun yanıtlaması istemiyle sunduğu başka bir soru önergesinde ise Van'ın Başkale İlçesi'nde uğradığı tecavüz sonrası bir bebek dünyaya getiren 15 yaşındaki N.E'nin, ağabeyi tarafından öldürülmesini gündeme getirdi.
N.E'nin devlet tarafından neden korunmaya alınmadığını öğrenmek isteyen Arıtman, #8220;Töre cinayetlerini durdurmak için ne yapıyorsunuz?#8221; diye sordu.
-
Bebek tecavüzü ülkede dehşet yarattı. Uzmanlar "Bunlar tedavi edilemez, kısırlaştırmak lazım" diyor.
Daha 17 aylık bir bebeğe defalarca tecavüz ettikleri ortaya çıkan ve tutuklanan üç kişi, büyük nefret topladı. Bu arada zanlılara verilecek ceza da tartışılıyor. Adli Tıp'tan psikolog Dr. Belma Gölge, Batı'da bu suçu işleyenlere iki seçenek sunulduğunu belirtti.
YA HAPİS YA HORMON İLACIYLA HADIM ETME
Gölge "Bunların tedavisi güç. Ya hapse atılıyor ya da hormon ilaçlarıyla hadım ediliyor" dedi. Hadım etme çözümü şu anda bazı Avrupa ülkeleri ile ABD'deki sekiz eyalette uygulanıyor. İngiltere'de ise bir bebek tecavüzcüsü müebbet yedi.
TALİHSİZ BEBEK HAVALE GEÇİRDİ
Üç kişinin tecavüzüne uğrayan talihsiz bebek, kaldığı yuvada havale geçirdi. Hemşirenin kucağında bayılan N.N. hastaneye kaldırıldı. Bir hafta hastanede kalacağı açıklanan bebeğin serbest bırakılan annesi ise kayıplara karıştı.
Batıda cezası hadım ya da müebbet
İzmir'de defalarca tecavüze uğrayan 17 aylık bebeğin başına gelenler tıp dünyasını da şaşırttı. Çünkü literatüre pedofili (küçük yaştaki çocukların cinsel istismarı) adıyla giren bu sorun 8-12 yaşındaki çocukları hedef alıyor. 17 aylık bir bebek üzerinde yaşanması dünyada bile ender olarak kabul ediliyor. Cinsel Saldırıda Suçlu Profili araştırması ile pedofiller üzerinde de araştırma yapan İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nden Psikolog ve Adli Bilimler Uzmanı Dr. Belma Gölge, hastalıkla ilgili şunları söylüyor: "Pedofili suçu ortadan kaldıracak bir akıl hastalığı değil. Bu kişilerde cinsel açlık olması gerekmiyor. Farklı heyecan arayışındakiler, istismarcı kişilikler olabilir. Genellikle eşleriyle cinsel yaşamlarında sorun vardır. Cinsel birleşme sırasında eşinden çocuk gibi konuşmasını isteyenlere bile rastlanabilir." Gölge, bu kişilerin kendi çocuğunu taciz etmek için çocuk sahibi olabileceğini, genellikle çocuk sahipleriyle evlenmeyi tercih ettiklerini de belirtiyor. Dr. Gölge, bazı Avrupa ülkelerinde ve ABD'de bu suçu işleyenlerin önüne iki seçenek sunulduğunu söylüyor: "Ya hormon ilaçlarıyla hadım ediliyorlar ya da cezaevine gidiyorlar. Hadım eden ilacın kanserojen etkisi tartışılıyor." Bu tedavinin öncülerinden Teksas Üniversitesi'nden Dr. Paul A. Walker, aslında kadınlarda doğum kontrolünü sağlayan yapay bir kadın hormonu kullanıyor. Bu hormon erkeklerde cinsel istek ve şiddeti körükleyen testosteron hormonunun üretiminiazaltıyor. Yöntem ABD'de 8 eyalette uygulanıyor. Tennessee eyaletinden Sahhoh Coleman da (21) 6 yıl önce kimyasal olarak ilacı almayı kabul edenlerden. İnternette tanıştığı küçük kızlarla buluşan ve bazılarıyla cinsel ilişkiye giren Coleman, suçunu kabul ederek ilacı aldı ve ömür boyu hapis cezasından kurtuldu.
İNGİLTERE'DE MÜEBBET
İngiltere'de annesi eşya taşırken bakmak için kendi evine aldığı 3 aylık bebeğe tecavüz eden 40 yaşındaki Alan Webster ömür boyu hapse mahkum edildi. Webster'e yardım eden kız arkadaşı Tanya French de 5 yıl hapse mahkum oldu. Olay uluslararası çocuk pornografisini takip eden emniyet güçlerinin İngiliz polisini, Alan Webster'in internet aracılığıyla çocuk pornosu topladığı yolunda uyarmasıyla ortaya çıktı. Webster'in evine baskın yapan polis, evde 12 haftalık bebeğe tecavüz görüntülerini buldu.
TÜRKİYE'DE 33 YIL HAPİS
Bu olayda tecavüzcülere en az 15 yıl olmak üzere 33'er yıl hapis cezası verilebilecek. Tecavüzle suçlanan 3 kişi TCK'nın "çocukların cinsel istismarı" başlıklı maddesiyle yargılanacak. 1.5 yaşındaki çocuğa tecavüz edenlere verilecek cezanın yeterli olup olmayacağı tartışmalarını da beraberinde getirdi. AK Parti İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz ve Adana Milletvekili Zeynep Tekin Börü ise çocuklara tecavüz edenlere verilen cezalarda artış istedi.
-
YILMAZ Varlı'ya ait olan İzmir'in Yeniköy Beldesi ile Çatalcaköy arasında bulunan evin genelev gibi kullanıldığı ortaya çıktı. Bebeğin annesi Fadime B.'nin bu evde 1 yıldır kaldığı ve para karşılığı fuhuş yaptığı belirtildi. Evin fuhuşa uygun düzenlendiği anlaşıldı. Girişte koltukların olduğu bekleme salonu gibi bir yer bulunan evin odalarında sadece yatak var. Yerleşim yerlerine uzakta bulunan eve fuhuş yapmak için günde 10-15 kişinin geldiği öne sürüldü.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan / Psikiyatr
BUNLAR psikopat kişilerdir ve aynı zamanda suça eğitimlidir. Ahlaki normları gelişmemiş kişilerdir. 10 yıl öncesine göre ülkemizde de tecavüzlerde ve aile içi tacizde ciddi artış yaşanıyor. Dayı ve ağabey gibi kişilerde ve onların ergenlik dönemlerinde bu olaylara oyun gibi başlanıyor ve herhangi bir tepki ile karşılaşmadığında durum devamlılık halini alıyor. ABD'de araştırmaya göre bu kişilerin pornografik yayınları daha fazla takip ettiği belirlendi.
Prof Dr. Sevil Atasoy
İSTANBUL Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp eski müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy ise, söz konusu olayın anneye duyulan intikam ya da onun cezalandırılması için gerçekleştirilmiş olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Atasoy, bu tip cinsel istismar vakalarında genel olarak saldırganın intikam ve cezalandırma güdüsüyle hareket edebileceğini, bu olayda da benzer bir durumun söz konusu olabileceğini kaydetti.
-
Ferahim Yeşilyurt / Psikolog
GÖRDÜĞÜMÜZ tablo pedofili sınırlarını zorlayan bir şey. Küçük yaşlardaki çocuklarla ilgilenenlerin kendilerinin de cinsel tacize uğradığını görüyoruz. Daha çok cinsel yetersizliği olan kişilerin yaptığı olaylardır. Genelde küçük çocuklarla ilgilenmelerinin nedeni bunun kendilerine daha fazla güven ve üstünlük sağlamasıdır. Yetişkinlerle cinsel ilişkide sorunlar yaşıyor olabilir. Bu kişiler toplum sağlığı açısından mutlaka gözetim altına alınıp tedavi edilmelidir.
Doç. Dr. Armağan Samancı / Psikiyatr
İSTEYEREK ve bilerek yapmışlar. Depresif ve güvensiz yapıdaki bu insanlar psikopattır. Taciz uygulayan kişiler kadar annenin çocuğu savunmasız bırakması da aynı çerçevede değerlendirilmelidir. Çocuk neden korunmasız kalmış, araştırılmalı. Toplumda son yıllarda problemli kadın kadar erkek de var. Ruh sağlıkları bozuk olsa da kişilik bozukluğu ve depresyon akli yetileri bozmaz.
Buda bir vatandaşımızın yorumu :
ben bu olayı türkiyenin es geçmesini istemiyorum.lütfen bu insanlar affedilmesin.bence müebbet yada hadım etmek bunlara ödül olur.bunlara öyle bir ceza verilmeliki bütün DÜNYAYA örnek olsun.bu cezayı biz bulamazsak ÇİNde örnekleri vardır.oradan alalım. ve bu olay asla unutulmamalı.bu o kadar önemliki.bu insanlar türkiyede değil uzayda bile yaşamamalı...
-
İnternette utandıran Türkiye istatistiği
Sefa KAPLAN
İzmirde 17 aylık N.N.B. isimli bebeğe tecavüz edildiği haberlerinin ardından, internet arama motoru Googleda yaptığımız bir araştırma, düşündürücü bir tablo ortaya çıkardı. Google;da "child porn" (çocuk pornosu) başlıklı aramalarda Türkiye birinci sırada çıkarken, kentler kategorisinde ise İzmir, İstanbul ve Ankara ilk üç sırayı paylaşıyor.
YAKLAŞIK bir buçuk ay önce, Google;daki tıklamalardan yola çıkılarak hazırlanan trendleri baz alan ve Türkiyede çocuk pornosunun oldukça tehlikeli bir boyuta doğru ilerlediği belirten bir haber Hürriyette yayımlandı. Aradan geçen bir buçuk aylık sürede, konu ile ilgili tutuklamalar, kamuoyunun gündemine geldiği için düşüş beklenirken tam aksi oldu. Türkiye, çocuk pornosu konusunda şimdi, şehir, bölge ve dil tasnifinde ilk sıraya yerleşmiş bulunuyor.
AKP İstanbul milletvekili Gülseren Topuzun da N.N.B. adlı bebeğin durumunu değerlendirirken çocuk pornosundan şüphelendiğini ifade etmesi, Googledaki trendleri daha da önemli hale getirdi. İnternete "child porn" yazıp tıklayan şehirler sıralamasında, İzmir, İstanbul ve Ankara ilk üç sırayı paylaşıyor. (Bu, "en çok arayan İzmirliler" anlamına gelmiyor, "Googleda bu kelimeleri arayan İzmirli internet kullanıcılarının, Googlea girenlere oranını" gösteriyor.)
İLK SIRAYA ÇIKTIK
Bir buçuk ay önce Türkiye, bölge sıralamasında, Güney Afrika ve Rusyadan sonra üçüncü sırada bulunurken, şu anda Rusyayı da geride bırakarak ilk sıraya yerleşmiş görünüyor. Dil kategorisinde ise bir önceki haberde Rusyanın ardından ikinci sırada yer alan Türkiye, liderliği ele geçirmiş durumda.
Çocuk pornosu, Batılı ülkelerde en büyük suçu teşkil ediyor ve bu suçu işleyen insanlar ya müebbet hapis cezasıyla cezalandırılıyor ya da kastrasyona (hadım) tabii tutuluyor.
-
Allahım sen yardım et. bebeğin yaşadıklarına kaçtır ağlıyorum . bende bir anneyim 13aylık kızım var .deliriyorum kan görmeye dayanamam ama o kişileri elime verseler kafalarını duvarlara vurur elime balta alır onları doğrardım.
Acı çeksinler istiyorum direk ölüm onlara hafif gelir. Kanunlarda caydırıcılık yok sizler avukatsınız bu kişilere ders verilmesi konusunda idam yasası çıkmazmı sizler el birliğiyle bunu isteseniz. bilmiyorum birşeyler yapalım . Caydırıcılık olsun.
Osmanlıda hırsızlık yapanların elini keserlermiş ve kolaylıkla kimse hırsızlık yapmazmış. Caydırıcılık istiyorum. demokratik bir ülkede Atatürkün yolunda gitmek istiyorum ve yasaların suçluyu adam gibi cezalandırmasını istiyorum.....
-
Ülkemiz insanının bir garipliği de bu . Ahlak namus derken bakın nasılız.
http://www.google.com/trends?q=Child+porn
Bu siteye girdiğinizde google gibi bir dev arama motorunda ülke trendleri en çok ne aradıkları çıkıyor. Yukardaki link sadece çocuk pornosu ile ilgili dünya istatistikleri... İlk Açılan sayfadaki grafiğin altında Tüm dünyada Çocuk pornosuna en çok giren şehirleri görüyoruz.. Onlara baktıktan sonra aynı çizelgenin üzerinde ''regions'' a bastığımızda bu seferde bölgelere göre ( DÜnya ) çocuk pornosu aramasını görüyoruz en son olarak ''Languages'' e bastığımızda çocuk pornosu deyiminin en çok hangi dilde arandığını görüyoruz...
Hele bir bakın sonra rezil miyiz ? Vezir miyiz ? görüşelim...
-
Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı "Bebekten alınan örneklerde gerek sanıklara gerekse başkasına ait DNA doku örneği bulunamadı" dedi.
İzmir Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Cezmi Yavuz bu açıklamayı yaparken, bebeği muayene ve tedavi eden uzmanların bulgularına göre tecavüzün kesin olduğu belirtildi. Bebeğin olaydan sonra yıkanmış ve hastaneye de geç getirilerek kanıtların ortadan kaldırılmış olabileceği vurgulandı.
Adli Tıp'ın raporu kafaları karıştırdı
Adli Tıp Kurumu'ndan yapılan açıklamaya göre, bebekten alınan örneklerde sperme rastlanmadı. Bebeği muayene eden uzmanlar ise 'Tecavüz kesin' diyor.
Türkiye'yi ayağa kaldıran 17 aylık N. N. B ile ilgili Adli Tıp kurumu incelemesi tamamlandı. Adli Tıp Kurumu Başkanı Cezmi Yavuz, "Bebekten alınan örneklerde gerek sanıklara gerekse başkasına ait DNA doku örneği bulunamadı" dedi. Yapılan incelemede ise makatında morluklar ve çizikler bulunan ayrıca makat kasları gevşediği anlaşılan N. N.B'ye tecavüz edildiği anlaşıldı. Ancak talihsiz bebeğin üzerinden alınan örneklerde sperme rastlanmadı. 28 Ekim'de ilk kez götürüldüğü Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde N.N.B.'yi muayene eden nöbetçi olan doktorlardan biri de bulgulara göre bebeğin kesinlikle tecavüze uğradığını söyledi. Uzmanlar da sperm bulunmamasının N.N.B.'nin tecavüze uğramadığı anlamına gelmeyeceğini belirterek, zanlıların prezervatif kullanmış olabileceğini ya da tecavüzden sonra çocuğu yıkamış ve olaydan birkaç gün sonra hastaneye getirmiş olabileceklerini belirttiler.
'KAFASINDA ÖDEM VARDI'
İl Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürü Zekeriya Ertaş'la birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Nejat Aksu da bebeğin kendilerine getirildiği ilk gün kafa derisinde ödem olduğunu, kafasında, gövdesinde, popo kaslarında, kol ve bacaklarında değişik derecelerde eski ve yeni ekimozlarının (darp sonucu kan oturması-morluk) bulunduğunun saptandığını söyledi. Aksu bu bulguların genel vücut travması ve çocuk istismarı olarak değerlendirildiğini ifade etti.
HER ŞEYE RAĞMEN GÜLÜMSÜYOR
AKP İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz'un bulgulara göre çocuğa uyuşturucu verilmiş olabileceği iddiasını da değerlendiren Aksu, bunun tespitinin zor olduğunu söyleyerek, "Karaciğer enzimleri bir çok nedenle yüksek çıkabilir. Biz enzim değerlerinin yaşadığı travma nedeniyle yüksek çıktığını düşünüyoruz. Şu an bebeğin enzim değerleri normale döndü" dedi. Bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu ve durumunun normale döndüğünü söyleyen Aksu, "Fiziksel açıdan bir sorunu yok. Etrafındakilerle gülümsüyor ve ilişki kurabiliyor. Annesi ise serbest bırakıldıktan sonra hastaneyi aramadı" dedi.